Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/782 E. 2018/741 K. 20.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/782 Esas
KARAR NO : 2018/741

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/09/2017
KARAR TARİHİ : 20/06/2018

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı 3. kişi (davalının sigortalısı) …’ye ait … plakalı araç tarafından 03/06/2016 tarihinde …’ ait … plakalı araçta meydana gelen değer kaybı alacağının, araç sahibi 3. Kişi … tarafından müvekkili şirkete temlik edildiğini, kaza sonucu müvekkilinin aracında değer kaybı meydana geldiğini, söz konusu değer kaybı her ne kadar kesin bir rakam olarak belirlenemese de bağımsız eksper tarafından 3.000,00TL ile 3.600,00TL aralığında olacağı tespit edildiğini, müvekkili tarafından ayrıca 354,00 TL ekspertiz ücreti ödendiğini, temlik eden, aracında oluşan değer kaybı alacağını hükümleri uyarınca ekte sunulan temlik belgesi ile müvekkiline temlik edildiğini ve dava haklarının müvekkiline geçtiğini, bu nedenle işbu dava ile de temik alan sıfatıyla değer kaybının davalı … şirketinden tahsilinin talep edildiğini, davalıya 15/08/2017 tarihinde ihtarname gönderildiğini ve 2918 sayılı kanunun 97. Maddesi uyarınca 15 gün içinde yazılı cevap verilmesini veya ihtarnamede belirtilen hesap numarasına yatırılmasını, aksi halde her türlü yasal yollara başvurulacağını bildirmiş olmalarına rağmen davalı tarafından ihtarnameye herhangi bir cevap verilmediği gibi müvekkiline bir ödeme de yapılmadığını, bu sebeple kaza sebebiyle oluşan değer kaybının davalı … şirketinden işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini, kaza sebebi ile oluşan 3.000,00-TL – 3.600,00-TL tutmasını bekledikleri değer kaybı alacağından şimdilik 300,00-TL sinin ticari işlerde uygulanan en yüksek temerrüt faiz oranı üzerinden ve kaza tarihinden, kabul görülmez ise ihtar tarihinden itibaren işletilecek en yüksek temerrüt faizi ile davalıdan tazminine, ayrıca yapılan ekspertiz ücreti olan 354,00-TL nin HMK 323/F gereğince yargılama gideri olarak davalı tarafından müvekkiline ödenmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının, müvekkili şirketten alacağı bulunan …’ ın alacağını temlik yoluyla kendisine devrettiğini iddia ettiğini, geçerli bir temlikten bahsedebilmek için geçerli bir temlik sözleşmesinin ve geçerli bir temel sebebinin bulunması gerektiğini, ilgili kazaya ilişkin Anlaşmalı Kaza Tespit Tutanağı altında bulunan …’ a ait imza ile davacı yanın aynı taraftan aldığını iddia ettiği temlik sözleşmesi altındaki imzaların birbiriyle uyuşmadığını, temlik dolayısıyla aktif husumet ehliyetinin bulunduğunun davacı tarafça ispat edilmesi gerektiğini, hukuka uygun esas ve şekil şartları sağlanmış temlikin ispat edilememesi durumunda davanın aktif husumet yokluğundan reddinin gerektiğini, sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu yönündeki iddialarını kabul etmediklerini, KZMSS sigortası ile işletenin veya araç sürücüsünün kusurlu davranışı bu tür sigorta ile teminat altına alındığını, maddi giderler için geçerli olan teminat her halükarda verilecek bir teminat olmayıp KZMSS sigortası kapsamında müvekkil sigorta şirketinin sorumluluğu sigortalısının kusuru oranında olduğunu, haksız fiil sonucu kusur konusunda bir değerlendirme yapılabilmesi için kazanın meydana geldiği yer, kaza şekli ve nedeni hususlarının bilinmesinin gerektiğini, müvekkili Sigorta Şirketinin değer kaybından sorumlu olup olmadığı, sorumlu ise değer kaybının ne şekilde hesaplanacağı, ZMMS Sigortası Genel Şartları A.5.a maddesi ve ekinde yer alan esaslara göre belirlenmesi gerektiğini, dava konusu poliçe 02.01.2016 tarihinde akdedildiğine göre, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Trafik Sigortası Genel şartlarının huzurdaki uyuşmazlığa esas olacağını, dava konusu aracın daha önce bir kazaya karışıp karışmadığının araştırılmasının gerektiğini, daha önce kaza geçiren araçlar bir kez değer kaybına uğradıktan sonra sonraki kazalarda meydana gelen hasara göre değer kaybının oluşmasının oldukça güçleştiğini, dolayısıyla birden fazla kazaya karışmış bir aracın sonraki kazalarında, çok ciddi hasarlar yok ise değer kaybına uğramayacağını bu nedenle, dava konusu aracın daha önce herhangi bir kazaya karışıp karışmadığının önem arz ettiğini, davacı tarafın davaya konu kaza sonrası değer kaybına ilişkin ekspertiz raporu aldığını ve söz konusu rapor sonucu 3.000,00-TL ile 3.600,00-TL aralığında değer kaybı bedeli oluştuğunu iddia etiğini, davacı tarafın talebine esas aldığı ekspertiz raporunda ki değer kaybına ilişkin tespitler denetime elverişli olmayıp, belirlenen tutarın somut olayı yansıtıp yansıtmadığı taraflarınca bilinmediğini, davadan önce … plakalı aracın maliki tarafından müvekkili sigorta şirketine başvuru yapılmış ve yapılan incelemeler sonucunda yetkili ekspertiz tarafından belirlenen 1.853,64-TL hasar bedelinin ödendiğini, aracın hasar bedelinden fazla değer kaybına uğramayacağı sabit olduğundan, davacı yanın değer kaybına istinaden talep ettiği fahiş bedelin kabulünün mümkün olmadığını, davacı tarafın tek başına yokluklarında yaptırmış olduğu ve talebine esas aldığı ekspertiz raporundaki aleyhe hususları ve belirlenen fahiş değer kaybı tutarını kabul etmediklerini, başvuran, değer kaybı zararı için sigorta kuruluşuna hiçbir müracaatta bulunmadan doğrudan doğruya ekspertiz raporu aldırdığını, sigortacının sorumluluğunun ; sigorta ettiren durumunda olan işletenin hukuki sorumluluğu ile eş değerli olup, ondan fazlasından sorumlu olmadığını, ekspertiz masrafı yargılama giderleri ile birlikte hüküm altına alınması gerektiğini, her durumda talep edilen ekspertiz ücretinin fahiş olduğunu, davacının faiz başlangıç tarihine ve faiz oranına ilişkin taleplerinin kabul edilemez nitelikte olduğunu, kaza ve ihtar tarihinden itibaren faiz istemlerinin reddinin gerektiğini, ancak dava tarihinden itibaren yasal faizin istenebileceğini belirterek, sonuç olarak; geçerli bir temlik sözleşmesinin ve davacının aktif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığının inceleme konusu yapılmasını, davanın reddine, yargılama masrafları ile ücreti vekâletin karşı tarafa tahmilini savunmuştur.
Uyuşmazlık, trafik kazasından kaynaklanan araçta oluşan değer kaybına dayalı tazminat istemine ilişkindir.
Tarafların bildirmiş olduğu deliller toplanmış, sigorta ve trafik kayıtları, hasar dosyası ibraz edilmiştir.
Davalı taraf davacının sunmuş olduğu temlik sözleşmesine itiraz etmesi nedeni ile tazminat talep edilen … plakalı araç maliki …’a dosyaya sunulan temlik sözleşmesi tebliğ edilmiş olup, davaya konu temlik sözleşmesindeki imzanın kendisine ait olmadığı iddiasında bulunması halinde 2 haftalık kesin süre içerisinde yazılı olarak mahkememize bildirilmesi, aksi halde temlik sözleşmesindeki imzanın kendisine ait olduğu mahkememizce kabul edileceği ihtar edilmiş ancak araç maliki tarafından 2 haftalık süre içinde mahkememize herhangi bir beyanda bulunulmaması nedeni ile dosyaya sunulan temlik sözleşmesi araç maliki … tarafından düzenlenmiş olduğu mahkememizce kabul edilmiştir.
KTK.’nun Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası, 2918 sayılı Kara Yolları Trafik Kanunu m.91 gereği, işletenlerin KTK.’nun 85.maddesinin birinci fıkrasına göre, olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere yasaca yaptırımları zorunlu kılınan ve KTK.’nun kapsamında motorlu bir aracın kara yolunda işletmesi sırasında bir kimsenin ölümüne, yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğu belli limitler ve kusur oranı dahilinde ve gerçek zarar miktarı ile karşılamayı amaçlayan sorumluluk sigortasıdır.
Sigortacının sorumluluğu işletenin KTK.’nun 85/1 maddesindeki sorumluyla eşdeğerdir. KTK.’nun m.91 ve KZMSS ‘na ilişkin ekte sunulan genel şartlar hükümlerine göre, ” bir şeye zarar vermesi halinde işletenin sorumluluğu bu zararı gidermede hangi kapsamda ise sigortacının da sorumluluğu o kapsamdadır. ” O nedenle zarar verilen şeyin eski hale gelmesi için gereken onarım için yedek parça, işçilik ve araçtaki değer kaybı hasarı sigorta kapsamında olacağı tartışmasızdır.
Davalı … şirketinin sigortalısı … plakalı aracın davalı …Ş’ye 02/01/2016-02/01/2017 tarihleri arasında sigortalandığı anlaşılmıştır.
Kaza, 03/06/2016 tarihinde sigorta teminatları süresi içinde meydana gelmiştir.
Teminat limitleri kaza tarihi itibari ile araç başına 29.000,00-TL ile sınırlıdır.
Davalı … şirketinin, sigortalısının vermiş olduğu davacının temlik aldığı araçta oluşan değer kaybından dolayı, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumluludur.
Meydana gelen kazada tarafların kusur durumunun belirlenmesi ile kaza tarihi itibariyle aracın modeli, yaşı, özellikleri, kasko bedeli, aracın daha önce her hangi bir kazaya karışıp karışmadığı ve bu kazaların nedeni ile değer kaybı alınıp alınmadığı dikkate alınarak 2. el piyasa rayiç değeri ile aracın hasar gören parçaların neler olduğu ve bunların değer kaybına neden olup olmayacağı dikkate alınarak davaya konu kaza sonrası onarılmış haliyle 2. el piyasa rayici arasındaki farkın belirlenerek değer kaybının tespiti bakımından hasar konusunda uzman makine mühendisi ile trafik bilirkişisinden oluşan bilirkişi heyetinden alınan raporda özetle; meydana gelen trafik kazasında … plakalı aracın sürücüsü … ile … plakalı aracın sürücüsü …’ın kazada eşit olarak % 50 oranında kusurlu oldukları, kazalı dava konusu … plaka sayılı aracın 2014 model … marka model araç olduğunu ve 28.720 km. de bulunduğunu, 2. El kazalı piyasa rayiç değerinin 75.000,00-TL civarı olduğunu, anılan aracın Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi verilerine göre dava konusu kaza tarihinden önce kaza kaydının bulunmadığı, dava konusu aracın hasar geçmişi, kullanılmışlık seviyesi ( km ), mevcut hasarı vb. eklentilerin değerlendirilerek yürürlükte bulunan kanun ve yönetmelikler kapsamında yapılan hesaplamada 4.088,40-TL değer kaybı oluştuğu, aracın onarılmış hali ile 2. El piyasa rayici arasındaki farkın 75.000,00-TL – 4.088,40-TL = 70.911,00-Tl civarında olacağını rapor etmişlerdir.
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu ıslah dilekçesi ile araçtaki değer kaybı alacağının 1.744,20-TL arttırarak 2.144,20-TL ye yükseltmiş, noksan harcı yatırmıştır.
Somut olayda, davaya konu meydana gelen trafik kazasında davalı şirkete ZMM sigortalı … plakalı aracın sürücüsü … ile davacının temlik aldığı araç sürücüsü …’ın % 50 şer kusurlu oldukları, kaza neticesinde davacının temlik aldığı araçta oluşan değer kaybının 4.088,40- TL olduğu, oluşan hasardan davalı …’nin sigorta poliçesi kapsamında sigortalısının kusuruna tekabül eden 2.144,20-TL lik kısmından sorumlu olduğu anlaşılmakla, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Sigorta şirketi yönünden faiz başlangıcı (Temerrüt) tarihini hiçbir duraksamaya sebebiyet vermeyecek açıklıkta belirlenmesi gerekir. İlgililerce gerekli belgeler de ibraz edilerek 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 89,99 ve 108.maddeleri ile 3.5.1997 gün ve 22978 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Karayolları Trafik Garanti fonu Yönetmenliğinin 12,13, ve 14.maddelerinde yazılı şekilde sigorta şirketine başvurulduğu halde gerekli ödeme yapılmamışsa başvuru tarihinde sigorta şirketinin temerrüde düştüğünün kabulü gerekir. Gerekli belgeler ibraz edilmeksizin başvuruda bulunulmuş ya da hiç müracaat edilmemişse sigorta şirketinin temerrüdünden bahsedilemez. Bu durumda faiz başlangıcının sigorta şirketi aleyhine icra takibine girişilmişse takip tarihi, dava açılmışsa dava tarihi olarak kabul ve tespiti gerekir. Bu itibarla davalı … yönünden faiz başlangıcının davanın kısmi dava olarak açılması da gözönüne alınarak, dava tarihi ile ıslahla arttırılan kısım yönünden ıslah tarihi olarak kabul edilmiştir.
Ayrıca zarar meydana gelmekle, zarar gören, bu konuda dava açtı ise, işletenin zarar giderme sorumluluğu içinde olan dava açma masrafları da teminat kapsamında yani sigortacının gidermekle yükümlü olduğu gerçek zararlar arasında olduğu, KTK m.97 gereği zarar gören, sigortacıya müracaat edebileceği gibi doğrudan davada açabileceği, davadan önce asıl davanın eki niteliğindeki, delil tespiti, ihtarname vb şeklinde yapılan giderler de yargılama giderleri arasında sayılmakla delil tespit masrafları da teminat kapsamında olduğu, davacı yanca dosyaya araçta meydana gelen hasar tespitine istinaden Başak Ekspertiz tarafından tanzim edilen fatura ibraz edilmiş olup; ekspertiz ücretinin KDV dahil 354,00-TL olduğunun görüldüğü, bu bedelin de sigortacının sorumluluğunda bulunduğundan, delil tespiti mahiyetindeki ekspertiz fatura ücretinin yargılama giderlerine dahil edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KABULÜ İle
2.144,20 TL tazminatın 300,00 TL’sinin dava tarihi olan 05/09/2017 tarihinden 1.744,20 TL’nin ıslah tarihi olan 15/03/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli olan 146,45-TL karar ilam harcından peşin alınan 31,40-TL nin mahsubu ile noksan kalan 115,05- TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3- Davacı tarafından yapılan dava açılış gideri: 67,40-TL, davetiye posta gideri: 80,60-TL, bilirkişi ücreti: 1.000,00-TL , 354,00-TL ekspertiz fatura ücreti olmak üzere toplam: 1.502,00- TL. yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ uyarınca uyarınca hesap ve takdir olunan 2.144,20- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda davanın miktarı yönünden kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır