Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1091 E. 2019/1126 K. 24.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1091 Esas
KARAR NO : 2019/1126

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/11/2018
KARAR TARİHİ : 24/12/2019

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin müşterilerinin davalı şirketten mal alabilmek için teminat olarak müvekkili şirkete keşide etmiş olduğu senet, davalı şirkete ciro edilerek teslim edilmiş ancak buna rağmen davalı şirket tarafından ne keşidecilere ne de müvekkili şirkete herhangi bir mal tesliminde bulunulmadığını,davalı şirketin, tüm sipariş ekranlarını kapatarak dava dışı şahısların ve şirketlerin ve müvekkili şirketin sipariş vermesini engellediğini, müvekkili şirket ile davalı şirketin arasındaki cari hesap ilişkisi açısından da hali hazırda müvekkili şirketin davalı şirketten alacaklı olduğunu, ne ciranta sıfatıyla müvekkili şirketin ne de dava dışı keşidecilerin davalı şirkete karşı hiçbir borcunun bulunmadığını beyan ederek; davaya konu keşidecisi …-… Olan, lehdarı …Şti. Olan 30/07/2018 vade tarihli, 9.000,00 TL bedelli 1 adet senetten dolayı müvekkili şirketin, davalı şirkete karşı borçlu olmadığının tespiti ile bedelsiz kalan bu senedin davalı şirketten alınarak müvekkili şirkete iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkili şirkete borçlu olduğunu, davacının senedin teminat senedi olduğuna ilişkin iddialarını yazılı bir belge ile ispatlanması gerektiğini beyan ederek davanın reddine ve davalı aleyjine %20 den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmişitir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, dava; Mahkememizce tarafların yasal ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak; defterlerde gözüken alacak ve borç kayıtları ile hesap bakiyeleri tespit edilip, iddia , savunma ve itirazlar ile dosyaya sunulan belgeler değerlendirilerek dava konusu senetten dolayı davalı tarafın borcunun olup olmadığının tespitine, dava konusu senetten dolayı borçlu ise borç miktarını tespiti noktasında mali müşavir bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiştir.
Alınan raporda özetle; davalı tarafın defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davalının davacının İstanbul şubesi olarak 453.473,20 TL, Merkez şube olarak 1.142.711,65 TL toplamda 1.596.711,65 TL alacaklı olduğu, davaya konu senedin bu bakiye içerisinde yer aldığı, 30/07/2018 tarihinde senedin karşılıksız çıkması üzerine davacının bakiyesinden 13/08/2018 tarihinde çıkartıldığı, davacının defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davacının kayıtlarına göre davalıya 946.290,26 TL borcu olduğu, davaya konu senet bedelinin borç bakiyesinden düşülmüş olduğu ifade edilmiştir.
Mahkememizce davaya konu keşidecisi …-… Olan, lehdarı …T.Ltd.Şti. Olan 30/07/2018 vade tarihli, 9.000,00 TL bedelli 1 adet senedin incelenmesi sonucunda; senedin malen kayıtlı olduğu görülmüştür.
Menfi tespit davasında kural olarak, hukuki ilişkinin varlığını ispat yükü davalı/alacaklıdadır ve alacaklı hukuki ilişkinin (borcun) varlığını kanıtlamak durumundadır. Borçlu bir hukuki ilişkinin varlığını kabul etmiş, ancak bu hukuki ilişkinin senette görülenden farklı bir ilişki olduğunu ileri sürmüşse bu kez, hukuki ilişkinin kendisinin ileri sürdüğü ilişki olduğunu ispat külfeti davacı borçluya düşmektedir.
Mahkememizce somut olay yönünden yapılan değerlendirmede; tarafların ticari defter ve kayıtlarında davaya konu senedin teminat senedi olarak kayıtlı olmadığı, bu hususun davacı tarafından yazılı bir delille de ispatlayamadığı görülerek, davacı tarafa yemin delili hatırlatılmış, davacı taraf bu hususta beyanda bulunmak için süre talep etmiş ve mahkememizce davacı vekiline “Davacı vekiline yemin deliline dayanması halinde yemin metnini ve tebligat giderini sunması için 1 haftalık kesin süre verilmesine kesin süreye riayet edilmediği takdirde yemin delilinden vazgeçmiş sayılacağı hususunun” ihtaratı yapılmış ve davacı vekilince bu hususta beyanda bulunulmadığı görülerek, ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
Öte yandan dava konusu senet hakkında tedbir kararı verilmediği göz önünde bulundurularak davalının kötüniyet tazminatı talebinin şartlar oluşmadığından reddine karar verilmiş, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın REDDİNE,
Davalının % 20 tazminat talebinin şartları oluşmadığından reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 44,40-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 153,70- TL nin düşümü ile fazla alınan 109,30-TL talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4–Davalı kendisini vekil ile temsil ettiğinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 2.725,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-HMK.120. maddesi gereğince; davacı tarafından yatırılan gider avansından
kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yokluğunda ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.24/12/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır