Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/125 E. 2018/1344 K. 12.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/125 Esas
KARAR NO : 2018/1344
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/02/2018
KARAR TARİHİ : 12/12/2018

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından davalı şirket arasında mutabık kalınan işin müvekkili tarafından tam ve zamanında eksiksiz olarak yerine getirildiğini, müvekkilinin yaptığı işlerin karşılığı olarak ve karşılıklı olarak mutabık kaldıkları üzere 04.07.2016 tarihli … nolu 7.670,00- TL, 30.07.2016 tarihli … nolu 7.145,00- TL lik faturalar düzenlendiğini ve davalı yana teslim edildiğini, davalı şirket sürekli görüşmeler yapılmasına rağmen müvekkiline herhangi bir ödeme yapmadığını, ödenmeyen toplam 2 adet fatura bedeli olan 14.815,00-TL nin ödenmesi için …. Noterliği nin 16 ocak 2017 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarname keşide edildiğini ve 18 Ocak 2017 tarihinde davalı şirkete tebliğ edildiğini, ihtara rağmen taraflarına ödeme yapılmaması üzerine … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile davalı aleyhine icari takibat yapıldığını, davalı şirketin icra takibine haksız, hukuki dayanaktan yoksun olarak alacaklarının tahsilini engellemek amacıyla itiraz edildiğini belirterek, … İcra Müdürlüğü ‘nün … Esas dosyası dosyası üzerinden borçlunun borca itirazının iptali ile takibin devamına, icra takibine mesnet alacağa haksız ve kötü niyetli olarak itiraz eden borçlu aleyhine alacağın %40 icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleriyle vekâlet ücretinin de davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davaya cevap vermemiş 12/12/2018 tarihli duruşmada davalı vekili duruşmaya katılmış ve davanın reddini talep etmiştir.
Dava, taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan fatura alacağına dayalı başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67/1-2. maddesi “[1] Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. [2] Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” hükmünü amirdir.
Dosyanın ve celp edilen … İcra Dairesi … E. sayılı dosyasının tetkikinde; davacı-alacaklı tarafça 2 adet fatura alacağına dayalı 14.815,00-TL asıl alacak, 221,64-TL ihtarname masrafı, 1.130,20-Tl işlemiş faiz olmak üzere toplam 16.166,84-TL tutarında davalı-borçlu aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığı, takibe davalı tarafından süresi içinde itiraz edildiği ve davacı-alacaklı tarafça yasanın öngördüğü 1 yıllık süre içerisinde mahkememize “itirazın iptali” davası açıldığı anlaşılmaktadır.
Tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda davacının takibe dayanak yapılan faturadan dolayı alacağının bulunup bulunmadığının belirlenmesi noktasında, tarafların yasal ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak; defterlerde gözüken alacak ve borç kayıtları ile hesap bakiyeleri tespit edilip, iddia, savunma ve itirazlar ile dosyaya sunulan belgeler değerlendirilerek varsa takip tarihi itibariyle davacı alacağının saptanmasına ilişkin mali müşavir bilirkişisinden alınan raporda özetle; davacı tarafından davalı taraf kesilen davaya konu olan toplam da 2 adet faturanın davacı defterlerinde kayıtlı olduğunu, davacı defter kayıtları ve cari hesap ekstresine göre ise; muavin deftere en son kayıt tarihi 30.07.2016 tarihi dikkate alınarak davacı tarafın davalı taraftan 16.815,00-TL tutarında anapara alacağı bulunduğunu, söz konusu … Alıcılar hesabı en son 31.12.2016 tarihi itibariyle 16.815.00-TL alacaklı konumunda olduğunu, davacı ticari defterlerine göre davacı ile davalı arasında 31.12.2016 tarihinden sonra başka hizmet vb alışverişi olmadığı gibi davalı tarafından da yapılmış bir ödeme görülmediğini, davacı tarafın cari hesap ekstresi incelendiğinde alacak 16.815.00-TL olsa da davacı tarafça açılan dava dilekçesinde ve açılan icra dosyasında asıl alacak olarak 14.815,00-TL olarak gösterildiğini, davacı tarafın icra dosyasına 30.07.2016 tarihli fatura tutarını icra dosyasında 7.145,00-TL olarak yazdığını, ancak davacı tarafça kesilen faturaların incelenmesinde … A.Ş ve … A Ş adi ortaklığı adına kesildiği ancak davalı … A Ş ilencak davacı tarafça kesilen faturaların incelenmesinde … A.Ş ve … A Ş adi ortaklığı adına kesildiği ancak davalı …A Ş ile hakkında dava açılmayan … A.Ş. arasında bir adi ortaklık ilişkisinin bulunup bulunmadığının mevcut dosya kapsamında tespit edilemediğini, vergi dairesinden celp edilen davacı şirkete ait BS formlarında dava dışı olan … A.Ş. adına düzenlenip verildiği tespit edildiğini, bu formlarda davacı tarafın cari hesabında yer alan ve ticari defterlerinde işlenmiş olduğu toplam 9 adet faturanın bildirilmiş olduğunu yani davacı tarafça … A.Ş. adına kesilen faturaların davacının BS formlarında yer aldığı, davalı … A.Ş.’nin BA formlarında ise davaya konu faturaların bildirimlerinin yapılmamış olduğunu, davacı tarafın cari hesabının incelenmesinde muavin defterde ve ticari defter kayıtlarında davaya konu faturaları dava dışı … A.Ş … alıcılar hesabında takip ettiği, ticari ilişki kapsamında daha önce kesilen faturaların dava dışı … A Ş tarafından yatırıldığı ve ödendiği ödeme makbuzlarının da davacı tarafça ibraz edildiği davaya konu olan 04 07,2016 … nolu 7.670.00-TL1ik fatura ile 30.07,2016 tarihli … nolu 9,145,00TL tutarlı(icra takibinde fatura bedeli 7.145,00-TL olarak gösterilmiştir) son iki faturaların ise ödenmediğinin görüldüğünü, Mahkemece dava dışı … A.Ş’nin BA formları istenmediğinden davaya konu 2 faturanın … A Ş’nin BA formlarının verilip verilemediği, yada söz konusu malların veya hizmetin davacı tarafından davalı yada dava dışı … A.Ş’ye verilip verilemediğinin tespit edilmediğini, mahkeme tarafından davalı … A.Ş ile dava dışı … A,Ş arasında bir adi ortalık ilişkisinin bulunduğu sonucuna varılacak olursa, davalı şirketinde Adı Ortaklığı oluşturan şirketlerin adi ortakların borcundan dolayı borçlar kanunu 637-638 maddesi uyarınca(adi ortaklık sözleşmesinde başka bir şekilde kararlaştırılmamışsa) müteselsilen sorumlu olmaları kuralı gereği davalı şirketin davacının söz konusu mal ve hizmeti davacılara verdiğini ispatlaması şartıyla sorumlu olduğunu, aksi takdirde davanın söz korusu fatura bedellerinden sorumlu olmadığını belirten rapor düzenlenmiştir.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; davacı tarafından taraflar arasındaki ticari ilişkiye istinaden davalıya teslim edilen mallara karşılık ödenmeyen toplam 2 adet faturaya istinaden davalı aleyhine takip başlatılmış ise de; hükme esas alınan bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, davacı tarafça kesilen faturaların incelenmesinde … A.Ş ve … A.Ş. adi ortaklığı adına kesildiği, ancak Vergi Dairesinden celp edilen davacı şirkete ait BS formlarında faturaların dava dışı olan … A.Ş. adına düzenlenip verildiği, davalı … A.Ş.’nin BA formlarında ise davaya konu faturaların bildirimlerinin yapılmamış olduğu, ticari ilişki kapsamında daha önce kesilen faturaların dava dışı … A Ş tarafından yatırıldığı ve ödendiği, davalı ile dava dışı … A.Ş. arasında kurulmuş bir adi ortaklık ilişkisi ispat edilemediği bu nedenle takibe dayanak yapılan faturalardan dolayı davalıya mal satışı yapıldığı ispata elverişli yasal delillerle kanıtlanamadığından, davanın reddine karar verilmiş, aşağıda belirtildiği şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın REDDİNE
2-Alınması gereken 35,90-TL red harcının peşin alınan 194,78-Tl den düşümü ile arta kalan 158,88-TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Davacının yaptığı masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir
olunan 2.180,00 -TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine
5-Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıy a iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır