Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1088 E. 2019/361 K. 22.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1088 Esas
KARAR NO : 2019/361
DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 11/11/2016
KARAR TARİHİ : 22/04/2019

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkiline ait … marka 2010 model ve … plakalı aracın 23/02/2016 tarihinde … nolu Kasko Sigorta Poliçesi ile davalı sigorta şirketince sigortalandığını, müvekkile ait … plakalı aracın 28/08/2016 tarihinde evinin önünde bulunduğu sırada evin bahçe kapasının açılması sonucu otopark garajının İçinden aracın çıkarılarak çalındığını, olay yeri inceleme tutanaklarına göre yapılan denetimde, müvekkilinin aracı garaj içerisinde bulunan ve çalınan aracın arkasında bulunan misafir aracının kelebek camı kırılarak kenara itilmesi sonucu araca girilerek çalındığını, olaydan sonra davalı şirkete yapılan müracaatla zararın tazmini talep edilmiş olmasına rağmen talebin, müvekkilinin araca ait İkinci anahtarın elinde bulunmaması ve temin edememesi nedeniyle uğranılan zararın teminat dışı kaldığı iddiasıyla reddedildiğinı, oysa sigorta poliçesinin a) bendinde teminat hakkında genel bilgiler kısmının 4.1.1 maddesinde araç anahtarının ele geçirilmesi suretiyle aracın çalınması hükmüyle müvekkile ait araç sigorta poliçe kapsamında olduğu ve ilgili hükmüne göre aracın çalınması teminat kapsamında olduğu kabul edilmesi gerekirken verilen cevabi yazı ile haksız ve dayanaksız bir şekilde teminat dışında kalmasının hukuki dayanağı bulunmadığını, müvekkilinin ikamet olarak İstanbul’da yaşamakta olup, ilgili araç çalınma olayının, Tekirdağ da geçici olarak kaldığı şahsi yazlık evinde gerçekleştiğini, araca ait ikinci anahtarını ikamet adresi olan İstanbul da defalarca aradığını ve bulamadığını, ancak eve ait bahçe kapısının dışarıdan üçüncü kişilerin müdahalesi ile açılarak aracın çalındığının görüldüğünü, kasko Sigorta Poliçesinden kaynaklanan fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere 1.000,00 TL araç çalınma tazminatının teminat poliçe teminatları kapsamında davalı şirketçe temerrüt tarihinden itibaren reeskont oranında faiziyle birlikte karşılanmasını sağlamak üzere dava açmak zorunluluğu doğduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere müvekkile ait aracın, zarar bedeli olan şimdilik 1.000,00 TL’nin … nolu kasko sigorta Poliçesine dayalı olarak davalı … Sigorta Şirketince temerrüt tarihinden itibaren uygulanacak reeskont faizi ile tazmin edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı, … plakalı aracın 28 08 2016 tarihinde, evinin önünde park halindeyken çalındığı iddiasıyla uğranılan zarara karşılık fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 1000-TL sigorta tazminatının 23.02.2016/2017 vadeli … nolu Maksimum Kasko Sigorta Poliçesi kapsamında ödenmesini talep ettiğini, ancak davacının taleplerinin haksız ve mesnetsiz olduğunu, sigortalı aracın kendi anahtarları ile çalınmış olması nedeniyle dava konusu riziko ve hasar kasko sigorta poliçesi teminatı kapsamı dışında kaldığını, söz konusu ifadeden, yedek anahtarın muhafazasında gerekli özenin gösterilmediğinin anlaşıldığı ve nerede olduğunun bilinmediğini, sigortalı aracın marka ve modeli gereği anahtarsız çalışmayacak donanım ve teknik özellikte olması, hırsızların sigortalı aracın önünde bulunan … plakalı aracın camını kırıp kapısını açtıktan sonra sigortalı aracın önünden çekmesinin, sigortalı aracın ortada olmayan ikinci yedek anahtarı ile çalınmış olduğunu gösterir nitelikte olduğunu, anlatılan şekilde gerçekleşen çalınma olayı, taraflar arasında akdedilen sigorta poliçesi ve kasko sigortası genel şartlan kapsamında değerlendirildiğinde, meydana gelen hasarın, sigorta teminatı kapsamı dışında kaldığı, zira kasko poliçesi genel şartlarının c,ek sözleşme ile teminat kapsamına dahil edilebilecek zararlar” başlıklı A.maddesinin, 4.1.1.bendinde “araç anahtarlarının ele geçirilmesi suretiyle aracın çalınması” taraflarca ek sözleşme yapılarak poliçeye dahil edilebilecek hasarlar olarak belirtildiğini, genel şartlarda yer alan bu hükmün mefhumu muhalifinden, sigortalı aracın anahtarları ele geçirilerek çalınması halinin, ilke olarak sigorta teminatı dışında bulunduğu, ancak genel şartların 4.1.1.bendinde belirtildiği üzere, tarafların poliçeye özel şart koyarak, aksini kararlaştırması mümkün olduğu,dava dayanağı Kasko Poliçesi metnine bakıldığında, bu konunun “Anahtar Kullanılarak Araç Çalınması Klozunda” açık şekilde düzenlenmiş olduğu,“Kasko Sigortası Genel Şartları Uyarınca, sigortalı araç anahtarları kullanılarak aracın çalınması veya çalınmaya teşebbüsü sonucu meydana gelecek ziyan ve hasarlar bu poliçe teminatı dışında olduğunun belirtildiği, ancak,-Sigortalı araç anahtarlarının gasp sonucunda ele geçirilmesi yoluyla aracın çalınması veya çalınmaya teşebbüs edilmesi, Araç anahtarlarının, sigortalının veya aracı kullanımına tahsis ettiği kişinin kendi ev veya işyeri niteliğindeki kapalı ve kilitli bir mekanda muhafazası esnasında, bu mekana; kırma, delme, yıkma, devirme, zorlama, öldürme yaralama, zor ve şiddet kullanarak veya tehditle ya da araç gereç veya bedeni çeviklik sayesinde tırmanmak suretiyle ele geçirilerek aracın çalınması veya çalınmaya teşebbüs edilmesi teminat kapsamına alınmıştır denildiği, açıkça anlaşıldığı üzere, somut olayın, poliçede teminat kapsamında görülen hallerden hiçbirine uymadığı, Bzira alıntı yapılan özel şart hükmüne bakıldığında, araç anahtarlarının ancak gasp edilerek yahut sigortalının anahtarları kilit altında bulundurduğu ev veya işyerinden zorla girilmek suretiyle çalınması ile meydana getirilen hırsızlıkların teminat dahilinde olacağının öngörüldüğü, fakat somut olayda anahtarların, emniyetli bir şekilde, kilit altında bulundurduğuna dair bir beyan bulunmadığı gîbi nerede olduğu da bilinmediği, her halükarda davacının talepleri faiz bakımından da kabul edilebilir olmadığı, zira taraflar arasında düzenlenen kasko poliçesinde Kasko Sigortası Tam Ziya Hasarları klozunda yer alan 1. maddede; ‘Aracın çalınması durumunda yasal bekleme süresi sonrasında, araç kayıtlarına çalınma durumunu gösteren şerh ve sair açıklamanın konduğunu ve aracın ilgili mevzuata göre devrine engel teşkil edebilecek kısıtlamaların bulunmadığını gösteren belgeler, Kasko genel şartlarının 3.3.3 ‘üncü maddesinin 2.nci paragrafı uyarınca ilgililer hakkında cezai soruşturma açılmış ise, soruşturmanın tamamlanmasına kadar sigortacı tazminat ödemesini bekletebilir” hükmü yer aldığı, bu hususların da dikkate alınarak temerrüt tarihinin belirlenmesi gerektiğini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava; davacıya ait … marka 2010 model ve … plakalı aracın 23/02/2016 tarihinde … nolu Kasko Sigorta Poliçesi ile davalı sigorta şirketince sigortalandığı,davacıya ait … plakalı aracın 28/08/2016 tarihinde evinin önünde bulunduğu sırada evin bahçe kapasının açılması sonucu otopark garajının İçinden aracın çıkarılarak çalındığı, olay yeri inceleme tutanaklarına göre yapılan denetimde, müvekkilinin aracı garaj içerisinde bulunan ve çalınan aracın arkasında bulunan misafir aracının kelebek camı kırılarak kenara itilmesi sonucu araca girilerek çalındığı, olaydan sonra davalı şirkete yapılan müracaatla zararın tazmini talep edilmiş olmasına rağmen talebin, araca ait İkinci anahtarın elinde bulunmaması ve temin edememesi nedeniyle uğranılan zararın teminat dışı kaldığı iddiasıyla reddedildiği, oysa sigorta poliçesinin a) bendinde teminat hakkında genel bilgiler kısmının 4.1.1 maddesinde araç anahtarının ele geçirilmesi suretiyle aracın çalınması hükmüyledavacıya ait araç sigorta poliçe kapsamında olduğu ve ilgili hükmüne göre aracın çalınması teminat kapsamında olduğu kabul edilmesi gerekirken verilen cevabi yazı ile haksız ve dayanaksız bir şekilde teminat dışında kalmasının hukuki dayanağı bulunmadığı, davacının ikamet olarak İstanbul’da yaşamakta olup, ilgili araç çalınma olayının, Tekirdağ da geçici olarak kaldığı şahsi yazlık evinde gerçekleştiği, araca ait ikinci anahtarını ikamet adresi olan İstanbul da defalarca aradığı ve bulamadığı, ancak eve ait bahçe kapısının dışarıdan üçüncü kişilerin müdahalesi ile açılarak aracın çalındığının görüldüğü, kasko Sigorta Poliçesinden kaynaklanan fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere şimdilik 1.000,00 TL’nin … nolu kasko sigorta Poliçesine dayalı olarak davalı … Sigorta Şirketince temerrüt tarihinden itibaren uygulanacak reeskont faizi ile tazmin edilmesi talepli davadır.
Mahkememiz tarafından verilen … Esas … Karar sayılı 10/04/2018 tarihli karar, … Mahkemesi … Hukuk Dairesi ‘nin … Esas, … Karar sayılı 20/09/2018 tarihli kararı ile kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Yargıtay bozma ilamında; “Davanın, davacı sigortalı tarafından kasko sigorta şirketine karşı açtığı tazminat davası olması ve 6502 sayılı Tüketici Yasasının yürürlüğe girdiği 28.05.2014 tarihinden sonra 21/12/2015 tarihinde açılmış olmasına göre mahkemece Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek davanın HMK’nın 114/c maddesi gereğince görevsizlik nedeni ile HMK’nın 115/2.maddesi gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekirken davanın esasına girilerek karar verilmesi doğru olmadığından, hükmün HMK.m.353/1-a/3 maddesi uyarınca kaldırılması gerektiği sonucuna varılmıştır. ” denilmiştir.
Davanın, davacı sigortalı tarafından kasko sigorta şirketine karşı açtığı tazminat davası olması ve 6502 sayılı Tüketici Yasasının yürürlüğe girdiği 28.05.2014 tarihinden sonra 21/12/2015 tarihinde açılmış olmasına göre mahkemece Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, 6100 sayılı HMK gereğince dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM :
1-6100 Sayılı HMK. gereğince dava dilekçesinin görev yönünden REDDİNE,
2-Görevli Mahkemenin İstanbul Nöbetçi Tüketi Mahkemesi olduğunun tespitine,
3-6100 Sayılı HMK.’nun 20. Maddesi uyarınca görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içerisinde davacı tarafın müracaatı halinde dosyanın görevli İstanbul Nöbetçi Tüketi Mahkemesi’ne gönderilmesine,
4-6100 Sayılı HMK.’nun 20. Maddesi uyarınca görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içerisinde davacı tarafın müracaat etmemesi halinde davanın açılmamış sayılacağına,
5-6100 Sayılı H.M.K.’ nun 331/2. Maddesi uyarınca yargılama giderlerinin (harç, mahkeme masrafları ve vekalet ücreti v.b.) görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
Taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 22/04/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır