Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1061 E. 2019/959 K. 19.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1061 Esas
KARAR NO : 2019/959
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 24/12/2014
KARAR TARİHİ : 19/11/2019

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı … Ltd. Şti. nin kullanmış olduğu krediler sebebiyle müvekkili bankaya borçlu olduğunu, davalının sözkonusu krediye ilişkin kefalet borcunun ise … Tapu Sicil
Müdürlüğünde düzenlenen 24/06/2010 tarihli … yevmiye nolu ipotek resmi senedindeki kefalet akdi taahhüdünden kaynaklandığını, muaccel hale gelen kredi borcunun ödenmesi için asıl borçlu ve kefil konumundaki davalıya gönderilen hesap kat ihtarnamelerinden bir sonuç alınamaması üzerine alacağın tahsili için davalı hakkında … İcra Müd. … Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalının haksız şekilde borca itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğunu ileri sürerek davalının takibe itirazının iptali ile icra takibinin devamına, alacağın % 40′ ından az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekilinin dava dışı … Ticaret Ltd. Şti.’nin kredi borcu için 260.000,00 TL bedel üzerinden kendisine ait olan ev üzerine banka lehine ipotek tesis ettiğini, müvekkilinin ipotek bedeline ek olarak kefil olma iradesinin bulunmadığı gibi ekonomik gücünün de buna imkan vermediğini, buna rağmen bankanın müvekkilinin iradesi dışında ipotek senedindeki kesin ve net olmayan ibarelere dayanarak kefil olduğu iddiasında bulunduğunu, ipotek senedi incelendiğinde ayrıca ve açıkça kefaletten bahsedilmediğinin anlaşılacağını, bankanın ileri sürdüğü kefalet akdinin hata, hile ve gabin hükümleri gereğince batıl olduğunu, ayrıca müvekkilinin kefalet hükümlerine göre sorumlu olduğundan söz edilmesinin iyi niyet kurallarıyla da bağdaşmadığını bu nedenle davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu savunarak davanın reddi ile davacının %40 dan az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava; kredi alacağının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine itirazın iptali davası olup, İİK nın 67. maddesinde düzenlenen 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır. dava konusu olan … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinden; davacı bankanın 260.000,00 TL kredi alacağının takip tarihinden itibaren %11,15 oranındaki gecikme faizi ile birlikte tahsili için 12/10/2011 tarihinde borçlu/Davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlattığı, davalının süresinde borca itiraz etmesi nedeniyle takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Dava ve takip … Tapu Sicil Müdürlüğünde düzenlenen 24/06/2010 tarihli … yevmiye nolu ipotek resmi senedinin 2. maddesinde yeralan ” ipotek limiti miktarınca borcun tamamından ipotek veren olarak da müteselsil kefil ve müşterek müteselsil borçlu sıfatı ile sorumlu olunacağına ) şeklindeki beyan ve taahhütlere dayanmakta olup, davacı banka sözkonusu taahhüt nedeni ile davalının dava dışı borçlu şirketin müvekkili bankaya olan kredi borçlarına müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduğunu iddia etmektedir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda … Esas ve … Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiş olup verilen bu karar Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … Esas ve … Karar sayılı ilamında belirtilen; “Uyuşmazlık tacirler arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesi ve bu sözleşme uyarınca kullandırılacak kredilerin teminatı amacıyla ipotek resmi senedinde yer alan kefalet akdinden kaynaklanmaktadır. Tarafların sıfatı, sözleşmenin ve kefaleti de içeren ipotek akdinin yapıldığı tarih ve nitelikleri de gözetildiğinde somut olay bakımından TBK’nun 20 ve 21. maddeleri ile 6101 sayılı Kanunun 7. maddesinin uygulama yeri bulunmamaktadır. Bu durumda mahkemece taraflar arasındaki Genel Kredi sözleşmesinin teminatı olarak verilen ipoteğin düzenlendiği ipotek resmi senedinde, davalının aynı zamanda kefalet limiti miktarınca müteselsil kefil olduğu da hükme bağlanmış olup mahkemece davalının kefaletinin geçerli olduğu kabul edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, somut
olaya uygun düşmeyen gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.” gerekçe ile bozulmuştur.
Mahkememizce bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, 2014/1430 Esas ve 2015/295 Karar sayılı kararında belirtilen; “Her ne kadar davalı vekili tarafından cevap dilekçesinde müvekkilinin iradesinin sakatlandığı, yanıltıldığı, kefalet verme iradesinin olmamasına rağmen gayrimenkulünün ipotek altına alındığı sözleşmenin iyi niyet kurallarına uygun olmadığı iddia edilmişse de davacı banka ile dava dışı … Gıd. San. Pazarlama Dış Ticaret Limited Şirketi arasındaki sözleşme ticari nitelikte bir sözleşme olup, kredi sözleşmesinin teminatı olarak verilen ipoteğin düzenlendiği ipotek aktinde davalının aynı zamanda kefalet limiti miktarınca da müteselsil kefil olduğu hükme bağlanmıştır. Davalının kendi iradesi ile imzaladığı müteselsil kefalet sözleşmesi, ipotek akit belgesi karşısında davalı borçlunun iradesinin fesata uğratıldığı ve bu şekilde Türk Borçlar Kanunun 20. Ve 21. Maddeleri ile 6101 sayılı kanunun 7. Maddesinin olayda uygulama yeri bulunmamaktadır.” gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiş olup, verilen bu karar Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … Esas ve … Karar sayılı ilamında belirtilen; “Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine davalı kefilin yapmış olduğu itirazın iptali istemine ilişkindir. Kefil, asıl borç ile borçlunun kusur veya temerrüdünün yasal sonuçlarından, kefalet limiti ve kendi temerrüdünün hukuki sonuçlarından sorumludur. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava dışı asıl borçlunun takip tarihi itibariyle borç miktarı 245.385,46 TL olarak belirlenmiştir. Bu durumda davalı kefilin sorumlu olacağı borç miktarı belirlenmeden, kefalet limiti kadar borç olduğu kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.” gerekçe ile bozulmuştur.
Mahkememizce bozma ilamına uyulmuş ve bozma ilamı doğrultusunda bankacı bilirkişiden bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiştir. Alınan bilirkişi raporunda; ipotek akit tablosunun 2. Maddesine göre davalının şahsen de 260.000, 00 TL kefalet limiti ile sınırlı olarak sorumlu olduğu, takip tarihi itibari ile dava dışı kredi lehtarının 273.621,19 TL borcunun olduğu, davalı kefilin takip tarihi itibari ile 260.000,00 TL nakdi alacak tutarı, 13.740, 47 TL işlemiş faiz, 687,02 TL BSMV olmak üzere toplamda 274.427,49 TL borçlu olduğu, temerrüt kar payı yıllık%11,15 oranında olduğu, ancak takip talebinde sadece 260.000,00 TL alacak talep edildiği, dava tarihinden sonra yapılan 230.000,00 TL tahsilatın kesin infazda nazara alınması gerektiği ifade edilmiştir.
Mahkememizce yapılan incelemeler sonucunda davacı banka ile dava dışı 3.kişi arasında genel kredi sözleşmesi akdedildiği, davalının 260.000,00TL limitle kredi sözleşmesini müşterek borçlu-müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı görülmüştür. Davacı banka ile dava dışı … Ticaret Limited Şirketi arasındaki sözleşme ticari nitelikte bir sözleşme olup, kredi sözleşmesinin teminatı olarak verilen ipoteğin düzenlendiği ipotek akdinin 2. Maddesi gereği davalının aynı zamanda kefalet limiti miktarınca da müteselsil kefil olduğu hükme bağlanmıştır.Taraflar arasındaki sözleşmenin 20/4.madde hükmünde temerrüt faizine ilişkin düzenlemeye yer verildiği, davacı bankanın akdi kar payı oranı olan %10,56 üzerine %0,59 ilave kar payı eklemek suretiyle yıllık %11,15 oranında temerrüt kar payı talep etmesinin sözleşmeye uygun olduğuna karar verilerek; davalı kefilin takip tarihi itibari ile 260.000,00 TL nakdi alacak tutarı, 13.740, 47 TL işlemiş faiz, 687,02 TL BSMV olmak üzere toplamda 274.427,49 TL borçlu olduğu, temerrüt kar payı yıllık%11,15 oranında olduğu, ancak takip talebinde sadece 260.000,00 TL alacak talep edildiği, dava tarihinden sonra yapılan 230.000,00 TL tahsilatın kesin infazda nazara alınması gerektiği göz önünde bulundurularak davanın kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur. Ayrıca davalı itirazının haksız ve alacağın likit olması sebebiyle de asıl alacak miktarı 260.000 TL’nin %40 oranında icra inkar tazminatının da davalıdan tahsiline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının davasının KABULÜ ile
Davalının … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 260.000,00TL üzerinden devamına,
Asıl alacak miktarı tamamen ödeninceye kadar asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren yıllık %11,15 oranında temerrüt kar payı uygulanmasına,
Asıl alacak mitarının %40 oranına tekabül eden 104.000,00TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dava tarihinden sonra 16/01/2012 tarihinde yapılan 230.000,00TL tahsilatın kesin infaz sırasında nazara alınmasına,
2-Alınması gerekli olan 17.760,60-TL karar ilam harcından, peşin alınan 2.539,70-TL nin mahsubu ile noksan kalan 15.220,90- TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3- Davacı tarafından yapılan dava açılış gideri: 2.565,15-TL, davetiye gideri: 255,00-TL, bilirkişi ücreti: 1.600,00-TL, olmak üzere toplam: 4.450,15-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 21.550,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davalı tarafından yapılan 129,95-TL yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6- Taraflar tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/11/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır