Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1135 E. 2019/374 K. 24.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1135 Esas
KARAR NO : 2019/374
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 04/12/2018
KARAR TARİHİ : 24/04/2019

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 25.05.2014 tarihinde saat 20.15 sıralarında sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile Gemlik istikametinden Yalova istikametine seyir halindeyken Mecidiyeköyü yol kavşağı … ’ye geldiği esnada , sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı motorsikleti ile Mecidiyeköyünden Armutlu ilçesine seyir halindeyken çift taraflı yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazada araçta yolcu konumunda bulunan müvekkilinin yaralandığını bedensel güç kaybına uğradığını, trafik kazası tespit tutanağına göre, kazada … plaka sayılı araç sürücü … 2918 sayılı KTK’nun; “Madde 52/1a kuralını ihlal ettiğinden kusurlu olduğunu, Müvekkilinin kaza tarihi itibarı ile 31 yaşında; … A.Ş.’nde taşlama işçisi olduğunu, davalının, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası kapsamında sorumluluğundaki … plaka sayılı araç ile meydana gelen kazada davacı müvekkilin uğramış olduğu zararlardan kusuru oranında sorumlu olduğunu, zararlarının karşılanması talebi ile müvekkilin uğramış olduğu zararın tespiti için gerekli tüm belgelerle birlikte sigorta şirketine başvuru yapıldığını, başvurunun üzerinden 15 gün geçmiş olmasına rağmen davalı sigorta tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını belirterek, sonuç olarak, davanın kabulüne, fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik 500-TL daimi iş göremezlik ve 500-TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 1.000,00-TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren hesaplanacak avans faizi ile davalı sigorta şirketlinden tahsiline, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; KTK 97 uyarınca sigorta şirketine usulüne uygun olarak müracaat edilmediğini, HMK 114 vd uyarınca dava şartı noksanlığından huzurdaki dava usulden reddedilmesi gerektiğini, kazaya karıştığı belirtilen, aracın, müvekkili şirkete 19.03.2014-2015 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, poliçede teminat limiti kişi başı 268.000-TL’ olduğunu, poliçe limitini bildirmelerinin davayı kabul anlamında gelmediğini, müvekkil şirketin, üçüncü kişilerin uğramış olduğu bedeni zararlardan, sigorta poliçesinde belirtilen azami limitlerle ve işletenin veya işletenin eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında maddi tazminat ile sorumlu tutulabileceğini, kusur durumunun tespiti gerekmektiğini, müvekkili şirketinin sorumluluğunun, sigortalının kusurlu olması halinde söz konusu olduğunu, müterafik kusur durumu göz önünde bulundurulması gerektiğini, maluliyete ilişkin maddi tazminat talebi hakkında kanuna ve Yargıtay uygulamalarına uygun değerlendirme yapılması gerettiğini, geçici iş görmezlik, geçici bakıcı gideri ve tedavi gideri tazminatı poliçe kapsamında olmadığını, . Sosyal Güvenlik Kurumu’nca hangi koldan ödeme yapıldığının araştırılmas, ödeme varsa, söz konusu ödemelerin tazminat hesabı yapılması halinde bu hesaplamadan düşürülmesi gerektiğini, müvekkili şirketin sigortacı olarak faiz yükümlülüğü ancak Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. Maddesi gereğinde temerrüt tarihinden, yani kendisine gerekli tüm belgelerle birlikte yapılan müracaattan 8 işgünü sonrasından itibaren söz konusu olabileceğini, müvekkili şirketin temerrüde düşmediğini kabul anlamına gelmemekle birlikte, hükmedilecek faizin temerrüt tarihinden itibaren işletilecek yasal faiz olması gerektiğini, müvekkili şirketin faiz, yargılama gideri ve vekalet ücretinden de sorumlu olmayacağını belirterek, zoruç omadat. davanın reddine, dava tarihinden itibaren taraflar açısından yasal faiz uygulanmasına, aleyhlerine hüküm kurulmaması halinde, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini savunmuştur.
Davacı vekili, UYAP’dan gönderdiği 23/03/2019 tarihli dilekçe ile; müvekkili adına davalı ile dava sırasında sulh protokolü yapıldığını, bu protokol çerçevesinde … Genel Sigorta A.Ş. tarafından maddi tazminat taleplerine yönelik ödeme yapıldığını, bu çerçevede maddi tazminata ve ferilerine yönelik taleplerinden feragat ettiklerini, yapılan sulh anlaşması geregi, davalı taraf ile karşılıklı şekilde avukatlık ve yargılama giderleri hususunda anlaşılmış olunduğundan vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemesine ve yokluklarında karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’ nun 307. maddesinde feragat, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olarak tanımlanmış olup aynı yasanın 309. maddesinde feragat ve kabul beyanının dilekçe ile veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılabileceği, hüküm ifade etmesinin karşı tarafın muvafakatine bağlı olmadığı, feragat ve kabulün kayıtsız ve şartsız olarak yapılması gerektiği ve hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceği belirtilmiştir, yine aynı yasanın 311. maddesinde de feragat ve kabulün kati bir hükmün hukuki neticelerini doğuracağı hüküm altına alınmıştır. Açıklanan yasal hükümler ışığında davacının feragatinin usulüne uygun olduğu anlaşılmış ve feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili sunmuş olduğu feragat dilekçesinde; tarafların sulh olduğunu ve karşılıklı yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi olmadığını iddia etmiş ise de sulh sözleşmesi sunulmadığı gibi davalı tarafça da yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi olmadığına ilişkin dilekçe verilmediğinden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere,
1-Davanın FERAGAT NEDENİ İLE REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 44,40-TL red harcının peşin alınan 35,90-TL den düşümü ile eksik kalan 8.50-TL nin karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davacının kendisini vekille temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T 13/2 maddesi uyarınca hesaplanan ve takdir edilen 1.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine ,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair tarafların yokluğunda kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır