Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/778 E. 2019/48 K. 23.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/778 Esas
KARAR NO : 2019/48
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/09/2017
KARAR TARİHİ : 23/01/2019

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı 3. kişi (davalının sigortalısı) …’a ait … plakalı araç tarafından 14.09.2015 tarihinde …’ a ait … plakalı araca çarpmak suretiyle maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, mevcut kaza sonucu … plakalı araçta meydana gelen değer kaybı alacağı, araç sahibi 3. Kişi … tarafından müvekkil şirkete temlik edildiğini, bu kaza sonucu müvekkilin aracında değer kaybı meydana geldiğini, söz konusu değer kaybı her ne kadar kesin bir rakam olarak belirlenemese de bağımsız eksper tarafından 1.650,00-TL ile 1.980,00-TL aralığında olacağının tespit edildiğini, bu değer kaybının tespitinin sağlanabilmesi İçin alınan eksperlik hizmeti sebebiyle de müvekkili tarafından 354,00 TL ekspertiz ücreti ödendiğini, davalının sigortalısı olan …’a ait … plakalı araç tarafından 14.09.2015 tarihinde …’a ait … plakalı araca çarpmak suretiyle Ümraniye’de maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, temlik eden aracında oluşan değer kaybı alacağını TBK hükümleri uyarınca ekte sunulan temlik belgesi ile müvekkiline temlik ettiğini, eksperler tarafından düzenlenen raporlar delil niteliğinde olduğunu, kazaya sebebiyet veren taraf veya somut olayda olduğu gibi sigorta şirketi; kaza
sebebiyle oluşan her türlü zararı karşılamakla mükellef olduğundan oluşan değer kaybının da tazmin edilmesi gerektiğini, taraflarınca davalıya 15/08/2017 tarihinde ihtarname gönderildiğini ve 2918 sayılı Kanunun 97. maddesi uyarınca 15 gün içinde yazılı cevap verilmesini veya; ihtarnamede belirtilen hesap numarasına yatırılmasını, aksi halde her türlü yasal yollara başvurulacağını bildirmiş olmalarına rağmen davalı tarafından ihtarnameye herhangi bir cevap verilmediği gibi müvekkilne bir ödeme de yapılmadığını belirterek, sonuç olarak, kaza sebebiyle oluşan 1.650,00-TL ile 1.980,00- TL aralığında tutmasını bekledikleri değer kaybı alacaından şimdilik 300,00-TL’sinin ticari işlerde uygulanan en yüksel temerrüt faiz oranı üzerinden ve kaza tarihinden, kabul görülmez ise ihtar tarihinden itibaren işletilecek en yüksek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tazminine, dava konusu değer kaybının tespiti için yapılan ekspertiz ücreti masrafı olarak 354,00- TL’nin HMK 323/F gereğince yargılama glderi olarak davalı tarafından müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu olan kazanın 14.09.2015 tarihinde gerçekleşmiş olduğu dikkate alındığında 2 yılı aşkın bir süre geçtikten sonra açılan huzurdaki davadaki taleplerin zamanaşımına uğradığı sabit olduğunu, bu nedenle huzurda görülen davanın zamanaşımı yönünden reddine karar verilmesini, davacının temlik alacağı sebebiyle aktif husumet ehliyetinin bulunduğunu ispat etmesi gerektiğini, ilgili kazaya ilişkin Anlaşmalı Kaza Tespit Tutanağı altında bulunan …’ a ait imza ile davacı yanın aynı taraftan aldığını iddia ettiği temlik sözleşmesi altındaki imzaların birbiriyle uyuşmadığını, temlik dolayısıyla aktif husumet ehliyetinin bulunduğunun davacı tarafça ispat edilmesi gerektiğini, hukuka uygun esas ve şekil şartları sağlanmış temlikin ispat edilememesi durumunda davanın aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmesini, müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalısının kusuru oranında olduğunu, haksız fiil sonucu kusur konusunda bir değerlendirme yapılabilmesi için kazanın meydana geldiği yer, kaza şekli ve nedeni hususlarının bilinmesinin gerektiğini, Kaza Tespit Tutanağı’ndaki … plakalı araç sürücüsünün beyanları incelendiğinde dava konusu kazanın; davacıya ait … plakalı aracın müvekkile sigortalı … plakalı aracın önüne manevra yaptığı sırada meydana geldiğinin anlaşıldığını, somut olayda … plakalı araç KTK.m.84/j hükmü uyarınca kazaya asli kusuru ile sebebiyet verdiğini, dolayısıyla dava konusu kazanın meydana gelmesinde müvekkili şirkete sigortalı aracın sürücüsüne atfı kabil kusur bulunmadığını, her durumda, dava konusu kaza sonucu araçta bir değer kaybının meydana gelip gelmediğini söyleyebilmek için, aracın markası, modeli, trafiğe çıkış tarihi, piyasada tercih edilirliği, kilometresi, daha önce hasara uğrayıp uğramadığı, parçalarının orijinal olup olmadığı, yedek parça temin kolaylığı, dava konusu kaza sonucu hangi parçalarının değiştiği, değişen ya da tamiratı yapılan parçaların aracın değerini olumsuz yönde etkiler nitelikte olup olmadığı hususlarının hep birlikte değerlendirilerek, sonucuna göre somut ve denetlenebilir bir şekilde değer kaybının olup olmadığının belirlenmesi gerektiğini, ayrıca dava konusu aracın daha önce bir kazaya karışıp karışmadığının araştırılmasının gerektiğini, davacının dayandığı değer kaybına ilişkin ekspertiz raporunun ve fahiş olarak belirlenen değer kaybı bedelinin taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, ekspertiz raporuna değer kaybını belirlemede kullanılan %3 oran baz alınan formülün herhangi bir hukuksal ve bilimsel dayanağının bulunmadığını, davacının talep ettiği 354-TL ekspertiz masrafının kabulünün mümkün olmadığını, ayrıca atanan eksperin ücreti, atamayı yapan tarafça ödenmesi gerektiğini, henüz alacak muaccel olmadan yapılan ekspertiz ücretine ilişkin taleplerin reddini karar verilmesini, ekspertiz masrafının yargılama giderleri ile birlikte hüküm altına alınması gerektiğini, KTK 99. ve TTK 1427. maddeleri uyarınca sigorta tazminatı ödeme yükümlülüğünün, ancak sigorta şirketine ihbar ile başlayacağını, müvekkili şirkete usulüne uygun olarak ihbar yapıldığının ve tazminatın hesabına esas olabilecek tüm belge ve bilgilerin ibraz edildiğinin ispat görevinin davacı yana ait olduğunu, ancak bu yükümlülüklerin yerine getirilmesiyle müvekkili şirketin temerrüdünden bahsedilebileceğini, kaza ve ihtar tarihinden itibaren faiz istemlerinin her halükarda reddine, meydana gelen kazanın işleten açısından haksız fiilden kaynaklanan bir olay olduğunu, müvekkili şirketin de yasal olarak işletene düşen hukuki sorumluluğu üstlendiği göz önüne alındığında haksız fiilden kaynaklanan olaylarda ise ancak yasal faizin talep edilebileceğiini, bu nedenle ancak dava tarihinden itibaren yasal faizin istenebileceğini, davacının kaza ve ihtar tarihinden itibaren ticari işlerde uygulanan en yüksek temerrüt faizi istemlerinin reddini, yargılama masrafları ile ücreti vekâletin karşı tarafa tahmilini savunmuştur.
Uyuşmazlık, trafik kazasından kaynaklanan araçta oluşan değer kaybına dayalı tazminat istemine ilişkindir.
Tarafların bildirmiş olduğu deliller toplanmış, sigorta ve trafik kayıtları, hasar dosyaları ve temlik sözleşmesi dosyaya celp edilmiştir.
Davacı ile temlik eden arasında düzenlenen 25/07/2017 tarihli temlik sözleşmesi ile, … A.Ş. nezdinde işlem gören … plaka sayılı aracın hasarından dolayı sigortalı şirketten alacaklı olduğu, araç değer kaybının temlik alan davacı … Şti.’ne temlik edildiği, temlik sözleşmesi araç maliki …’a tebliğ edildiği, temlik sözleşmesine araç maliki tarafından itiraz edilmediği anlaşılmıştır.
KTK.’nun Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası, 2918 sayılı Kara Yolları Trafik Kanunu m.91 gereği, işletenlerin KTK.’nun 85.maddesinin birinci fıkrasına göre, olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere yasaca yaptırımları zorunlu kılınan ve KTK.’nun kapsamında motorlu bir aracın kara yolunda işletmesi sırasında bir kimsenin ölümüne, yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğu belli limitler ve kusur oranı dahilinde ve gerçek zarar miktarı ile karşılamayı amaçlayan sorumluluk sigortasıdır. Sigortacının sorumluluğu işletenin KTK.’nun 85/1 maddesindeki sorumluyla eşdeğerdir. KTK.’nun m.91 ve KZMSS ‘na ilişkin ekte sunulan genel şartlar hükümlerine göre, ” bir şeye zarar vermesi halinde işletenin sorumluluğu bu zararı gidermede hangi kapsamda ise sigortacının da sorumluluğu o kapsamdadır. ” O nedenle zarar verilen şeyin eski hale gelmesi için gereken onarım için yedek parça, işçilik ve araçtaki değer kaybı hasarı sigorta kapsamında olacağı tartışmasızdır.
Davalı sigorta şirketinin sigortalısı … plakalı aracın davalı … A.Ş’ye 07/01/2015 -07/01/2016 tarihleri arasında sigortalandığı anlaşılmıştır.
Kaza, 14/09/2015 tarihinde sigorta teminatları süresi içinde meydana gelmiştir.
Teminat limitleri kaza tarihi itibari ile araç başına 29.000,00-TL ile sınırlıdır.
Davalı sigorta şirketinin, sigortalısının vermiş olduğu davacının temlik aldığı araçta oluşan değer kaybından dolayı, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumludur.
Meydana gelen kazada tarafların kusur durumunun belirlenmesi ile davacıya ait araçta oluşan değer kaybının tespiti bakımından hasar konusunda uzman makine mühendisi ile trafik bilirkişisinden alınan raporda özetle; … plakalı aracın sürücüsü …’ ın meydana gelen trafik kazasında %50 (yüzde elli) oranında kusurlu olduğunu, … plakalı çekicinin sürücüsü …’ m, meydana gelen trafik kazasında %
50 (yüzde elli) oranında kusurlu olduğunu, davanın 17.01.2018 tarihli “…. Kaza tarihi itibariyle aracın modeli, yaşı, özellikleri, kasko bedeli, aracın daha önce herhangi bir kazaya karışıp karışmadığı ve bu kazalar nedeni ile değer kaybı alınıp alınmadığı dikkate alınarak 2. El piyasa rayiç değeri ile aracın hasar gören parçaların neler olduğu ve bunların değer kaybına neden olup olmayacağı dikkate alınarak davaya konu kaza sonrası onarılmış haliyle 2. El piyasa rayici arasındaki farkın belirlenerek değer kaybı tespitinin yapılması ” şeklindeki kararına dayalı olarak rapor içerisinde yapılan hesaplamalara göre dava konusu 2015 model …, … marka, … tipi benzinli araç için kazanın olduğu 14.09.2015 tarihinde araç değer kaybının 1.900,00-TL olduğu hussuları rapor edilmiştir.
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu ıslah dilekçesi ile araçtaki değer kaybı alacağını 650,00- TL arttırarak 950,00- TL ye yükseltmiş, noksan harcı yatırmıştır.
Davalı vekili, ıslah dilekçesine karşı sunmuş olduğu itiraz dilekçesinde davacının ıslaha konu maddi tazminatının zaman aşımına uğradığını, davacının zaman aşımına uğrayan ıslah talebi dahil tüm taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; meydana gelen kazada, tarafların gereken dikkati yola vermedikleri ve mahal şartlarını da dikkate alarak hızını tedbir alabilecek düzeye düşürüp kontrollü şekilde seyrine özen göstermedikleri, zorunlu haller dışında kontrolsüz şekilde şerit değiştirmeleri nedeni ile meydana gelen kazada her iki tarafın da % 50 oranında eşit kusurlu oldukları, çarpma sonucunda davacının temlik aldığı araçta oluşan değer kaybının 1.900,00- TL olduğu anlaşılmıştır. Oluşan hasardan davalı sigorta şirketi’nin sigorta poliçesi kapsamında ve sigortalının kusuruna tekâbül eden 950,00-TL lik kısmından sorumlu olduğu kabul edilmiştir.
Ancak, davalı vekili, davacının sunmuş olduğu 08/10/2018 tarihli ıslah dilekçesine karşı zaman aşımı itirazında bulunmuştur. Davaya konu kaza maddi hasarlı trafik kazası olup, ceza zaman aşımı söz konusu olmadığından, davaya konu zararlar bakımından zaman aşımı süresi KTK’ 109/1 maddesi uyarınca 2 yıl olup, dava konusu kaza 14/09/2015 tarihinde meydana gelmiş olup, zaman aşımı süresi 2198 sayılı KTK’nun 109/1 maddesi uyarınca 14/09/2017 tarihinde dolduğu anlaşılmıştır. Davacı vekili, dava değerini 08/10/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile arttırmış olup, davacının ıslahla arttırdığı kısmın zaman aşımına uğradığı anlaşıldığından, ıslahla arttırılan kısım yönünden davanın zaman aşımı yönünden reddine, 300,00-TL lik tazminat alacağının kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacı vekili, her ne kadar ıslah dilekçesini, bedel artırım dilekçesi gibi sunmuş ise de dava dosyası içeriğine göre, dava dilekçesinde davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığı açıkça belirtilmediği, belirsiz alacak davası istisnai bir dava türü olup, davanın açıkca belirsiz alacak davası olarak açıldığı belirtilmediğinden davanın kısmi dava olduğu kanaatine varılmıştır.
Davalı sigorta şirketinin faizden sorumluğunun 2918 sayılı KTK’nun 98/1 ve 99/1 maddeleri ile ZMMS genel şartları uyarınca ” rizikonun, bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü sonrasında ” başlayacağı düzenlenmiş ise de; davacı şirket tarafından davalıya çıkartılan ihtarnamede talep edilen değer kaybının 2918 Sayılı Kanunun 97. Maddesi uyarınca 15 gün içerisinde ödenmesi talep edilmiş olmakla, taleple bağlılık ilkesi uyarınca, davalı sigorta şirketine 15/08/2017 tarihinde başvurunun yapılmış olması neticesinde 15 günlük sürenin ilavesiyle 31/08/2017 tarihi temerrüt tarihi olarak kabul edilmiştir.
Ayrıca zarar meydana gelmekle, zarar gören, bu konuda dava açtı ise, işletenin zarar giderme sorumluluğu içinde olan dava açma masrafları da teminat kapsamında yani sigortacının gidermekle yükümlü olduğu gerçek zararlar arasında olduğu, KTK m.97 gereği zarar gören, sigortacıya müracaat edebileceği gibi doğrudan davada açabileceği, davadan önce asıl davanın eki niteliğindeki, delil tespiti, ihtarname vb şeklinde yapılan giderler de yargılama giderleri arasında sayılmakla delil tespit masrafları da teminat kapsamında olduğu, davacı yanca dosyaya araçta meydana gelen hasar tespitine istinaden … tarafından tanzim edilen fatura ibraz edilmiş olup; ekspertiz ücretinin KDV dahil 354,00-TL olduğunun görüldüğü, bu bedelin de sigortacının sorumluluğunda bulunduğundan, delil tespiti mahiyetindeki ekspertiz fatura ücretinin yargılama giderlerine dahil edilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İle
300,00- TL maddi tazminatın 31/08/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin zamanaşımı nedeni ile reddine,
Ekspertiz ücretinin yargılama giderlerine dahil edilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 44,40-TL karar ilam harcından 31,40-TL peşin harç ile 11,12-TL ıslah harcının düşümü ile noksan kalan 1,88-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Alınması gerekli olan 44,40-TL ilam harcından toplam 42,52-TL sinin davalının yatırdığı peşin ve ıslah harcından düşüldüğünden, bu miktarın ( 42,52-TL ) davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bunun dışında davacı tarafından yapılan dava açılış gideri: 36,00-TL (başvurma ve vekalet harcı ) davetiye, posta gideri: 154,60 – TL, bilirkişi ücreti: 1.000,00-TL, ekspertiz ücreti: 354,00 TL olmak üzere toplam: 1.544,60- TL yargılama giderinden kabul/red oranı (% 31,57 ) üzerinden hesaplanan 487,70- TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT’ 13/2 maddesi uyarınca hesap ve takdir olunan 300,00- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden AAÜT’ 13/2 maddesi uyarınca hesap ve takdir olunan 650,00- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda, davanın miktarı yönünden kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır