Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/874 E. 2018/1393 K. 26.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/874 Esas
KARAR NO : 2018/1393
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/10/2017
KARAR TARİHİ : 26/12/2018

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile … vc Ortaklan Kolektif Şirketi arasında 14/10/2014 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, davalı … ‘nın müşterek ve müteselsil kefil sıfatıyla iş bu sözleşmeyi imzaladığını, kredi sözleşmesi uyarınca kulIandırılmış olan kredilerin geri ödenmemesi sebebiyle müvekkil şirket tarafından 07/05/2017 tarihli ve … numaralı ihtarname ile hesapların kat edildiğini, kalan borcun tahsili amacıyla davalı borçlu hakkında … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatıldığını, söz konusu takibe karşı davalı tarafından borca, ödeme emrine, faiz ve feri’ilerine itiraz edildiğini, davalıların, gönderilen hesap kat ihtarnamesine itiraz etmediklerini, ihtarnameye itiraz edilmediğinden mevcut ihtarnamenin İİK. m.68/b”de sayılan belgelerden sayıldığını ve itirazın iptalinin gerektiğini, davalıların sözleşmeye ve imzaya da itiraz etmediklerini, davalı, borca vc faize haksız ve dayanaksız şekilde itiraz ettiğini, davalının süre kazanmak ve alacağın tahsilini güçleştirmek amacıyla takibe itiraz ettiğini ve itirazının kötü niyetli olduğunun bilirkişi incelemesi sonucu ortaya çıkacağını belirterek, sonuç olarak; davalının itirazının iptaline, alacağın % 20 den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından usulüne uygun olarak hesap kat ihtarnamesi tebliğ edilmediğini, müvekkilinin davacıya hiçbir borcu bulunmadığından, ve temerrüde düşürülmediğinden işlemiş faiz de istenemeyeceğini, davacı bankanın, … ve ortakları kolektif şirketi ile genel kredi sözleşmesi imzalanmış olduğunu ve müvekkili …’nın ise müştek ve müteselsil kefil olduğunu öne sürdüğünü, ancak hangi kredi sözleşmesine ilişkin olarak hangi hesabın kat edildiği ve hangi hesabın ne kadar anapara borcu ne kadar faiz borcu olduğunu, kullandırılan kredilerin tasnifinin belirsizliğini koruduğunu, kefil sıfatı ile kimlerin hangi kredi sözleşmesine ilişkin olarak neden ve ne kadar sorumluluğu olduğunun da ortaya konulamadığını, müvekkilinin taraf olmadığı bir sözleşmesi kapsamında kullandırılan kredilerden banka alacağından kefil sıfatı ile sorumlu tutulmasının hukuka aykırılık teşkil ettiğini, faize ilişkin TBK’nın 88 ve 120. maddelerinin uygulama seklinin irdelenmesinin gerektiğini belirterek, müvekkilinin davacıya hiçbir surette borcunun bulunmadığını, davacı tarafın hukuken yersiz ve dayanaksız iddialarının kabulünün mümkün olmadığını belirterek, fazlaya ilişkin hak ile alacakları saklı kalmak kaydıyla haksız davanın reddi ile davacının % 20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini savunmuştur.
Dava, Genel Kredi Sözleşmesine istinaden kredi kartı alacağı için başlatılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
… İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyası getirtilerek incelenmiş, davacı alacaklı tarafından davalı kefil aleyhine kredi sözleşmesine istinaden kredi kartı alacağı nedeni ile toplam 26.609,92 TL alacağın tahsili istemi ile ilamsız icra takibi yapıldığı, davalı borçlunun borca ve takibe itirazı üzerine icra takibinin davalılar yönünden durdurulduğu, itirazın iptali davasının yasal süre dahilinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan Genel Kredi Sözleşmesi ve kredi kartı alacağına ilişkin belgeler dosyaya ibraz edildikten sonra dosya bilirkişi incelemesine tevdi edilerek bankacılık alanında uzman bilirkişiden alınan raporda özetle; davacı bankanın … Şubesi ile … ve Ort. Kollektif Şirketi arasında bağıtlanan 14/10/2014 tarihli 750.000,00-TL limitli Genel Kredi Sözleşmesine dayalı olarak kullandırılan sözleşmede …’nın kefil sıfatı ile imzası bulunduğundan, kullandırılan kredilerden doğan tüm borçlardan , temerrüdün hukuki sonuçlarından sorumlu olacağını, asıl borçlunun aynı şubeden … no.lu kredi kartı kullandığını, bu kredi kartı borcundan dolayı davalının 30/04/2017 tarihi itibariyle ( devreden ) 8.748,34-Tl borçlu olduğunu, davacı tarafından … Şti.nin kullandığı kredilerden dolayı kredi hesaplarının 7.5.2017 tarihi itibariyle kat edilip, ihtarname keşide edilerek 9.761,78-Tl asgari tutarın 30 gün içinde ödenmesinin ihtar edildiğini, belirli bir vade olmadığından BK. M.101′ e dayanarak ihtarname keşide etmeksizin kefili temerrüde düşürmenin mümkün olmadığını, kefil temerrüde düşürüldüğü takdirde, kendi temerrüdünden dolayı kefalet limitini aşıp aşmadığına bakılmaksızın ayrıca temerrüt faizi ödemekle de yükümlü olacağını, müteselsil kefilin, azami sorumluluk miktarı kapsamındaki asıl borçtan, kendi temerrüdü dolayısı ile doğan temerrüt faizinden ve bu temerrüt faizinin gider vergisinden sorumlu olduğunu, bunun dışında bir gider vergisinden ( BSMV ) den sorumlu olmadığını, davalının bu durumda 13.89-TL BSMV den sorumlu olmayacağını, 9.039,98-TL -13,89-TL=9.026.09-TL den sorumlu olacağını, davalıdan 07.08.2017 takip tarihi itibariyle tahsil tekerrür olmamak kaydı ile; davalıdan 107,08.2017 takip tarihi itibariyle tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile; 9.026.09-TL talep edebileceğini, fazlaya ilişkin talebin yerinde olmadığını, davacı bankanın , 8.748.34-TL lik asıl alacak tutarına tahsil edilinceye kadar (%9×2-) %18 oranında temerrüt faizi ve faiz üzerinden %5 Gider Vergisinin davacıdan talep edilebileceğini, tarafların masraf, tazminat, vekalet ücreti ve benzeri taleplerinin mahkenin takdirleri içinde kaldığı hususları rapor edilmiştir.
Davacı vekilinin itirazları noktasında bilirkişiden alınan ek raporda özetle; davacı tarafça ibraz edilen 07/07/2017 tarihli ihtarname öncesi 02/05/2017 hesap kesim tarihli ekstrede borcun 24.261,31-TL olarak görüldüğü, bu tutardan 217,49-TL lik temerrüt faizi düşüldüğünde 24.043,82-TL asıl alacak tutarı hesaplandığı, davalıya usulüne uygun kat ihtarı tebliğ edilmediğinden, davalının 07/08/2017 tarihinde temerrüde düştüğü kanaatine varıldığını, kredi kartı faiz oranları TCMB tarafından belirlenmekte ve bankalarca bu oranları aşmamak kaydı ile belirledikleri oranlar üzerinden faiz işletebileceği, TCMB’ce belirlenen kredi kartı faiz oranları üzerinden hesaplandığında, davacı bankanın, kredi kartından kaynaklanan alacağı 24.043,82-TL si asıl alacak, 1.415,70-TL si işlemiş akti faiz , 217,49-TL si temerrüt faizi, 20,78-TL si BSMV olmak üzere toplam 25.747,79-TL olarak hesaplandığı, yasal faiz oranı üzerinden yapılan hesaplamada ise davacının toplam 24.867,21-TL alacağı bulunduğu rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; davacı banka ile dava dışı … Şti. Arasında 14/10/2014 tarihli 750.000,00-TL tutarında Genel Kredi Sözleşmesi düzenlendiği, davalı …’nın ise kefil sıfatı ile bahse konu sözleşmeyi imzalamış olduğu, davalı asıl borçlu şirketin Genel Kredi Sözleşmesi uyarınca davalı bankadan kredi kartı alarak kullandığı, kredi kartı alacağının ödenmemesi nedeni ile hesabın 07/05/2017 tarihinde kat edildiği, ihtarnamenin davalıya usulüne uygun tebliğ edilmediğinden davalının takip tarihi olan 07/08/2017 tarihinde temerrüde düştüğü kabul edildiği, hükme esas alınan bilirkişi ek raporunda ayrıntılı şekilde belirtildiği şekilde, kredili mevduat hesabı kredilerine sözleşme ile belirlenen faizlerin değil, kredi kartları için TCMB yayınladığı akti ve gecikme faiz oranlarının KMH kredilerinde uygulanacağı, TCMB tebliğlerine göre kat tarihini kapsayan dönemde kredi kartlarına uygulanan akdi faiz oranı % 22,08 oranında olduğu, davacı bankanın takip tarihi itibariyle asıl alacak: 24.043,82 TL, işlemiş akti faiz: 1.415,70 TL, işlemiş temerrüt faiz: 217,49 TL, BSMV: 70,78 TL olmak üzere toplam: 25.747,79 TL alacağı bulunduğu, davalı kefilin usulüne uygun kefalet sözleşmesi uyarınca borçtan müteselsilen sorumlu olduğu anlaşılmakla, raporda belirtilen miktar üzerinden davalının takip dosyasına yaptığı itirazın kasmen iptali ile takibin devamına karar verilmiştir.
Davalının, takip dosyasına yaptığı itirazın haksız olması ve alacağın likit olması nedeni ile davacı lehine icra inkâr tazminatına hükmedilmiş, aşağıda belirtildiği şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İle
Davalının … İcra Dairesinin … E. Sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin asıl alacak: 24.043,82 TL, işlemiş akti faiz: 1.415,70 TL, işlemiş temerrüt faiz: 217,49 TL, BSMV: 70,78 TL olmak üzere toplam: 25.747,79 TL miktar üzerinden takibin devamına,
Takip tarihinden itibaren asıl alacak tamamen ödeninceye kadar kredi kartlarına Merkez Bankası tarafından 3’er aylık dönemlik için tespit edilen değişken temerrüt faizin uygulanmasına,
Asıl alacak miktarı olan 24.043,82 TL’nin %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 1.758,83-TL karar ilam harcından peşin alınan 535,44- TL nin mahsubu ile eksik kalan 1.223,39- TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacının yatırmış olduğu 535,44- TL peşin harç davalı tarafından yatırılması gereken karar ilam harcından düşüldüğünden, toplam bu miktarın 535,44-TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bunun dışında davacı tarafından yapılan dava açılış gideri: 36,00-TL ( başvurma harcı ) davetiye, posta gideri: 140,25- TL, bilirkişi ücreti: 600,00-TL olmak üzere toplam: 776,25- TL yargılama giderinden kabul/red oranı (% 96,76 ) üzerinden hesaplanan 750,80- TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT’ nin uyarınca hesap ve takdir olunan 3.089,60- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden AAÜT’ nin 13/2. maddesi uyarınca hesap ve takdir olunan 862,00- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider ve delil avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır