Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1106 E. 2021/814 K. 22.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1106 Esas
KARAR NO : 2021/814
DAVA : Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/11/2018
KARAR TARİHİ : 22/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı taraf arasında 18/03/2010 tarihinde 5 yıl süreli akaryakıt bayilik sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmenin son bulduğu tarihin 18/03/2015 olduğunu, sözleşme metninden anlaşılacağı üzere davacı tarafından 09/03/2015 tarihinde sözleşmenin son bulduğuna dair ihtarnamenin keşide edildiğini, davalı tarafından davacı aleyhine bayilik sözleşmesinin süresinden 3 ay önce feshettiği gerekçesiyle cezai şart ve mahrum kalınan kârın tazmini istemine yönelik dava açıldığını, açılan bu davada … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/… esas, 2017/… Karar sayılı kararı ile davalının cezai şart ve mahrum kalınan kâr taleplerinin yerinde olmadığına karar verildiğini, 18/03/2010 tarihli istasyon bayilik sözleşmesinin 26. Maddesi kapsamında davacının davalıya verdiği 20.000,00 TL tutarındaki teminat mektubunun sözleşmede düzenlenen herhangi bir sebep gerçekleşmeksizin …. Asliye Ticaret Mahkemesinde yargılama devam ederken davalı tarafından 07/04/2015 tarihinde sözleşmenin erkenden feshi nedeni iddiası ile tek taraflı olarak nakde çevrildiğini, somut olayda davacının taraflar arasındaki sözleşmeden kaynaklanan tüm edimlerini eksiksiz olarak ve zamanında yerine getirdiğini, davalının teminat mektubunu nakde çevirmesi için geçerli bir sebebinin mevcut olmadığını, davalının sözleşmenin ilgili maddesindeki “bayi, iş bu sözleşmeden ötürü …’nun tazminat, cezai şart, kâr mahrumiyeli, alacak ve sair talep hakkı doğduğu takdirde” hükmü uyarınca davalının teminat mektubunu nakde çevirebileceğini, davalının davacıdan cezai şart, kâr mahrumiyeti, alacağı yahut sair bir talep hakkının mevcut olmadığını taraflar arasında akdedilen sözleşmeye ek olarak imzalanan protokolün 6. maddesi gereğince davacıya ödenmesi gereken 31/05/2015 tarihinde muaccel olmuş 1.595,00 TL ve 11/05/2015 tarihinde muaccel hale gelmiş 1.412,81 TL olmak üzere toplam 3.007,81 TL ciro priminin davacıya ödenmediği öne sürülerek nakde çevrilen teminat mektubu tutarı olan 20.000,00 TL’nin nakde çevrildiği tarihten itibaren temerrül faiziyle birlikte, taraflar arasında düzenlenen protokol uyarınca ödenmesi gereken 3.007,81 TL ciro priminin fiili ödeme tarihinden itibaren temerrüt faiziyle birlikte, davalının kötü niyetli ve haksız fiilden dolayı nakde çevrilen teminat mektubundan dolayı davacının ticari itibarı zedelendiğinden 20.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren, davalının haksız yere teminat mektubunu nakde çevirmesi nedeniyle davacının bankaya ödemiş olduğu komisyon ve masraf tutarlarına karşılık şimdilik 500,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmesi talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında 5 yıl süreliğine 18/08/2010 tarihli İstasyon Bayilik Sözleşmesi imzalandığını, bunun da öncesinde 07/07/2010 tarihinde protokol imzalandığını, taraflar arasındaki bayilik ilişkisi sürmekteyken davacının 09/03/2015 tarihli ihtarnamesiyle İstasyon Bayilik Sözleşmesi’ni 18/05/2015 tarihi itibarıyla sonlandırdığını ve bu tarihten sonra sözleşmelerin yenilenmeyeceğini davalıya bildirdiğini, bu tarihten sonra davalı şirketten akaryakıt alımına son verildiğini, davacının dava dilekçesinde yer alan taleplerinin haksız ve hukuki dayanaktan tamamen yoksun olduğu; taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 26. maddesi uyarınca davacının davalıya 08/04/2014 tarihinde 20.000,00 TL tutarı banka teminat mektubu ibraz ettiğini, davalının sözleşmelerin davacı tarafından sona erdirilmesi nedeniyle, olası kâr mahrumiyeti, cezai şart, ürün bedeli alacağı gibi alacaklarını teminat altında tutabilmek için ibraz edilen teminat mektubunu nakde çevirdiği nakit teminat olarak uhdesinde tuttuğu: haksız nakde çevrildiği iddialarının kabulünün mümkün olmadığını, taraflar arasında imzalanan protokolün 6. maddesi gereğince, hesaplanacak aylık satış destek primlerinin fatura mukabilinde cari hesabına aktarılarak ödeneceğinin belirtildiğini, davalı şirket tarafından mahsup işlemi yapılmasının haksızlık teşkil etmediğini, sözleşmeye uygun olarak aylık satış destek priminin taraflar arasındaki sözleşmeye uygun olarak mahsup edildiği: davalının ciro primi ödeme borcunun bulunmadığını, davacının tüm alacaklarının borcuna mahsup edildiğini, huzurdaki dava hakımından manevi tazminat şartlarının gerçekleşmediğinin açık olduğunu, bu nedenle manevi tazminat talebinin hukuki dayanaktan yoksun ve haksız olduğunu, bankanın lchtar ile aralarındaki teminat mektubu temin sözleşmesinin yapılması akabinde ücrete hak kazandığı için bankanın somut olaya göre yaptığı diğer masrafları da lehtarın bankaya ödemesi gerekliğini, davacının komisyon ve masraf talebinin de hukuki dayanağının bulunmadığı öne sürülerek davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir.
DELİLLER :
Bayilik Sözleşmesi,, Ticari kayıt ve defterler, banka kayıtları bilirkişi incelemesi, … Ticaret Mahkemesi 2015/… E sayılı dosyası.
GEREKÇE :
Dava taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinden kaynaklanan sözleşmenin feshi nedeniyle davalı tarafından teminat mektubunun nakte çevrilmesi ve ciro prim alacağının ödenmediği iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
… Atm nin 15/09/2017 tarihli, 2015/… e. 2014/… k. Sayılı kararının incelenmesinde davacının … ofisi a.ş., davalıların … ve … Ltd. Şti. Olduğu davacı tarafça sözleşmenin haksız feshi nedeniyle cezai şart ve kar mahrumiyeti tazminatı talep edilmiş olduğu, mahkemece taraflar arasında sözleşme başlangıç tarihlerine ilişkin anlaşmazlık bulunduğu bu hususun netleştirilmesi yönünden EPDK ya yazılan müzekkereye gönderilen cevapta ekli olarak sunulan sözleşmeye göre taraflar arasındaki sözleşmenin 18/03/2010 tarihinden itibaren 5 yıl olarak düzenlendiği, yazı olarak 03 tarihinin 18/05/2010 olarak değerlendirilse bile davalının ihtar ve fesih tarihi dikkate alındığında sözleşmenin önceden feshinin söz konusu olmadığı, aksini ispat yükünün davacıda olduğu, süresinden önce haksız feshin ve buna dayalı kar kaybına yönelik talebin sübut bulmadığı gerekçesi ile davacının davasının reddine karar verildiği, … Atm nin 09/11/2020 tarihli yazısından dosya aslının mahkememizde bulunması nedeniyle iade edilmediğinden kesinleştirme işlemleri gerçekleştirilemediği bildirilmiştir.
Tarafların yasal ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak; defterlerde gözüken alacak ve borç kayıtları ile hesap bakiyeleri tespit edilip, iddia , savunma ve itirazlar ile dosyaya sunulan belgeler değerlendirilerek davacının ciro prim alacağının bulunup bulunmadığı, teminat mektubunun haksız olarak nakte çevrilip çevrilmediği, iadesi gerekip gerekmediği belirlenerek varsa alacağının saptanmasına ilişkin rapor alınmasına karar verilerek dosya bilirkişiye tevdi edilmiş olup, 09/08/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; yapılan tespitler ve yürürlükteki mevzuat hükümleri çerçevesinde yapılan değerlendirmeler sonucunda davalı tarafın usul ve yasaya uygun olarak tutulmuş ticari defterlerinin sahibi lehine delil kudretine haiz olduğunu, teminat mektubunun nakde çevrilmesini haklı kılacak bir durum olmamasına rağmen davalı şirket tarafından yapılan işlemin haksız olduğunu, 07/04/2015 tarihinden itibaren davalı şirket hesaplarında (utulan 20.000.00 TL’nin ve dosyaya mübrez 07/04/2015 tarihli banka dekontundan anlaşıldığı üzere 105,00 TL masrafın temerrüt faiziyle birlikte ödemesi gerektiği, 1.412,81 TL tutarındaki ciro priminin davacının borcundan mahsup edilecek olsa da 1.595,76 TL tularındaki ciro priminin, davacının bakiye borcuna mahsup edildikten sonra kalan 1.129,18 TL tutarındaki kısmın, davacı şirkete ödenmesi gerekirken ödenmediğini: 31/05/2015 tarihinden itibaren davalı şirket hesaplarında tutulan 1.129,18-TL’nin temerrüt faiziyle birlikte ödemesi gerektiğini, 27/11/2018 dava tarihi itibarı ile davacının davalıdan 21.234,18 TL asıl alacak ve 7.797,86 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 29.031,54 TL alacaklı olduğunun tespit edildiğini rapor etmiştir.
Davacı tarafından 24/04/2019 havale tarihli dilekçe ile yerinde inceleme yetkisi talep edilmiş olmakla uyuşmazlık noktasında davacının ticarit defter ve kayıtlarının finans uzmanı bilirkişi marifeti ile incelenebilmesi için Kocaeli Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmasına karar verilmiş olup bilirkişi raporunda özetle; 04/03/2020 tarihli, … A.ş nin teminat mektbunun tazmini dolayısıyla ek bir alacak hakkının oluşmadığnı, … A.ş. Nin gözardı edilen bir alacağının mevcut olmadığını, … A.ş. Nin teminat mektubunun tazmini dolayısıyla manevi tazminat hakkının oluşmadığını, … A.ş. Nin yasal defterleri ibraz etme yükümlülüğünü yerine getirmeyerek, iddilarını da ispat edemediği görüş ve kanaatini bildirmiştir.
… Asl Tic Mah ne yeniden talimat yazılarak ; 04/12/2019 tarihli ara karar ile davacının ticari defter ve kayıtları incelenmek suretiyle bilirkişi raporu düzenlenmesi istenilmiş ise de ; davacı ticari defter ve kayıtları incelenmeden rapor düzenlenmiş olduğundan bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi verilmek suretiyle ,uyuşmazlık noktasında ek rapor tanzim etmesinin istenilmesine karar verilmiş olup, bilirkişi tarafından davacının vekili ve baskın ortağına ulaşılmaya çalışıldığı, baskın ortak … ‘ın defter kayıtlarının bulunmadığını beyan etmesi nedeniyle inceleme yapılamadığı ve rapor düzenlenemediğine ilişkin beyan sunmuş olduğu görüldü.
Dosyada alınan bilirkişi raporlarına itirazların değerlendirilmesi hususunda mahkememizce görevlendirilen mali müşavir bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup sunulan 19/04/2021 tarihli ek raporda özetle: Davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarının incelemeye sunulmadığının 04/03/2020 tarihli talimat bilirkişi raporundan anlaşıldığı: Davalı tarafın usul ve yasaya uygun olarak tutulmuş ticari defterlerinin sahibi lehine delil kudretine haiz olduğu: teminat mektubunun haksız şekilde nakde çevrildiğinin Sayın Mahkeme tarafından değerlendirilmesi durumunda, davacının davalıdan 20.000,00 TL asıl alacak ve 8.162,47’TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 28.162,47 TL alacaklı olacağı; Kök rapordaki değerlendirme her ne kadar farklı olsa da 04/03/2020 tarihli bilirkişi raporundaki – tespite katılmak suretiyle 105,00 TL giderin bir zarar olarak nitelendirilemeyeceği değerlendirilmekle birlikte Sayın Mahkemenin aksi görüşte olması durumunda, davacının davalıdan 105,00 TL asıl alacak ve 42,85 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 147,85 TL alacaklı olacağı: Davalı şirket ticari defterleri sahibi lehine delil kudretine haiz olup; sahibi aleyhine ve ticari defterlerini incelemeye sunmayan davacı şirket lehine değerlendirilmesi mümkün görülmemekle birlikte mahkemenin aksi görüşte olması durumunda, davalı şirket ticari defterlerinde görünen 1.129,18 TL davacı alacağından dolayı davacının davalıdan 1.129,18 TL asıl alacak ve 443,30 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.572,48 TL alacaklı olacağı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Tüm dosya kapsamından taraflar arasında 18/03/2010 tarihli istasyonlu bayilik sözleşmesi akdedilmiş olduğu sözleşmenin 26. Md. İle davacı bayinin davalı … nun tazminat cezai şart kar mahrumiyeti alacak ve sair talep haklarının teminatı olmak üzere teminat mektubu vermeyi üstlendiği görülmüştür.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi ile olası kar mahrumiyeti cezai şart, ürün bedeli alacağı gibi alacakların teminat altında tutulabilmesi için teminat mektubunun paraya çevrildiği ve nakdi teminat olarak uhdelerinde tutulduğu beyan edilmiş ise de … atm nin 2015/… e. 2017/… K. Sayılı kararı ile de bayinin ihtar ve fesih tarihi dikkate alındığında sözleşmenin önceden feshinin söz konusu olmadığı, … petrol ofisinin süresinden önce haksız fesih ve buna bağlı kar kaybı alacağının bulunmadığı tespit edilmiş olmakla davalı tarafça banka teminat mektubunun haksız olarak paraya çevrilmiş olduğu anlaşıldığından 20.000-TL teminat mektubu bedelinin teminatın paraya çevrildiği tarih olan 07/04/2015 tarihinden, davacının teminat mektubu nedeniyle ödemek durumunda kaldığı 105-TL masraf bedelinin ödeme tarihi olan 27/11/2018 tarihinden ve davalı defterleri ile de tespit edilen 1.129,18-TL ciro prim alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş olup aşağıda belirtildiği şekilde hüküm olunmuştur.
Davacı tarafça davacının bankalar nezdinde itibarı zedelendiğinden ve haksız bir şekilde teminat mektubunun nakde çevrilmesi nedeniyle manevi tazminat talebinde bulunulmuş ise de 6098 sayılı TBK nın 58. Md ile kişilik hakkının zedelenmesinden zarar görenin uğradığı manevi zarara karşılık tazminat talep edebileceği düzenlenmiş olup davacının uğradığı zarar maddi zarar olup kişilik hakkının zedelenmesinden söz edilemeyeceğinden davacının manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :
1-Davanın kısmen kabulü ile 20.000,00TL teminat mektubu bedelinin 07/04/2015 tarihinden, 105,00TL masraf bedelinin 27/11/2018 tarihinden, 1.129,18TL ciro prim alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Manevi tazminat talebinin reddine,
3-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 1.450,51 TL harçtan dava açılırken peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.414,61 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4 – Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5- Davacının maddi tazminat talebine ilişkin olarak; Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca davanın kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Maddi tazminat talebine ilişkin olarak; Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 2.273,63-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Davacının manevi tazminat talebine ilişkin olarak Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca hesaplanan 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
7- Davacı tarafça yapılan 352,70 TL müzekkere ve tebligat gideri,1.500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.852,70 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranları ( %48,81 Kabul – %51,19 Red ) üzerinden hesaplanan 904,22 TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 948,48 TL sinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8- Davalı tarafça yapılan herhangi bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
9 – Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde kendilerine iadesine,
Dair davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/11/2021

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)