Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1127 E. 2021/297 K. 14.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1127
KARAR NO : 2021/297
DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 03/12/2018
KARAR TARİHİ : 14/04/2021

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili verdiği 03/12/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından borçlu şirket ‘ … Ltd.Şti.’ aleyhine ….İcra Müdürlüğü’nün 2018/… E sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borca konu icra dosyasında müvekkili şirkete, davalı şirket tarafından 89/1, 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnameleri gönderildiğini, 89/3 haciz ihbarnamesi taraflarına 19.11.2018 tarihinde tebliğ edildiğini, borca konu icra Müdürlüğü’nün dosyasına binaen gönderilmiş olan 89/2 haciz ihbarnamesine borçlu şirketle müvekkili şirketin arasında herhangi bir alacak ilişkisinin olmadığına dair belgeler de eklenerek itiraz edildiğini, ancak davalı tarafça tekrar müvekkili aleyhine 89/3 haciz ihbarnamesi gönderildiğini, ayrıca, borca dayanarak müvekkili şirkete gönderilmiş olan haciz ihbarnameleri usulüne uygun tebliğ edilmemiş olup; usulsüz tebligat kapsamına girdiğini, müvekkili şirket ile borçlu şirket arasındaki ticari ilişkinin 06.08.2018 tarihinde sonlandığını, aralarında herhangi bir alacak bulunmadığını, sundukları hesap mutabakat belgesine bakıldığında, 06.08.2018 tarihi itibariyle borçlu şirketin 0.00-TL alacak bakiyesi bulunduğunun görüleceğini, bu hususta da, borçlu şirket ile mutabık kılındığını, sundukları 06.08.2018 tarihli ‘ … ‘ sıra no.lu tahsilat makbuzlarından da, aralarında herhangi bir alacak veya borç olmadığının görüldüğünü, müvekkili şirket ile dosya borçlusu şirket arasında herhangi bir alacak ilişkisi olmadığı, icra dosyasına sundukları mutabakat belgesinden de anlaşıldığı halde davalı tarafın müvekkiline 89/3 haciz ihbarnamesi göndermesinin kötü niyet teşkil ettiğini belirterek, sonuç olarak; davanın kabulü ile; … İcra Müdürlüğü’nün 2018/…E sayılı dosyasına binaen müvekkili şirketin davalıya borçlu olmadığının tespit edilmesine, davalı tarafın %20 den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, alacaklı olduğu … Limited Şirketi aleyhinde …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, alacağın tahsili için davacı şirkete İİK 89/1 haciz ihbarnamesi 02.08.2018 tarihinde; İİK 89/2 haciz ihbarnamesi 01.11.2018 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini, ancak davacı tarafından süresinde cevap verilmediğini, haciz ihbarnamelerine yasal süresi içinde itiraz etmeyen davacıya haklı olarak İİK 89/3 haciz ihbarnamesi gönderildiğini, 19.11.2018 tarihinde tebliğ edilen İİK 89/3 haciz ihbarnamesine karşı da, davacı tarafça 15 günlük kanuni sürenin sona ermesine 1 gün kala işbu davanın ikame edildiğini, haciz ihbarnamelerinin tümünün davacının Ticaret Sicilinde kayıtlı adresine usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini, davacı; borçlu ile arasındaki ticari ilişkinin 06.08.2018 tarihinde sonlandığını ileri sürerek, buna ilişkin taraflar arasında imzalanan hesap mutabakatı ve borçlu tarafça düzenlenen tahsilat makbuzlarını delil olarak sunduğunu, öncelikle bilindiği üzere, davacı/üçüncü şahıs; İİK 89/1 haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğ edildiği tarih itibariyle borçluya ne kadar borcu var ise, bunu icra dosyasına ödemek zorunda olduğunu, zira borçlunun üçüncü kişideki parası, birinci haciz ihbarnamesinin üçüncü kişiye tebliğ edildiği tarihte haczedilmiş sayıldığını ve bu tarihten sonra takip borçlusuna yapılan ödemelerin geçersiz olduğunu, İİK.md.89/1 de bu durumun açıkça ifade edildiğini, İİK 89/1 haciz ihbarnamesi davacıya 02.08.2018 tarihi itibariyle tebliğ edilmiş olup;( asla sunulan delilleri kabul anlamına gelmemekle birlikte) davacının bu tarihten sonra 06.08.2018 tarihinde borçlu ile arasında mutabakat imzalaması ve borçluya olan borcunu ileri tarihli senet düzenleyerek ödediği iddiası müvekkiline karşı ileri sürülemeyeceğini, davacı, 02.08.2018 tarihi itibariyle uhdesinde bulunduğu kendi sunduğu belgeler ile sabit olan borçluya ait alacağın 1.haciz ihbarnamesinde belirtilen kısmını, icra dosyasına ödemekle yükümlü olduğunu, kaldı ki gerek hesap mutabakatı, gerekse tahsilat makbuzları, adi yazılı-her zaman düzenlenebilen belgeler olup, birinci haciz ihbarnamesinin davacıya tebliği üzerine, davacı ve borçlu tarafından danışıklı olarak davacı uhdesindeki borçluya ait parayı icra dosyasına göndermemek amacıyla kötü niyetle tanzim edildiğini, bu belgelere dayalı olarak 06.08.2018 tarihi itibariyle dahi davacının borçluya olan borcunu ödediğini ispat etmesinin mümkün olmadığını, (Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin E. 2014/5137 K. 2014/9046 T. 12.5.2014 sayılı kararı) huzurdaki davada İİK 89/3 bendi gereğince ispat yükünün davacı tarafta olduğunun gözetilmesi gerektiğini, sonuç olarak; haksız ve mesnetsiz davanın reddine, haksız olan davacı aleyhinde dava değerinin %20’sinden az olmamak kaydı ile tazminata hükmedilmesine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini Savunmuştur.
DELİLLER:
Hesap Mutabakat Belgesi, Tahsilat Makbuzları,Ticaret Sicil Gazetesi, e …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… E sayılı dosyası, bilirkişi incelemesi.
GEREKÇE :
Dava; İİK 89 maddesi uyarınca gönderilen haciz ihbarnamelerine karşı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olup, uyuşmazlık; davacıya gönderilen İİK 89/1-89/2 haciz ihbarnameleri usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği, süresi içerisinde itiraz edilip edilmediği, 89/1 haciz ihbarnamesinin davacıya tebliğ edildiği tarih itibariyle davacının dava dışı borçlu şirketten alacağının bulunup bulunmadığının belirlenmesi noktasında toplanmaktadır.
UYAP’dan celbedilen …. İcra Dairesi’nin 2018/… esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; davacı-alacaklı tarafından borçlu … Ltd.Şti. aleyhine 65.195,00-TL ihtiyati haciz bedelinin tahsili için ilamsız takip başlatılmış olduğu görülmüştür.
Celse arası oluşturulan 17/05/2019 tarihli ara kararı ile; tarafların yasal ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak; defterlerde gözüken alacak ve borç kayıtları ile hesap bakiyeleri tespit edilip, iddia, savunma ve itirazlar ile dosyaya sunulan belgeler değerlendirilerek davacı ile dava dışı borçlu … Tekstil Ltd. Şti arasında ticari ilişki, alacak borç ilişkisi tespit edilerek ihbarnamenin gönderildiği tarih itibariyle, dava dışı borçlu şirketin davacı şirketten alacağı bulunup bulunmadığı noktasında mali müşavir bilirkişisinden rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi ücreti yatırılmadığından, inceleme yapılamamış olup, davalı vekili 12.6.2019 tarihli dilekçe ile, müvekkili şirketin ticari defter ve kayıtlarının Bursa’da bulunması nedeni ile Bursa Nb. Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmasını ve bilirkişiye yerinde inceleme yapması için yetki verilmesini talep ettiğinden, mahkememizce, 05/07/2019 tarihli ara kararı ile, talebin kabulü ile, öncelikle davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarının bilirkişiye yetki verilmek sureti ile 1 Mali Müşavir vasıtası ile incelettirilmesi için Bursa Nb. Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmasına karar verilmiş, talimatla alınan 16/08/2019 tarihli Mali Müşavir bilirkişi tarafından sunulan raporda özetle; davalı şirketin 2017-2018 yıllarına ait yasal defterleri olan yevmiye ve defteri kebir defterlerinin 6102 sayılı TTK nu 64/3 maddesine göre açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapıldığını, davalı firmanın 2017-2018 yıllarına ait yasal defterlerine ait kayıtlara göre davacı Şirket arasında ticari bir alacak ve borç kaydına rastlanmadığını, davalı Şirketin 2017-2018 yıllarına ait yasal defterlerine ait bilgilere göre, dava dışı borçlu şirket … Ltd.Şti den almış olduğu … A.Ş … /İstanbul Şubesine ait … nolu 65.195,00- TL tutarındaki çekin vadesinde ve sonrasında ödeme yapıldığına dair kayıt bulunmadığını, davalı Şirketin 2017-2018 yıllarına ait yasal defterlerine ait bilgilere göre, dava dışı borçlu şirket … Tekstil Ltd.Şti den 31.12.2018 tarihi itibariyle 286.831,00-TL cari hesap alacağının olduğunun görüldüğü hususları rapor edilmiştir.
… Asliye Ticaret Mahkemesince talimat yolu ile alınan bilirkişi raporu ve davacının ticari defter ve belgeleri incelenmek suretiyle, bilirkişi incelemesi yaptırılarak; defterlerde gözüken alacak ve borç kayıtları ile hesap bakiyeleri tespit edilip, iddia , savunma ve itirazlar ile dosyaya sunulan belgeler değerlendirilerek davacı ile dava dışı borçlu … Ltd. Şti arasında ticari ilişki, alacak borç ilişkisi tespit edilerek ihbarnamenin gönderildiği tarih itibariyle dava dışı borçlu şirketin davacı şirketten alacağı bulunup bulunmadığı noktasında mali müşavir bilirkişisinden rapor alınmasına karar verilmiş olup, verilen karar uyarınca, davacı tarafça takdir edilen bilirkişi ücreti yatırılmamış ve inceleme günü ticari defter ve belgeler de sunulmadığı için, davacı defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılamamıştır.
Dava, İİK 89/3 maddesine göre açılan menfi tespit talebine ilişkindir.
… İcra Dairesinin 2018/… E sayılı dosyasından İİK 89/1 maddesine göre davacıya 02/08/2018 tarihinde 1.haciz ihbarnamesi, 01/11/2018 tarihinde 2. Haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği, davacının İİK 89/3 maddesinde düzenlenen 7 günlük itiraz süresi geçtikten sonra 13/11/2018 tarihinde 2.haciz ihbarnamesine itiraz dilekçesi sunduğu, 19/11/2018 tarihinde 3. Haciz ihbarnamesinin tebliğ edilmiş olduğu, işbu davanın 03/12/2018 tarihinde süresi içinde açılmış olduğu görülmüştür.
İİK 89/3.maddesine göre menfi tespit davasını açan üçüncü şahsın, takip borçlusuna borçlu olmadığını veya malın takip borçlusuna ait olmadığını ispat etmeye mecburdur. Mahkememizce 09/12/2020 tarihli ara karar ile davacı ile dava dışı borçlu … Tekstil arasındaki ticari ilişki tespit edilerek ihbarnamenin gönderildiği tarih itibariyle dava dışı borçlu şirketin davacı şirketten alacağnın bulunup bulunmadığının saptanması için bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi için takdir edilen ücretin iki haftalık süre içinde yatırılması, aksi halde bilirkişi deliline dayanmaktan vazgeçileceğinin huzurda bulunan davacı vekiline ihtar edilmiş ise de; davacı vekilince verilen sürede bilirkişi ücreti yatırılmadığı ve defter inceleme gününde ticari defterleri de ibraz edilmediğinden ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş aşağıda belirtildiği şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gereken 59,30-TL red harcından peşin alınan 35,90-TL nin düşümü ile eksik kalan 23,40-TL bakiye ilam harcının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 12.634,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,**
5-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının iadesine ,
Davalı vekilinin yüzüne karşı, davacının yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 14/04/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır