Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1036 E. 2019/433 K. 08.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1036 Esas
KARAR NO : 2019/433
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/11/2018
KARAR TARİHİ : 08/05/2019

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin … Dondurmaları adı altında dondurma imalatı ve satışı yaptığını, müvekkili şirketin ise reklam mecraları ürettiğini, indoor ve outdoar stönt, görsel üretimleri ile ahşap,metal ve pleksiye malzemeye dayanan imalatlar ile ilgili olarak firmalara hizmet verdiğini, tarafların 2017 ve 2018 yılında ticari ilişkide bulunduklarını, müvekkili şirketin, davalı-borçlu şirketin siparişlerini eksiksiz bir şekilde yerine getirip kendilerine teslimatı yaptığını, teslim edilen ürünlerle ilgili olarak dava dilekçesinde sıra numarası ve miktarları yazılı toplam 5 adet fatura bedeli olan 105.409.00 TL davalıdan alacaklı olduğunu, faturaların borçlu şirkete tebliğ edildiğini ancak fatura bedellerinin davalı yanca ödenmediğini, bunun üzerine davalı-borçlu şirket aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile yasal takip başlatıldığını, borçlu şirketin zaman kazanmak için kötü niyetli olarak icra takibine itiraz ettiğini, davalı-borçlu şirketin müvekkili şirkete 105.409,00- TL borçlu olduğunu, müvekkilinin alacağı likit bir alacakken davalı-borçlunun icra takibine yaptığı itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek, sonuç olarak, davalı-borçlunun itirazının iptali ve takibin 105409,00 TL üzerinden devamına, davalının ayrıca alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatına mahkum
edilmesini, borçlu şirketin … Plakalı, … plakalı ve … plakalı araçlarının trafik kaydı üzerine ve ticaret sicilindeki ünvanı üzerine devir ve temlikin önlenmesi zımmında ihtiyati haciz konulmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, müvekkili şirketin davacı şirkete herhangi bir borcunun bulunmadığını, müvekkil şirketin davacı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığından cari hesap alacağının olduğu yönündeki iddiaların gerçek dışı olduğunu, faturaların müvekkili şirkete tebliğ edilmediğini, müvekkili şirketin itirazında kötü niyetli olmadığını, takip tarihinden itibaren işletilmesi istenilen faiz talebinin haksız ve fahiş olduğunu, takip tarihinden itibaren ancak yasal faiz işletilmesinin talep edilebileceğini, sözleşmelerin cari hesap sözleşmesi olduğu hususunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmadığını, TTK. hükümlerine ve taraflar arasındaki cari sözleşme hükümlerine göre, davacı yanca sözleşme süresinin bitmesi veya feshi ihbar ile cari hesap sözleşmesinin sona erdirildiğinin kanıtlanamadığını belirterek, sonuç olarak; haksız ve mesnetsiz olarak açılan davanın reddine, alacağın % 20’ den aşağı olmamak üzere tazminata, yargılama masrafları ve vekâlet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini savunmuştur.
Davacı vekili, 26/04/2019 tarihli dilekçe ile; tarafların haricen anlaştıklarını, davadan feragat ettiklerini ve masraf ve vekalet ücreti talep etmediklerini bildirdiği, kimlik tespitinin yapıldığı, vekaletnamesinde feragat yetkisinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekili de; UYAP’dan gönderdiği 11/04/2019 tarihli dilekçe ile davacı vekilinin feragatini kabul ettiğini, vekalet ücreti ve yargılama giderleri talebinin olmadığını bildirdiği anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’ nun 307. maddesinde feragat, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olarak tanımlanmış olup aynı yasanın 309. maddesinde feragat ve kabul beyanının dilekçe ile veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılabileceği, hüküm ifade etmesinin karşı tarafın muvafakatine bağlı olmadığı, feragat ve kabulün kayıtsız ve şartsız olarak yapılması gerektiği ve hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceği belirtilmiştir, yine aynı yasanın 311. maddesinde de feragat ve kabulün kati bir hükmün hukuki neticelerini doğuracağı hüküm altına alınmıştır. Açıklanan yasal hükümler ışığında
davacının feragatinin usulüne uygun olduğu anlaşılmış ve feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere,
1-Davanın FERAGAT NEDENİ İLE REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 44,40-TL red harcının peşin alınan 1.273,09-TL den düşümü ile arta kalan 1.228.69-TL nin karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Taraf vekilleri karşılıklı olarak yargılama giderleri ve vekalet ücreti talep etmediğinden, bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair tarafların yokluğunda kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır