Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/164 E. 2020/183 K. 04.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/164 Esas
KARAR NO:2020/183

DAVA: Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:20/02/2018
KARAR TARİHİ:04/03/2020

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Yönetim Kurulu Karan ile “Araç ve İş Makinelerinin işletilmesi (Operatörlüğü) – Hizmet Alımı” işinin davalı şirkete ihale edildiğini, mezkur sözleşme uyarınca, yüklenici firmada şoför olarak çalışan …’ın iş akdinin feshedilmesi sebebiyle işten çıkarılması sonucu yüklenici firmaya ve İdareye karşı …. İş Mahkemesinde … E sayıya kayden açtığı işe iade talepli tespit davası neticesinde verilen kararın Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiğini, mahkeme kararında, davacı …’ın, … Ltd. Şirketine işe iadesine; davacının işe başlatılmaması durumunda, 4 aylık brüt ücretin ve çalıştırılmadığı süre için 4 aylık ücretin ve diğer haklarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verildiğini, davacı … mezkur mahkeme kararından kaynaklanan kesinleşmiş alacağını tahsil etmek amacıyla …. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasıyla İdareye ve müteahhit firmaya karşı takibe giriştiğini, davacının aynı mahkeme kararından kaynaklanan vekalet ücreti alacağını da …. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası ile icraya koyduğunu, takip konusu alacaklar bir ilama dayandığından ve kesinleştiğinden, İdarece itiraza medar bir husus olmadığından İdare hesaplarına tedbir konulmaması düşüncesiyle ödeme yapıldığını, sözleşmenin 22.1 maddesinde, yüklenicinin sözleşme konusu iş ile ilgili çalıştıracağı personele ilişkin sorumlulukları ilgili mevzuatın bu konuyu düzenleyen emredici hükümleri ve Genel Şartnamenin altıncı bölümünde belirlendiğini, yüklenicinin bunları aynen uygulamakla yükümlü olduğunu, sözleşmenin 36.1 maddesinde, yüklenici, çalıştırdığı personelin her türlü özlük haklarını, (…, vergi vb.) süresi içinde ödemek zorunda zorundadır. sözleşmenin 36.2 maddesinde ” Sözleşmenin 36.2 maddesinde “Yüklenici tarafından çalıştırılacak personelin …., Bölge Çalışma Sağlık Teşkilatı ve diğer yetkili kurum ve kuruluşlarla olan ilişkilerinde, mevzuat hükümlerinden kaynaklanan hukuki, cezai vc mali tüm yükümlülüklerden doğacak her türlü sorumluluk yükleniciye ait olacaktır” denildiğini, açık İhale usulü ile İhale Edilen Araç ve İş Makinalarının İşletilmesi (Operatörlüğü) Hizmeti Alımında Uygulanacak İdari Şartnamenin 47.2. maddesinde; Sözleşmenin 36.2 maddesinde ‘Yüklenici tarafından çalıştırılacak personelin …, Bölge Çalışma Sağlık Teşkilatı ve diğer yetkili kurum ve kuruluşlarla olan ilişkilerinde, mevzuat hükümlerinden kaynaklanan hukuki, cezai ve mali tüm yükümlülüklerden doğacak her türlü sorumluluk yükleniciye ait olacaktır” denildiğini, bu sebeple, ilgili mevzuat ve sözleşme hükümleri nazara alındığında davalının, sözleşme kapsamında kendi firmalarında şoför olarak çalışan …’ın, davacının işe başlatılmaması durumunda 4 aylık brüt ücretin ve çalıştırılmadığı süre için 4 aylık ücretin ve diğer haklarının tahsiline dair karar dolayısıyla sorumlu olduğunu, fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile, müvekkili idarece ödenmek zorunda kalınan toplam 23.383,24-TL bedelin (20.794,33-TL bedel için 15.03.2017 tarihinden, 2.588.91-TL için de 05.10,2017 tarihinden itibaren işleyecek) avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dışı işçinin, davacıya ait işyerinde çalıştırılmasında ve işten çıkartılmasında asıl ve tek yetkilinin davacı olduğunu, dava dışı işçinin iş akdine, davacı İdare yetkililerinin talebi ile son verildiğini, davacının talebi ile gerçekleşen fesih sonucu ortaya çıkan zarardan müvekkil şirketin sorumlu tutulmasının hakkaniyete aykırı olduğunu, davacı idareye ait işyerinde çalışan dava dışı işçinin iş akdinin feshedilmesinin sonucuna bağlı olarak açılan işe iade davasında hüküm altına alınan tazminatlarla ilgili (boşta geçen süre ücret alacağı ve işe başlatmama tazminatı) müvekkili şirketle davacı arasında akdedilen sözleşme ve eki şartnamelerde herhangi bir hüküm mevcut olmadığını, bununla birlikte; işbu tazminatlara hak kazanmanın ön koşulunun, işe iade kararı sonrası davacının işe iade başvurusu yapmış olması ve müvekkili tarafından dava dışı işçiye yer gösterilmemiş olmasının gerektiğini, oysa; dava dışı işçinin, kesinleşen işe iade kararı sonrası müvekkili şirkete işe iade başvurusunda bulunmuşsa da; kendisine gösterilen işyerine gelmediğini, Yargıtay kararlarına göre, işe iade kararı sonrası işe başlamayan işçi hem boşta geçen süre ücret alacağını hem de işe başlatmama tazminatını alamayacağını, müvekkili şirket tarafından yapılan açık ve yazılı çağrıya rağmen gösterilen işyerine gitmeyen ve devamsızlık yapan dava dışı işçinin davacı tarafından ödenen tazminatları almaya hakkının olmadığını, işe iade kararlarının tespit hükmünde olduğunu, işbu karara dayanarak işçilik alacakları için ilamlı takip yapılamayacağını, taraflarınca işbu takibe itiraz edilmesine rağmen, davacı tarafından ödenen tazminat ve ücret davacının yasal süre içerisinde dava dışı işçi tarafından yapılan ilamsız takibe itiraz etmediğini, davacı tarafından dava dilekçesinde zikrolunan hükümlerin, müvekkili şirketin dava dışı işçi yönünden …’ne ve idari makamlara karşı olan hükümlülüklerini düzenlediğini, bununla birlikte; yine bir takım işçilik ücretlerine ilişkin olduğunu, İşbu davada rücu yolu ile istenen tazminatın ise, işe iade kararı ile ilgili olarak verilen ve özel ve yasal bir düzenlemeye tabi (İş K.21. madde) işçilik alacakları olduğunu, davacının sözleşmeye dayalı olarak rücuu talebi, sözleşme hükümlerine aykırılık içerdiğini aleyhe beyan teşkil etmemek kaydı ile; bütün bu açıklamalarının mahkeme tarafından kabul edilmemesi halinde ise, sözleşmede işbu konuda bir düzenleme bulunmaması ve sorumluluğu İş Mahkemesi kararında ifade edildiği üzere 4857 Sayılı Yasa’nın 2/6 maddesinden eş deyişle yasadan doğması nedeni ile B.K. 167. maddesi ve emsal nitelikteki Yargıtay kararları uyarınca 1/2 olarak tayinine ve aşan kısmın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, sonuç olarak, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile davanın reddine ve yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini savunmuştur.
DELİLLER:
Dava dışı personele ait … Hizmet Döküm Cetveli, Bilirkişi incelemesi, …. İş Mah.nin … Esas sayılı dosyası, icra dosyaları.
GEREKÇE :
Dava dışı işçi …’ın davalı şirkette çalıştığı sırada sözleşmesinin fesih edilmesi nedeniyle davacı ve davalı aleyhine …. İş mahkemesine açmış olduğu işe iade davasının neticesinde işçi … a ödenen tazminatın rücuen tazminatı istemine ililşkin olup, dava dışı işçinin işe iade başvurusu yapıp yapmadığı, ödenen tazminatta tarafların ne kadarından sorumlu olduğu belirlenmesi noktasında toplanmaktadır.
Tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda mahkememizce belirlenen uyuşmazlık noktasında dava dışı işçiye ne kadar ödeme yapıldığı, ödenen tazminattan davalının sorumlu olup olmadığı, sorumlu ise ne kadarından sorumlu olduğu noktasında iş hukuku alanında uzman hesap bilirkişisinden alınan raporda özetle; davacı kurumun dava dışı işçiye ödemiş olduğu miktarın yarısının davalı şirketten talep edebileceğinin kabulü halinde: davacı kurumun alacağının 11.691,61-TL olarak hesaplandığını, (Talep 23.383,24 TL), davacı kurumun üçüncü kişiye yaptığı ödeme tarihlerine göre bu alacağın:10.397,16- TL’sına 17.3.2017 tarihinden itibaren, 1.294,45 TL’sına 5.10.2017 tarihinden itibaren, faiz işletilmesinin mahkemenin takdirinde olduğunu, davacı kurumun dava dışı işçiye ödemiş olduğu miktarın tamamını davalı şirketten talep edebileceği görüşüne itibar edilmesi halinde: davacı kurumun alacağının 23.383,24- TL olarak hesaplandığını, davacı kurumun üçüncü kişiye yaptığı ödeme tarihlerine göre bu alacağın: 20.794,33 TL’sına 17.3.2017 tarihinden itibaren, 2.588,91 TL’sına 5.10.2017 tarihinden itibaren, faiz işletilmesinin mahkemenin takdirinde olduğu hususları rapor edilmiştir.
Taraflar arasında imzalanan hizmet alımı sözleşmesi incelendiğinde; sözleşmenin 36.2 maddesinde ” Yüklenici tarafından çalıştırılacak olan personelin …, Sağlık Teşkilatı ve diğer yetkili kurum ve kuruluşlarla olan ilişkiüklenici tarafından çalıştırılacak olan personelin …, Sağlık Teşkilatı ve diğer yetkili kurum ve kuruluşlarla olan ilişkilerinde mevzuat hükümlerinden kaynaklanan hukuki,cezai ve mali tüm yükümlülüklerden doğacak her türlü sorumluluk yükleniciye ait olacaktır ” hükmünün bulunduğu,
7.1 maddesinde: ” ilgili mevzuat gereğince yapılacak, vergi resim ve harç giderleri ile KİK payı,damga vergisi,sözleşme giderleri,Teknik Şartnamenin 6.9 maddesinde belirlenen ilk Yardım Eğitimi Gideri Hizmet İşleri Genel Şartnamesinde belirlenen hususlara ilişkin giderler sözleşme bedeline dahildir” hükmünün bulunduğu,
22.1 maddesinde: ” Yüklenicinin sözleşme konusu iş ile ilgili çalışttracağı personele ilişkin sorumlulukları, ilgili mevzuatın bu konuyu düzenleyen emredici hükümleri ve Genel Şartnamenin altıncı bölümünde belirlenmiş olup yüklenici bunları aynen uygulamakla yükümlüdür” hükmünün bulunduğu ,
36.1 maddesinde: ” Yüklenici çalıştırdığı personelin her türlü özlük haklarını … vergi gibi süresi içinde ödemek zorundadır ” hükmünün bulunduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamından; davacının asıl işveren davalının alt işvereni bulunduğu dava dışı işçi …’ın işe iade talepli olarak dava açtığı …. İş Mah.nin … Esas sayılı dosyasında, davalı işveren tarafından yapılan iş akdinin feshinin geçersizliği tespit edilerek, işçinin işe iadesi ile 4+4 aylık ücretinin dosyamızın taraflarından müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verildiği, verilen kararın … tarafından icraya konulması ile davacı tarafından icra dosyasına 17/03/2017 tarihinde 20.294,33-TL, 05/10/2017 tarihinde 2.588,91-TL ödendiği; 4857 sayılı İş Kanunun 20/2 maddesi gereğince iş akdini fesheden işverenin feshinin geçerli bir sebebi dayandırılması gerektiği, taraflar arasında yapılan hizmet alım sözleşmesinin 22/1 maddesi gereği; yüklenici davalının çalıştıracağı personele ilişkin sorumluluklarını ilgili mevzuatın emredici hükümlerine uygun olarak yerine getirmesi gerekirken dava dışı işçinin sözleşmesini İş Kanunun 20/2 maddesine aykırı olarak feshederek davacının tazminat ödemesine sebep olduğu, bu nedenle davacının, ödemiş olduğu tazminatın tamamını davalıdan rücu hakkı bulunduğu kanaatine varılmakla davanın kabulü ile; davacı tarafından yapılan ödeme tarihinden itibaren ödenen meblağların davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçeyi yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın kabulü ile; 20.794,33 TL nin 17/03/2017 tarihinden ,2.588,91 TL nin 05/10/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli olan 1.597,30- TL karar ilam harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3- Davacı tarafından harcanan davetiye posta gideri: 113,30- TL, bilirkişi ücreti: 600,00- TL, olmak üzere toplam: 713,30- TL. yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 3.507,49-TLvekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. . 04/03/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır