Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1183 E. 2020/469 K. 13.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1183 Esas
KARAR NO : 2020/469
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/12/2018
KARAR TARİHİ : 13/10/2020

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, paket tur düzenleyicisi olduğunu, davalı şirkete, müvekkili tarafından paket tur satıldığını, davalının en son 2017 yılındaki cari hesap ekstresi incelendiğinde, davalının paket tur bedellerini ödemediğinin anlaşılacağını, davalı aleyhine, ….İcra Dairesi’nin 2018/… esas sayılı takip dosyası ile takip başlattıklarını, davalının ödeme emrine itiraz ettiğini ve takibin durduğunu beyan ederek; itirazın iptali ile takibin devamına ve davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafa, dava dilekçesi ve eklerinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen, davalı tarafça süresi içinde dosyaya cevap dilekçesi ibraz edilmemiştir.
Mahkememizce …. İcra Dairesine müzekkere yazılarak 2018/… Esas sayılı takip dosyası celp edilmiş, dosyanın incelenmesi sonucunda, davacının davalı aleyhine takip başlattığı, davalının yasal süresi içerisinde ödeme emrine itiraz ederek takibin durduğu görülmüştür.
Mahkememizce, tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, davacının cari hesap alacağının olup olmadığı, davalı tarafça ödenip ödenmediği, davacının takip tarihi itibari ile davalıdan alacaklı olup olmadığı hususunda mali müşavir bilirkişiden rapor ve davalı tarafa ait mahkememizce celp edilen BA formlarının incelenmesi suretiyle ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Alınan bilirkişi raporunda ve bilirkişi ek raporunda özetle; davacının ticari defterlerinin süresinde açılış ve kapanış tasdiklerinin yapıldığı, davacının defterlerinin delil niteliğinde olduğu, davacı tarafın kayıtlarında yer alan ve takibe konu faturadan dolayı takip tarihi itibari ile davalıdan 18.564,85EURO alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerini incelemeye ibraz etmediği, davalının BA formlarında 2017 Ağustos dönemine ait 14.319,00TL (KDV hariç) tutarındaki iki adet hizmet alım faturası ile Eylül 2017 dönemine ait 17.837,00TL (KDV hariç) tutarındaki bir adet hizmet alım faturalarını bağlı olduğu Vergi Dairesine bildirdiği ifade edilmiştir.
Hukuk Muhakemeleri Kanununun 222/2 maddesi gereğince ticari defterlerin ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulaması ile aynı maddenin 3. fıkrası gereğince ticari defter ve kayıtlarının sahibi lehine delil olarak kabul edilebilmesi için diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği belirtilmektedir.
İtirazın iptali davaları takip ile sıkı sıkıya bağlı olup, dava konusu icra takibine konu edilen faturalara konu malın teslimi olgusunu satıcının tek taraflı düzenlediği faturalar ile ispatı mümkün olmayıp, teslime dair alıcı tarafça imzalı irsaliyeleri de sunması gerekmektedir. Bununla birlikte, mal tesliminin ispatının tek yöntemi bu olmayıp, imzalı irsaliye sunulmamakla birlikte eğer bahse konu faturalar benimsenerek bizzat alıcının ticari defterlerine kayıt edilmiş ise bu durumda artık satım sözleşmesinin yapıldığının, satıma konu fatura içeriklerinin ve malların teslim edildiğinin kabulü zorunlu olup, bu husus Yargıtay’ ın yerleşmiş içtihatları ile de istikrarlı bir şekilde vurgulanmaktadır. (Bu yönde bknz…Yargıtay 19.HD. 2016/5355 E.-2017/2575 K., 2016/3391 E.- 2016/14472 K., 2016/4293 E.-2016/15075 K…)
Dava cari hesap alacak iddiasına dayalı alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı icra takibine konu faturalardaki malların davalıya teslim edildiğini usulüne uygun delillerle ispatla yükümlüdür. Salt davacının ticari defter ve kayıtları mal teslimini ispata yeterli değildir. Defter kayıtlarının dayanak belgelerle de desteklenmesi gerekir. Nitekim Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2017/543 Esas ve 2019/365 Karar sayılı ilamı da bu doğrultudadır. Bu durumda davacının ticari defterlerine kayıtlı fatura konusu hizmetin davalıya verildiğinin davacı tarafından ispatı gerekir.
Somut olayda davacı tarafın davaya konu faturaların dayanağı olan hizmetin veya hizmetin davalı tarafa verildiği ispat edilemediği, davacı tarafça sunulan ve cari hesap alacağını oluşturan faturaların, davalı tarafından bağlı olduğu Vergi Dairesine bildirmiş olduğu faturalarla uyuşmadığı ve davacının yemin deliline dayanmadığı görülerek, davacı tarafa yemin delili hatırlatılmadan davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının Davasının REDDİNE,
2-Alınması gereken 54,40-TL red harcından peşin alınan 1.539,15TL peşin harçtan düşülmesi ile artan1.484,75-TL karar ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirmediğinden, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmı karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı ve davalı vekilinin yokluğunda kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/10/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır