Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1075 E. 2021/533 K. 05.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1075
KARAR NO : 2021/533
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/11/2018
KARAR TARİHİ : 05/07/2021

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün 2006/… ve 2006/… E. sayılı dosyaları ile takip başlatıldığını, takip konusunun 10.000,00-TL lik çekler olduğunu, takibin kesinleştiğini ve haciz aşamasına geçildiğini, takipten sonra müvekkilinin, alacaklıya toplam 31.422-TL ödeme gerçekleştirdiğini, davalı tarafın bu konuda hiçbir bildirimde bulunmadığını, icra dosyalarında takip tarihinden başlayacak % 25 ve % 28 oranlarında faiz işletilmesinin talep edildiğini, bu oranların yüksek olduğunu, müvekkilinin ödemelerinin düşüldükten sora faiz hesabının yapılması gerektiğini bildirerek, öncelikle takibin durdurulması, akabinde iptaline, müvekkilinin, belirtilen icra dosyalarına konu borçtan dolayı, borcunun olmadığının tespitine, % 20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının tüm iddialarının ve taleplerinin haksız ve mesnetsiz olduğunu, öncelikle davanın zamanaşımı nedeniyle reddedilmesi gerektiğini, eksik harç yatırılması nedeni ile, davanın usulden red edilmesini, davacı taraf ödeme konusunda bazı belgeler sunarak 31.422.- TL ödedikleri iddiasında bulunduğunu, bu tutarın doğru olmadığını, dilekçesinde belirtilen tabloda yapılan ödemeler toplamı olan 21.322,90-TL dışında müvekkili şirkete herhangi bir ödeme yapılmadığını, ödemelerin davacı taraf borcuna mahsuben yapıldığını, ayrıca, davacı taraf aleyhine iki icra dosyası olmasına rağmen, dekont açıklamalarında açık ve net bir şekilde icra dosya numarası belirtilmediği ve yapılan ödemenin hangi icra dosyasına yapıldığı belli olmadığı için, icra dosyasına bildirim yapılamadığını, bu durumun, davacı tarafa ile yapılan şifahi görüşmelerde izah edildiğini ve davacı tarafın da buna onay verdiğini, tarafların tacir olduğunu ve yapılan işin ise ticari iş olduğunu, icra takiplerinde o gün ticari işlerde geçerli olan avans faiz oranlarının talep edildiğini, takiplerin kesinleştiğini, on iki yıl aradan sonra bu konuda itiraz edilmesinin hukuki olmadığını, davacı tarafın ödeme iddiasının doğru olmadığını, tedbir talebi de yerinde olmayıp, red edilmesi gerektiğini, müvekkilinin iyi niyetli olduğunu, davacı tarafın iddialarının doğru ve likit olmadığını, davacı tarafın % 20 tazminat talebinin red edilmesi gerektiğini, kötü niyetli olan davacı tarafın % 20 den aşağı olamamak üzere tazminata çarptırılmasına, davanın reddine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini savunmuştur.
Davacı vekili, UYAP’dan gönderdiği 09/06/2021 tarihli dilekçe ile; davadan feragat ettiklerini, davalı taraftan herhangi bir masraf ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını beyan ettiği, vekaletnamesinde feragat yetkisinin bulunduğu, feragat dilekçesinin e-imzalı olduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekili ise, UYAP’dan gönderdiği 10/06/2021 tarihli dilekçe ile, kendilerinin de davacı tarafdan herhangi bir masraf ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını bildirdiği, dilekçesinin e-imzalı olduğu anlaşılmıştır.
6100 sayılı H.M.K’ nun 307. maddesinde feragat, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olarak tanımlanmış olup, aynı yasanın 309. maddesinde feragat ve kabul beyanının dilekçe ile veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılabileceği, hüküm ifade etmesinin karşı tarafın muvafakatine bağlı olmadığı,feragat ve kabulün kayıtsız ve şartsız olarak yapılması gerektiği ve hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceği belirtilmiştir. Yine aynı yasanın 311. maddesinde de feragat ve kabulün kati bir hükmün hukuki neticelerini doğuracağı hüküm altına alınmıştır. Açıklanan yasal hükümler ışığında davacılar vekilinin feragatinin usulüne uygun olduğu anlaşılmış ve feragat nedeniyle davanın reddine ilişkin aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Feragat nedeni ile davanın reddine,
2-Alınması gerekli 59,30-TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 373,90-TL den düşümü ile arta kalan 314,60-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Taraf vekilleri karşılıklı olarak masraf ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını bildirdiklerinden, bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda; tarafların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.05/07/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır