Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1007 E. 2020/123 K. 12.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1007 Esas
KARAR NO : 2020/123
DAVA : Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 01/11/2018
KARAR TARİHİ : 12/02/2020

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … murisi olan …’ın 17.12.2016 tarihinde vefat ettiğini, müteveffanın, … Tic Ltd. Şti.’nin müdürü olarak … bankasından, 20.12.2013 tarihinde ticari kredi çektiğini, kredi çekildiği için söz konusu banka … murisini, şirketin müdürü olması sıfatıyle sahsi olarak, hayat sigortası yaptığını, Hayat Sigorta poliçesinin başlangıç tarihinin 20.12.2013 olduğunu, bitiş tarihin ise 20.12.2014 olduğunu, ancak hayat sigortası yenilenerek, ölüm tarihine kadar kredi borçlarına karşılık devam ettiğini, sigorta poliçesinin numarasının … olduğunu, Sigorta poliçe priminin, müvekkilinin murisinin kredi kartından taksitli olarak banka tarafından kredi sözleşmesi ile birlikte tahsil edilmeye başlandığını, ölüm tarihine kadar sigorta priminin tahsil edildiğini, müvekkilinin murisinin ölümü nedeniyle, sigorta şirketine ve kredi kullandıran bankaya müracaat ederek, babalarının hayat sigortası olduğunu, kredi borcunun hayat sigortasından karşılanması gerektiğini belirterek kredi borçlarının sigorta tazminatından tahsil edilmesini talep ettiklerini, sigorta şirketinin , talebi değerlendirerek,’ sigortalı … tarafından beyan edilmeyen sağlık durumu ile gerçekleşen vefat
arasında sebep sonuç ilişkisi kurulduğundan ve beyan edilmeyen hastalıklar ve gördüğü tedaviler, kendisine açıkca sorulmuş olmasına rağmen kendilerine kasten beyan edilmemiş olduğu ve beyan edilmeyen durum şirketce bilinseydi kendisiyle hiçbirşekilde can sigortası ilişkisine girilmeyeceği değerlendirildiğinden, sigorta şirketince tazminat talebinin red edildiğini, kredi kullanan murisin vefatından sonra , kredinin bakiyesi mirasçılar tarafından bankaya taksitlerin halen ödenmeye devam ettiğini, poliçe banka tarafından zorunlu olarak doldurulduğunu, murisin imzalı beyanının alınmadığını, matbu sigorta poliçesi olduğunu, tüketici, kredi sözleşmesinde müteveffanın hayat sigorta yaptıracağının düzenlenmiş olması ve kredi sözleşmesinin yapıldığı banka şubesi tarafından düzenlenen kredi hayat sigortaları başvuru formunun matbu olarak düzenlenerek müteveffanın kimlik bilgileri dışında diğer kısımların doldurulmamış olması da değerlendirildiğinde, sigorta ettirenin ihtiyaçlarından ziyade kredi veren kurumun, bankanın ihtiyaçları ve zorlaması ile ortaya çıkan bir sözleşme söz konusu olduğundan, sözleşmelerde görülen irade özgürlüğü bulunmadığını, ayrıca eksik beyanda bulunulması halinde sigortalının hangi yaptırımlara maruz kalacağının kendisine bildirilmemesinin bilgilendirme yükümlülüğüne aykırılık teşkil ettiği değerlendirildiğinde, sigorta şirketinin tazminatı red etmesinin hukuka aykırı olduğunu, davalı sigorta şirketinin, Müteveffadan sağlık taraması ya da sağlık durumuna ilişkin belge istenmesi yönünde bir istekte bulunmadığını, bu konuda hiçbir soru sorulmadığını, müvekkilinin murısi sigortalı, TK md. 1435′ de düzenlenen beyan yükümlülüğüne herhangi bir aykırı beyanda bulunmadığını, söz konusu poliçe bankaca düzenlenmiş olup, tamamen muris sigortalının beyanı ve cevabı alınmayarak kendileri tarafından düzenlendiğini belirterek, hayat sigortasının ölüm ile sona erdiğini, ancak davalı sigorta şirketinin, müteveffanın ölüm tarihinden sonra da kredi için her ay prim çekmeye devam ettiğini, bu durumun hukuka aykırı oldduğunu, kişinin vefat ettiği tarih itibariyle kalan tüm kredi borcunun hayat sigortası şirketince alacaklı olan bankaya ödenmesi gerektiğini, kalan kısmının ise hayat sigortasını yapan şirket uhdesinde kalacağını, bu kısmın da talep üzerine mirasçılara ödenmesi gerekeceğini belirterek, sonuç olarak; davanın belirsiz alacak davası olarak kabulüne, bilirkişi incelemesinden sonra belirlenecek tazminat miktarına göre artırma hakkı saklı tutarak şimdilik 20.000.(yirmibin) TlL nin , kredi hayat sigortalarında esas alacak hakkı bankaya ait olduğundan , kredinin bakiye taksitlerinin davalı sigorta şirketi tarafından bankaya ödenmesi gerektiğinin tespitine, ve ödenmiş olan ve ödenmekte olan taksitlerden de bilirkişi raporu ile belirlenecek miktarın davacılara iadesine, bilirkişilerce belirlenecek, kredi taksitlerinden bakiye kalan tazminat miktarının da taraflarına adesine, alacağa temerrüd tarihinden itibaren en yüksek mevduat faizi uygulanmasına, mahkeme masraf ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
Müteveffa sigortalının poliçe başlangıç tarihinden önce kalp ritim bozukluğu teşhisinin olmasına rağmen bunu beyan etmediğinden ve bu hastalık nedeniyle vefat etmesi karşısında Hayat Sigortası Genel Şartları C.2 maddesi” Sözleşmenin yapılması sırasındaki beyan yükümlülüğü ” ne ve TTK’nun beyan yükümlülüğüne ilişkin maddelerine aykırı hareket ettiği sabit olduğundan, haksız tazminat talebinin ve başvurunun reddine, kabul anlamına gelmemek koşuluyla, başvurunun haklı görülmesi durumunda, TTK 1439/II maddesi uyarınca sigortalı’nın sözleşmenin kurulması sırasındaki beyan yükümlülüğüne aykırılığı ve bölüm/beyan edilmeyen hastalık sırasında uygun illiyet bağının bulunması nedeniyle ödenecek tutarın kusur oranında tazminattan indirim yapılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini savunmuştur.
DELİLLER :
Yıllık Güvenli Hayat Kredi Koruma Gpup Poliçesi başvuru ve bilgi formu, ve katılım sertifikası, davalı Şirketin 18/05/2017 tarihli yazısı, epikriz raporu, …’a ait tıbbi rapor, ve hasta değerlendirme ve izleme formu,ölüm belgesi, Sigorta poliçesi, red yazısı, … Şubesi Kredi Sözleşmeleri, … Ortaklığı’ndan verilen 30.11.2018 tarihli cevabi yazı, tedavi evrakları, hesap hareketleri, SGK ve Sağlık Müdürlüklerinden gönderilen cevabi yazılar.
GEREKÇE :
Dava, davacıların murisi …’ın şirket müdürü olarak dava dışı … Bankasından çekilen krediye kefil olması nedeniyle, davalı sigorta şirketi ile tanzim edilen hayat sigorta poliçesine istinaden, davacıların murislerin vefatı üzerine sigorta bedelinin ödenmesi için davalı şirkete yapılan başvurunun reddedilmesi nedeniyle çekilen kredinin bakiye taksitlerinin davalı sigorta şirketi tarafından bankaya ödenmesinin tespitine ve varsa ödenmiş olan taksitlerin iadesi istemine ilşikindir.
Mahkemenin görevli olması dava şartlarından olarak sayılmış olup, mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırmalıdır. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 2. maddesinde, kanunun kapsamı, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamalar olarak belirtilmiştir. 73. maddede, tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğuna yer verilmiştir.
Somut uyuşmazlık davacılar murisi ile davalı arasında düzenlenen hayat sigortası sözleşmesinden kaynaklanmış olup, görevli mahkeme Tüketici Mahkemesi olduğundan mahkememizin görevsiz olması nedeniyle dava şartı noksanlığından davanın usulden reddine karar verilmiş, aşağıda belirtildiği şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-HMK 6100 Sayılı 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı noksanlığından davanın USULDEN REDDİNE
2-İstanbul Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu tespitine,
3-6100 sayılı HMK nın 20. Maddesi uyarınca görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki hafta içerisinde davacı tarafın müracatı halinde dosyanın görevli Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
4-6100 sayılı HMK nın 20. Maddesi uyarınca görevsizlik kararı kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içerisinde davacı tarafın müracat etmemesi halinde davanın açılmamış sayılacağına,
5-Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.12/02/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır