Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/895 E. 2018/1296 K. 29.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/895
KARAR NO : 2018/1296

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 12/10/2017
KARAR TARİHİ : 29/11/2018

DAVA : Davacılar vekili mahkememize ibraz ettiği dava dilekçesi ile , davalı bankanın dava dışı …, …, … ,… ve … Ltd Şti ‘den olan alacağı nedeniyle … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden 1.267.010,97 TL asıl alacak üzerinden ihtiyati haciz kararı alarak, Develi İcra Dairesinin … talimat sayılı dosyasından borçlu şirketin Develi Kayseri adresinde hacze gittiğini, müvekkillerinin çok uzun yıllardır borçlu şirkette çalışan işçiler olması nedeniyle haciz sırasında mahalde bulunduklarını, şirkete ait tüm mal araç ve gereçler üzerine haciz konularak muhafaza altına alınmak üzere kamyonlara yüklenmek istendiğini, borçlu şirket ortaklarının alacaklı vekili ile yaptıkları telefon görüşmesinde bankaya olan borcun müşteri senet ve çekleri ile ödenmiş olduklarını belirtilmesine rağmen muhafaza işlemlerine devam edildiğini alacaklı vekilinin sadece yeni bir kambiyo senedi ve yeni kefiller bulunması halinde makine , araç ve gerecin muhafazasından vazgeçeceğini bildirmesi üzerine müvekkillerinin kazanç kapılarının kapanmaması ve işsiz kalmaları adına alacaklı vekilinin hazırladığı protokol ve davaya konu senetleri imzaladıklarını, ancak bunlarının geçerliliğinin bulunmadığını, asıl borçlu şirketin bankadan kredi kullandığını, şirket ortaklarının kredi borcunun senet ve çeklerle ödendiğini bildirdiklerini, bu kapsamda bankaya verilen çek ve senetleri dava dilekçesinde tek tek yazdıklarını, toplamda 1.059.000,00 TL lik müşteri senet ve çeklerinin bankaya verildiğinin müvekkillerine bildirildiğini, bu çek ve senetlerin günleri geldiğinde ödenecek olmasına rağmen kötü niyetli olarak davalı tarafça müvekkillerince imzalanan teminat senetleri hakkında ihtiyati haciz kararı aldığını, davaya konu senedin haciz baskısı altında imzalanması nedeniyle geçersiz olduğunu, müvekkillerine imzalatılan protokolün hukuki anlamda kefalet sözleşmesi olduğunu, ancak kefalet sözleşmesinin TTK 582, 583, 584.maddesindeki şartları taşımadığından geçersiz olduğunu, davalı tarafın protokol ve müvekkillerince imzalanan senede dayanılarak … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile kambiyo takibi başlattığını belirterek müvekkillerinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkili şirketin alacağının tahsili amacıyla dava dışı …, …, … ,… ve … Ltd Şti aleyhine … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile ilamsız takip başlattıklarını, borçlu şirketin mallarının haczi için … İcra Müdürlüğüne talimat yazıldığı, borçlu şirketin merkezine haciz için gittiklerini, haciz sırasında davacıların borçlarının borcuna istinaden 03/08/2017 tanzim 8/8/2017 vade tarihli 1.450.000 TL bedelli senet verdiklerini, ayrıca protokolde imzalandığını, protokolde, bono vadesi geldiğinde ödenmediği takdirde protokol borçluları aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile icra takibine geçilecektir, ibaresinden dolayı bononun vadesinde ödenmemesi nedeniyle davacılar hakkında ihtiyati haciz kararı alınarak … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takibe başladıklarını, davacılar tarafından verilen bononun teminat amaçlı olmadığını, protokol metni incelendiğinde davacıların söz konusu bonoyu ödeme amacıyla düzenlediklerini anlaşıldığını, bir nevi borcun üstlenilmesi niteliğinde olduğunu belirterek açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKEÇE: Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
Deliller, davacı ile dava dışı şirket dışında imzalanan genel kredi sözleşmesi, … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına, ve … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası, protokol, davacılarca imzalanan bono ve bilirkişi incelemesi.
