Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/852 E. 2022/157 K. 01.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/852 Esas
KARAR NO : 2022/157
DAVA : Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/12/2016
KARAR TARİHİ : 01/03/2022

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan …’ın 31/10/2015 tarihinde kendi idaresindeki ve mülkiyeti davalı …’ya ait olan … plakalı araç ile … Mahallesi, … Sokak adresinde seyir halindeyken davacıların anneleri olan müteveffa … …’a ve davacı …’ye çarptığını, annenin kaza sonucunda öldüğünü, müvekkili …’nin ise ağır şekilde yaralandığını, … Ağır Ceza Mahkemesi tarafından … Esas ve 2016/… Karar sayılı karar ile davalı gerçek kişinin aleyhine hüküm tesis edildiğini, müteveffa annenin kaza tarihinde emekli olduğunu ve kazadan evvel çocuklarının yanlarında kaldığını ve onlara destek olduğunu, müteveffanın Antalya’da defnedildiğini, müvekkili …’ın Hollanda’da yaşaması nedeniyle cenaze ve defin işlemleri için 6 kez gidip gelmek zorunda kaldığını beyan ederek, 27/01/2022 tarihli netice-i talep açıklamalı dilekçesi de dikkate alınmak suretiyle; 10.000,00TL’lik maddi tazminat taleplerinin, 2.500,00TL’sinin müteveffa annenin mezarlık ücreti ile müvekkilleri tarafından yapılan ulaşım ve konaklama gideri, 3.200,00TL’nin …’ın ulaşım ve konaklama giderleri, 300,00TL’nin diğer davacıların ve yakınları için 300,00TL yol ve konaklama gideri, 4.000,00TL’nin davacı …’nin yaralanması sonrası bakıcı gideri, ulaşım refakatçi, özel beslenme, sarf ve sağlık malzemeleri olmak üzere toplam 10.000,00TL’nin davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte ve 150.000,00TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalı … AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; manevi tazminat taleplerinin poliçe limitleri dışında kaldığını, müvekkilinin kusuru oranında ve kaza tarihindeki poliçe limitleri ile sınırlı olmak üzere sorumlu olduğunu, davacıların destekten yoksun kalma tazminatı talep edemeyeceklerini, … yönünden sigorta şirketine başvuru şartının yerine getirilmediğini, işletilmesi gereken faizin yasal faiz olduğunu beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce davalı … ve davalı …’a dava dilekçesi ve ekleri tebliğ edilmesine rağmen, bu taraflarca dosyaya cevap dilekçesi ibraz edilmemiştir. Ayrıca davalı … dava esnasında …nden terkin edilmesi nedeniyle davacılar vekiline bu davalı yönünden ihya davası açması için ve …ne tescil etmesi için süre verilmiş, verilen süre içerisinde ….ATM 2019/… Esas ve 2020/… Karar sayılı ilamı ile bu davalının ihyasına karar verilmiş, verilen karar …ne tescil edilmiştir.
Davacılar vekili sunmuş olduğu 23/02/2018 tarihli netice-i talep dilekçesi ile davacı … için 40.000,00TL, diğer davacılar içinse 27.500,00TL manevi tazminat talep ettiğini beyan etmiştir.
Mahkememizce davacılar ve davalıların sosyal ve ekonomik durumunun araştırılması için ilgili kolluğa ve davacı …’ın sosyal ve ekonomik durumunu araştırılması için Deventer Başkonsolosluğuna müzekkere yazılmış, verilen cevabi yazılar incelenerek dosyaya konulmuştur.
Mahkememizce SGK’ya müzekkere yazılarak davaya konu kaza nedeniyle davacılara rücuya tabi bir ödeme yapılıp yapılmadığı sorulmuş, verilen cevabi yazının incelenmesi sonucunda davacılara rücuya tabi bir ödeme yapılmadığı bilgisinin verildiği görülmüştür.
Mahkememizce … Ağır Ceza Mahkemesine müzekkere yazılarak, … Esas sayılı dosyası celp edilmiş, dosyanın incelenmesi sonucunda; davalı …’a neticeten 4 yıl hapis cezası verildiği, dosya içerisinde davalı …’in tamamen kusurlu olduğuna ilişkin değerlendirime yapıldığı görülmüştür.
Mahkememizce davalı … şirketine müzekkere yazılmış ve hasar dosyası celp edilmiş olup, hasar dosyasının incelenmesi sonucunda, davalı …’ya ait … plakalı aracın davalı … tarafından 03/12/2014-2015 tarihleri arasında ZMMS ile sigortalandığı görülmüştür.
Mahkememizce davacı …’nin dava konusu kaza nedeniyle görmüş olduğu tüm tedavi evrakları celp edilmiş, incelenerek dosyaya konulmuştur.
Mahkememizce dava konusu olayın meydana gelmesinde tarafların kusur durumunun ne oranda olduğuna ilişkin ve davacıların talep edebilecekleri masrafların tespiti için bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiştir.
Alınan bilirkişi raporunda özetle; kazanın yerleşim yeri içerisinde; İstanbul ili, … İlçesi, … Caddesi, … nolu ışıklarda meydana geldiği, yolun iki yönlü yol ve yol sınıfının cadde olduğu, kaza esnasında kaplamanın asfalt ve kuru olduğu, havanın açık ve zamanın gündüz olduğu, sesli işaret levhalarının bulunduğu, davalı …’ın verdiği ifadede aracın freninin tutmadığını beyan ettiği görülerek, KTK’nın 47/c, 47/d, 52/a-b, 57/a madde hükümlerini ihlal ederek, kazanın meydana gelmesinde %100 oranında kusurlu olduğunu, davacıların 2.500,00TL’ik mezarlık ücreti ile birlikte …’ın ulaşım gideri ve davacıların ulaşım gideri olarak 6.000,00TL talep edebileceği ifade edilmiştir.
Mahkememizce davacı … yönünden dosyanın ATK’ya gönderilerek, davacının dava konusu kaza nedeniyle bakıcıya ihtiyaç duyup duymadığı, duyuyor ise ne kadar süre ile duyduğu hususunda rapor hazırlanması istenilmiş, alınan ATK raporunda davacı …’nin 9 aylık iyileşme süresinde 1 ay süreyle bakıcıya ihtiyaç duyacağı ifade edilmiştir.
Davalı … AŞ vekili tarafından sunulan 29/11/2021 tarihli dilekçe ile davacı taraftan dava vekalet ücreti ve yargılama giderleri olmadığına ilişkin beyanda bulunduğu görülmüştür.
Davacı … vekili tarafından sunulan 01/12/2021 tarihli dilekçe ile … bakımından geçici bakıcı gideri ve tedavi giderleri ile sınırlı olmak üzere davadan feragat ettiklerine ilişkin beyanda bulunduğu görülmüştür.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasıdır.
KTK.’ nun Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası, 2918 sayılı Kara Yolları Trafik Kanunu m.91 gereği, işletenlerin KTK.’nun 85.maddesinin birinci fıkrasına göre, olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere yasaca yaptırımları zorunlu kılınan veKTK.’nun kapsamında motorlu bir aracın kara yolunda işletmesi sırasında bir kimsenin ölümüne, yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğu belli limitler ve kusur oranı dahilinde ve gerçek zarar miktarı ile karşılamayı amaçlayan sorumluluk sigortasıdır. Sigortacının sorumluluğu işletenin KTK.’nun 85/1 maddesindeki sorumluyla eşdeğerdir.
Davaya konu … plakalı aracın davalı … şirketine 03/12/2014-2015 tarihleri arasında ZMMS sigortası sigortalandığı anlaşılmıştır.
Kaza 31/10/2015 tarihinde sigorta teminatları süresi içinde meydana gelmiştir.
Davalı … şirketinin sigortalısının vermiş olduğu davacıların maddi zararından dolayı, sigortalanın kusuru oranında sorumludur.
Mahkememizce tüm dosya kapsamında yapılan değerlendirme sonucunda; kazanın yerleşim yeri içerisinde; İstanbul ili, … İlçesi, … Caddesi, … nolu ışıklarda meydana geldiği, yolun iki yönlü yol ve yol sınıfının cadde olduğu, kaza esnasında kaplamanın asfalt ve kuru olduğu, havanın açık ve zamanın gündüz olduğu, sesli işaret levhalarının bulunduğu, davalı …’ın verdiği ifadede aracın freninin tutmadığını beyan ettiği görülerek, KTK’nın 47/c, 47/d, 52/a-b, 57/a madde hükümlerini ihlal ederek, kazanın meydana gelmesinde %100 oranında kusurlu olduğuna karar verilmiştir.
Mahkememizce tüm dosya kapsamında yapılan inceleme sonucunda; davacıların annesi … …’ın defni için 2.500,00TL mezarlık ücretinin … Büyükşehir Belediyesi Mali Hizmetler Daire Başkanlığına ödeme yaptığı, davacıların İstanbul’da ikamet etmelerine rağmen annelerine Antalya ilinde defnetmiş olmaları nedeniyle cenazenin nakli için ve ulaşım giderleri için yapılan masraflara ilişkin dekontlar veya makbuzlar sunulmamış olsa da TBK’nın 50/2.maddesi gereğince olayların olağan akışı ve kazanın meydana geldiği tarihte dikkate alınarak davacıların 3.500,00TL masraf yaptığının takdiri ile 6.000,00TL’nin davalılardan tahsiline dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Öte yandan davalı … ve …’ın kaza tarihi itibariyle temerrüte düştüğü, davacıların davalı … şirketine tazminat ödenmesi için 26/07/2016 tarihinde başvuru yapıldığı görülmekle KTK 98/1 ve 99/1.maddelerinde ifade edildiği üzere 8 iş günü sonrası olan 08/08/2016 tarihi temerrüt başlangıç tarihi olarak kabul edilmiş ve taraflar arasında sözleşmesel bir ilişki bulunmaması ve olayın haksız fiil niteliğinde olması nedeniyle işleyecek faiz türünün yasal faiz olacağına karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
Davacı …’nin geçici bakıcı giderlerinin ve tedavi giderleri yönünden davasının, davacının vekiline HMK ‘nın 74.maddesi gereğince; davadan feragat yetkisi vermiş olduğu dava dosyasına sunulan vekaletnameden anlaşıldığından, davacının bu talepleri yönünden davasının HMK 307.maddesi hükmü gereğince reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Davacılar tarafından davalı … şirketinden manevi tazminat talep edilmiş ise de, dosyaya sunulan ve davalı tarafından yapılan ZMMS poliçesinin incelenmesi sonucunda; poliçe ile manevi tazminat taleplerinin teminat kapsamına alınmadığından davacıların manevi tazminat taleplerinin sigorta şirketi yönünden ayrı ayrı reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Türk Borçlar Kanunu’nun 49. maddesi gereğince kasten veya taksirle başkasına zarar veren bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarara uğrayanların aynı kanunun 56. maddesi gereğince manevi tazminat isteme hakları bulunmaktadır. Davacı … kaza nedeni ile yaralanmış ve annesi … …’ın ölümüne aynı zamanda şahitlik etmiş diğer davacılar ise dava konusu kaza nedeniyle annesini kaybetmiştir. Trafik kazasının oluş şekli gözetildiğinde, TBK.’nun 56. maddesi anlamında da olsa bir ruhsal ve duygusal bütünlüğünün bozulduğunun kabulüne imkan bulunmaktadır. Bu noktada hüküm altına alınacak manevi tazminatın miktarının belirlenmesi önem arz etmektedir. Yargısal içtihatlarda,anılan yasa maddesi hükmüne göre özel haller gözönünde tutularak hükmolunacak manevi zarar tutarının adalete uygun olması gerektiği, hükmedilecek bu tazminatın bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmediği,bu tazminatın sınırının onun amacına göre belirlenmesi gerektiği,takdir edilecek miktarın mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olması gerektiği manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar her olaya göre değişebileceğinden hakimin bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermesi gerektiği belirtilmektedir.Buna göre, üst paragraftaki ilkeler göz önüne alınarak yapılan değerlendirmede, davacı …’nin yaralanmasına ve davacıların annesinin ölümüne neden olan olayın oluş şekli, kusur durumu, davacıların duymuş olduğu elem ve ızdırabın ağırlığı ile tarafların ekonomik ve sosyal durumları nazara alındığında mahkememizce takdir edilen manevi tazminat miktarının uğranılan zararla/zararlarla orantılı olduğu, bu miktarın davacılar için zenginleşme aracı olmayacağı gibi davalılar yönünden de ekonomik yıkıma neden olmayacağı değerlendirildiğinden hak ve nesafet kuralları çerçevesinde manevi tazminat miktarları belirlenmiş, davalı sürücü ve araç maliki yönünden manevi tazminat davalarının kısmen kabulüne, karar verilmiş aşağıda belirtildiği şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacı … nin geçici bakıcı giderleri ve tedavi giderleri yönünden davasının Feragat nedeniyle REDDİNE
2-Davacıların maddi tazminat talepli davalarının KABULÜ İLE
6.000,00TL nin davalı … ve … ltd. Şti iden 31/102015 tarihinden, davalı … AŞ yönünden 08/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
3-Davacıların manevi tazminat talepli davalarının, davalı … AŞ yönünden ayrı ayrı REDDİNE,
Diğer davalılar … ve … … ltd. Şti yönünden Manevi tazminat talepli davalarının KISMEN KABULÜ İLE
… için 15.000,00TL, … için 10.000,00TL, … için 10.000,00TL, … için 10.000,00TL ve … için 10.000,00TL olmak üzere toplam 55.000,00TL manevi tazminatın 31/10/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … ve … ltd. Şti den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
Fazlaya ilişkin taleplerin ayrı ayrı reddine,
4-Maddi tazminat talepli dava yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 409,86TL karar ilam harcından peşin alınan 34,15-TL düşümü ile eksik kalan 375,71-TL bakiye ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Manevi tazminat talepli dava yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 3.757,05TL karar ilam harcından peşin alınan 2.698,25-TL düşümü ile eksik kalan 1.058,80-TL bakiye ilam harcının davalı … ve …’ dan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Davacılar tarafından maddi tazminat davası yönünden yatırılan 34,15-TL peşin harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen, manevi tazminat davası yönünden davacılardan alınan 2.698,25TL peşin harcın davalı … ve …’ dan alınarak davacılara verilmesine,
7-Davacılar tarafından sarf edilen dava açılış gideri: 33,50- TL ( başvurma ve vekalet harcı), davetiye, posta gideri: 658,60-TL, bilirkişi ücreti: 1.000,00-TL olmak üzere toplam: 1.692,10- TL yargılama giderinin kabul/red oranı olan %38 üzerinden hesaplanan 642,99-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, kalanın davacılar üzerine bırakılmasına,
8-Davacı …’nin geçici bakıcı giderleri ve tedavi masraflarına yönelik davasının feragat nedeniyle reddine karar verilmiş olması nedeniyle HMK’nın 312.maddesi uyarınca alınan ATK raporunun bu davacının ne kadar süre ile bakıcıya ihtiyaç duyuyor olduğunun tespiti amacıyla alınmış olması nedeniyle ATK raporu giderinin bu davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Maddi tazminat davası yönünden davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 5.100,00- TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
10-Maddi tazminat davası yönünden davalı … AŞ’nin vekalet ücreti talebi olmadığından ve diğer davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
11-Manevi tazminat davası yönünden davalı … AŞ kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddolunan miktar üzerinden AAÜT 10/2 ve 3/2 maddesi uyarınca hesap ve takdir olunan 5.100,00TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalı … AŞ’ye verilmesine,
12-Davacılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğundan manevi tazminat davası yönünden davacılar kendisini vekil ile temsil ettirdiklerinden kabul edilen miktar üzerinden her bir davacı için ayrı ayrı AAÜT 13/2 maddesi uyarınca hesap ve takdir olunan 5.100,00’er TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’ dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara ayrı ayrı 5.100,00TL’şer olarak verilmesine,
13-Tarafların yatırdığı gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/03/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır