Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/913 E. 2020/437 K. 07.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/913 Esas
KARAR NO : 2020/437
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 18/10/2017
KARAR TARİHİ : 07/10/2020

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 05.10.2016 tarihinde kimliği belirlenemeyen araç sürücüsünün sevk ve idaresindeki araçla elektrikli bisikleti ile seyir etmekte olan müvekkilİ …’ye çarpması sonucunda müvekkilinin kısmi olarak iş göremez hale geldiğini, meydana gelen trafik kazasına ilişkin … Cumhuriyet Başsavcılığı 2016/… Sor. Sayılı dosyasıyla soruşturma başlatılmışsa da, kolluk kuvvetlerinin tüm arama çalışmalarına rağmen başvuru konusu trafik kazasının gerçekleşmesine neden olan aracın plakası ve sürücüsünün tespit edilemediğini, olay yeri kaza tespit tutanağı tanzim edilemediğini, müvekkilinin geçirmiş olduğu trafik kazası sonucunda, sol bacağında kırık meydana geldiğini, kazaya karışan aracın marka, model ve plakası bilinmediğinden, sigorta şirketinin de tespit edilemediğini, davalı … Genel Müdürlüğü’nün Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre işletene düşen hukuki sorumluluk oranında zorunlu sigorta limitine kadar sorumluluğunun bulunduğunu, davalı genel müdürlüğe dava konusu tazminat talebine ilişkin 26.04.2017 tarihinde başvuru yapılmışsa da, işbu başvurularının davalı genel müdürlükçe sonuçsuz bırakıldığını, müvekkilinin bu kaza nedeniyle kazanın olduğu tarihten bu yana tedaviye muhtaç halde bulunduğundan, belirli bir süre iş gücü kaybına uğradığından geçici iş göremezlik tazminatı ödenmesi gerektiğini, ayrıca yargılama sırasında alınacak kalıcı maluliyet raporu ile kalıcı iş göremezlik tazminatının hesaplanarak müvekkiline ödenmesi gerektiğini belirterek, sonuç olarak; davanın kabulüyle, fazlaya dair talep hakları saklı kalmak kaydıyla, yargılama sonucunda müvekkil için geçici işgöremezlik tazminatının maddi tazminat değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere şimdilik asgari 1.000,00-TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiz oranları ile davalıdan tahsiline, yargılama sonucunda müvekkil için kalıcı işgöremezlik tazminatının maddi tazminat değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere şimdilik asgari 2.500,00- TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiz oranları ile davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin karşı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
Davacı maluliyet tazminatı talebi ile müvekkili kuruma başvuruda bulunduğunu, hasar servisince yapılan inceleme sonucunda. davacının maluliyetini gösterir, Özürlülük Ölçülü, Smıüandırması ve Özürlülere verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik çerçevesinde temin edilmiş bir raporun tespit edilemediğini, davacı vekiline müvekkili kurum tarafından gönderilen dilekçede, söz konusu kazadan kaynaklanan kesin ve kalıcı vücut fonksiyon kayıplarını belirten ve resmi-yetkili bir hastaneden alınacak maluliyet oranını gösterir yeni tarihli Sağlık Kurulu Raporu aslı veva tasdikli suretinin kuruma gönderilmesi halinde talebin değerlendirileceğinin açıkça bildirilmesine rağmen, sağlık kurulu raporu alınıp müvekkili kurumu bildirilmediğini, dolayısıyla davacı tarafından başvuru şartı yerine getirilmeden mahkemeye başvurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, Karayollari Trafik Kanununun 97. maddesinden de anlaşılacağı üzere, müvekkili kurumun yazılı başvuruya cevap vermemesi veya verilen cevabın talebi karşılamaması gibi bir durumun söz konusu olmadığını, tam aksine müvekkili kurum tarafından başvuru incelenmekte olup, eksik belgelerin giderilmesinin talep edildiğini, ancak davacı tarafın bu eksiklikleri gidermeden dava yoluna gittiğini, bu sebeple davacı tarafın dava şartını tam anlamıyla yerine getirmeden dava yoluna gitmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ve davanın reddinin gerektiğini, başvuru konusu trafik kazasına sebebiyet verdiği iddia edilen plakası tespit edilemeyen aracın varlığının ve trafik kazasına plakası tespit edilemeyen aracın sebebiyet verdiğinin başvuran tarafça ispatının gerektiğini, gösterilen deliller toplandıktan sonra, kimliği tespit edilemeyen araç sürücüsüne atfedilebilecek kusur tespit edilmesi durumunda, anılan kusur oranında ancak olay tarihinde geçerli zorunlu mali sorumluluk sigorta limiti ile sınırlı olmak üzere …nın sorumluluğuna karar verilmesi gerektiğini, sürücü zararlarının teminat dışı olduğunu, …nın 5684 sayılı Sigortacılık Kanunun 14. Maddesi gereği, yapmış olduğu ödemeleri … Yönetmeliğinin … Yönetmeliği nin 16. maddesinin c bendi gereği; “Zarardan sorumlu kişilere veya yükümlü sigorta şirketine rücu ettiğini, müvekkili kuruma başvuran kişi aynı zamanda sürücü olduğundan şayet kusurlu bulunduğu takdirde kendisine ödeme yapılmasının mümkün olmayacağını, ayrıca müvekkili kurumun rücu hakkı bulunduğundan, alacaklı ve borçlu sıfatının birleşmiş olacağını, davacının geçici iş göremezlik tazminatı talebinin …ndan karşılanacak zararlar arasında yer almadığını, davacının trafik kazası esnasında sürücüsü olduğu elektrikli bisiklette koruyucu ekipman( kask, dizlik vs.) takmadan binmiş olmasi halinde müterafık kusurun varlığından söz edilebileceğini, bu sebeple öncelikle mahkemenin, davacının müterafık kusurunun olup olmadığını, trafik kazası esnasında koruyucu ekipman kullanıp kullanmadığını araştırması ve bu hususa göre davacı açısından da kusur oranını belirlemesinin gerektiğini, dava konusu kazava sebebiyet veren tarafın tespiti ve oranlarının tespiti, olayla ilgili olası çelişkilerin giderilmesi ve konusunda uzman bir bilirkişiden oluşa uygun, denetime elverişli kusur raporunun temin edilmesine karar verilmesi gerektiğini, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun ödemiş olduğu tazminat varsa tespit edilerek ödenecek tazminattan düşülmesi gerektiğini, …nın, kaza tarihi itibariyle geçerli olan zorunlu mali mesuliyet sigortası (trafik) şahıs başına maluliyet için belirlenen teminat limiti ile sınırlı olduğunu, davacının alacağına faiz yürütüleceği düşünülse bile, faizin de dava tarihinden itibaren yürütülmesi gerektiğini, başvuru konusu aracın ticari bir araç olmadığı gibi, zararın da, ticari bir işten değil, haksız fiilden kaynaklandığını, davacının avans faizi talep etmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili Kurumun, 3095 sayılı yasanın l.maddesi uyarınca ancak yasal faizden sorumlu tutulabileceğini, müvekkili aleyhine hükmedilecek bir tazminat var ise, tazminat miktarının hesaplanmasında 01.06.2016 tarihinde yürürlüğe giren ” karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk trafik) sigortası genel şartlarında belirtilen hazine müsteşarlığının belirlediği trh tablosunun ve teknik faizin uygulanmasInın gerektiğini belirterek, davanın reddine, aksi durumda, kusur ve tazminat yönünden bilirkişi ineclemesi yapılmasına; karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasını savunmuştur.
DELİLLER:
Kaza Tespit Tutanağı, dava konusu trafik kazasına ilişkin … Cumhuriyet Başsavcılığı 2016/… Sor. sayılı dosyası, tedavi evrakları, davalıya ait … nolu hasar dosyası, SGK kayıtları, nüfus kayıtları. Adli Tıp Raporu, bilirkişi incelemesi.
GEREKÇE:
Dava, Sigortacılık Kanunu’nun 14. maddesi kapsamında trafik kazasından kaynaklanan iş gücü kaybı tazminatı istemine ilişkin olup; uyuşmazlık, kazanın oluşumunda tarafların kusur durumu ile tazminat miktarının belirlenmesi, oluşan zarardan davalının mesuliyeti ve 2918 sayılı kanunun 97. maddesi uyarınca başvuru şartının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.
Davacının sosyal ekonomik durumu araştırılmış, tedavi, trafik, … kayıtları celp edilmiş, maluliyet hesabı yönünden Adli Tıp Kurumu … Adli Tıp İhtisas Kurulundan, kusur ve tazminat miktarı konusunda yerel bilirkişilerden rapor alınmıştır.
Davacının meydana gelen trafik kazası sebebiyle geçici ve daimi sakatlık (maluliyet oranını) oranının iş kaybı yönetmeliği hükümlerine göre tespiti için Adli Tıp Kurumu … İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 31/10/2018 tarihli raporda; davacının 05/10/2016 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanması nedeniyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak: %13.1 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağını, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceği mütalaa edilmiştir.
Tarafların kusur durumu ile tazminat hesabı noktasında bir trafik bir aktürya bilirkişinden alınan 08/02/2019 tarihli raporda özetle; riziko tarihinde geçerli olan teminat tutarları dahilinde …nın sorumluluğunun sakatlanma ve ölüm kişi başına 310.000,00-TL olduğu, plakası tespit edilemeyen aracın kimliği tespit edilemeyen araç sürücüsünün; meydana gelen trafik kazasında %70 oranında kusurlu olduğu, elektrikli bisikletin sürücüsü davacı …’nin meydana gelen trafik kazasında %30 oranında kusurlu olduğu, kusur oranında indirim yapıldığında davacı …’nin geçici iş göremezlik zararının 5.992,23-TL, sürekli maluliyet zararının 61.657,14 TL olduğu, bu bağlamda toplam zararının 67.649,37 TL olduğunu, davalı … Hesabının sigorta kapsamında bulunan aracın sürücüsü ve işleteninin sorumluluğunu üstlenmiş olduğundan, sürücü ve işletenin kusuru oranına isabet eden maddi zarar tutarından teminat limitiyle sınırlı olarak sorumlu olması sebebiyle hesaplanan maddi zarar tutarından sorumlu olduğunu, davalı …’na tazminat ödemesi için yapılmış başvuru bulunması nedeniyle 04.05.2017 tarihinin temerrüt başlangıcı olduğunu, işleyecek faiz nev’inin yasal faiz olduğu hususları rapor edilmiştir.
Kazanın 05/10/2016 tarihinde meydana gelmiş olması göz önünde tutularak dosyanın tekrardan ATK … İhtisas Kuruluna gönderilerek 01/06/2015 gününde yürürlüğe giren ZMMS genel şartlarda belirtilen “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” hükümlerine uygun olarak davacının yeni maluliyet oranın tespiti yönünden rapor aldırılmasına karar verilmiş olup, …tanbul Adli Tıp Kurumu… Adli Tıp İhtisas Kurulunun 24/07/2019 tarihli raporunda; davacının 05/10/2016 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle, 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı resmi gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik’e göre; kişinin tüm vücut engellilik oranının %15 olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 6 aya kadar uzayabileceği mütalaa olunmuştur.
ATK tarafından düzenlenen 02/09/2019 havale tarihli bilirkişi raporunda belirlenen maluliyet oranı göz önünde bulundurularak yeniden hesaplama yapılması için dosya yeniden bilirkişilere tevdi edilmiş olup, 20/01/2020 tarihli ek raporda özetle; plakası tespit edilemeyen aracın kimliği tespit edilemeyen sürücüsünün; meydana gelen trafik kazasında %70, elektrikli bisikletin sürücüsü …’nin; meydana gelen trafik kazasında %30 oranında kusurlu olduğu, davacı …’nin geçici iş göremezlik zararının 8.560,33 TL, sürekli maluliyet zararının 116.606,62-TL, toplam zararının 125.166,94-TL olduğu, davalı … Hesabının sigorta kapsamında bulunan aracın sürücüsü ve işleteninin sorumluluğunu üstlenmiş olduğundan, sürücü ve işletenin kusuru oranına isabet eden maddi zarar tutarından teminat limitiyle sınırlı olarak sorumlu olması sebebiyle plakası tespit edilemeyen sürücünün kusuru oranında hesaplanan 125.166,94 TL X %75 = 87.616,86- TL maddi zarar tutarından sorumlu olduğu, davalı …’na tazminat ödemesi için yapılmış başvuru bulunması nedeniyle 04.05.2017 tarihinin temerrüt başlangıcı olduğunu, işleyecek faiz nev’inin ise yasal faiz olduğu hususları rapor edilmiştir.
Davacı vekili, mahkememize sunmuş olduğu 06/03/2019 tarihli talep arttırım dilekçesi ile; bilirkişi raporundaki hesaplamaya göre müddeabihin değeri toplam 64.149,37-TL arttırılarak 5.992,23- TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 61.657,14 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 67.649,37- TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiz oranları ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiş ve eksik harcı tamamlamıştır.
Tüm dosya kapsamından, 05/10/2016 tarihinde plakası tespit olunamayan aracın elektrikli bisikletle seyir halinde olan davacıyı sıkıştırması ile meydana gelen kazada meydana gelen trafik kazasında plakası tespit olunamayan araç sürücüsünün %70 oranında, davacının %30 oranında kusurlu oldukları, meydana gelen kazada, kazanın 05/10/2016 tarihinde meydana gelmiş olması göz önünde tutularak kaza tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik’e göre Adli Tıp … İhtisas Kurulu’ndan alınan 24/07/2019 tarihli raporda davacının tüm vücut engellilik oranının %15 olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 6 aya kadar uzayabileceği tespit edilmiş olup, buna göre davacının kusuru oranında (%30) indirim yapılmak suretiyle hesaplanan davacının geçici iş göremezlik zararı 5.992,23-TL, sürekli maluliyet zararı 81.624,634-TL olmak üzere toplam 87.616,86- TL zararının bulunduğu, …nın plakası tespit edilemeyen aracın sürücü ve işletenin sebep oldukları zarar tutarından Sigortacılık Kanunu 14/2-a maddesi gereği sorumlu olması nedeniyle taleple bağlı kalınarak davacı vekilinin 06/03/2019 tarihli talep arttırım dilekçesi doğrultusunda davanın kabulü ile 5.992,23 TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 61.657,14 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 67.649,37 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Davalı … Hesabının faizden sorumluğu 2918 sayılı KTK’nun 98/1 ve 99/1 maddeleri ile ZMMS genel şartları uyarınca ” rizikonun, bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü sonrasında ” başlayacak olup, davacı tarafça davalı kuruma 26/04/2017 tarihinde müracaat edilmesi nedeni ile 04/05/2017 tarihi temerrüt tarihi olarak kabul edilmiş, aşağıda belirtildiği şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere
1-Davanın kabulü ile 5.992,23- TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 61.657,14- TL kalıcı iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 67.649,37-TL maddi tazminatın 04/05/2017 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2- Alınması gerekli olan 4.621,12-TL karar ilam harcından, peşin alınan 31,40-TL ile ıslah harcı: 220,00-TL nin mahsubu ile noksan kalan 4.369,72-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3- Davacı tarafından yapılan dava açılış gideri: 67,40- TL, davetiye, posta gideri: 362,95-TL, bilirkişi ücreti: 1.200,00-TL, ıslah harcı 220,00- TL, 2 adet 562,00-şer TL ATK fatura bedeli 1.124,00- TL olmak üzere toplam: 2.974,35- TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 9.594,42-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansın arta kalan kısmı karar kesinleştiğinde
davacıya iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 07/10/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır