Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1021 E. 2020/756 K. 30.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1021 Esas
KARAR NO : 2020/756
DAVA : Tazminat Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan
DAVA TARİHİ : 01/11/2018
KARAR TARİHİ : 30/12/2020

DAVA: Davacı vekili mahkememize ibraz etmiş olduğu dava dilekçesinde, müvekkili … A.Ş’nin Isparta’da faaliyet gösteren, hisseleri İstanbul’da işlem gören halka açık bir şirket olduğunu, müvekkili şirketin İstanbul’da bulunan …A.Ş’nin ortaklarından olduğunu, … ‘nin … ilçesindeki … üzerinde kurulu, toplam kurulu gücü 104 MW olan iki adet hidroelektrik santrali işlettiğini, … , hakim ortak … A.Ş’nin yönetim çoğunluğunda olduğunu, … Ailesinin yetkilerinin elinde bulunduğu … A.Ş, … A.Ş , … A.Ş başta olmak üzere grup şirketlerinden biri olduğunu, … ‘nin 02/05/2018 tarihinde İstanbulda’daki şirket merkezinde yapılan 2017 yılı olağan genel kurul toplantısında …, faaliyet raporu, 2017 bilançosu, yönetim kurulunun ibrası, yönetim kurulu seçimi, yönetimi kurulu ücretleri konularında yapılan oylamada muhalif kalarak tutanağa şerh edildiğini, 02/05/2018 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantı çağrısının …’ya bildirilmediğini, ilanen yapılan çağrı ile haberdar olunarak toplantıya katıldıklarını, bu durumun toplantının 3. Maddesinde belirtildiğini, … ile … arasında 2017 yılında, … ‘nin hakim ortakları ile yöneticilerinin menfaatleri doğrultusunda yönetildiğini, şirkete zarar verdiğini, kar dağıtamadığını, grup şirketleri arasındaki işlemlerde usulsüzlükler olduğunu, faaliyet konusu dışında harcamalar yapıldığını, taraflar arasında 2016 yılı olağan genel kurul toplantısının iptali, … ‘ye TTK 438. Madde uyarınca özel denetçi tayin edilmesi, olağan genel kurul yapılarak sermaye arttırımı yapılması üzerine sermaye arttırımının iptali, 2017 yılı genel kurul toplantısının iptali davalarının derdest olduğunu, 02/05/2018 tarihli genel kurulun olumsuz oy kullanılan maddelerinin iptali davası … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/… Esas sayılı dosyasında derdest olduğunu, … nin bilançolarının gerçeği yansıtmadığını, 2010 yılında …’tan kullanılan 40.000.000 Euro yatırım kredisinin geri ödemesi bitmesi gerekirken 2014 yılında 20.000.000 Euro daha kredi kullanıldığının 2017 yılında … ile yapılan yazışmalardan öğrenildiğini, kullanılan ilave kredilerin nerelerde harcandığına dair bilgilerinin olmadığını, 2017 yılı için pazarlama, satış ve dağıtım giderleri olarak gösterilen 11.561.600,21 TL’nin gerçeği yansıtmadığını, şirketin faaliyet konusu ile ilgisi olmayan kişiler, harcamalar, gerekli ve yeterli personelin yaklaşık iki katı personel istihdamı, ihtiyaç olmadığı halde ödenen danışmanlık ücretleri, çok yüksek sigorta giderleri gibi kalemlerin tamamen yöneticilerin kişisel menfaatleri doğrultusunda yapılan harcamalar olduğunu, … Satışlarının büyük bölümünü grup şirketlerinden … A.Ş’ye yaptığını, uzun yıllardır yapılan bu satışlardan dolayı tahsilat sağlanamamasına rağmen enerji satışına devam edildiğini, tahsili cihetine gidilemediğini, grup şirketlerinden olan ve aynı zamanda … ‘nin hakim ortağı olan … A.Ş’den borç para alındığı bilançolara yansıtıldığını, davalıların TTK’nun öngördüğü şekilde tedbirli bir yöneticinin özeniyle ve dürüstlük kuralına uygun olarak şirkete yönetmediklerini belirterek TTK hükümlerine aykırı davaranarak …. A.Ş’ni zarara uğratan davalılardan şimdilik fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, belirsiz alacak davası olarak 150.000,00 TL’nin zarar tarihinden başlayacak ticari temerrüt faiziyle birlikte tahsili ile tazminatın … ‘ye ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesinde, davacının hangi gerekçeyle tazminat talep ettiğini, … ‘nin hangi işlemden ne kadar ve neden zarar ettiğini, iddia edilen zarardan müvekkillerinin sorumluluğunu gerektiren olguların, tazminat miktarı içine hangi kalemlerin girdiğini, hangi hukuki ve ekonomik gerekçelerle söz konusu meblağın istendiğinin gösterilmediğini, davacının sürekli olarak aynı veya benzer iddialarla şirket aleyhine davalar açtığını, bu iddiaların bilirkişi raporları, mahkeme kararları ve SPK incelemesiyle çürütüldüğünü, davacının aynı iddialarla bu kez huzurda görülmekte olan davayı açtığını, dava dilekçesinde davacının atıf yaptığı ve birçok alıntıya yer verdiği faaliyet raporunun da usulüne uygun bir biçimde yönetim kurulu tarafından şirketin internet sitesinden yayımlandığını, davacı da dahil olmak üzere tüm pay sahiplerinin incelemesine tutulduğunu, davacının genel kurula çağrılmadığı, faaliyet raporundan toplantı esasında haberdar olduğu iddiasının asılsız olduğunu, şirketin bilançosunun mevzuata aykırı şekilde düzenlendiği yönündeki davacı iddiasının tamamen hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, 2013 ve 2014 tarihinde temin edilen ek kredilerin, artan kamulaştırma bedelleri ve diğer proje harcamaları için kullanıldığının hem … hem de … ‘nin kayıtlarında yer aldığını, satış pazarlama giderlerinin yüksek olduğu iddiasının asılsız olduğunu, yöneticilere yapılan ödemelerin şirketin finansal büyüklüğü ve yöneticilere ödenen ücretlerin genel giderleri içindeki payı dikkate alındığında hukuka uygun olduğunu, … ‘nin sermaye ihtiyacı olmaksızın sadece …’nun sahip olduğu pay oranını düşürme amacıyla sermaye arttırım kararı aldığının iddiasının asılsız olduğunu belirterek kötü niyetli ve hukuki dayanaktan yoksun olarak açılmış tazminat davasının reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava şirket yöneticisinin sorumluluğuna dayalı tazminat istemine ilişkindir.
Yargılamanın devamı sırasında davacı vekilince 29/12/2020 tarihinde dilekçesi ile davadan feragat edildiği, dilekçenin e-imzalı olarak geldiği, davalılar vekilince 29/12/2020 tarihli dilekçe ile davacı tarafın vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin olmadığına yönelik dilekçe verildiği, davacı vekiline ait 18 Ocak 2011 tarihli, Isparta 3 Noterliğine ait 666 yevmiye numaralı vekaletname incelendiğnide davacı vekilinin feragat yetkisinin bulunduğu görüldü.
Taraf vekillerinin beyanları doğrultusunda davanın feragat nedeniyle reddine aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle:
1-Davanın feragat nedeni ile reddine,
2-Davalılar vekilinin beyanı doğrultusunda vekalet ücreti ve yargılama gideri konusunda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
3-Yargılama giderlerinin yapan taraf üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın ilgilisine iadesine ,
5-Bu dava sebebiyle 54,40 TL maktu karar ve ilam harcı alınması gerektiğinden peşin alınan 2.561,63 TL’den mahsubuyla fazla alınan 2.507,23 TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Tarafların yokluğunda , kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 30/12/2020

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır