Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/882 E. 2019/778 K. 24.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/882 Esas
KARAR NO : 2019/778

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 09/10/2017
KARAR TARİHİ : 24/09/2019
Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili … davalıya ait … ISIN kodlu tahvile ilişkin 250.000 nominal bedelli tahvil satın aldığını ve halende bu tahvilin sahibi olduğunu, sermaya piyasası aracının iş bu tahvilin itfa planına göre 08/08/2017 vade tarihinde ödeme yapılması gerektiğini, davalı şirketin 08/08/2017 tarihinde KAP’a(Kamu Aydınlatma Platformu) yapılan açıklamada davalı şirket tarafından ihraç edilen … ISIN kodlu tahvilin ödeme işlemlerinin gerçekleştirilemeyeceğini duyurduğunu, …T.A.Ş. Ö.B. … Şubesi’ne 24/08/2017 tarihinde başvurulduğunu, banka şubesi nezdinde müvekkiline ait … nolu menkul hesapta yer alan 250.000 nominal bedelli tahvilin 08/08/2017 tarihinde davalı şirket tarafından ödemenin gerçekleştirilmediğini, brüt kupon tutarı olan 9.571,50TL ve ana para tutarının 250.000,00TL olduğu bildirildiğini, davalı şirketin sahibi olduğu tahvilden ana para, faiz ve kupon alacağı bulunan müvekkili, söz konusu alacaklarının tahsili amacıyla İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas dosyası ile icra takibine geçtiğini, ancak davalı şirket iş bu icra takibine, takip konusu alacağa, faize, faiz oranına, fazi başlangıç tarihine ve dahi tüm ferilerine itiraz ettiğini, davalı şirket tarafından yapılan icra takibine yapılan itirazın haksız ve hukuka aykırı olduğu gerekçesi ile itirazın iptaline ve %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin takibe konu edilen tutar kadar davacıya borcunun bulunmadığını, davacının takip sırasında 250.000 nominal bedelli tahvil ve brüt kupon alacağına ilişkin, Merkezi Kayıt Kuruluşu’na yahut …’a ait herhangi bir belge ibraz etmediğini, davacının, …T.A.Ş … Şubesi’nin 24.08.2017 tarihli yazısına dayanması hak sahipliğine işaret etmediğini, bu itibarla, davacının alacağını ispat edemediğinin kabulünün gerektiğini, davacının tahvil ve kupondan kaynaklı alacağının olup olmadığı ve varsa bu alacağın tutarı yargılamayı gerektirdiğini, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddi gerektiğini, davacının alacaklı olup olmadığının ve varsa tutarının tespiti adına, müvekkil şirketin tahvil ihracının hangi koşullar altında yapıldığını, davacının ihraç edilen tahvile yatırım yapıp yapmadığı ve varsa ana para ve kupon tutarının tespit edilmesi gerektiğini, icra inkar tazminatı isteminde mühim olan, alacağın belirlenebilir olup olmadığının, bu yönüyle, itirazın haksız ya da kötüniyetli olup olmadığı bir kriter olarak ele alınamayacağını, ayrıntıları yukarıda belirtildiği üzere, itirazın iptali davasının REDDİ ile İİK.md.67/2 uyarınca asıl alacağın %20’sinden az olmamak kaydı ile davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili, UYAP’dan gönderdiği 30/07/2019 tarihli dilekçe ile, taraflar arasında yapılan 04/12/2017 tarhli protokol uyarınca tarafların sulh olduğunu, protokol kapsamında varılan anlaşma dahilinde tüm ödemelerin gerçekleştirildiğini, ve tarafların bu dosyaya ilişkin olarak birbirlerinden başkaca bir alacağının kalmadığını, tarafların yaptıkları masraf1ların üzerlerinde kalacağını ve birbirlerinden vekalet ücreti ve yargılama gideri yönünde taleplerinin bulunmadığını, davadan bu kapsamda feragat ettiklerini talep etmiş, vekaletinde feragat yetkisinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin 18/09/2019 havale tarihli mahkememize sunduğu dilekçede; davacı taraf ile sulh görüşmelerinin nihayete erdiğini ve taraflar arasındaki uyuşmazlığın son bulduğunu, tarafların birbirlerinden yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını bmildirmiştir.
6100 Sayılı H.M.K’ nun 307. maddesinde feragat, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olarak tanımlanmış olup aynı yasanın 309. maddesinde feragat ve kabul beyanının dilekçe ile veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılabileceği, hüküm ifade etmesinin karşı tarafın muvafakatine bağlı olmadığı,feragat ve kabulün kayıtsız ve şartsız olarak yapılması gerektiği ve hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceği belirtilmiştir. Yine aynı yasanın 311. maddesinde de feragat ve kabulün kati bir hükmün hukuki neticelerini doğuracağı hüküm altına alınmıştır. Açıklanan yasal hükümler ışığında davacının feragatinin usulüne uygun olduğu anlaşılmış ve feragat nedeniyle davanın reddine ilişkin aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın Feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40-TL ilam harcının peşin alınan 3.134,98-Tl. den düşümü ile kalan 3.090,58-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Tarafların karşılıklı birbirlerinden vekalet ücreti ve yargılama gideri yönünde taleplerinin bulunmadığı anlaşıldığından, bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4-Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan kısmı karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yokluklarında, kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/09/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim … ¸e-imzalıdır

¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır