Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/780 E. 2018/740 K. 20.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/780 Esas
KARAR NO : 2018/740

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/09/2017
KARAR TARİHİ : 20/06/2018

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı 3. Kişi (davalının sigortalısı) …Tic. A.Ş ye ait … plakalı araç tarafından 27/12/2015 tarihinde …’e ait … plakalı araca çarpmak suretiyle maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, … tarafından müvekkili şirkete temlik edildiğini, kaza sonucu müvekkilinin aracında değer kaybı meydana geldiğini, söz konusu değer kaybı her ne kadar kesin bir rakam olarak belirlenemese de; bağımsız eksper tarafından 4.340,00TL ile 5.208,00TL aralığında olacağının tespit edildiğini, bu değer kaybının tespitinin sağlanabilmesi için alınan eksperlik hizmeti sebebiyle de müvekkili tarafından 354,00TL ekspertiz ücreti ödendiğini, aracın söz konusu kazadan önceki değeri ile kazadan sonraki değeri arasındaki bu farkın yargıtay kararları ve sebebiyet veren tarafın rizikosu davalı … şirketince üstlendiğinden, bu değer azalması talebinin de sigorta şirketince karşılanmasını, TBK’ nin 49. Maddesine göre;”Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yüklüdür.” şeklinde düzenlendiğini, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın “B.4. Zarar Görenlerin haklarının Saklı Tutulması ve Sigortacının Sigortalıya Rücu Hakkı” başlıklı maddesinin (b) bendinde yer alan “veya trafik kurallarının ihlali” ibaresinin ve Ek 1. Değer Kaybı Hesaplamasının 2. Teminat Dışında Kalan Haller üst başlığının altındaki 2. Ve 6. bentlerinin yürütmesinin durdurulmasına, Danıştay 15. Dairesi 2015/5277 Esas sayılı dosyada, 14/10/2016 tarihinde oybirliği ile karar verdiğini, buna göre 2. Bentte yer alan kısa süreli kiralık araçlar, taksi, dolmuş, uzun süreli (bir yıl veya daha uzun) kısa süreli kiralık hesaplanan değer kaybı tutarının %50 sini aşan talepler, test aracı, koleksiyon ve antika kayılan araçlardaki hasar sesesiyle yapılan değer kaybı taleplerinin istenmesinin önünde herhangi bir engel olmadığını, mevcut durumda davalının sigortalısının, müvekkiline kusuruyla ve hukuka aykırı bir fiille zarara uğrattığı ve bunu tazminle yükümlü olduğunu, kazaya sebebiyet veren taraf veya somut olayda olduğu gibi sigorta şirketi; kaza sebebiyle oluşun her türlü zararı karşılamakla mükellef olduğundan oluşan değer kaybının da tazmin edilmesi gerektiğinin açık olduğunu, taraflarınca davalıya 15/08/2017 tarihinde ihtarname gönderildiğini ve 2918 sayılı kanunun 97. Maddesi uyarınca 15 gün içinde yazılı cevap verilmesini veya ihtarnamede belirtilen hesap numarasına yatırılmasını, aksi halde her türlü yasal yollara başvurulacağını bildirmiş olmamıza rağmen davalı tarafından ihtarnameye herhangi bir cevap verilmediği gibi müvekkiline bir ödeme de yapılmadığını belirterek, kaza sebebi ile oluşan 4.340,00-TL – 5.208,00-TL tutmasını bekledikleri değer kaybı alacağından şimdilik 300,00-TL sinin ticari işlerde uygulanan en yüksek temerrüt faiz oranı üzerinden ve kaza tarihinden, kabul görülmez ise ihtar tarihinden itibaren işletilecek en yüksek temerrüt faizi ile davalıdan tazminine, ayrıca yapılan ekspertiz ücreti olan 354,00-TL nin HMK 323/F gereğince yargılama gideri olarak davalı tarafından müvekkiline ödenmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının, müvekkili şirketten alacağı bulunan …’ in alacağını temlik yoluyla kendisine devrettiğini iddia etmesi nedeni ile geçerli bir temlikten bahsedebilmek için geçerli bir temlik sözleşmesinin ve geçerli bir temel sebebinin bulunmasının gerektiğini, temlik dolayısıyla aktif husumet ehliyetinin bulunduğunun davacı tarafça ispat edilmesi gerektiğini, hukuka uygun esas ve şekil şartları sağlanmış temlikin ispat edilememesi durumunda davanın aktif husumet yokluğundan reddinin gerektiğini, sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu yönündeki iddiaları kabul etmediklerini, KZMSS sigortası ile işletenin veya araç sürücüsünün kusurlu davranışı bu tür sigorta ile teminat altına alındığını, maddi giderler için geçerli olan teminat her halükârda verilecek bir teminat olmayıp KZMSS sigortası kapsamında müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalısının kusuru oranında olduğunu, haksız fiil sonucu Kusur konusunda bir değerlendirme yapılabilmesi için kazanın meydana geldiği yer, kaza şekli ve nedeni hususlarının bilinmesinin gerektiğini, dava konusu kaza sonucu araçta bir değer kaybının meydana gelip gelmediğini söyleyebilmek için, aracın markası, modeli, trafiğe çıkış tarihi, piyasada tercih edilirliği, kilometresi, daha önce hasara uğrayıp uğramadığı, parçalarının orijinal olup olmadığı, yedek parça temin kolaylığı, dava konusu kaza sonucu hangi parçalarının değiştiği, değişen ya da tamiratı yapılan parçaların aracın değerini olumsuz yönde etkiler nitelikte olup olmadığı hususlarının hep birlikte değerlendirilerek, sonucuna göre somut ve denetlenebilir bir şekilde değer kaybının olup olmadığının belirlenmesinin gerektiğini, aracın kaza nedeniyle gerçekten bir değer kaybına uğrayıp uğramadığının somut ve denetlenebilir şekilde belirlenmeden bu tür taleplerin kabul edilebilir olmadığını, ayrıca dava konusu aracın daha önce bir kazaya karışıp karışmadığının araştırılması gerektiğini, daha önce kaza geçiren araçlar bir kez değer kaybına uğradıktan sonra, sonraki kazalarda meydana gelen hasara göre değer kaybının oluşmasının oldukça güçleştiğini, davaya konu… plakalı araca ilişkin tramer kayıtları incelendiğinde önceki tarihli pek çok kazaya karıştığınin tespit edildiğini, daha önce kazaya uğramış bir aracın değer kaybına uğramayacağı açık olduğundan, taraflarına yöneltilen değer kaybı istemlerinin her durumda reddinin gerektiğini, davacı tarafın talebine esas aldığı ekspertiz raporunda, değer kaybına ilişkin tespitler denetime elverişli olmayıp, belirlenen tutarın somut olayı yansıtıp yansıtmadığının taraflarınca bilinmediğini, ekspertiz raporuna değer kaybını belirlemede kullanılan %7 oran baz alınan formülün herhangi bir hukuksal ve bilimsel dayanağının da bulunmadığını, davadan önce … plakalı aracın maliki tarafından müvekkili sigorta şirketine başvuru yapıldığını ve yetkili ekspertiz tarafından 2.079,00-TL hasar bedeli oluştuğunun tespit edildiğini, aracın hasar bedelinden fazla değer kaybına uğramayacağı sabit olduğundan, davacı yanın değer kaybına istinaden talep ettiği fahiş bedelin ve 354-TL ekspertiz masrafının kabulünün mümkün olmadığını, davacı, değer kaybı zararı için sigorta kuruluşuna hiçbir müracaatta bulunmadan doğrudan doğruya ekspertiz raporu aldırdığını, kaza ve ihtar tarihinden itibaren faiz istemlerinin de reddinin gerektiğini belirterek, sonuç olarak; yapılacak yargılamada, sınırlı sorumluluk ilkesi, gerçek zararın giderilmesi ilkesi, zenginleşme yasağı ilkesi, kusur oranında sorumluluk ilkesinin her durumda gözetilmesini, yargılama masrafları ile ücreti vekâletin karşı tarafa tahmilini savunmuştur.
Uyuşmazlık, trafik kazasından kaynaklanan araçta oluşan değer kaybına dayalı tazminat istemine ilişkindir.
Tarafların bildirmiş olduğu deliller toplanmış, sigorta ve trafik kayıtları, hasar dosyaları celp edilmiştir.
Davalı taraf davacının sunmuş olduğu temlik sözleşmesine itiraz etmesi nedeni ile tazminat talep edilen … plakalı araç maliki …’e dosyaya sunulan temlik sözleşmesi tebliğ edilmiş olup, davaya konu temlik sözleşmesindeki imzanın kendisine ait olmadığı iddiasında bulunması halinde 2 haftalık kesin süre içerisinde yazılı olarak mahkememize bildirilmesi, aksi halde temlik sözleşmesindeki imzanın kendisine ait olduğu mahkememizce kabul edileceği ihtar edilmiş ancak araç maliki tarafından 2 haftalık süre içinde mahkememize herhangi bir beyanda bulunulmaması nedeni ile dosyaya sunulan temlik sözleşmesi araç maliki …’e tarafından düzenlenmiş olduğu mahkememizce kabul edilmiştir.
KTK.’nun Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası, 2918 sayılı Kara Yolları Trafik Kanunu m.91 gereği, işletenlerin KTK.’nun 85.maddesinin birinci fıkrasına göre, olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere yasaca yaptırımları zorunlu kılınan ve KTK.’nun kapsamında motorlu bir aracın kara yolunda işletmesi sırasında bir kimsenin ölümüne, yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğu belli limitler ve kusur oranı dahilinde ve gerçek zarar miktarı ile karşılamayı amaçlayan sorumluluk sigortasıdır.
sigortacının sorumluluğu işletenin KTK.’nun 85/1 maddesindeki sorumluyla eşdeğerdir. KTK.’nun m.91 ve KZMSS ‘na ilişkin ekte sunulan genel şartlar hükümlerine göre, ” bir şeye zarar vermesi halinde işletenin sorumluluğu bu zararı gidermede hangi kapsamda ise sigortacının da sorumluluğu o kapsamdadır. ” O nedenle zarar verilen şeyin eski hale gelmesi için gereken onarım için yedek parça, işçilik ve araçtaki değer kaybı hasarı sigorta kapsamında olacağı tartışmasızdır.
Davalı … şirketinin sigortalısı … plakalı aracın davalı …Ş’ye 22/04/2015-22/05/2016 tarihleri arasında sigortalandığı anlaşılmıştır.
Kaza, 27/12/2015 tarihinde sigorta teminatları süresi içinde meydana gelmiştir.
Teminat limitleri kaza tarihi itibari ile araç başına 29.000,00-TL ile sınırlıdır.
Davalı … şirketinin, sigortalısının vermiş olduğu davacının temlik aldığı araçta oluşan değer kaybından dolayı, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumluludur.
Meydana gelen kazada tarafların kusur durumunun belirlenmesi ile kaza tarihi itibariyle aracın modeli, yaşı, özellikleri, kasko bedeli, aracın daha önce her hangi bir kazaya karışıp karışmadığı ve bu kazaların nedeni ile değer kaybı alınıp alınmadığı dikkate alınarak 2. el piyasa rayiç değeri ile aracın hasar gören parçaların neler olduğu ve bunların değer kaybına neden olup olmayacağı dikkate alınarak davaya konu kaza sonrası onarılmış haliyle 2. el piyasa rayici arasındaki farkın belirlenerek değer kaybının tespiti bakımından hasar konusunda uzman makine mühendisi ile trafik bilirkişisinden oluşan bilirkişi heyetinden alınan raporda özetle; meydana gelen trafik kazasında … plakalı aracın sürücüsü …’ ın % 100 oranında kusurlu olduğunu, … plakalı aracın sürücüsü … ile … plakalı araç sürücüsü …’in kazada kusurunun olmadığını, kazalı dava konusu … plaka sayılı aracın 2012 model … marka model araç olduğunu ve 23.166 km. de bulunduğunu, 2. El kazalı piyasa rayiç değerinin 62.000,00-TL civarı olduğunu, anılan aracın Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi verilerine göre dava konusu kaza tarihinden önce 20.6.2013 tarihinde bir adet daha kaza yaptığını, dava konusu aracın hasar geçmişi, kullanılmışlık seviyesi ( km ) , mevcut hasarı vb. Etkenlerin değerlendirilerek yürürlükte bulunan kanun ve yönetmelikler kapsamında yapılan hesaplamada 3.857,00-TL değer kaybı oluştuğu, aracın onarılmış hali ile 2. El piyasa rayici arasındaki farkın 62.000,00-TL – 3.857,00-TL = 58.143,00-Tl civarında olacağı rapor edilmiştir.
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu ıslah dilekçesi ile araçtaki değer kaybı alacağını 3.557,00- TL arttırarak 3.857,00- TL ye yükseltmiş, noksan harcı yatırmıştır.
Davalı vekili, ıslah dilekçesine karşı sunmuş olduğu itiraz dilekçesine davacının ıslaha konu maddi tazminatının zaman aşımına uğradığını, davacının zaman aşımına uğrayan ıslah talebi dahil tüm taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin davacının zaman aşımı itirazına karşı sunmuş olduğu beyan dilekçesinde; davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığını dosyaya sundukları ıslah dilekçesinin müddeabihin arttırılması niteliği taşıdığı, dolayısı ile dava konusu alacakların tamamı için zaman aşımı süresi dava açılması ile birlikte kesildiğini bu nedenle davalının zaman aşımı itirazının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Somut olayda, davalı şirkete ZMM sigortalı … plakalı aracın sürücüsü …’ın olay günü gerekli dikkat ve tedbiri göstermemesi neticesinde kaza yeri olan… caddesindeki sürücü …’ün idaresindeki … plakalı araca ilk geçiş hakkını vermemek suretiyle, asli kusur ihlali yaparak kavşaklarda geçiş önceliği hakkına uymadığı … plakalı aracın sol tarafına çarparak, … plakalı aracın cadde üzerinde park halinde bulunan davacının temlik aldığı … plakalı araca çarpmasına sebebiyet vermek sureti ile meydana gelen kazada tam kusurlu olduğu, davacının temlik aldığı ait araç sürücüsü ve dava dışı … plakalı araç sürücüsünün ise kusurunun bulunmadığı, çarpma sonucunda davacının temlik aldığı araçta oluşan değer kaybının 3.857,00- TL olduğu, oluşan hasardan davalı …’nin sigorta poliçesi kapsamında sorumlu olduğu anlaşılmıştır.
Ancak, davalı vekili, davacının sunmuş olduğu 15/03/2018 tarihli ıslah dilekçesine karşı zaman aşımı itirazında bulunmuştur. Davaya konu kaza maddi hasarlı trafik kazası olup, ceza zaman aşımı söz konusu olmadığından, davaya konu zararlar bakımından zaman aşımı süresi KTK’ 109/1 maddesi uyarınca 2 yıl olup, dava konusu kaza 27/12/2015 tarihinde meydana gelmiş olup, zaman aşımı süresi 2198 sayılı KTK’nun 109/1 maddesi uyarınca 27/12/2017 tarihinde dolduğu anlaşılmıştır. Davacı vekili, dava değerini 15/03/2018 tarihli ıslah dilekçesini arttırmış olup, davacının ıslahla arttırdığı kısmın zaman aşımına uğradığı anlaşıldığından, ıslahla arttırılan kısım yönünden davanın zaman aşımı yönünden reddine, 300,00-TL lik tazminat alacağının kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacı vekili, her ne kadar davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığını iddia etmiş ise de, dava dosyası içeriğine göre, dava dilekçesinde davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığı açıkça belirtilmediği, belirsiz alacak davası istisnai bir dava türü olup, davanın açıkca belirsiz alacak davası olarak açıldığı belirtilmediğine göre, kısmi dava olarak açıldığı kabulü gerektiği, nitekim davacı tarafın taleplerinin ıslah yolu ile arttırması, davanın kısmi dava olduğu kanaatine varılmıştır.
Sigorta şirketi yönünden faiz başlangıcı (Temerrüt) tarihini hiçbir duraksamaya sebebiyet vermeyecek açıklıkta belirlenmesi gerekir. İlgililerce gerekli belgeler de ibraz edilerek 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 89,99 ve 108.maddeleri ile 3.5.1997 gün ve 22978 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Karayolları Trafik Garanti fonu Yönetmenliğinin 12,13, ve 14.maddelerinde yazılı şekilde sigorta şirketine başvurulduğu halde gerekli ödeme yapılmamışsa başvuru tarihinde sigorta şirketinin temerrüde düştüğünün kabulü gerekir. Gerekli belgeler ibraz edilmeksizin başvuruda bulunulmuş ya da hiç müracaat edilmemişse sigorta şirketinin temerrüdünden bahsedilemez. Bu durumda faiz başlangıcının sigorta şirketi aleyhine icra takibine girişilmişse takip tarihi, dava açılmışsa dava tarihi olarak kabul ve tespiti gerekir. Bu itibarla davalı … yönünden faiz başlangıcının dava tarihi olarak kabul edilmiştir.
Ayrıca zarar meydana gelmekle, zarar gören, bu konuda dava açtı ise, işletenin zarar giderme sorumluluğu içinde olan dava açma masrafları da teminat kapsamında yani sigortacının gidermekle yükümlü olduğu gerçek zararlar arasında olduğu, KTK m.97 gereği zarar gören, sigortacıya müracaat edebileceği gibi doğrudan davada açabileceği, davadan önce asıl davanın eki niteliğindeki, delil tespiti, ihtarname vb şeklinde yapılan giderler de yargılama giderleri arasında sayılmakla delil tespit masrafları da teminat kapsamında olduğu, davacı yanca dosyaya araçta meydana gelen hasar tespitine istinaden Başak Ekspertiz tarafından tanzim edilen fatura ibraz edilmiş olup; ekspertiz ücretinin KDV dahil 354,00-TL olduğunun görüldüğü, bu bedelin de sigortacının sorumluluğunda bulunduğundan, delil tespiti mahiyetindeki ekspertiz fatura ücretinin yargılama giderlerine dahil edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İle
300,00 TL’nin dava tarihi olan 05/09/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Islah ile arttırılan 3.557,00 TL tazminat talebinin zamanaşımına uğraması nedeniyle reddine,
2-Alınması gerekli olan karar ilam harcın peşin alındığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına, karar kesinleştiğinde davacı tarafça yatırılan 62,00-TL ıslah harcının istem halinde davacıya iadesine,
3- Davalı tarafından yatırılması gereken karar ilam harcından 31,40-Tl si davacı tarafından yatırılan peşin harçtan karşılandığından, bu miktarın ( 31,40- TL) davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bunun dışında davacı tarafından yapılan dava açılış gideri: 36,00 -TL ( başvurma ve vekalet harcı ) davetiye gideri: 141,10-TL, Ekspertiz fatura ücreti: 354,00- bilirkişi ücreti: 1.000,00-TL olmak üzere toplam: 1.531,10-TL yargılama giderinden kabul/red oranı (% 7,77 ) üzerinden hesaplanan 119,10-Tl yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
4- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar bakımından AAÜT’ nin 13/2 maddesi uyarınca uyarınca hesap ve takdir olunan 300.00- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar bakımından AAÜT uyarınca uyarınca hesap ve takdir olunan 2.180.00- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır