Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/939 E. 2019/255 K. 21.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/939 Esas
KARAR NO : 2019/255
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 26/10/2017
KARAR TARİHİ : 21/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dilekçesinde müvekkili ile davalı şirket arasında 20/10/2016 tarihli satın alma sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme ile müvekkili şirketin üretici sıfatı ile satın alma sipariş formunda özellikleri tespit edilen tekstil ürünlerini üretmeyi, teslim etmeyi üstlendiğini karşı tarafın ise satın almayı ve ödeme yapmayı üstlendiğini, davalı tarafın siparişi üzerine üretilen ürünlerin müvekkilinin fatura ve sevk irsaliyeleri ile birlikte davalıya teslim ettiğini, iş bu davaya dayanak olan faturaların Nisan 2017 içerisinde davalı tarafa teslim edilen ürünlere ilişkin 17/04/2017 ve 25/04/2017 tarihli faturalardan kaynaklandığını, ödenmemesi üzerine davalı hakkında icra takibi başlattıklarını davalının “vadesi gelmemiş faturaların tahsil edilmeye çalışıldığı” iddiası ile icra takibine itiraz ettiğini, BK 207.maddenin 2.fıkrasına göre sözleşmede aksi kararlaştırılmadıkça satıcı ve alıcının edimlerinin aynı anda ifa etmekle yükümlü olduğunu, sözleşmede satışın vadeli şekilde yapılacağını düzenleyen hüküm olmadığını, sözleşmenin 7.5.maddesinde, sözleşme bedelinin %30’u oranında ön avans, %30’u oranında ham madde bedeli, geri kalan bedelin ise ürün tesliminden ve fatura tarihinden sonraki 90-120-150 gün vadeli olarak çek verilecektir ifadesi ile vade kararlaştırılmadığını, bilakis ödemenin ürün teslimi ve fatura düzenlenmesinden sonra çek ile yapılacağının kararlaştırıldığını ancak davalı tarafça ürünlerin teslim alınmasına rağmen ödeme yapılmadığını herhangi bir vadeye sahip çekte teslim edilmediğini, bu nedenle davanın ve itirazının haksız olduğunu belirterek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
ISLAH : Davacı vekili 19/07/2018 tarihinde uyap vasıtası ile dosyaya sunduğu ve aynı tarihli duruşmada da tekrarladığı ıslah dilekçesi ile itirazın iptali davasını alacak davasına dönüştürerek 355.931,39TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde; kesinleşen siparişlerle ilgili ödemenin bir kısmının avans şeklinde peşinen kalan kısmının ise ürünlerin teslim edilmesi sonrasında düzenlenecek fatura tarihinden itibaren 90-120-150 gün vadeli olarak ödeneceğini, sözleşmede düzenlendiğini, icra takibine konu edilen faturalar incelendiğinde, sözleşme hükümlerine aykırı olarak henüz vadeleri gelmeden icra takibine başlandığını, bu nedenle takibin yapıldığı tarihte muaccel bir alacak olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE : Dava alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Deliller; …. İcra Müdürlüğüne ait … esas sayılı dosya, taraflar arasında imzalanan sözleşme, fatura ve sevk irsaliyeleri, taraflara ait ticari defter ve belgeler, bilirkişi incelemesi.
… İcra Müdürlüğüne ait … esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacı tarafından davalı hakkında 17/04/2017 tarihli, numaraları yazılı (…, …, …, …, …, …, …, …, … nolu) 9 adet faturaya dayalı olarak toplam 355.931,39TL alacağın tahsili için ilamsız takip başlatıldığı, fatura suretlerinin icra takibine eklendiği, borçlu tarafından vadesi gelmemiş alacağın icra takibine konu edildiği gerekçesi ile borca itiraz edildiği görülmüştür.
Sözleşmenin 7.5.maddesinde ödeme şekli düzenlenmiş olup buna göre sözleşme bedelinin %30’u oranında ön avans, %30’u oranında ham madde bedeli, geri kalan bedelin ise ürün tesliminden ve fatura tarihinden sonraki 90-120-150 gün vadeli olarak çek verilecektir şeklinde ibare bulunduğu görülmüştür. Davalı tarafın faturaları ve fatura konusu ürünleri teslim almadığına ilişkin herhangi bir iddiası yoktur. Davalı tarafın iddiası muaccel olmayan alacağın talep edilmesine ilişkindir. Davalı taraf sözleşme hükümlerine göre ön avans, ham madde bedelinin ödendiğini ve çeklerinde verildiğini iddia etmesine karşın davacı taraf davalının ön avans ve ham madde bedelini ödemediğini ve çekte vermediğini iddia etmektedir. Bunun üzerine davalı tarafa ödediğini iddia ettiği ön avans ve ham madde bedeline ait ödeme evraklarını ve verdikleri iddia edilen çeklerle ilgili çek bilgilerinin dosyaya bildirilmesi istenilmiş davalı vekili 19/03/2018 tarihili dilekçesinde taraflara ait ticari defter ve kayıtlar incelendiğinde ödenen miktarın kolayca tespit edilebileceği bildirilmiştir.
Dosya mali müşavir bilirkişi tevdi edilerek tarafların ticari defter ve belgeleri incelenerek davacının davalıdan alacağı olup olmadığı varsa miktarının tespiti istenilmiştir. 06/06/2018 tarihli rapor incelendiğinde; tarafların ticari defter ve belgelerinin usulüne uygun düzenlendiği, davacının defterlerine göre davalı tarafın 13/06/2017 tarihi itibari ile davacıya 1.846.967,15TL borçlu olduğu, davalının ticari defter ve belgelerine göre davacının davalıdan 1.700.304,73TL alacaklı olarak görüldüğünü, her iki defter arasında 146.662,42TL lik fark bulunduğunu, bu farklılığın nedeninin raporun 7.sayfasında tek tek sıralanan tekstil ürünü satış faturalarından ve mal iade faturalarından kaynaklandığını, davacının davalıdan vadesi gelen alacak miktarının 355.931,39TL olduğunu raporda açıkladığı görülmüş ayrıca rapor ekinde bulunan davacı tarafa ait hesap hareketleri dökümü incelendiğinde taraflar arasında 24/10/2016 tarihinden başlayan ticari ilişki bulunduğu, dava konusu olan 17/04/2017 tarihli 9 adet faturanın davacı ticari defterlerinde yer aldığı, 13/06/2016 tarihi itibari ile davacının davalıdan 1.846.967,15 TL alacağı görüldüğü davalı tarafa ait hesap hareketleri incelendiğinde; dava konusu olan faturaların tek tek davalının da ticari defterlerinde de yer aldığı, davalının davacıya 1.700.304,73TL borçlu olduğu görülmüştür. Bilirkişi raporunda her iki ticari defter arasında farka sebep olan testil satış faturaları incelendiğinde icra takibine konu edilen faturalara ait olmadığı görülmüştür.
Davacı taraf davasını ıslah ederek alacak davasına dönüştürmüş olup, bu nedenle muacceliyet tarihini dava tarihi olan 26/10/2017 tarihi ile değerlendirilmesi gerekmektedir. Davalı taraf davaya konu olan faturalarla ilgili olan sözleşmenin 7.5.maddesinde geçen 90-120-150 gün vadeli çek verdiğini kanıtlayamamıştır. Kaldı ki fatura tarihleri 17/04/2017 dava tarihi de 26/10/2017 olup dava tarihi ile itibariyle her halikarda alacak muaccel hale gelmiştir. Her iki tarafın ticari defterinde de dava ya konu faturalar tek tek ayrıntılı olarak kayıt edilmiştir. Davalı tarafın dava konusu ürünleri teslim almadığına ilişkin herhangi bir itirazı da yoktur. Kaldı ki faturaların davalı ticari defterlerine kayıt edilmesi ürünlerin teslim alındığına karine teşkil etmektedir. Tüm bu nedenlerle, 17/04/2017 tarihli, (…, …, …, …, …, …, …, …, … nolu) 9 adet fatura nedeni ile toplan 355.931,39TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir. Davalı taraf en son 20/03/2019 tarihinde dosyaya sunmuş olduğu dilekçesi ile davayı tekrar itirazın iptali olarak ıslah ettiğini bildirmiş ise de ıslah ancak bir kez yapılabileceğinden davacının bu talebi dikkate alınmamıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının kabulü ile 355.931,39TL nin dava tarihi olan 26/10/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacı kendisini vekille temsil ettiğinden 27.305,88 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan 1.100,00 TL bilirkişi ücreti, 36,00TL ilk masraf, 326,00 tebligat ve tezkere masrafı olmak üzere toplam 1.462,00TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 4.298,76TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın ilgilisine iadesine,
6-Bu dava sebebi ile 24.313,67 TL karar ve ilam harcı alınması gerektiğinden peşin alınan 4.298,76TL nin mahsubu ile kalan 20.014,91 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
Davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemsine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 21/03/2019

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır