Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1134 E. 2020/411 K. 28.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1134 Esas
KARAR NO : 2020/411
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/12/2018
KARAR TARİHİ : 28/09/2020

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin … Ticaret Sicilinde … sicil numarası ile kayıtlı olarak Antalya İli … ANTALYA adresinde medikal ürünleri ve medikal ekipmanlarıyla ilgili imalat ve satış faaliyetleri ile iştigal ettiğini, 13.12.2011 tarih ve 28141 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 1 Sıra Nolu Elektronik Defter Genel Tebliğindeki usul ve esaslar çerçevesinde yasal defterlerini elektronik ortamda tutmak amacıyla müvekkilinin davalılardan … Ltd.Şti. (…) arasında 31.10.2014 tarihli … sayılı “Elektronik Defter Uygulama Ve Bakım Sözleşmesi” imzalandığım ve kapsamda TC Gelir İdaresi Başkanlığı’mn elektronik defter uygulamasına yönelik gerekli sistem entegrasyonun anılan şirket tarafından yapıldığını, ilgili sözleşmeye dayanılarak kurulan bu entegrasyonun uygulamasına yönelik olarak devam eden yıllarda …’ın grup şirketi olan diğer davalı … San.Tic.A.Ş.(… )ile E-Defter Güncelleme, Geliştirme ve Bakım Sözleşmesi adı altında sözleşmeler İmzalandığını, 01.01.2018 tarihinden 31.12.2018 tarihine kadar olan döneme İlişkin anılan şirket ile … sayılı sözleşme imzalandığını ve bu döneme ilişkin sözleşme bedeli olan … 2.160 Euro’nun … Bilişim tarafından müvekkili şirkete fatura edildiğini ve müvekkilince bu bedelin ödendiğini, sözleşme süreci içerisinde … tarafından sağlanan “…” desteğinin tek taraflı olarak sona erdirildiği bilgisinin müvekkili şirkete elektronik posta ile İletildiğini, taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine aykın olarak yapılan bu değişiklik neticesinde mevcut yazılımda sıkıntılar oluştuğunu, ticari defterlerin basılması, mali mühür ile imzalanması konusunda sorunlar başladığını, müvekkilince davalı şirket yetkililerine defalarca iletişim kurulmasına rağmen sorunun bir türlü çözülmediğini, ilgili yıl beratların alınmasına ilişkin tarih olan 02.07.2018 tarihine yaklaşıldığı halde sorunun çözümlenmediğini, nihayetinde 2017 yılı beratlarının alınması için son gün olan 02.07.2018 tarihi mesai bitiminde mevcut sistem ile ilgili beratların alınamayacağı ve bunun için yeni bir e-mühür sertifikasının müvekkil şirketin sistemine yüklenmesi gerektiği bildirildiğini ve bu kapsamda 5.516,50 TL bedelin TÜBİTAK’a yatırılması gerektiğini müvekkiline bildirildiğini ve müvekkilinin de bu bedeli ivedilikle ödediğini, ancak ne yazık ki davalı hizmet sağlayıcı firmalar tarafından bu yeni sistemin de entegrasyonunun yetiştirilemediğinden müvekkil şirketin 2017 yılı defter beratlarının süresinde alınamadığım, bu duruma İlaveten bir sonraki dönem olan 2018 yılı açılış beratının da iki gün içerisinde alınması zorunlu olduğundan ve davalı firmalarında sözleşmeden doğan yükümlülüklerini doğru bir şekilde yerine getirmediğinden müvekkilinin çözüm yollan için arayış içine girdiğini ve bu arayışlar neticesinde “… Ticaret A.Ş.” firmasından sorunun bir gün içerisinde çözüleceği taahhüdünü aldığını, gerçekten de anılan şirketin müvekkil şirketin mevcut sistemi ve mevcut mali mührü kullanılarak sorun ivedilikle giderilip, gerek 2017 yılına ilişkin tüm beratlar ve 2018 yılı açılış beratının 1 gün İçerisinde alındığım, anılan şirket tarafından bu hizmet karşılığında müvekkili şirkete 9.360 USD karşılığının fatura tarihindeki TL karşılığı olan KDV dahil 53.305,49 TL tutarında fatura düzenlendiğim ve bu bedelin müvekkilince ödendiğini, müvekkili şirket tarafından davalıların eksik hizmeti nedeniyle katlanmak zorunda kalman maddi izarann tazmini için 10.07.2018 tarihinde … Noterliğinin … sayılı ihtarnamesi keşide edilerek sözleşmenin feshedildiğinin bildirildiğini, katlanılan zararın açıklandığım ve tazminin talep edildiğini, ancak davalıların tarafından … Noterliğinin 24.07.2018 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnameleri ile zararların oluşmasında kusurlarının bulunmadığı iddia edilerek zarar tazminini kabul etmediklerinin bildirildiğini, bu nedenle eldeki davanın ikame edildiğini ve davalılardan müvekkilinin davalı tarafa ödediği 2.160 Euro tutarındaki faturanın TL karşılığı olan KDV dahil 11.906,21 TL bedel ile davalıların sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmediğinden dolayı müvekkilince ek olarak katlanılan 5.516,50 TL ve 53.305.49 TL bedelin ihtar tarihinden işleyecek ticari temerrüt faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının dava sebeplerinden ilki olarak, müvekkili firmaların sözleşme koşullarını tek taraflı değiştirme hakkı bulunmamasına rağmen, davacı firmadan muvafakat alınmadan sistem değişikliği yapıldığını ve bu sebeple de zarara uğradığını belirttiğini, öncelikle yapılan bu sistem değişikliğinin müvekkili firmalarca keyfi olarak yapılan bir değişiklik olmadığını, tam tersi illerde müşterilerin herhangi bir sorun yaşamaması adına zorunlu olarak yapılması gereken bir sistem değişikliği olduğunu, defler imzalama işlemi için kullanılan lokal (…) yazılımın bakım süresi dolduğunu, bakım süresi dolduğu için devlet tarafından yapılan değişiklikler programda aktif olmayacağından ötürü, defterlerin bakımı biten program ile yanlış imzalanmamaları için alternatif çözümlerin kullanılması konusunda duyuru paylaşıldığını, bu değişikliğin zorunlu olduğu ve gerekleri daha öncelerinde defalarca … sisteminde paylaşılan duyurularla bildirildiğini davacı firma bu duyurulara tepkisiz kalınca 01.02.2018 tarihinde müvekkili firma çalışanı tarafından davacı firmaya mail atılarak imza sürecinde sorun yaşanmaması için diğer tüm iş ortaklarına sunulan çözüm yollan sunulduğunu, aynı gün davacı firma cevap vererek firmalann genelde hangisini tercih ettiğini sorarak hangi seçeneğin daha iyi olacağı konusunda yorumlanın talep ettiğini ve yine aynı gün müvekkili firma maile cevap olarak genelde müşterilerin HSM sertifikasının … cihazına yüklenmesi yolunu seçtiğini kendilerinin bu yolu tercih edebilecekleri belirttiklerini, davacı firma için hangi seçeneğin daha iyi olacağı kendilerine bildirilmesine rağmen müvekkili firmaya bu konuda günlerce yapılmamış ve bunun üzerine müvekkili firma basiretli iş adamı ahlakı ve ticari ahlak gereği zorunlu olmadığı halde 28.02.2018 tarihinde “konu ile ilgili geri dönüşün beklendiğini hatırlatmak isteriz” şeklinde ki mail atıldığını, bu aşamada geçen yaklaşık 27 günlük zaman kaybının tamamen davacı tarafın kusuru ile olduğunu, Müvekkili firmanın sunduğu çözüm yollarım gereği gibi yerine getirilmeyip, yanda bırakıp, keyfi davranarak bir başka fiımadan 9.360,00 USD bedelle ürün alıp bunun bedelini de müvekkili firmadan talep ettiklerinin kabul edilemez olduğunu, davacı firmanın müvekkili firmaya ödenmiş olan tek gerçek bedel 2.160.00 EURO ise güncelleme, geliştirme ve bakım sözleşmesi kapsamında alınmış olup, müvekkili firma sözleşme yükümlülüklerini tamamen yerine getirdiğini, bu sebeple de bu bedelin iadesi mümkün olmadığını, tüm bu sebeplerle haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava; Taraflar arasındaki 31/10/2014 tarihli elektronik defter uygulama ve bakım sözleşmesi ile 01/01/2018 tarihli e-defter güncelleme, geliştirme ve bakım sözleşmesi kapsamındaki yükümlülüklerin davalı tarafından ifa edilmemesi nedeni ile davalı tarafa ödediği 2.160 Euro tutarındaki faturanın TL karşılığı olan KDV dahil 11.906,21 TL bedel ile davalıların sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmediğinden dolayı ek olarak katlanılan 5.516,50 TL ve 53.305.49 TL bedelin ihtar tarihinden işleyecek ticari temerrüt faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili talepli davadır.
Deliller; Dosya Mevcudu, taraflar arasındaki sözleşme, Bilirkişi incelemesi.
Mahkememiz dosyasından bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup, davacı defterlerinin Antalya ilinde olduğu anlaşıldığından Antalya Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi ‘ne talimat yazılarak 13/11/2019 havale tarihli bilirkişi raporu alınmıştır.
Talimat bilirkişi raporunda; Bakanlıkça E-defter beyan sisteminde 21.11.2016 tarihinde ve sonrasında 03.01.2018 tarihinde güncellemeler yapıldığı, 2017 yılında güncelleme yapılmadığı, Dosya kapsamına göre Davalı firmaca … sisteminden iş ortaklan ile işlem ve versiyon değişikliklerine ilişkin işlemlerin ve yenilenmelerin duyurularla paylaşıldığı,
Yine 01.02.2018 tarihli mailinde de Davacı firmaya … e-Defter ürünümüzde defter belgelerinizi imzalarken kullandığınız Java programı olan … için ileriki süreçlerde tarafımızdan destek verilemeyeceği ve hangi yollann izlenmesi gerektiğinin bildirildiği ve taıaflann izlenecek yollarda hem fikir olunduğu, ancak; Davacı firma tarafından hem fikir olunan KAMUSM’ye (TÜBİTAK) gerekli müracaatta gecikildiği,
En son 26.03.2018 tarihli yazışmalarda Davalı firmaca Davacı firmaya hangi aşamada olunduğu ve yapılacak işlemlerle İlgili haber beklendiği bildirildiği, Davacı firma çalışanınca da 26.03.2018 tarihinde Davacı firmaya Başvurumuz yapılmıştır. Gelecek maile istinaden sizi de sürece dahil edeceğim şeklinde cevap verildiği, ancak; bu aşamadan sonra davacı firmaca davalı firmanın sürece dahil edilmediği,
TÜBİTAK’a sertifika alımı için yapılan ödeme tarihi olan 03.07.2018 tarihinde Davacı firmaca 2017 ve 2018/1-2 dönemine ilişkin e-Defter beratları Davalı firma sürece dahil edilmeden dava dışı … firmasına yaptırıldığı, bu nedenle dosya münderecatına göre işlemin davacı firma tarafından sürüncemede bırakıldığı ve bu hususta davalı tarafa atfedilecek bir kusur bulunmadığı tespit edilmiştir.
Mahkememiz dosyası Talimat Mahkemesinden döndükten sonra, bilirkişiye tevdi ile 06/12/2019 tarihli bilirkişi raporu alınmıştır.
Davacı tarafın sözleşmeyi haklı yere feshetmiş ise, davacının talep edebileceği tazminat tutarı, taleplerin incelenmesi sonucu bilirkişi tarafından hesaplanmıştır.
Davacı … A.Ş. ile “Elektronik Defter Uygulama ve Bakım Sözleşmesi” kapsamında üstlenilen ifa yükümlülüğünün yerine getirilmemiş olması nedeniyle, müvekkili şirket tarafından ödenen 2.160 Euro karşılığının fatura tarihindeki TL değeri 11.906,21 TL sözleşme bedelini davalıdan talep etmektedir.
Taraflar arasındaki Sözleşmenin ” Sözleşmenin Yürürlüğü ve Feshi” başlıklı 4.2 Maddesinde; “…Bakım süresince Müşteri tarafından sözleşme feshedilirse, fesih talebiyle İlgili Güncelleme, Geliştirme ve Bakım ücreti geri ödenmez….” hükmü bulunmaktadır.
Mevcut durum itibariyle davacı sözleşmeyi fesih etmiş olduğundan bu bedeli talep edemeyeceği değerlendirilmiştir.
Davalıların yönlendirmesi ile TÜBİTAK’ a ödenen 5.165,00 TL ilave yazılım bedelini, Mevcut sistemi kullanarak sorunun çözümünü sağlayan hizmet sağlayıcısı şirkete, ödenen 53.305,49 TL hizmet bedelini talep etmektedir.
Davacı taraf sözleşmeyi davalının kusuru nedeniyle fesih etmiş ise bu durumda meydana gelen müspet zararını davalılardan talep edebilecektir. Burada sözleşmenin feshedilmemesinden değil borcunun ifa edilmemesinden doğan zararın söz konusu olmaktadır
” Yargı’tay Hukuk Genel Kurulu 2014/3-8E. 2015/10 K. 14.01.2015 tarihli kararında ise müspet zararı başlangıçta geçerli olarak kurulan bir sözleşmenin ifasının borçlunun kusuruyla gerçekleştirilememesi halinde alacaklının meydana gelen zararı olarak tanımlamıştır. Söz konusu kararda Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun genel olarak bir sözleşmenin başlangıçta geçerli olarak kurulmasına rağmen daha sonra ortaya çıkan nedenler dolayısı ile imkânsız hale gelmesi durumunda, gerçek ve güncel müspet zararın talep edilebileceği şeklinde içtihat ettiğini vurgulamış ve “zarar doğurucu eylem, zarar görenin malvarlığında ne miktarda bir azalmaya neden olmuş ise, zarar verenin tazminat borcu da, o miktarda olmalıdır.” demek suretiyle tazminat miktarının oluşan gerçek zarar kadar olması gerektiğini ifade etmiştir..,” hükmüne karar vermiştir.
Bu durumda davacıya ödenecek tazminat ile zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin malvarlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durum tesis edilebilmesi gerekecektir. Bu durumda davacı taraf davalıdan; 5.165,00 TL TÜBİTAK’ a ödenen miktar, 53.305,49 TL hizmet sağlayan şirkete ödediği tutar olmak üzere 58.470,49 TL talep edebilecektir.
Davacı bu alacağına davalılardan ihtar tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davacı taraf davalılara … Noterliğinin 10.07.2018 tarih, … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile, İhtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde; … A.Ş. ile … sayılı E defter Güncelleme Geliştirme Ve Bakım Sözleşmesi Kapsamında üstlenilen ifa yükümlülüğünün yerine getirilmemiş olması nedeniyle ödenen 2.160,00 Euro Sözleşme bedelinin, sözleşmede olmamasına rağmen çözüm üretileceği vaadiyle ödenen 5.516,50 TL güncelleme/ürün bedelinin, Müvekkilince katlanılması zorunda kalınan 9.260,00 USD ek bedelin, 2017 yılına ilişkin e-defter açılış ve kapanış beratlarının zamanında yapılmamış olması ile katlanılan 9.807,40 TL ek verginin ödenmesini ve taraflar arasındaki tüm sözleşmelerin bu İhtarname ile fesih edildiğini ihtar etmiştir.
İhtarnamenin davalılara tebliğ edildiğine dair ihtarname üzerinde herhangi bir tebliğ şerhine rastlanmadığından dava tarihine kadar işlemiş faiz hesabı yapılamamıştır.
Davacı taraf İhtarname ile her ne kadar 4 kalem alacaktan bahsetse de dava dilekçesinde, 2.160,00 Euro Karşılığı 11.906,21 TL, TUBİTAK 5.165,00 TL, 9.360,00 Euro Karşılığı 53.305,49 TL talep etmektedir.
Mahkememiz dosyasından toplanan deliller bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Taraflar arasındaki 31/10/2014 tarihli elektronik defter uygulama ve bakım sözleşmesi ile 01/01/2018 tarihli e-defter güncelleme, geliştirme ve bakım sözleşmesinin yapıldığı, sözleşme süresi içerisinde davalı … tarafından davacıya sağlanan “…” desteğinin tek taraflı olarak defler imzalama işlemi için kullanılan lokal (…) yazılımın bakım süresi dolması nedeniyle sona erdirilerek davacıya elektronik posta ile İletildiği, 01.02.2018 tarihinde davalı firma çalışanı tarafından davacı firmaya mail atılarak imza sürecinde sorun yaşanmaması için diğer tüm iş ortaklarına sunulan çözüm yollan sunulduğu, davalı tarafın değişikliğinin davacının ticari defterlerin basılması, mali mühür ile imzalanması konusunda sorunlara sebep olduğu, davalı şirket yetkililerince sorunun çözülmediği, ilgili yıl beratların alınmasına ilişkin tarih olan 02.07.2018 tarihine yaklaşıldığı ve 2017 yılı beratlarının alınması için son gün olan 02.07.2018 tarihinde mevcut sistem ile ilgili beratların alınamayacağı ve bunun için yeni bir e-mühür sertifikasının davacı şirketin sistemine yüklenmesi gerektiği ve 5.516,50 TL bedelin TÜBİTAK’a yatırılması gerektiğinin davacıya bildirildiği ve bedelin davacı tarafından ödediği, ancak bu yeni sistemin de entegrasyonunun yetiştirilemediğinden davacı şirketin 2017 yılı defter beratlarının süresinde alınamadığı bu duruma İlaveten bir sonraki dönem olan 2018 yılı açılış beratının da iki gün içerisinde alınması zorunlu olduğundan ve davalı firmalarında sözleşmeden doğan yükümlülüklerini doğru bir şekilde yerine getirmemesi neticesinde başka firma olan “… Ticaret A.Ş.” firmasının davacı şirketin mevcut sistemi ve mevcut mali mührü kullanılarak sorun giderilip, gerek 2017 yılına ilişkin tüm beratlar ve 2018 yılı açılış beratının 1 gün İçerisinde aldığı, taraflar arasındaki 31/10/2014 tarihli elektronik defter uygulama ve bakım sözleşmesi ile 01/01/2018 tarihli e-defter güncelleme, geliştirme ve bakım sözleşmesi kapsamındaki yükümlülüklerin davalı tarafından zamanında ifa edilmemesi nedeniyle davacının zararının oluştuğu, sözleşme kapsamında davacı tarafından ödenen 2.160 Euro karşılığının fatura tarihindeki TL değeri 11.906,21 TL sözleşme bedeli davalıdan talep edilmekte ise de; taraflar arasındaki Sözleşmenin ” Sözleşmenin Yürürlüğü ve Feshi” başlıklı 4.2 Maddesinde; “…Bakım süresince Müşteri tarafından sözleşme feshedilirse, fesih talebiyle İlgili Güncelleme, Geliştirme ve Bakım ücreti geri ödenmez….” hükmünün bulunduğu, mevcut durum itibariyle davacı sözleşmeyi fesih etmiş olduğundan bu bedeli talep edemeyeceği, davalıların yönlendirmesi ile TÜBİTAK’ a ödenen 5.165,00 TL ilave yazılım bedelini, mevcut sistemi kullanarak sorunun çözümünü sağlayan hizmet sağlayıcısı şirkete, ödenen 53.305,49 TL hizmet bedelini talebi yönünden: davacı taraf sözleşmeyi davalının kusuru nedeniyle fesih etmiş olduğundan; davanın kısmen kabulü ile 5.165,00 TL Tübitak’a ödenen bedel, 53.305,49 TL Hizmet bedeli olmak üzere toplam 58.470,49 TL ‘nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM :
1-Davanın kısmen kabulü ile 5.165,00 TL Tubitak bedeli, 53.305,49 TL Hizmet bedeli olmak üzere toplam 58.470,49 TL ‘nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 3.994,12 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.207,87 TL’nin düşümü ile eksik kalan 2.786,25 TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 8.401,16 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davalı taraflar kendisini vekille temsil ettirdiğinden red üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan (41,10 TL ilk masrafı+ 362,30 TL posta masrafı+ 1.200,00 TL bilirkişi ücreti =) 1.603,40 TL yargılama giderinin red ve kabul oranına ( %82,66 kabul ) nazaran 1.325,37 TL’sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafça yatırılan 1.207,87 TL peşin harcın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafça yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 28/09/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır