Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1170 E. 2022/764 K. 11.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1170 Esas
KARAR NO : 2022/764

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 13/12/2018
KARAR TARİHİ : 11/11/2022

DAVA: Davacı vekili mahkememize ibraz etmiş olduğu dava dilekçesinde, davalı tarafın müvekkili şirket adına sahte kaşe yapmak ve şirket müdürünün imzasını taklit etmek suretiyle değişen tarih ve miktarlarda düzenlediği senetler ile müvekkilin kendisi ile ticari ilişki içerisinde kullanmak üzere hazırladığı ancak henüz kullanmadığı 5 adet çek yaprağını rızası hilafına alarak bu evraklar ile tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlamak maksadıyla bankalara teminat olarak verdiğinin tespit edildiğini, konuyla ilgili olarak…CBS’nın …Sor nolu dosyası ile şikayette bulunduklarını,… Bankası A.Ş tarafından müvekkili şirkete senet ihbarnamesi gönderilmesi üzerine bankanın Bayrampaşa Şubesine gittiklerini, yapılan görüşme sonunda şirket adına düzenlenmiş birçok senedin… Bankası A.Ş’nin elinde bulunduğunun tespit edildiğini, müvekkili şirket adına bu şekilde düzenlenmiş 6 adet senedin olduğu bilgisine ulaşıldığını, bu senetlerle ilgili detaylı bilginin dava dilekçesinin 2. Sayfasının ikinci paragrafında verildiğini, bu senetler arasında dava konusu yapılan …senet nolu 26/01/2019 vadeli 40.000 TL bedelli bononun da bulunduğunu, …Bankası … Şubesinin tahsil amacıyla elinde bulundurduğu düzenleme tarihi 01/05/2018 ödeme günü 15/08/2018 olan 40.000 TL bedelli (iş bu senet dava konusu değil) senedin bankadan müvekkili tarafından teslim alındığını, teslim alınan senet üzerindeki kaşe ve imzanın müvekkiline ait olmadığını, banka yetkililerinin bu senedin ödemesini yapıldığını belirttiklerini ve kendilerine bir dekont verildiğini, sahte senet bedelinin davalı şirket yetkilisi …tarafından ödendiğinin anlaşıldığını, bu aşamada müvekkilinin cari olarak devam eden ticari ilişkisi içerisinde kullanmak üzere hazırladığı ancak henüz kullanmadığı dava konusu 5 adet çekin de elinde bulunmadığını tespit ettiğini, bu çeklerin müvekkilinin rızası hilafının elinden çıktığını, çeklerle ilgili olarak taraflar arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığı çeklerin ticari ilişkiye istinaden verilmiş olup almadığının tespiti amacıyla müvekkili şirketin ticari defter ve belgelerinin incelenmesi gerektiğini belirterek …senet nolu, 26.01.2019 vadeli, 40.000,00-TL bedelli bono ile müvekkilin… A.Ş. …Şubesine ait …numaralı hesabıyla ilişkili … numaralı 18.12.2018 keşide tarihli 78.000,00-TL bedelli, … numaralı 26.12.2018 keşide tarihli 95.000,00-TL bedelli, …numaralı 15.01.2019 keşide tarihli 95.000,00-TL bedelli, … numaralı 29.01.2019 keşide tarihli 82.000,00-TL bedelli, …numaralı 05.01.2019 keşide tarihli 50.000,00-TL bedelli 5 adet çekten dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde, müvekkili şirketinin adresinin Ankara olması nedeniyle Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili olduğunu, dava konusu 26/01/2019 vade tarihli 40.000 TL tutarındaki senedin davacı tarafından tanzim edilerek davacının müvekkiline olan borcu için gönderildiğini, davacı ile müvekkili arasında 2016-2017 ve 2018 yılları içerisinde ticari alışveriş gerçekleştiğini, bu nedenle birbirlerine senet ve çek verdiklerini, tarafların ticari defter ve belgelerin incelendiğinde bu durumun ortaya çıkacağını, bu dilekçe ekinde sundukları 113 adet irsaliyeli fatura ile ticari alışverişin boyutlarını ortaya koyduklarını, mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararları nedeniyle senet ve çeklerin takip ve tahsilinin yapılamaması nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını belirterek davanın reddine ve dava konusu miktarın %20 si oranında tazminata karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava, detayları dava dilekçesinde belirtilen 1 adet senet ve 5 adet çekten dolayı menfi tespit istemine ilişkindir.
DELİLLER: Davaya konu edilen senedin ilk sayfasının sureti, dava konusu edilen çeklerin arkalı önlü fotokopileri, çeklerle ilgili bankalara yazılan yazı cevapları, davalı tarafından sunulan faturalar, …CBS’na ait …Esas sayılı dosya, tarafların ticari defter ve belgeleri , bilirkişi raporu.
Davalı tarafça yetki itirazında bulunulmuş olup davacı şirketinin adresinin Bayrampaşa İstanbul olması nedeniyle mahkememizin yargı alanında kaldığı gibi, çeklerdeki keşide yerinin İstanbul olması nedeni ile ödeme yeri itibari ile HMK 10.maddesine göre mahkememiz yetkili olduğundan, bono yönünden ise bono metninde Ankara mahkemeleri yetkili kılınmış olup HMK 17.maddesine göre tacirler arasındaki yetki hükmü olup tek yetkili yerin Ankara olarak kararlaştrılıdığı ancak davalı tarafça yetki itirazında yetkili mahkemenin doğru gösterilmeyip Ankara Batı Mahkemesinin gösterilmesi nedeni ile yetki itirazlarının reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafın talebi üzerine dava konusu edilen bono ve çek bedellerinin %25’i oranında hesaplanan teminat karşılığında bono ve çeklerin icra takibene konu edilmesi İİK 72/2 fıkrası gereğince tedbiren durdurulmuştur.
…CBS’na ait … Esas sayılı dosya uyap vasıtasıyla alınıp incelendiğinde davacı tarafın şikayet dilekçesinde müvekkilinin … Gıda…..A.Ş ile olan ticari ilişki içerisinde kullanmak üzere hazırladığı ancak henüz kullanmadığı 5 adet çek yaprağının kaybolduğu, davalı tarafından rızası hilafına alındığı ve şikayet dilekçesinde belirtilen bonolar yönünden ise müvekkilinin imzasının taklit edildiği yönünde şikayette bulunduğu görülmüştür.
Dava konusu edilen çeklerle ilgili muhatap bankalara yazı yazılarak çeklerin ibraz edilip edilmediği, ödenip ödenmediği, ödenmiş ise kime ödendiğinin bildirilerek çek asıllarının gönderilmesi
istenilmiş, 78.000 TL bedelli, 82.000 TL bedelli ve …,2 nolu 95.000 TL bedelli çek asıllarının …tarafından gönderildiği ancak diğer çek asıllarına ulaşılamadığı, dava konusu edilen 50.000 TL bedelli çekle ilgili olarak … Bankası Tarafından çek suretinin gönderildiği yine 26/12/2018 keşide tarihli …numaralı çek fotokopilerinin gönderildiği, tüm çekler incelendiğinde keşidecisinin …Ltd. Şti, lehtarının ise davalı şirket olduğu görülmüştür. Çek asılları temin edilen 3 adet çek yönünden imza incelemesi yapılmış olup 04/06/2021 tarihli rapora göre söz konusu çeklerin davacı şirket yetkilisi Ahmet Büyükmıhçı’nın eli ürünü olduğunun tespit edildiği görülmüştür. Davacı vekili 07/10/2021 tarihli bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesinde dava konusu edilen çeklerin müvekkilinin rızası hilafına çıkmış olsa da imza yönünden bir itirazlarının bulunmadığını, sadece dava konusu olan bono yönünden imzanın müvekkiline ait olmadığını belirttiği görülmüştür.
…CBS’na ait …Esas sayılı dosyadan yetkisizlik kararı verildiği, soruşturma dosyasının …CBS’nın … Sor nolu dosyasına kaydının yapıldığı, bu dosyadan , bizim dosyamızda dava konusu edilmeyen 01/05/2018 tanzim 15/08/2018 ödeme tarihli 40.000 TL’lik bono yönünden imza incelemesi yapıldığı ve bonodaki imzanın …’nın eli ürünü olmadığının tespit edildiği görülmüştür.
Davacı vekilinin dava dilekçesinde,…Bankasından gönderilen ihbarname üzerine bankanın …şubesine giderek yaptıkları incelemeden bahsettikleri görülmekle, dava konusu edilen 26/01/2019 vadeli 40.000 TL bedelli senedin bankada olup olmadığı sorulmuş bunun üzerine ihbar olunan …Bankası A.Ş vekili mahkememize sunduğu 18/02/2019 tarihli dilekçesinde davalı firmanın müvekkilleri bankanın müşterisi olup 03/09/2018 tarihinde 1 adet bonoyu bankaya teslim ettiklerini, buna ilişkin senet teslim tutanağının bir suretinin gönderildiğini, bankaya verilen senedin H… Firması tarafından düzenlenen 01/09/2018 düzenleme tarihli 26/01/2019 vadeli 40.000 TL tutarlı senet olduğunu, senet görüntüsünün de yazı ekinde gönderildiğini, senedin vadesinin henüz gelmemiş iken senedi bankaya tahsile veren davalı…firmasının 14/01/2019 tarihinde müvekkili bankaya yazılı talepte bulunarak senedin işlemsiz olarak iadesinin istenildiğini, bu dilekçenin bir suretinin de gönderildiğini, bunun üzerine söz konusu senedin …’e iade edildiğini, buna ilişkin teslim tutanağının suretinin de gönderildiğini belirtmiş, yazı ekindeki suretler incelendiğinde davaya konu senedin davalı firma tarafından bankaya teslim edildiği,senet görüntüsü incelendiğinde 26/01/2019 vadeli senedin keşidecisinin …, Lehtarının… olduğu, senedin … tarafından ciro edildiği, daha sonra davalı firmanın bankaya 14/01/2019 tarihli dilekçe sunarak işlemsiz olarak senedi almak istediklerini bildirdikleri ve söz konusu senedin davalı şirket yetkilisi …’na 16/01/2019 tarihinde banka tarafından teslim edildiği anlaşılmıştır. Bunun üzerine 01/04/2021 tarihinde duruşmada alınan 3 nolu ara kararı kapsamında davalı şirkete tebligat çıkartılarak , tebligata… Bankasına ait dilekçe ve ekindeki tüm evraklar da eklenerek dava konusu senedin …’e teslim edildiği anlaşıldığından tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde senet aslının sunulması hususunda kesin mehil verildiği, sunulmadığı takdirde bu senette keşideci gözüken …kaşesi üzerine ve boşluğa atılan imzaların davacının eli ürünü olmadığının kabul edileceği ihtar edilmiş, bunun üzerine davalı vekili 25/04/2022 tarihli dilekçesinde söz konusu senedin tüm arama ve araştırmalara rağmen bulunamadığını bildirmiştir.
Davalı şirketin merkez adresinin Ankara olması nedeniyle davalı tarafın ticari defter ve belgelerinin incelenerek davaya konu bono ve defterin davalının ticari defter kayıtlarında yer alıp almadığı ve davalının davacıya borcunun veya alacağının olup olmadığının tespiti istenilmiştir. Talimat yoluyla alınan rapor incelendiğinde davaya konu edilen çeklerin davalının defterlerinde yer aldığını, davalının ticari defter ve belgelerine göre davacının davalıya 288.227,84 TL borçlu olduğunun , dava konusu edilen 26/01/2019 vadeli 40.000 TL miktarlı bononu ise davalı defterlerinde yer almadığını belirttiği görülmüş, davacının ticari defter ve belgeleri üzerinde de mali müşavir vasıtasıyla inceleme yaptırılmış , davacının defterlerinde dava konusu çeklerin yer almadığı, davacının delil niteliği taşımayan ticari defter kayıtlarına göre 2016-2017-2018-2019 yıllarındaki hesap hareketleri sonucunda davacının davalıya 58.690,80 TL borcu olduğunu, davacının delil niteliği taşımayan defterlerinde çeklerin yer almadığı, davacı defterlerinin genel kabul görmüş muhasebe ilkelerine göre tutulmadığını, verilen çeklerin ticari defterlere kaydedilmediği, kaydedilenlerin de az miktarda olduğu, davacının satıcılara verdiği çeklerin tamamını ticari defterlerine kaydetmediği, yıl sonlarında virman işlemi ile cari hesaplarını kapattığı, söz konusu bu usulsüz yıl sonu kapatma hususunun dikkate alınması halinde; 31/12/2016 tarihinde 175.073,91 TL , 31/12/2017 tarihinde 1.150.658,90 TL , 31/12/2018 tarihinde ise dönem cari sonu olan 173.217,55 TL toplamı olan davacının 1.498.950,36 TL borç kaydının çıktığını, davacının ticari defter ve belgelerinin birbirini teyit etmediği, davacının ticari defter ve belgelerinde 1.498.950,36 TL borç kaydının bulunduğunu ,bu borç kayıtlarının VUK hükümlerine ve genel kabul görmüş muhasebe ilkelerine aykırı olduğunu, 04/07/2003 tarihli ve 25158 sayılı Resmi Gazetede Yayınlanan 320 Seri nolu VUK genel tevdi ile vergi mükelleflerinin bazı işlemlerine ilişkin tahsilat ve ödemelerini 01/08/2003 tarihinden itibaren banka veya özel finans kurumlarınca düzenlenen belgelerle tevsik etme zorunluluğu getirildiğini davacının 1.498.955,36 TL tutarlı borç kayıtlarını tevsik etmesi gerektiği yönünde rapor verildiği görülmüştür.
Toplanan tüm deliller , yukarıda yapılan açıklamalar, alınan raporlar bir bütün halinde değerlendirildiğinde , davacının savcılığa vermiş olduğu şikayet dilekçesinde de belirttiği üzere dava konusu çekleri davalı … Besicilik ile ilgili olarak mevcut ticari ilişkilirende kullanmak üzere imzaladıklarını söylemeleri , çekler yönünden imzaya itiraz edilmediği , çeklerin davalı tarafın ticari defter ve belgelerinde kayıtlı olduğu, davalının ticari defter ve belgesine göre davalının davacıdan alacaklı olduğu, davacı tarafın ticari defter ve belgeleri usulüne uygun şekilde tutulmadığı, bilirkişi raporuna göre yıl sonu kapamalarının usulsüz olduğu, davacının davalıya borçlu gözüktüğü, davacı tarafından davalı adına düzenlenen ve imzalanan çekler nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığını kesin delillerle ispatlaması gerektiği , davacının bu hususu kesin delillerle ispatlayamadığı anlaşılmıştır, davacı delil listesinde açıkça yemin deliline de dayanmadığından bu hususta davalıya yemin teklif edip etmediği de hatırlatılmamıştır, dolayısıyla davacı taraf söz konusu çeklerden dolayı borçlu olmadığını ispatlamayamamıştır.
Dava konusu edilen 26/01/2019 vadeli 40.000 TL bedelli senet yönünden ise , davacı taraf imza inkarında bulunmuş, ihbar edilen … Bankası söz konusu bononun imza karşılığı davalı şirket yetkilisine teslim edildiğini bildirmiş, davalı tarafa kendilerinde olduğu anlaşılan senet aslının imza incelemesi yapılmak üzere teslim etmesi aksi takdirde imza inkarının kabul edileceği ihtar edilmiş, davalı vekili senet aslını bulamadıklarını bildirmesi nedeniyle bu senetteki imzanın davacı şirket yetkilisi eli ürünü olmadığı sonucuna varılmıştır.
Tüm bu nedenlerle 40.000 TL’lik bono yönünden davacı tarafın davasının kabulüne, çekler yönünden ise davacının talebinin reddine , mahkememizce ihtiyati tedbir verilmesi gözönünde tutularak İİK 72/4 gereğince ,çekler yönünden verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına ve çeklerden dolayı davalının alacağını geç almış bulunmaktan kaynaklı , çek bedellerinin %20 ‘si oranında hesaplanan 61.000 TL kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacının davasının kısmen kabulü ile, keşideci …Ltd Şti , lehtarı … Aş , keşide tarihi 01/09/2018 , 40.000,00TL bedelli bonodan dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine , bu bononun davalıdan istirdatı ile davacıya verilmesine,
2-Davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine,
3-1 nolu bentte detayları yazılı 40.000,00TL bedelli bono dışında , diğer dava konusu çeklerle ilgili olarak mahkememizce 14/12/2018 tarihinde verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, İİK 72/4 gereğince 61.000,00TL kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden 45.700,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 2.732,40 TL nispi harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 41,10 TL ilk masraf, 2.100 TL bilirkişi ücreti, 568,77 TL tebligat ve tezkere gideri olmak üzere toplam 2.709,87 TL yargılama giderinin kabul ve red oranı dikkate alınarak 245,00 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafından yapılan 50,00 TL yargılama giderinin kabul ve red oranı dikkate alınarak takdiren 45,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiyesini davalı üzerinde bırakılmasına,
9-Gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde resen yazı işleri müdürünce ilgilisine iadesine,
10-Bu dava sebebiyle 2.732,40 TL karar ve ilam harcı alınması gerektiğinden peşin alınan 7.514,10 TL’den mahsubu ile fazla alınan 4.781,70 TL karar ve ilam harcını karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 11/11/2022

Başkan
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Katip
¸e-imzalıdır

¸