Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/868 E. 2018/161 K. 23.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/880 Esas
KARAR NO : 2018/228
DAVA : Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi)
DAVA TARİHİ: 06/10/2017
KARAR TARİHİ: 09/03/2018
Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine 28.07.2017 tarihinde İstanbul… İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi yapıldığını, icra takibine dayanak olarak son ödeme tarihi 13.07.2017 olan, 2.336,98 TL tutarında fatura-enerji bedeli olduğunu, ödeme emrinin, müvekkilinin adreste bulunmadığı dönemde muhtara yapılmak suretiyle takibin kesinleştiğini, müvekkilin icra takibinden ve söz konusu tebligattan yasal itiraz süresi içinde haberinin olmadığını, müvekkilinin Esenyurt/İST. adresinde bulunan ticari işletmesi ile ilgili, “212.4.33.0.0 Esenyurt” işletme kodu, “…” abone numarası ile sanayi aboneliği bulunmakta olup, davalı firmadan elektrik enerjisi satın aldığını, icra dosyası incelendiğinde, icra takibine dayanak olarak son ödeme tarihi 13.07.2017 olan, 2.336,98 TL tutarında fatura-enerji bedelinin gösterildiğini, zaten müvekkilinin bizzat davalıdan 31.07.2017 tarihinde, icra takibinden habersiz olarak davalıdan almış olduğu borç listesi isimli belgeden de anlaşılacağı üzere müvekkili adına tahakkuk eden borç takip dosyasında belirtildiği üzere 2.336,98 TL olduğunu, müvekkilinin tüm enerji bedelini/elektrik bedelini fazlasıyla ödediğini ve davalıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, tahsilat belgelerinden de anlaşılacağı üzere müvekkilinin takip konusu faturayı takip tarihinden 5 gün önce davalı firmaya ödediği gibi davalı firma sisteminde icra takibi yapılmadan icra avukatlık ücreti ve icra dosya masrafı adı altında borç tahakkuku gerçekleştirdiklerinden, müvekkilinden 485,22- TL fazla ödeme aldıklarını, müvekkilinin de bunun enerji bedeli olduğunu düşünerek ve icra takibine maruz kalmamak adına davalı firma sisteminde gözüken bu borcu da ödemek zorunda kaldığını ancak buna rağmen icra takibine maruz kalınca ve icra dosyası incelendiğinde fazla ödeme yaptıklarının anlaşıldığını, takip çıkışı borcun 2.356,28- TL olup, müvekkilinin toplamda 2.841,50 TL ödediği dikkate alındığında ( 2.841,50 TL – 2.356,28 = 485,22 TL ) 485,22 TL’nin müvekkilden fazladan tahsil edildiği ve iade edilmesi gerektiğinin açık olduğunu belirterek, müvekkil haksız bir icra takibi ve haciz tehdidi altında bulunduğundan, sundukları tahsilat makbuzlarından da anlaşılacağı üzere müvekkili tarafından borç, fazla ödenen paranın istirdatını da talep ettikleri borcun fazlasıyla ödenmiş olması nedeni ile teminatsız olarak icra takibinin durdurulmasına karar verilmesini, alacaklı tarafından kötü niyetle takip başlatılmış olup, müvekkilinin mağdur edildiğini bu nedenle davalı aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, müvekkilinin İstanbul… İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyasında borçlu olmadığının tespitine, müvekkilinin fazla ödemiş olduğu 485,22- TL’nin ödeme tarihi olan 23.07.2017 tarihinden itibaren ticari avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine, her iki talep açısından da yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davaya cevap vermemiş, duruşmalara da katılmamıştır.
Davacı vekili, 02/03/2018 tarihli dilekçe ile, davalı vekili ile sulh sonucu anlaştıklarını ve davadan feragat ettiğini bildirdiği, vekaletnamesinde feragat yetkisinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekili de aynı tarihli dilekçe ile uyuşmazlığın sulh yolu ile çözümlendiğini ve davacı tarafça davadan feragat edildiğini, kendilerinin de herhangi bir yargılama gideri ve ücreti taleplerinin olmadığını bildirdiği anlaşılmıştır.
6100 Sayılı H.M.K’ nun 307. maddesinde feragat, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olarak tanımlanmış olup aynı yasanın 309. maddesinde feragat ve kabul beyanının dilekçe ile veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılabileceği, hüküm ifade etmesinin karşı tarafın muvafakatine bağlı olmadığı,feragat ve kabulün kayıtsız ve şartsız olarak yapılması gerektiği ve hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceği belirtilmiştir. Yine aynı yasanın 311. maddesinde de feragat ve kabulün kati bir hükmün hukuki neticelerini doğuracağı hüküm altına alınmıştır. Açıklanan yasal hükümler ışığında davacının feragatinin usulüne uygun olduğu anlaşılmış ve feragat nedeniyle davanın reddine ilişkin aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın FERAGAT NEDENİ İLE REDDİNE ,
2- Alınması gereken 35.90-TL karar ilam harcının peşin alınan 48,53-TL den mahsubu ile arta kalan 12,63-TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı vekili vekalet ücreti ve yargılama gideri talebinin olmadığını bildirdiğinden, bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan kısmı karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair tarafların yokluğunda kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu.

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır