Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/851 Esas
KARAR NO : 2018/1354
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/09/2017
KARAR TARİHİ : 17/12/2018
Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı firma arasında 06.06.2017 tarihinde …, …, … sözleşme numaralı Güvenlik Sistemi Hizmet Sözleşmeleri imzalandığını, bu kapsamda şirketin işyerinde davalı firma tarafından güvenlik sistemi kurulduğunu, sistemin davalı firma tarafından kurulduğu günden itibaren çalıştınlabilmesinin mümkün olmadığını, Sözleşmenin 4.8 maddesi kapsamında Müşteri’nin 1 haftalık periyotlarla sistemin çalışır vaziyette olup olmadığını, sinyal alınıp alınmadığını denetleme ve bildirme yükümlülüğü bulunduğunu, bu kapsamda müvekkili şirketin, kurulduğu ilk günden itibaren davalıya sistemde arıza olduğunu ve kurulan hiçbir güvenlik sisteminin çalışmadığını bildirdiğini, müvekkili şirketin haklı nedene dayanarak tek taraflı şekilde 23.08.2017 tarihinde aralarında akdedilen hizmet sözleşmelerini sona erdirdiğini, Fesih ihbarnamesinde de belirtilmiş olduğu üzere, davalı tarafından kurulan güvenlik kamera sisteminden hiçbir şekilde randıman alınamadığı gibi, hata bildirimlerine rağmen herhangi bir çözüm önerisinin getirilememesi nedeniyle davalıya duyulan güvenin sarsıldığım, akabinde sözleşmeleinr tek taraflı şekilde feshedilerek müvekkili şirkete kesilmiş olan 5 adet faturanın da bu kapsamda Noterlik kanalıyla iade edildiğini, (Ek-4 … Noterliğinin 23.08.2017 tarihli … yevmiye numaralı İhtarname). … firmasının raporuna göre, sistemin düzgün çalışmamasının nedeni kurulum ve eksik isçilikten kaynaklandığını, böylece davalı firma ile hizmet ilişkisine daha fazla devam edilemeyeceği anlaşılmış ve haklı nedenle bahsi geçen hizmet sözleşmelerinin tek taraflı şekilde sonra erdirildiğini, şirket yetkililerinin sorunun giderilmesi amacıyla uzun süre beklediğini, kendi eksikliğinden kaynaklanabilecek tüm hususları gecikmeksizin tamamladığım, teknik sorunun bir giderilemediğini, davalı firmanın cihaz söküm bedeli ve tazminat içeren 15.09.2017 tarihli … belge numaralı, 15.09.2017 tarihli … belge numaralı ve 15.09.2017 tarihli … belge numaralı faturaların kabulünün mümkün olmadığını, güvenlik sisteminin sökülmesi işleminin de müvekkili şirket tarafından başka bir firmaya yaptırıldığım, 13.07.2017 tarihli … firmasından alman rapora göre, daha önce takılan kameralar ve alt yapı çalışır vaziyette olmadığından dolayı tamamen sökülerek kendi firmaları tarafından yenisiyle değiştirildiğini, yeni firma tarafından takılmış olan kamera ve adaptörlerin davalı firma yetkilileri tarafından müvekkilinin işyerine gelinerek sökülmüş ve yeni takılmış olan sisteme zarar verildiğini, Yukarıda izah edilen tüm sebepler doğrultusunda, haklı davanın kabulü ile müvekkili şirket yetkilisine ait kredi kartından yapılan 3.067,23-TL bedelindeki fatura bedel tahsilatının dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte iadesini ve müvekkilinin zararının söz konusu olduğundan fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla olay tarihinden itibaren başlayacak işleyecek ticari faiziyle birlikte şimdilik 100,00-TL maddi tazminat talep etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Alarm güvenlik sözleşmesinin imzalanmasının akabinde, müşterinin belirttiği adreste ücretsiz bir keşif yapılmakta ve sistemin nereye kurulması ve hangi sistemlerin gerekli olduğu hususunda Aboneye bilgi verildiğini, bu işlemi takiben bir hafta içerisinde ise servis ekibi adrese tekrar giderek kurulumu gerkçekleştirdiğini, sistem çalışır vaziyette kendisine teslim edilip, sözleşme süresince de belirlenen bedel üzerinden sözleşmede yer alan güvenlik hizmetlerinin sunulduğunu, Sözleşmenin imzalanmasını müteakiben Pronet tarafından sistem kurulumunun gerçekleştiğini, bu kapsamda Pronet tarafından sözleşmeye uygun olarak çalışır vaziyette her türlü hukuki ve fiziki ayıptan ari olduğu test edilerek, Davacı’ya teslim edildiğini, bu hususun davacı tarafından imzalanmış olan teslim ve montaj formlarıyla da sabit olduğunu, Davacı tarafın dilekçesinde her ne kadar sistemin hiçbir şekilde çalışır duruma getirilemediğini ve hizmet almadığını iddia etmekte ise de cevap dilekçelerinin ekinde Mahkemeye sundukları Davacının güvenlik sistemine ait sinyal kayıtlarından da görüleceği üzere Davacının güvenlik sistemini kullandığını, müvekkili şirketin sözleşmeden kaynaklı hizmet ifasına ilişkin yükümlülüğünü eksiksiz olarak yerine getirdiğini ve davacının Müvekkili Şirketten hizmet aldığını, Müvekkili şirkete ait güvenlik sisteminin söküm işleminin müvekkili şirket tarafından yapıldığını, Davacı tarafın dava dilekçesinde sistemin devreye giremediğine ilişkin iddiasının yine davacıya ait modemin çalışmamasından kaynaklandığını, bu hususun ekte sunmuş oldukları ve müşterinin kendi el yazısı ile imzalamış olduğu bakım formları ile de sabit olduğunu, Bu bakımdan davacı tarafın hizmet almadığına ilişkin iddiasının gerçeği yansıtmadığı gibi uğradığını iddia ‘ettiği mağduriyetin kendi kusurundan kaynaklandığını, bu sebeple davacının müterafik kusurunun söz konusu olduğunu, somut olayda davacının adresine kurulumun gerçekleştirilmiş olan güvenlik sisteminin davacıya ait modemlerin çalışmaması ve modemlerde internet bağlantısının bulunmaması sebebiyle devreye girmediğini, açıklanan nedenlerle davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin Davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava; Taraflar arasındaki güvenlik sözleşmesi gereğince, davalı tarafından kurulan güvenlik sisteminin çalıştırılamamasından dolayı açılan maddi tazminat talepli davadır.
Davacı vekili 27/11/2018 havale tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiklerini bu nedenle sonuç ve istemlerinden vazgeçtiklerini bildirmiş olup, feragat istemleri yönünde karar verilmesini talep etmiştir.
Davadan feragat HMK 307. maddesi hükmü gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, davacının, talep ve sonuçlarından kısmen veya tamamen vazgeçtiği bir taraf işlemidir. Feragat bildirimi de HMK’nun 309. maddesi hükmüne uygun olarak mahkemece tespit olunmuştur. Bu yasal nedenlerle davanın feragat sebebiyle reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :
1-Davanın feragat nedeniyle reddine,
2-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 35,90 TL karar ve ilam harcının peşin yatan 54,09 TL ‘den mahsubu ile artan 18,19 TL ‘nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı taraf vekille temsil olunmakla red üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Tarafların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.17/12/2018
Katip …
e-imzalıdır
Hakim …
e-imzalıdır