Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1032 E. 2019/1008 K. 03.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1032 Esas
KARAR NO : 2019/1008
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/11/2018
KARAR TARİHİ : 03/12/2019

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafça, müvekkili aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını ve müvekkile 10 örnek ödeme emri tebliğ edildiğini, davalı tarafça takip başlatıldıktan sonra … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D.iş … K. sayılı dosyasından ihtiyati haciz kararı alınarak müvekkilinin müşterisi olan … San. ve Tic. Ltd. Şti.’ne … İcra Müdürlüğü’nün … Tal. sayılı dosyasından ihtiyati hacze gelindiğini, müvekkilinin icra takip dosyasında borçlu konumda olması ve müşterisi … Tekstil San. Ve Tic. Ltd. Şti. ile olan ticari ilişkisinin zedelenmemesi adına icra tehdidi altında her türlü dava, hak ve talepleri saklı kalmak kaydıyla 14.341,49 TL tutarındaki bedeli ödemek durumunda kaldığını, takip dosyası dayanağı çekin müvekkili uhdesinde iken kaybolduğunu, çekin kaybolması sebebiyle müvekkili adına … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyası kapsamında çek iptali davası açıldığını, mahkemece ödemeden men yasağı kararı verildiğini, müvekkilinin çeki kaybetmeden önce … A.Ş. emrine ciroladığını, davalı … dava konusu çekin meşru hamili olmadığını, çekte … A.Ş.’nin cirosu bulunmadığını, ciro silsilesinde kopukluk bulunduğunu beyan ederek; müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespiti ile ödenen 14.341,49 TL ‘nin ödeme tarihi olan 31/10/2018 tarihinden itibaren işleyecek bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faiziyle birlikte müvekkiline geri ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkili dava dışı … ile faktoring sözleşmesi imzalandığını bu sözleşmeye istinaden dava dışı …’den kaynaklanan alacağa ilişkin olan faturaların dayanak gösterilerek müvekkili şirkete dava konusu çekin verildiğini, davacının da çeki ciranta olarak imzaladığını, davacının iddialarının doğru olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava; Uyuşmazlık, taraflar arasındaki faktoring sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir.
… İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının tetkikinde; davalı tarafından davacınında aralarında yer aldığı kişiler aleyhine 25/09/2018 ödeme tarihli, … Bankası … şubesine ait 10.000,00 TL’lik çek nedeniyle kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki faktoring sözleşmesi, dayanak fatura, çek teslim bordro suretleri dosyaya ibraz edilmiştir.
Mahkememizce davalının ticari defter ve belgeleri üzerinde mali müşavir bilirkişi ile inceleme yapılması için Bursa Nöberçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak davacı ile çekin davacıya ciro eden … Teks. San. Tic. Ltd. Şti. Arasında aralarında ticari ilişki bulunup bulunmadığı, davacı şirketten sonra çekin cirolandığı … A.Ş. İle aralarında ticari ilişki bulunup bulunmadığı, varsa bu ticari ilişkiler sebebiyle alacaklı olup olmadığı, borçlu olup olmadığı, alacaklı ise alacak miktarının ne kadar olduğu, davaya konu çekin taraflarının ticari kayıtlarında kayıtlı olup olmadığı, davalının defterleri yönünden ise davalı … in kendisinden önceki Efendi Mobilya … ile arasında herhangi bir tiraci ilişki bulunup bulunmadığı, davalı … şirketinin 6361 sayılı kanun maddesi uyarınca çeki usulune uygun ihtisap edip etmediği, davalı … şirketinin çekin iktisabında ağır kusur ve kastının bulunup bulunmadığı noktalarında mali müşavir bilirkişi Nükhet Bağdatoğlu dan rapor alınmasına karar verilmiştir.
Alınan bilirkişi raporlarında özetle; “Davalılardan faktoring şirketinin çeki edinmesinin, kendisi İle sözleşme imzalayan … ve onunla ilişkide olan … adlı kişilerin fatura/kambiyo senedi bağı olduğu, davalının faktoring sözleşmesi ile iktisap ettiği çeke ilişkin …’a ödeme yaptığı, ciro zincirini kopuk olmadığı 6361 sayılı yasanın 9/2 ve 9/3 maddesindeki duruma uyumlu olduğu, bu anlamda, salt somut olaydaki çek yönüyle, davalı … şirketinin kambiyo senedini iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etme iradesi içinde olduğunu söyleme koşullarının görülemediği ifade edilmiştir.
Talimat mahkemesi aracılığı ile alınan raporda özetle; davacının defterlerinin usul ve yasaya uygun tutulduğu, davacının … LTD. Şti’den 42.335,79 TL alacaklı olduğu, davaya konu çekin … LTD. Şti’nin borcundan düşüldüğü, davacının davaya konu çeki … A.Ş.’e verse de sonradan iade yansıttığı, bu çekin Deltaya yapılan ödemelere bir katkısının olmadığı ifade edilmiştir.
Faktoring sözleşmeleri, temelinde alacağın temliki hükümlerini barındıran Borçlar Kanunundaki tip sözleşmeler arasında yer almayan ve birden fazla tip sözleşmeyi kapsamına alan atipik nitelikte karma sözleşmelerdir. Faktoring sözleşmeleri üç köşeli işlemlerdir. Faktoring işlemlerinin tarafları olarak, alacağı temlik alan faktoring şirketi, temlik eden önceki alacaklı (faktoring şirketinin müşterisi) ve önceki alacaklıyla arasında temel hukuki ilişki bulunan borçlu olarak gösterilebilir. Faktoring sözleşmesinin niteliği gereği kural olarak borçlu, önceki alacaklısına karşı ileri sürebileceği şahsi defileri, temlik alan durumundaki faktoring şirketine karşı da ileri sürebilir. (6098 Sayılı TBK. Md 188/1, 6361 Sayılı Yasanın 9/2.maddesi)
6361 Sayılı Yasanaın 9/3.mnaddesinde yer alan; ” Bir kambiyo senedinin ciro yoluyla faktoring şirketine devri halinde, kambiyo senedinden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanılan defileri faktoring şirketine karşı ileri süremez; meğer ki, faktoring şirketi kambiyo senedi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun,” hükmünün somut olay bakımından uygulanıp uygulanmayacağı değerlendirildiğinde, belirtilen yasa hükmü faktoring işleminin tarafları olan borçlu, önceki alacaklı ve temlik alan faktoring şirketi dışındaki kambiyo senedinde ciro silsilesinde yer alan diğer kambiyo borçluları bakımından getirilmiş bir hükümdür. Kanunun 9/3.maddesi hükmünün, faktoring işleminin tarafları arasında yer almayan kambiyo borçlularını ilgilendirdiği madde gerekçesinden de anlaşılabilmektedir. Zira gerekçenin son cümlesinde ”bu bağlamda 6102 Sayılı Türk Ticaret kanunun defiler başlıklı 687.maddesi ile paralellik sağlanması hedeflenmiştir.” denmiştir. 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunun 687/2.maddesinde, ”Alacağın temliki hükümleri saklıdır.” hükmü yer almaktadır. 6361 Sayılı Kanunun 9/2.maddesi hükmünden hareketle faktoring sözleşmelerinde de alacağın temliki hükümleri uygulanacağından gerek 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunun 687/2. Maddesi, gerekse 6361 Sayılı Kanunun 9/2.maddesi karşısında faktoring işleminin taraflarından olan kambiyo borçluları hakkında alacağın temliki hükümlerinin uygulanacağı, aynı kanunun 9/3.maddesi hükmünün ise, faktoring işleminin tarafı olmayan ve ciro silsilesinde yer alan diğer kambiyo borçluları bakımından uygulanabileceği anlaşılmaktadır.
Dava konusu çekin incelenmesinden; çekin lehdar tarafından … Ltd. Şti.’ye, ondan … LTD.ŞTİ.’ye, ondan …A.Ş.’e, ondan … LTD.ŞTİ’ye, ondan … Tekstil…A.Ş.’e, ondan davacıya, davacıdan … ve ondan … ve ondan da davalı … şirketine ciro edildiği anlaşılmaktadır.
Bu açıklamalar karşısında somut olayın değerlendirilmesinde; faktoring şirketine ciro yoluyla devredilen çekte davalı … şirketinin dava konusu çeki iktisap ederken yasa, sözleşme ve objektif iyi niyet kurallarına uygun hareket ettiği, davalı uhdesinde bulunan dava konusu çekin kaybolduğunun davacı tarafça davalı şirkete direk olarak bildirilmemiş olduğu, davalı … şirketinin iktisapta iyi niyetli yetkili hamil olduğu, bu çekleri iktisap ederken bile bile borçlu zararına hareket ettiği, kötü niyetli veya ağır kusurlu olduğu hususu kanıtlanamadığından açılan davanın esastan reddine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE
2-Alınması gereken 44,40-TL red harcından peşin alınan 244,92-TL den düşümü ile arta kalan 200,52-TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmı karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı 03/12/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır