Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1185 E. 2020/350 K. 08.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1185 Esas
KARAR NO : 2020/350

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/12/2018
KARAR TARİHİ : 08/09/2020

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin icra dosyasında yetki itirazının tarafların arasındaki sözleşmenin 11.maddesi gereğince yerinde olmadığını, müvekkili ile davalı arasında 18/01/2012 tarihli Araç Takip Sistemi, Kira ve Hizmet Sözleşmesi imzalandığını, davalının müvekkili şirkete ait alt yapıyı kullanarak internet üzerinden araçlarını takip ederek sunulan hizmeti aldığını, takip talebinde asıl alacak, vade farkı alacağı, araç takip sistemi cihaz bedeli alacağı bedelleri üzerinden takip başlattıklarını davalı itirazlarının yerinde olmadığını, taraflar arasındaki sözleşmenin 11.maddesi uyarınca müvekkilinin kayıt ve defterlerinin kesin delil niteliğinde olduğunu, sözleşmenin 6.2.maddesinde vade farkının belirlendiği ve temerrüt halinde, temerrüt faizinin belirlenmiş olduğunu beyan ederek; itirazın iptali ile takibin devamına ve davalı lehine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı tarafa dava dilekçesi ve ekleri usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen, davalı tarafça dosyaya cevap dilekçesi ibraz edilmemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava; davacı tarafça başlatılan takibe, davalı tarafça yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olarak, itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce … 18. İcra Dairesine müzekkere yazılarak … Esas sayılı takip dosyası celp edilmiş, dosyanın incelenmesi sonucunda, davacının davalı aleyhine takip başlattığı, davalının yasal süresi içerisinde ödeme emrine itiraz ederek takibin durduğu görülmüştür.
Mahkememizce, tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, davacının takip tarihi itibari ile davalıdan alacaklı olup olmadığı hususunda mali müşavir bilirkişiden rapor ve davalının defterlerinin ve dosyaya celp edilen BA-BS formlarının da incelenmesi için ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Alınan bilirkişi raporun ve ek raporunda özetle; davacının 2015 ve 2016 yıllarına ait ticari kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, davalı tarafın inceleme günü defterlerini ibraz etmediği, davacının 28/01/2016 tarihi itibariyle davalıdan 2.673,91TL cari hesap alacağının bulunduğu, davacı şirketin taraflar arasındaki sözleşme hükümleri gereğince 2.058,91TL vade farkı talep edebileceği ve davacının 675,00USD araç takip sistemi cihaz bedeli talep ettiği, davaya konu cari hesap alacağını oluşturan faturaların 5.000,00TL nin altında olması nedeniyle, davalının ilgili faturaları vergi dairesine bildirme yükümlülüğünün olmadığı ifade edilmiştir.
Mahkememizce; davacı tarafından dosyaya sunulan teslim ve servis formlarında yer alan araçların Trafik Tescil Şube Müdürlüğü’nden tescil kayıtları celp edilmiş ve incelenerek dosya arasına alınmıştır.
Mahkememizce; davaya konu 9 adet takip cihazın bedelinin, cihaz başına 75,00USD olup olamayacağı, davacı tarafça belirlenen bu miktarın makul olup olmadığı, makul değil ise cihaz bedelinin ne kadar olduğu hususlarında elektrik-elektronik mühendisi bilirkişisinden rapor alınmasına karar verilmiştir.
Alınan bilirkişi raporunda özetle; ATS cihazlarının montaj edilme tarihlerinin 2012, 2013 ve 2014 yıllarında olduğu, bu cihazların sıfır mı yoksa ikinci el mi olduğuna ilişkin dosyada bir bilgi ve belgenin mevcut olmadığı, Gelir İdaresi Başkanlığı’nca hazırlanan Amortismana Tabi İktisadi Kıymetler listesinde takip cihazlarının 5 yıl faydalı ömür biçildiği, araçların … Şti’den alınan cihazlar olması halinde davacının her bir cihaz için 71,00USD talep edebileceği, davacının talep etmiş olduğu 75,00USD nin makul olduğu, cihazların Ortem Elektronik Şirketinden alınan cihazlar olması halinde ise, davacının cihaz başı ürünün birinci yılında 90,00USD, ikinci yılında 80,00USD, üçüncü yılında ise 70,00USD talep edebileceği, davacının talep etmiş olduğu 75,00USD nin bu durumda da makul olduğu ifade edilmiştir.
Mahkememizce, taraflar arasındaki sözleşmenin incelenmesi sonucunda; sözleşmenin davalı tarafça imza altına alındığı, sözleşmenin 6.2.maddesinde; vade farkının düzenlendiği, bu madde hükmüne göre davalının geciken ödemelerde aylık %10 vade farkı ödeyeceği hüküm altına alındığı, temerrüt halinde ise, TCMB avans niteliğindeki faiz oranının iki katı oranında temerrüt faizinin uygulanacağının kararlaştırıldığı görülmüştür.
Davacı tarafça dosyaya sunulan; teslim ve servis formlarının mahkememizce incelenmesi sonucunda; davacının 9 adet araca takip cihazı taktığı, cihaz takılan araçların bir kısmının tescil kayıtlarının incelenmesi üzerine, davalıya ait olduğu ve servis formlarında hizmet alan müşterinin imzasının olduğu görülmüştür.
Vade farkının talep edilebilmesi için, iki koşuldan birinin varlığının gerektiği, bunların; tarafların vade farkını yazılı bir sözleşme ile kararlaştırmaları, yazılı bir sözleşme bulunmasa bile vade farkı konusunda taraflar arasında bu yönde alışılagelmiş bir uygulamanın bulunması gereklidir. Sözleşmede belirlenen vade farkı alacağının istenebilmesi için ayrıca fatura düzenlenmesine gerek bulunmamaktadır. Nitekim Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 2014/12462 Esas, 2014/16144 Karar sayılı ilamı bu doğrultudadır.
Mahkememizce, tüm dosya kapsamında yapılan değerlendirme sonucunda; alınan bilirkişi raporları, davacı tarafça dosyaya sunulan teslim ve servis formları ve taraflar arasındaki sözleşme hükümleri göz önünde bulundurularak; davacı tarafın, davalı tarafa sözleşmeye konu hizmeti verdiğine kanaat edilerek davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 2.673,91TL asıl alacağı olduğuna, taraflar arasındaki sözleşmenin 6.2.maddesi hükmü gereğince davacının vade farkı alacağı talep edebileceğine ve yapılan hesaplamalar doğrultusunda bu miktarın 2.846,00TL olduğu görülmüş ise de, davacının takip talebinde 2.058,91TL talep ettiği görülerek; taleple bağlılık ilkesi gereğince 2.058,91TL vade farkı alacağı olduğuna, davacının takmış olduğu cihazlar için talep etmiş olduğu 75,00USD’nin alınan bilirkişi raporu doğrultusunda makul olduğuna kanaat edilerek bu alacak kalemi yönünden de davacının 675,00USD talep edebileceğine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Öte yandan İİK’ nın 67/2.maddesinde itirazın iptali davasında borçlu- davalının itirazın haksızlığına karar verildiği taktirde borçlunun diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumu ve davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre hükmolunan meblağın %20′ sinden aşağı olmamak üzere uygun bir tazminatla mahkum edileceği düzenlenmiş olup, somut olayda takip konusu alacak likittir. Bu nedenle davalı aleyhine alacak miktarının %20
si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının Davasının KABULÜ İLE
Davanın … 18. İcra müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile, takibin 2.673,91-TL asıl alacak, 2.058,91-TLvade farkı, 675,00USD araç takip sistemi cihaz bedeli alacağı üzerinden devamına,
2.673,91-TL asıl alacak miktarı tamamen ödeninceye kadar takip tarihinden itibaren bu miktara yıllık % 21 oranında faiz uygulanmasına,
675,00USD asıl alacak miktarı tamamen ödeninceye kadar bu miktara 3095 sayılı kanunun 4/A maddesi uyarınca Kamu bankalarınca USD cinsinden açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına uygulanacak olan en yüksek faiz oranının uygulanmasına,
Asıl alacağın % 20 si olan 1.357,27-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 426,03-TL karar ilam harcından peşin alınan 108,18TL sinin düşümü ile eksik kalan 317,85- TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 108,18TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen dava açılış gideri: 41,10- TL ( başvurma ve vekalet harcı) davetiye, posta gideri: 280,00-TL, bilirkişi ücreti: 1.20,00-TL olmak üzere toplam: 1.521,10- TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 3.400,00- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacının yatırdığı gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde kendisine iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı ve davalı vekilinin yokluğunda kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/09/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır