Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1012 E. 2020/709 K. 22.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1012 Esas
KARAR NO : 2020/709
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/11/2018
KARAR TARİHİ : 22/12/2020

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında ticari ilişki olduğunu, bu ticari ilişkiden dolayı davalıya mal satışı yapıldığını, ancak davalıya satılan malların bedelinin davalıdan tahsil edilemediğini, davalı tarafın başka firmalardan da kumaş aldığını, 25/06/2018 tarihli diversey firmasından alınan raporda hatanın yıkamadan kaynaklandığının ifade edildiği, bunun üzerine davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalının ödeme emrine itiraz ettiğini ve takibin durduğunu beyan ederek, itirazın iptali ile takibin devamına ve davalı aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket davacı şirketten dokuma kumaş siparişi ettiğini, aldığı kumaşları kesim yaparak otel tekstil ürünlerine dönüştürüp çoğunluğunu yurt dışına sattığını, davacının ekonomik durumunun bozulduğunu, davacının sattığı ürünlerin kısa sürede kullanılamaz hale geldiğini, kumaşların üzerinde tüylenme, boncuklanma meydana geldiğini ve bu durumun müvekkiline 24/04/2018 tarihinde bildirildiğini, dava dışı otele gönderilen 1870 adet nevresimin tümünde piling problemi olduğunun tespit edildiğini, müvekkilince 24/04/2018 tarihinde davacı tarafın arandığını ve bedelde indirim talep edildiğini, davacının bu talebi reddettiğini, satın alınan malların gizli ayıplı olduğunu, müvekkili tarafından kesilen iade faturalarının davacı tarafça kabul edilmediğini, müvekkilince … Tekstil Teknolojileri ve Tasarımı Fakültesine müracaat edilerek rapor alındığını, alınan raporda ürünlerin üretiminde kullanılan kumaşların boncuklanma değerinin bu tür kullanım için yetersiz seviyede olduğu ifade edildiği, hatanın çarşafın imal edilen kumaştan kaynaklandığının ifade edildiğini, ürünlerin 09/03/2017 tarihinde dava dışı otele sevk edildiğini, 10/05/2017 tarihinde otele teslim edildiğini, 10-11.ay 2017 tarihinde ürünlerin kullanılmaya başlandığını, 24/04/2018 tarihinde de ürünlerden şikayet alındığını beyan edilerek icra takibinin iptaline davacının alacağından bedel indirimi yapılmasına davacı aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce … İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas dosyası celp edilmiş, dosyanın incelenmesi sonucunda; davacının davalı aleyhine takip başlattığı, davalının yasal süresi içerisinde itiraz ettiği ve takibin durduğu görülmüştür.
Mahkememizce taraf vekillerince dosyaya sunulan test raporları incelenerek dosyaya konulmuştur.
Mahkememizce taraflar arasındaki mail yazışmaları incelenerek dosyaya konulmuştur.
Mahkememizce davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi ve davacı tarafın takip tarihi itibariyle davalından alacaklı olup olmadığının tespiti hususunda mali müşavir bilirkişiden rapor alınması için … Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılmasına karar verilmiştir.
Talimat mahkemesinden alınan bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafın 2017-2018 yıllarına ait ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğunu, takip tarihi itibariyle davalıdan 231.273,78TL alacaklı olduğu ifade edilmiştir.
Mahkememizce tarafların yasal ve ticari defter ve kayıtları üzerinden bilirkişi incelemesi yapılarak davacının, davalıdan takip tarihi itibariyle alacaklı olup olmadığı, davacının edimlerinin ayıplı olup olmadığı, ayıplı bir edim var ise davalının talep edebileceği bedel indiriminin ne kadar olacağı hususunda bir tekstil mühendisi ve bir mali müşavir bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetinden rapor alınmasına ve mahallinde keşif yapılmak suretiyle ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda özetle; davalı tarafın 2017-2018 yıllarına ait ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu, takip tarihi itibariyle davalının defterlerine göre davacının, davalıdan 231.273,08TL alacaklı olduğu, incelenen kumaşlarda dokuma işleminden sonra yakma işleminin yapılmadığı, otel tekstili için kullanılan kumaşlarda yakma işleminin yapılmamasının üretim hatası olduğunu, yapılan incelemelerin ibraz edilen faturalarda yapıldığını, davacının yapılan hesaplamaya göre 162.961,45TL indirim talep edebileceği, incelemeye sunulan iki faturadan birinde 7260 metre kumaş kullanıldığı ve ikinci faturada 5238 metre kumaş kullanıldığı ifade edilmiştir.
Mahkememizce alınan bilirkişi ek raporunda özetle; alınan numunelerde boncuklanmaya bağlı üretim hatası olduğu ifade edilmiştir.
Mahkememizce keşif mahallinde davalı şirket yetkilisine söz hakkı verildi ve davalı şirket yetkilisinin, davaya konu materyallerinden yurt dışından bir veya iki koli ürün geldiğini, bu ürünlerin bir kısmının davacı şirkete gönderildiğini, bir kısmının ise test firmalarına gönderildiğini beyan ettiği ve elinde olan bir adet çarşaf, iki adet nevresim ve üç adette yastık kılıfının incelemeye ibraz ettiği görüldü.
Davacı vekilince cevaba cevap dilekçesinde ve keşif mahallinde satılan ürünlerin, müvekkilince satılan ürünler olmadığını beyan edilmiştir.
Dava, satım sözleşmesi bedelinin tahsili amacıyla başlatılan takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
Türk Borçlar Kanunu(TBK)’nun 219. Maddesine göre, satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur.
TTK’nin 23. maddesinde; “Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır.” hükmüne yer verilmiştir.
Türk Medeni Kanun’un 6.maddesinde; ” Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispat ile yükümlüdür.” düzenlemesine yer verilmiştir.
HMK’nın 190.maddesinde;” ispat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Mahkememizce tüm dosya kapsamında yapılan değerlendirme sonucunda, davalı tarafın cevap dilekçesindeki savunmasında ürünlerin 09/03/2017 tarihinde sevk edildiği, 10/05/2017 tarihinde ürünlerin dava dışı otele teslim edildiği, taraflar arasındaki mail yazışmasının 28/09/2018 tarihinde başladığı, davacı tarafça mail yazışmalarında ürünlerin ayıplı olduğunun ve reklamasyonun kabul edilmediğinin, davacı tarafça yastık kılıfı ve nevresim ürünlerinin başka üretimlerden kaynaklandığına ilişkin beyan edildiği, davalı tarafça çarşaf grubunun … Tekstilde üretildiğini, nevresim ve yastık grubunun davacı taraftan alındığının beyan edildiği görülmekle, takibe konu faturalarda yer alan malların ayıplı olduğuna ilişkin ispat yükünün davalı tarafa ait olduğuna kanaat edilerek ve davalı tarafça ayıplı ürünlerin davacının sattığı ürünler olduğunun ispatlanamadığına, velev ki davacı tarafından davalıya gönderilen ve her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olan faturaların 2017 tarihine taşıdığı göz önünde bulundurularak ayıp ihbarlarının süresinde yapılmadığına karar verilmiş ve davacının davalıdan 231.273,78TL alacaklı olduğuna karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Davacının alacağı faturaya dayalı olup faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olduğu, alacağın belirli ve likit olduğu anlaşıldığından, davacının icra inkar tazminatı talebi kabul edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının Davasının KABULÜ İLE,
Davalının …. İcra Dairesi’ nin 2018/… Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile, takibin 231.273,78TL üzerinden devamına,
Asıl alacak miktarı tamamen ödeninceye kadar asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
Asıl alacağın % 20 si olan 46.254,76TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli olan 15.798,31-TL karar ilam harcından peşin alınan 2.793,21-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 13.005,10-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen dava açılış gideri: 2.834,31- TL ( başvurma, vekalet harcı ve peşin harç) davetiye, posta gideri: 217,50-TL, bilirkişi ücreti 2.500,00TL olmak üzere toplam: 5.551,81- TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 24.639,16TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yatırılan keşif harcının kendi üzerine bırakılmasına,
6-Taraflar tarafından yatırılan gider avansın arta kalan kısmı karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/12/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır