Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1019 E. 2020/100 K. 05.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2018/1019 Esas
KARAR NO: 2020/100

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :05/11/2018
KARAR TARİHİ : 05/02/2020

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında vaki ticari münasebet akabinde, 24.07.2014 tarihli, 5.000 Euro bedelli, ön ödeme sebebi ile …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, müvekkilinin, borcun vadesinde ödenmemesi nedeni ile davalı şirketi defalarca ihtar etmesine rağmen, ön ödemeye ilişkin 5.000- Euro’ luk bakiye borcun ödenmediğini, davalı şirketin başlatılan takibe haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davalının takip konusu borcun ödendiğine ilişkin herhangi bir yazılı delil sunamadığını, davalı/borçlunun faize itirazının yerinde olmadığını, zira müvekkilinin Ticaret Kanunu gereğince, ticari iş nedeni ile ön ödeme hususunda karşı taraf ile anlaştığını, tacir kişilerin, ticari işletmeleri ile ilgili olan ticari işlemleri nedeniyle, gerçekleştirmiş oldukları işlemlerde ticari temerrüt ve/veya avans faizinin uygulanacağının kanun gereği olduğunu, taraflarınca başlatılan icra takibinde de avans faizi uygulandığını, bu nedenle, davalının faize yönelik itirazlarının da iptalinin gerektiğini belirterek, sonuç olarak, davanın kabulüne, davalının icra dosyasına yaptığı itirazın iptali ile, …. İcra Müdürlüğü’nün … e. sayılı takip dosyasının kaldığı yerden devamına, kötüniyetli davalı borçlunun, %20′ den aşağı olmamak üzere, kötüniyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa aidiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; icraya konu olan 5.000 € üzerinden takip yapılması gerekirken, alacaklının temerrüde düşmemiş olan davalıdan 1.695 € da faiz talep etmesinin, takibin haksızlığını ortaya koyduğunu, davacının ve ona ait Hollanda’daki … firmasına davalı müvekkil şirketin değişik zamanlarda mal satışları yaptığını ancak, davacının ve şirketinin hiçbir zaman ödemelerini zamanında yapmadığı, çok cüzi rakamlı ödemeler yaparak malların parasını zamanında ödemediğini ve temerrüde düşmüş olduğu halde, davacının yaptığı ödemeleri hep ana paradan düştüğünü, faize mahsup etmediğini, asıl temerrüde düşenin davacı olduğunu, yaptığı satışlardan davalının halen faiz alacağı bulunduğunu; davalı, siparişleri üretip malları teslim ettikten sonra 04.04.2014 tarihinde 41.324- € davacıya ait firmaya fatura kestiğini, halbu ki; ödemesi yapılan malların çok önceki tarihlerde teslim edildiğini, yapılan ödemeler gecikmeli olarak gelince, müvekkili şirketin alacaklı şirketten faiz alacağının doğduğunu, banka kayıtlarında görüleceği üzere 04.04.2014 tarihinli 41.324- €’luk faturanın ödemelerinin düzensiz, gecikmeli ve parça parça geleceğinin görüleceğini, 04.04.2014 tarihinde vermiş olduğu sipariş için alacaklı olduğunu iddia eden davacının, 41.324- €’luk ödemelerini sürekli olarak aksattığını ve bundan dolayı müvekkilinin faiz alacağının doğduğunu, bu nedenle müvekkilinin herhangi bir borcunun bulunmadığını belirterek, sonuç olarak; ana para +Faiz toplamı 19.357 TL değer üzerinden itirazın kaldırılması talepli haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, talep edilen kötü niyet tazminatının borca itirazlarının haklı olması sebebiyle reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini savunmuştur.
DELİLLER:
…. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı takip dosyası, fatura, bilirkişi incelemesi,
GEREKÇE :
Dava, taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan bakiye alacak istemine ilişkin başlatılan takibe yapılan itirazın iptaline ilişkin olup, uyuşmazlık davacının ön ödeme nedeniyle davalıdan alacağının bulunup bulunmadığının belirlenmesine ilişkindir.
…. İcra Dairesi’nin … E sayılı dosyası uyap üzerinden celbedilmiş, takip dosyasın tetkikinden; davacı tarafından davalı aleyhine 5.000,00-Euro asıl alacak, 1.695,31-Euro işlemiş faiz olmak üzere toplam 6.695,31-Euro alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek % 9,75 faiz, icra harç ve giderleri ile vekalet ücretinin tahsili için ilamsız icra takibi başlattığı, davalı şirketin süresi içerisinde borca, faize, faiz oranın ve tüm fer’ilerine itiraz ederek takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Davacı-alacaklı tarafça yasanın öngördüğü 1 yıllık süre içerisinde mahkememize “itirazın iptali” davası açıldığı anlaşılmaktadır.
Tarafların yasal ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak; defterlerde gözüken alacak ve borç kayıtları ile hesap bakiyeleri tespit edilip, iddia , savunma ve itirazlar ile dosyaya sunulan belgeler değerlendirilerek dava konusu edilen 5.000,00 Euro’nun sipariş edilen mallara karşılık ön ödeme olarak gönderilip gönderilmediği hususunda mali müşavir bilirkişisinden alınan raporda özetle; davalı tarafından incelemeye ¸sunulan 2014 ve 2015 yıllarına ait ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK, ilgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğunu, davacı yan ticari defterlerinin yurt dışında tutulduğu ve yurt dışı mali müşavir firmasından gelen belgelere göre, davacı yanın sahibi olduğu… Firmasının, davalı yandan 5,000,-Euro alacaklı olduğunu, davalı yan kendi ticari defterlerinde davacı yana takip tarihi olan 05/10/2017 tarihi itibari ile borç veya alacak görünmediğini, davalı yanın davacı yan şirketine yapmış olduğu ihracat bedeline ait, gelen ihracat bedellerini ticari defterlerine işlemediği, yapılan ihracat bedelinin tamamının ortaklar cari hesabına virman yaparak davacı cari hesabını kapattığını, davalı yan tarafından dosyaya sunulan, davacı tarafından gelen ihracat bedellerine ilişkin dekontlara ve yapılan çalışmaya göre; … … yapılan 41.324- Eur’luk ihracata karşılık … A,Ş, … açıklaması ile davalı yanın çalışmış olduğu … Banka hesabına ödemelerin yapılmış olduğunu, davalı yanın iddialarına göre, geç tahsilatlardan dolayı, azami Euro mevduat faiz oranlarına göre, faiz hesabı yapıldığında, davacının davalı yana yapmış olduğu ön ödemelere ve ihracat sonrası yapılan ödemelere yıllık faiz oranları uygulanarak faiz hesabı yapıldığında 73,24- Eur faiz hesaplanmış olduğunu, davacı yanın davalı yana yapmış olduğu sadece ihracat sonrası yapılan ödemelere rapor içerisindeki tablodaki yıllık faiz oranları uygulanarak faiz hesabı yapıldığında, 200,74 Euro faiz hesaplanmış olduğu, ancak, taraflar arasında vade ve faiz oranı belirten bir sözleşme olmadığından, bu faizin de davalı tarafından talep edilemeyeceği, davacı yanın sahibi olduğu… … şirketi tarafından davalı yana 15.07.2014 tarihinde ön ödeme açıklaması ile gönderilen 5.000 EUR’nun, yaklaşık 200 Eur bir faiz’e karşılık gönderilmesinin olağan görülmediğini, ayrıca vade ve faizi belirten bir sözleşmede mevcut olmadığından, bu faizin de davalı tarafından talep edilemeyeceğini, bu bedelin ayrı bir sipariş avansı niteliği taşıdığını, … … … şirketi tarafından davalı yana 15-07.2014 tarihinde ön ödeme açıklaması ile gönderilen 5.000-EUR’nun, davalı yanın davacı yana ödemesi gereken borç kabul edilmesi gerektiğini, davacı ile davalı arasında düzenlenen bir sözleşmeye ve davalının temerrüde düşürüldüğüne dair bir belgeye rastlanmadığından, işlemiş faiz hesabı yapılmadığı hususları rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; davalı yana 15.07.2014 tarihinde ön ödeme açıklaması ile gönderilen 5.000 EURO karşılığı davacıya mal veya hizmet verildiğine ilişkin bir iddia ve delil bulunmadığı, davalı tarafça davacıdan faiz alacağı bulunduğu ileri sürülmüşse de hükme esas alınan bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere dosyaya sunulan kayıtlardan davalı faiz alacağının bulunmadığının tespit edildiğinden ön ödeme açıklaması ile gönderilen 5.000 EURO’nun davacıya iadesinin gerektiği, davacı ile davalı arasında düzenlenen bir sözleşmeye ve davalının temerrüde düşürüldüğüne dair bir belgeye rastlanmadığından, davacının talebinin kısmen kabulü ile, asıl alacak 5.000,00-Euro üzerinden davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, işlemiş faiz talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Davalının takip dosyasına yaptığı itirazın haksız olması ve alacağın likit alacak olması nedeni ile davacı lehine icra inkâr tazminatına hükmedilmiş, aşağıda belirtildiği şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile ;
Takibin 5.000,00-Euro asıl alacak üzerinden devamına,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren devlet bankalarınca aynı cins para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödenen en yüksek faiz oranının uygulanmasına,
Takip tarihindeki kur değeri üzerinden tespit edilen 3.926,09TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli olan 2.124,47-TL karar ilam harcından, peşin alınan 35,90-TL nin mahsubu ile noksan kalan 2.088,57- TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına
3-Davacının yatırmış olduğu 35,90-TL peşin harç, davalı tarafından alınması gereken karar ilam harcından düşüldüğünden, bu miktarın 35,90-TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bunun dışında davacı tarafından sarf edilen dava açılış gideri: 41,10-TL (başvurma ve vekalet harcı ) davetiye, posta gideri: 103,40 – TL, bilirkişi ücreti: 600,00-TL, olmak üzere toplam: 744,50- TL yargılama giderinden kabul/red oranı (% 74,69 ) üzerinden hesaplanan 555,98-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
4- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 4.665,08- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 3.400,00- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 05/02/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır