Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/903 E. 2021/773 K. 10.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/903 Esas
KARAR NO : 2021/773
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/10/2017
KARAR TARİHİ : 10/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili …’ün, … memurluğunun … sicil no’suna kayıtlı davalı şirketin, %10 hissesine sahip ortağı bulunduğunu, İstanbul, … Mh., … Cad. No: … ‘deki … m2 sahalı yerin, otopark işletmeciliği, müvekkilimin de hissedarı bulunduğu, şirket tarafından yapılmakta olduğunu, 01.11.2010 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile aylık 18.000 TL bedel ile 10 yıl süre ile … ‘den kiralanan 7 katlı otopark işyerinin, geçici çalışma izin belgesi 18.10.2010 tarihinde, … Belediye Başkanlığı’ndan alınmış olduğunu, müvekkilinin ortağı bulunduğu davalı şirketin, aylık 200 sabit, günlük 350-400 araç giriş çıkışı olan, otopark işletmeciliği yapılan işyeri nedeni ile, 2015 yandan beri müvekkilimin şirketti hiçbir ödeme yapmamış bulunmadığını, tüm gider ve masraflardan sonra, aylık net 50.000-TL gelir elde edilen otopark işletmeciliği nedeniyle, müvekkilinin şirketteki payına göre ödeme yapılmaması nedeniyle, müvekkilinin ortağı bulunduğu şirkete, … Noterliği’nin 98.08.2017 günlü, … sayılı ihtarname keşide edilmiş olduğunu, davalı şirket tarafından verilen, … Noterliği’nin 17.08.2017 günlü … sayılı cevabi ihtarnamede, şirketin çalıştırmakta olduğu otoparkın, kira personel ve asansör sistemi ile çalışan otopark olmasından dolayı, normal otoparklara göre, gelirlerinin giderlerini karşılayamadığı açıklanmış olduğunu, davalı şirketin beyan ve açıklamaları, gerçeğe ve fiili duruma uygun bulunmadığını, davalı şirketin çalıştırmakta olduğu otoparkın, 2015 yılından itibaren gelir ve giderlerinin bilirkişi marifeti ile tespit edilerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik müvekkilinin şirketteki payına göre 30.000.-TL alacak talep etmek için, işbu davanın açılmasi zorunluluğu hasıl olduğunu, sunulan nedenlerle davanın kabulüne, 6100 sayılı H.M.K.nun 107. Maddesi uyarınca toplanacak delillere göre ve bilirkişi incelemesi sonucu, fazlıya ilişkin hakları saklı kaymak kaydıyla, şimdilik müvekkilinin davalı şirketteki payına göre, 30.000.-TL alacağının davalı şirketten alınmasına, (avans faizi ile) karar verilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalı şirkete yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı yan dava dilekçesinde bahsettiği %10’luk sermayesine karşılık gelen sermaye borcunu müvekkil şirkete ödemediğini, ticaret sicilden de anlaşılacağı üzere şirket aslında bir aile şirketi olup davacı taraf sırf müvekkil şirket yöneticileri tarafından kendisine katkı olsun diye %10 luk hisse verilmiş olduğunu, ödemelerde karşılıklı güvene dayandığı için elden yapılmış olduğunu, elden yapılan bu ödemelerin, 2011 yılında ortaklığın kurulmasından itibaren aylık 1.100,00 TL, 2012 yılında aylık 1.100,00 TL, 2013 yılında aylık 1.200,00 TL, 2014 yılında aylık 1.350,00 TL, 2015 yılında aylık 1.350,00 TL, 2016 yılında aylık 1.350.00 TL şeklinde ödemelerde bulunulduğunu, yine davacıya bu ödemeler dışında oturmakta olduğu evine bakım masrafı olarak 3.500,00 TL yazlık evinin bakım onarım masrafı için 3.000.00 TL ve bir davadan dolayı avukat masrafı olarak 2.000.00 TL olarak elden ödemelerde bulunmuş olduğunu, ortaklığın kurulması ile ilk zamanlardan sonra davacı yan sadece para almak için iş yerine uğradığını bunun dışında işlerle ilgilenmediğini, müvekkili şirketin yetkilisinin davacıya defalarca ödemesi hususunda uyarmasına rağmen eskiden tanıdığı olması ve paraya ihtiyacı olması sebebiyle bu zamana kadar idare ettiğini ancak davacı yan bununla yetinmeyerek iş bu davayı ikame etmiş olduğunu, muhasebe kayıtlarından da anlaşılacağı üzere müvekkili şirketin son yıllardaki ekonomik şartların ağırlaşması ile zarar etmekte olduğunu, işletilen otoparkın asansör sistemi ile çalışmakta olduğunu, bu sistem arızalandığında otoparkın çalıştırlamadığını, zararın tespiti için dava da … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/… Esas sayılı dosyası celp edildiğinde anlaşılacağını, yine davacı tarafın dava dilekçesinde bahsettiği gibi otoparkın 7 katlı değil 5 katlı olduğunu, günlük araç sayısının da 100 araç civarında araç barındırmakta olduğunu, davacının ortağı olduğu iş yeri hakkında bilgisi olmaması işi ile ilgilenmemesinden kaynaklı olduğunu, yine davacı yanın açmış olduğu davanın belirsiz alacak davası olarak açılmaması gerektiğini, bahsedilen nedenlerle davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmilini savunmuştur.
DELİLLER: Davalı şirkete ait Türkiye ticaret sicili gazetesi dökümü, Kiralanan otoparka ait kira sözleşmesi, … Belediye Başkanlığın’dan alınan 18.10.2011 günlü geçici çalışma izin belgesi, vergi kayıtları, bilirkişi raporu.
GEREKÇE:
Dava: davacının ortağı olduğu davalı limited şirketten 2015 yılından dava tarihine kadarki dönem için kar payı alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Vergi dairesinden gelen 13/11/2017 tarihli cevabi yazı ile davacının otopark ve garaj işletmeciliğine başlamış olduğu ve faaliyetine devam ettiğinin bildirilmiş olduğu görülmüştür.
Tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda belirlenen uyuşmazlık konularında davacıya dava dilekçesinde belirtilen tarihler aralığında kar payı ödemesi yapılıp yapılmadığı, davacının sermaye koyma borcunu yerine getirip getirmediği, kar payı ödemesi yapılmamış ise dosyaya sunulan belge ve kayıtları üzerinde ve otopark üzerinde de bizzat yerinde inceleme yapılarak davacının kar payı alacağıının tespiti noktasında bir mali müşavir, bir otopark işletmeciliği alanında sektör bilirkişisinden rapor aldırılmasına karar verilmiş olup düzenlenen 22/03/2019 tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle; 2015 yılı dahil olmak üzere dava tarihi 16.10.2017 sonrasında biten Takvim yılı sonu itibariyle davacıya kar payı ödemesi yapılmadığını, davacının sermaye koyma borcunu yerine getirdiğini, dava konusu şirketin kuruluş yılından itibaren bilançosunu zararla kapattığını, 2017 Takvim Yılı bilançosunda Geçmiş Yıllar Zararları (-) 524.233,48.-TL olarak beyan edildiğinden davacının kar payı alacağının bulunmadığını, şirketin bilanço karı elde etmeye başlaması sonrasında genel kurulda alınacak kar dağıtım kararı tescil ve ilanı ile davacının kar payı alacağının doğacağını, otopark gelirlerinin yasal defterlere yansıtılmasına karşın, kafe gelir ya da giderlerinin otopark yasal defterlerinde yer almadığını, 2016 yılı gider ve gelir evrakları incelemeye ibraz edilmediğini, … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/… Esas sayılı dosyasında yer alan eklerden Ortaklar Pay Defteri haricindeki yasal defterlerin incelenen döneme ait olmadığı görüş ve kanaatini bildirmişlerdir.
Davalı şirket temsilcisince genel kurul karar suretleri ve bilanço kayıtlarının sunulması ile dosyaya eklenen evrak ve tarafların itirazlarının değerlendirilmek üzere dosyanın ek rapor için bilirkişiye tevdine karar verilmiş olup 14/01/2021 tarihli heyet raporunda: davacı vekilinin bilirkişi heyet raporuna itiraz ve beyanlarının incelenmesi için otopark işletmesinin son 20 günlük kamera kayıtları temini sonrasında, inceleme yapılarak talepleri doğrultusunda afaki olarak yaklaşık tutarların hesaplanabileceğini bildirmişlerdir.
16/08/2021 tarihli bilirkişi heyeti ek raporunda özetle: Şirketin Yasal defterleri ve bu ilgili dönem Kurumlar Vergisi Beyannamelerinde mevcut veriler ışığında heyetimizce yapılabilecek herhangi bir işlem ya da tespit mümkün olmadığını, gereken incelemelerin zaten kök ve ek raporda da yapılmış, sonuçları Sayın Mahkemeyle paylaşılmış olduğunu, kök raporda verilen görüşe aynen bağlı kalındığını, dava dosyasına görüş ve kanaatlerinin değişmediğini, yasal defter ve belgelerde yer almayan soyut, afaki bilgilerle tahmin yürütülmesinin mümkün olmadığı göz önüne alındığında, ek raporda belirtildiği üzere, mahkeme tarafından otoparkın kamera kayıtlarının temin edilmesi halinde bu kayıtlardan günlük araç sayısı tespit edilebilecek olup bunlar yasal defterlerle karşılaştırılabileceğini, yapılacak inceleme sadece yasal defter ve belgeler ile sınırlı olduğunu, bu durumun kök ve ek raporda da belirtilmiş olduğunu, şirket gelirlerinin tespiti hakkında daha fazla bilgiye ihtiyaç duyacak olursa yetkili mercii şirketin bağlı olduğu vergi dairesi olduğu görüş ve kanaatlerini bildirmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 616/1-e maddesi ile limited şirketlerde kâr payı dağıtımı konusunda münhasır yetkili organın limited şirket genel kurulu olduğu, bu yetkinin devredilemez olduğu düzenlenmiştir. Davalı şirketin yasal defter ve vergi kayıtlarının incelenmesiyle düzenlenen bilirkişi raporlarında davacının kar elde etmediği tespit edilmiş olup, bununla birlikte limited şirketlerde şirketin kâr elde etmiş olmasının ortaklara doğrudan kâr payı talep etme yetkisi vermeyeceği, kâr payı dağıtılabilmesi için öncelikle ortaklara kâr payı dağıtılması yönünde ortaklar kurulunca bir kararın alınması gerektiği, kâr payının, genel kurulda verilen dağıtım kararından sonra ortaklarca talep edilebilir hale geleceğinden ve genel kurulda kâr payı dağıtımına ilişkin karar alınmadığı müddetçe kâr payı dağıtımının yapılmasının mümkün olmadığından davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 59,30-TL harcın peşin alınan 512,33-TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 453,03-TL’nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
4-Davalı vekil ile temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince 4.500-TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-HMK’nun 333. maddesi hükmü gereğince davacı tarafça yatırılan gider avansından kalan kısmın hüküm kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair davacı asilin ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/11/2021

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)