Davacılar ile davalı banka arasında imzalanan 03/8/2018 tarihli protokol incelendiğinde “işbu protokole istinaden … İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosya kapsamında dökümü yapılmış olan bir adet bono alınmıştır. Bu protokol kapsamında ödeme tarihleri aşağıdaki gibi olacaktır ( denildikten sonra , 08/08/2017 ile 08/03/2018 arasında birer aylık vadeler belirlenerek her ay ödenmesi gereken miktarın sıralandığı görülmektedir ) işbu bonoya ait ödemeler vade tarihine kadar tam olarak ödendiğinde yukarıda zikredilen dosyalarla ilgili hiçbir hak ve alacağımız kalmayacaktır, alınan bono vade tarihinde ödenmezse esas dosya borçlarının mükerrer olmamak kaydı ile protokol konusu bono, alacaklı adına tarafımızca icra takibine konulacaktır, bono kayıtsız şartsız bir ödene taahhüdünü içeren bir kambiyo senedi olduğunu ve bu protokol kapsamında kayıtsız şartsız bono miktarınca bir ödeme taahhüdünü içeren kambiyo senedi olduğunu ve protokol kapsamında kayıtsız şartsız bono miktarınca borcun borçlu tarafça ödeneceğini protokolün bu bononun ödeme kayıt ve şartlarına değil ödeme şeklini oluşturan hükümler olduğunu … kabul ve taahhüt ederler” denilerek, bono dökümü kısmında da vade tarihli 08/8/2017 borç miktarı kısmına da 1.450.000 TL yazılarak davacılar ve banka vekili tarafından imzalandığı görülmüş, bono incelendiğinde ise bono borçlularının davacılar olduğu lehtarın davalı banka olup, ödeme tarihinin 08/8/2017 miktarının ise 1.450.000 TL olduğu görülmüştür.
… İcra Müdürlüğüne ait … esas sayılı dosya alınıp incelendiğinde, banka tarafından davacılar hakkında 1.450.000,00 TL lik bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz başlatıldığı görülmüştür.
… İcra Müdürlüğüne ait … esas sayılı dosya fotokopisi alınıp incelendiğinde, davalı banka tarafından davalı bankanın dava dışı …, …, …, … ve … Ltd Şti hakkında 2.000.000 TL bedelli bonoya dayalı olarak takip başlatıldığı görülmüş, … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından Develi İcra Dairesine yazılan talimat neticesinde oluşturulan … Talimat nolu dosya sureti alınarak dosyaya bırakılmıştır.
Davacılar vekili asıl borçlunun adresinde yapılan haciz sırasında müvekkillerince haciz baskısı altında protokol imzalanarak teminat amacıyla söz konusu bononun verildiğini iddia etmekte ise de; protokol incelendiğinde bononun … İcra Müdürlüğünün … esas nolu dosya borcuna istinaden alındığı, bono vadesinde ve tutarında ödenmesi halinde dosya borcu ile ilgili hiçbir alacak ve haklarının kalmayacağının belirtildiği, protokolde alınmış bononun kayıtsız şartsız ödeme taahhüdünü içeren bir kambiyo senedi olduğunun şarta tabi kılınmadığının, taraflarca imza altına alındığı, her ne kadar davacılar vekili senedin teminat senedi olduğunu ileri sürmüş ise de, dayanak senette senedin teminat senedi olduğuna ilişkin bir düzenlemenin olmadığı gibi protokolde de senedin teminat senedi olduğuna ilişkin ibare bulunmadığı buna karşılık protokol içeriğinden teminat senedi olarak düzenlenmesinden çok ödeme amacıyla düzenlendiğinin anlaşıldığı, bu hali ile senedin teminat senedi olduğunun kabulünün mümkün olmadığı, BK nun 583 ve 584.maddelerinin adi kefalete ilişkin hükümleri kapsadığı, kambiyo senetlerinde söz konusu hükümlerin uygulanmayacağı gibi dayanak protokolünde icra kefaleti niteliğinde olmayıp borcun üstlenilmesi niteliğinde olduğu bu sebeple BK 583 ve 584.maddelerindeki kefalete ilişkin şekil şartlarının kambiyo senedi nedeniyle bu dosyada incelenmesine mümkün olmadığı, Yargıtay … Hukuk Dairesinin 01/12/2015 tarih … esas … karar aynı dairenin 21/12/2015 tarih … esas … karar, aynı dairenin … esas … karar, aynı dairenin … esas … karar nolu ilamlarında da bahsedildiği üzere ayrıca Yargıtay 19 Hukuk Dairesinin 2016/7002 esas 2017/3183 karar sayılı 19/4/2017 günlü içtihadında da belirtildiği üzere davaya konu bononun kambiyo senedi vasfını taşıyıp kayıtsız şartsız borç ikrarı içerdiği gibi nakden de düzenlenmiş olduğu, bu konularda ihtilaf bulunmadığı kambiyo senetlerinin vasıfları gereğince mücerretlik ilkesi gereğince tanzim edenleri bağlayacağı kuralı da dikkate alınarak davacıların davasının reddine aşağıda karar verilmiştir, davalı kötü niyet tazminatı istemiş ise de kötü niyet tazminat şartları verilmesini gerektirir şartların oluşmadığı görülmektedir.
HÜKÜM : Yukarıda izah edilen sebep ve gerekçelere göre;
1-Davacıların davasının reddine,
2-Davalı vekille temsil edildiğinden 55.720,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı tarafa verilmesine,
3-Davacılar tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacılar tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın davacıya iadesine,
6-Bu dava sebebiyle 35,90 TL karar ve ilam harcı alınması gerektiğinden peşin alınan 24.762,40 TL nin mahsubu ile fazla alınan 24.726,50 TL nin talep halinde davacılara iadesine ,
Davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 29/11/2018

Başkan … Üye … Üye … Katip …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır

HARÇ BEYANI
24.762,40 TL P.H.
35,90 TL İ.H.
24.726,50 TL İadesi gereken harç