Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/985 E. 2019/100 K. 06.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/985 Esas
KARAR NO : 2019/100
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/11/2017
KARAR TARİHİ : 06/02/2019

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, piyasada yer alan küçük, orta, büyük ölçekli tüm şirketlere finansal danışmanlık sağladığını ve geleceği parlak olan şirketlere yatırımcı bularak veya bankalardan kredi almasına aracılık ederek müşterilerinin büyümelerine ve ekonomiye katkıda bulunmalarını sağlamayı kendine iş addettiğini, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında, davalı şirkete finansal danışmanlık hizmetleri sağlama ve bu hizmetler sonucunda tahsis edilecek krediler üzerinden masraflar hariç olmak üzere %5 oranında ücret ödeyeceğine dair, 30.01.2017 tarihinde Danışmanlık Ve Hizmet sözleşmesi imzalandığını, taraflar arasında imzalanan işbu sözleşmeye dayanarak müvekkili şirketin finansal danışmanlık hizmetlerine başladığını, 2017 Mayıs ayında davalı şirketin talep ettiği boyutta finansal destek almasını sağlayana kadar da bu hizmetlerine aralıksız ve eksiksiz olarak devam ettiğini, 2017 mayıs ayı itibariyle davalı şirkete tahsis olunan toplamda 550.000,00- TL kredi sebebiyle müvekkil şirket KDV hariç 27.500,00- TL hizmet bedeli almaya hak kazandığını, işbu hizmet bedelinin faturası kesilerek davalı şirkete gönderildiğini, davalı şirketin kendisine gönderilen faturaya itiraz etmeyerek 15.000,00-TL olmak üzere kısmi ödeme gerçekleştirdiğini ancak bugüne kadar başkaca bir ödemede bulunmadığını, müvekkili şirkete ödenmemiş KDV dahil 17.450,00- TL hizmet bedeli ve takip tarihine kadar işlemiş 481,91-TL faiz olmak üzere toplam 17.931,91- TL alacak için … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden davalı şirket hakkında takibe geçildiğini, davalı şirket tarafından 14.09.2017 tarihinde haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak takibe itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, faturaların tamamı vadesinde kesildiğini ve davalı şirkete gönderildiğini, davalı şirketin bahse konu faturaları yine aynı tarihlerde ticari defterlerine kayıt ettiğini ve kısmi ödemeyi gerçekleştirdiğini, bu nedenle başlattıkları icra takibinde faiz başlangıç tarihi olarak fatura tarihlerinin esas alındığını, kaldı ki müvekkili şirketin talep hakkı olmasına rağmen temerrüt faizi uygulanmadığını, faiz oranının % 9 olarak esas alındığını, bu nedenle davalı/borçlu şirketin faize itirazının da haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirterek, sonuç olarak; takibi sürüncemede bırakmak ve müvekkilinin hak ettiği alacağını almasını geciktirmek için yapılan haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazın iptali ile asıl alacak ve faizi ile takibe devam edilmesine, davalı şirketin takip miktarının % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine ve yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile müvekkil firma arasında yapılan görüşmelerde, müvekkil firmanın finansman sıkıntılarının çözüleceği, banka ve kredi veren kuruluşlardan yeterli ve gerek görülen miktarda kredilerin çıkarılacağını ve bunun sonucu olarak müvekkili firmanın finansman bakımından rahata kavuşturulacağı konularının görüşüldüğünü, davacı tarafından bu vaatlerle müvekkili firma yetkilisi ikna edilerek, hukuki temeli ve fiilen uygulama alanı tartışmalı olan bir sözleşmenin, müvekkili firmanın yetkilisine imzalatıldığını, müvekkili firma yetkilisinin içinde bulunduğu finansman sıkıntısı nedeni ile davacıya güvenmek ve kredi sözleşmesini imzalamak zorunda kaldığını, davacının, 5/5/2017 tarih ve … no.lu danışmanlık ve hizmet bedeli içerikli 32.450- TL tutarındaki faturayı müvekkili firmaya göndermesi üzerine, fatura ve içeriğinin incelendiğini, … 250.000-TL, … 300.000- gibi bir açıklamayı fatura üzerinde ve parantez içinde görmesi ile davacının hak etmediği ve kredinin çıkarılması için hiçbir mesai ve hizmet vermediği bir kredi İçin hizmet faturası kestiğini gördüğünü, fatura bedeline konu yapılan kredilerin eskiye dayalı, davacı ile sözleşme imzalanmadan önce yapılan kredi sözleşmelerine istinaden kullanılan krediler olması nedeni ile faturanın davacı firmaya hizmet sözleşmesinin de feshini içeren bir ihtarname ile iade edildiğini, davaya temel teşkil eden, ilamsız takipte ödeme emri ekinde yasal olarak bulunması zorunlu, alacağın ne olduğu, hangi belge ve ilişkiye dayalı olduğu konusunda bir bilgi ve belgenin bulunmaması, iptali istenen icra takibinin İİK yasal şartlara sahip bulunmadığını, belirterek, usule uygun olmayan icra takibinin iptaline, haksız ve temelsiz açılan davanın reddine, haksız icra takibi ve dava nedeniyle %20 den az olmamak üzere taraflarına tazminat ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretlerinin karşı tarafa yüldetilmesine, fazlaya ilişkin her türlü dava ve talep hakkı saklı kalmak kaydıyla, karar verilmesini savunmuştur.
Dava, taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan fatura alacağına dayalı başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67/1-2. maddesi “[1] Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. [2] Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” hükmünü amirdir.
Dosyanın ve celp edilen … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasının tetkikinden davacı-alacaklı tarafça fatura alacağına dayalı 17.450,00-TL si asıl alacak, 481,91-Tl faiz alacağı olmak üzere toplam 17.931,91-TL tutarında davalı-borçlu aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığı, takibe davalı tarafından süresi içinde itiraz edildiği ve davacı-alacaklı tarafça yasanın öngördüğü 1 yıllık süre içerisinde mahkememize “itirazın iptali” davası açıldığı anlaşılmaktadır.
Taraf vekillerinin dava ve cevap dilekçelerinde dayanmış oldukları Danışmanlık Ve Hizmet Sözleşmesi, ihtarname, ödeme dekontları, taraflar arasındaki e-posta çıktıları dosyaya ibraz edilmiş, faturaya konu kredilere ilişkin tüm belge ve kayıtlar ilgili bankalardan celp edilmiştir.
Tarafların yasal ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak; defterlerde gözüken alacak ve borç kayıtları ile hesap bakiyeleri tespit edilip, iddia , savunma ve itirazlar ile dosyaya sunulan belgeler değerlendirilerek davacının taraflar arasındaki sözleşme gereği edimini yerine getirip getirmediği, varsa takip tarihi itibariyle davacı alacağının saptanmasına ilişkin bankacı bilirkişi …’den alınan raporda özetle; taraflar arasında 30/01/2017 tarihinde Danışmanlık Ve Hizmet Sözleşmesi imzalandığını, davacının ticari defter ve kayıtlarına göre davalı şirketin yapmış olduğu 15.000,00-TL lik ödeme mahsup edildiğinde davacının cari hesaptan dolayı bakiye 17.450,00-TL alacağı bulunduğu, davalı firmanın ticari defter ve kayıtlarında gerek dava konusu 32.450,00-/TL lik hizmet faturası bedeli, gerekse de 15.000,00-TL ye ilişkin ödemeye ilişkin her hangi bir kaydın bulunmadığı dava konusu 32.450,00-TL lik hizmet faturası iade edilip sözleşmenin fesih edildiği bildirildiği, davacının 08/11/2017 tarihli dilekçesi ekinde sunulan elektronik posta yazışmaları irdelendiğinde 06/04/2017 tarihli yazışmada, … nezdinde … kefalet tahtında 250.000,00-TL limitli kredinin onaylanmış olduğu, yine 21/04/2017 tarihli elektronik posta yazışmalarına göre … nezdinde 150.000,00-TL çek karşılığı … kredisi, 300,000,00-TL ipotek karşılığı ve 15.000,00-Tl çek karnesi limitli kredilerin tahsis edilmiş olduğu, …’dan celp edilen 03/04/2018 tarih ve 150 sayılı yazı ekinde gönderilen genel kredi sözleşmesi ve ödeme plânına göre 10/04/2017 tarihli davalı firmaya 250.000,00-TL tutarında 36 ay vadeli taksitli ticari kredi kullandırıldığı, dolayısı ile elektronik posta yazışmalarına göre tahsis edilen 250.000,00-TL lik kredi hizmet sözleşmesi kapsamında davalı Şti tarafından fiilen kullanıldığı, … nezdinde 300.000,00-TL limitli davalı şti. Adına kredi tahsis edilmiş olduğu ve bu kredinin davalı Şirket tarafından kullanılmadığı, sözleşmesel olarak kredinin fiilen kullanılmış olması değil, kredi limitinin tahsis edilmiş olması önem arz ettiği, davacı şirket sözleşmesel edimlerini açıkça ifa edip ispatlamış olduğu kanısına varıldığından, davalı yanın hizmet faturasını ve yaptığı 15.000,00- TL’lık ödemeyi kendi ticari defterlerine kaydetmemiş olması, bizzat alınan hizmet kapsamında …’tan kredi kullanılmış olması ve bunun yanında …’ın kredi tahsis etmiş olması karşısında bir anlam ifade etmeyeceğini, dolayısıyla cari hesaptan doğan bakiye borcu davalı firmanın ödemesi gerektiğini, davacının takip tarihi İtibariyle alacağının asıl alacak tutarının 17.450,00-TL, işlemiş faiz: 271,00-TL olmak üzere toplam alacağın 17.721,00-TL olduğunu, raporun mahkemece benimsenmesi halinde, fazlaya ilişkin 210,91-TL (17.931.91-17.721 =) reddi durumunda. takip tarihinden itibaren asıl alacak tutarı 17.450,00- TL tamamen ödeninceye kadar yıllık % 9 ve değişen oranlarda basit usulde işleyecek niteliksiz yasal faizi ile birlikte davalıdan istenilebileceği hususları rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; taraflar arasında 30/01/2017 tarihinde Danışmanlık Ve Hizmet Sözleşmesi imzalandığı, sözleşmenin 3.c maddesinin 1. Fıkrasına göre, ” müşteri danışmanın hizmetleri sonucu kendisine tahsis edilecek her türlü ticari kredi, araç kredisi, işletme kredisi vb. her ne başlık altında olursa olsun tüm tahsis edilecek kredi miktarını % 5’i ile hesaplanan tutarı müşteri danışmanına finansman tahsisi ile eş zamanlı olarak def’aten ödemeyi kabul beyan ve taahhüt ettiği ” görülmüştür. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda belirtildiği üzere, gerek taraflar arasındaki e-posta yazışmaları, gerekse kredinin kullandırıldığı … ve …’dan gelen müzekkere cevaplarından anlaşıldığı üzere, taraflar arasında düzenlenen hizmet sözleşmesinden sonra … nezdinde 10/04/2017 tarihinde davalı firmaya 250.000,00-TL tutarında kredi kullandırıldığı ve kredinin davalı şirket tarafından fiilen kullanıldığı, … nezdinde davalı firmaya 20/04/2017 tarihinde 300.000,00-TL limitli kredi tahsis edildiği ancak davalı firmanın kredi teminatını teşkil eden sözleşmeler ile çek/ipotek teminatını tesis etmemesi sebebi ile aktif kredinin kullanılmadığı ancak taraflar arasındaki sözleşme uyarınca kredinin fiilen kullanılmış olması değil, kredi limitinin tahsis edilmiş olması ücret kazanmaya yeterli olduğu, bu itibarla davacı firmanın sözleşmesel olarak her iki banka nezdinde 550.000,00-TL limitli kredi tahsisi hizmetini açıkça ifa ettiği, dolayısı ile davacı şirketin özleşmenin 3.C/1 maddesi uyarınca tahsis edilen 550.000,00-TL kredi limiti üzerinden % 5 oranında hizmet komisyonu karşılığı olan toplam 32.450,00-TL tutarında ücreti almaya hak kazandığı, bu sebeple takibe dayanak yapılan faturaya konu hizmetleri yerine getirmiş olduğu, takip tarihi itibariyle davacı şirketin davalıdan 17.450,00-TL bakiye alacağı ve 271,00-TL işlemiş faiz alacağı olmak üzere toplam 17.721,00-TL alacağı bulunduğu kanaatine varılmakla, bu miktar üzerinden takibin devamına, davalının, aleyhine girişilen icra takibine haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ettiği, dava İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi faturadan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olduğu, bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak bilinebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen miktarın icra takip tarihi % 20′ si oranında İİK.nun 67. maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıda belirtildiği şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İle
1-Davalının … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin asıl alacak 17.450,00 TL, işlemiş faiz 271,00 TL olmak üzere toplam 17.721,00 TL miktar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Takip tarihinden itibaren asıl alacak tutarı olan 17.450,00 TL tamamen ödeninceye kadar yıllık % 9 ve değişen oranlarda işleyecek yasal faizin uygulanmasına,
Asıl alacak miktarı olan 17.450,00 TL’nin %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 1.210,52-TL karar ilam harcından peşin alınan 306,24-TL nin mahsubu ile eksik kalan 904,28-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3- Davacının yatırmış olduğu 306,24- TL peşin harç davalı tarafından yatırılması gereken karar ilam harcından düşüldüğünden, toplam bu miktarın 306,24-TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bunun dışında davacı tarafından yapılan dava açılış gideri: 36,00-TL ( başvurma ve vekalet harcı ) davetiye, posta gideri: 92,50- TL, bilirkişi ücreti: 600,00-TL olmak üzere toplam: 728,50- TL yargılama giderinden kabul/red oranı (% 98,8) üzerinden hesaplanan 711,30- TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT’ nin uyarınca hesap ve takdir olunan 2.725,00- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden AAÜT’ nin 13/2 maddesi uyarınca hesap ve takdir olunan 210,91- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6- Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır