Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/740 E. 2020/74 K. 30.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/740 Esas
KARAR NO : 2020/74
DAVA : Şirket müdürünün yetkilerinin tedbiren kısıtlanması, dava sonucunda TTK 630. Madde kapsamında temsil yetkisinin tamamen kaldırıması, davacının şirket müdürü olarak belirlenmesi, davalı şirketin feshine karar verilmesi.
DAVA TARİHİ : 16/08/2017
KARAR TARİHİ : 30/01/2020
YAZIM TARİHİ : 07/02/2020

DAVA: Davacı vekili mahkememize ibraz etmiş olduğu dava dilekçesinde; Müvekkilinin davalı … San. ve Tic. Ltd. Şirketinin ortağı olduğunu, Davalı Şirket ortaklarından … ve …’nın vefatı nedeniyle 03.03.2010 tarihinde 20 yıl süreyle Şirket Müdürü olarak …’un seçildiğini, müvekkil tarafından, davalı şirketin … ve … Şubelerinde bulunan banka hesaplarının, şirket ticari defterlerine eksik ve hatalı işlendiği, bu yolla şirketin zarara uğratıldığını, davalı şirket, yıllar içerisinde gerçeğe aykırı kayıtlarla şirket müdürü …’a borçlandırıldığını, davalı şirket hesaplarından yapılan nakit çekimlerin önemli bir kısmının ticari defterlerde hiç yer almadığını, davalı şirket hesaplarından yapılan çek ödemelerinin kime ve ne için yapıldığının kayıtlardan anlaşılamadığını, şirketin 2015 yılı itibariyle davalı şirketin şirket müdürü …’a 1.263.102,48 TL borçlu hale getirildiğini, müvekkil tarafından varlığı bilinen banka hesaplarının bir kısmı şirket kayıtlarında hiç gösterilmediğini, şirketin bu bankalar dışında başka hangi bankalarda hesaplarının olduğunu, … tarafından şirket varlıkları satılarak paraya çevrildiğini, varlık satışlardan elde edilen paranın miktarı hususunda kesin bir malumat olmadığını, müvekkili, davalı şirketin maliki dava dilekçesinde belirtilen taşınmazların satıldığını öğrendiğini, satışlara dair ne satış bedelleri ne de satışlara dair kayıtların ticari defterlere gerçeğe uygun kaydedilip kaydedilmediği de bilinilmediğini, davalı şirkete ait araçlarının da kime hangi bedellerle satıldığı bilinmediğini, şirket müdürü …’un görev yaptığı dönemde davalı şirket varlıklarının büyük bir bölümü satıldığını, Şirketin banka kayıtları gerçeğe aykırı bir şekilde tutularak, şirketin …’a her geçen gün biraz daha borçlandırıldığını bu nedenle davalı şirket müdürü …’un davalı şirkette mevcut yönetim hakkı ve temsil yetkisinin dava süresince öncelikle tedbiren kısıtlanmasına, şirket müdürü …’un yönetim hakkının ve temsil yetkisinin TTK’nun 630. maddesi kapsamında tamamen kaldırılmasına, şirkette boşalan müdürlük görevinin müvekkile verilmesine, müvekkilin şirket müdürü olarak belirlenmesi mümkün değil ise mahkemece belirlenecek müdür tarafından davalı şirketin her hususta temsil ve ilzamı ile sevk ve idaresine, şirketin ticari defter ve kayıtlarının, bankalar, tapu müdürlükleri ve trafik tescilden alınacak bilgiler ile birlikte bilirkişi marifetiyle incelenerek, davalı şirketin usulsüz ve gerçeğe aykırı kayıtlarının öncelikle tespitine, müvekkilin şirkete ve ortaklarına duyduğu güvenin ortadan kalkmış olmasının verdiği haklı nedenlerle, Limited Şirketin sona erdirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davacı tarafa usulüne uygun tebligat yapıldığı ancak cevap dilekçesi sunmadığı görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava Şirket müdürünün yetkilerinin tedbiren kısıtlanması, dava sonucunda TTK 630. Madde kapsamında temsil yetkisinin tamamen kaldırıması, davacının şirket müdürü olarak belirlenmesi, davalı şirketin feshine karar verilmesine ilişkindir.
Bu dosyadaki uyuşmazlık noktaları davalı şirketin 3/3/2010 tarihinde yönetici olan …’uin şirketi zararlandırıcı eylem ve işlemlerde bulunduğunu, banka hesaplarının ticari defterleri eksik ve hatalı işlendiğini, gerçeğe aykırı kayıtlarla şirketin …’a borçlandırıldığını, şirkete ait araç ve taşınmazların satıldığını, nakit para çekme işlemlerinin ticari defterlerde yer almadığını, çek ödemelerinin kime niçin yapıldığını kayıtlardan anlaşılamadığını, şirkete ait bazı banka hesaplarının şirket kayıtlarında gösterilmediğini belirterek , şirket müdürünün yönetim ve temsil hakkının kaldırılmasını , müdürlük görevini davacıya verilmesine yada mahkemece belirlenecek birinin müdür yapılmasını, davalı şirketin usulsüz ve gerçeğe aykırı kayıtlarının tespiti ile, müvekkilinin şirket ve ortaklarına duyduğu güvenin ortadan kalkması nedeniyle şirketin haklı nedenle fesihine karar verilmesini istemiş olmakla; şirket müdürünün şirketi zararlandırıcı eylem ve işlemlerde bulunup bulunmadığı, şirket müdürünün azli koşullarının olup oluşmadığı, şirketin fesih ve tasfiyesi için haklı neden olup olmadığı, haklı neden varsa TTK 636./3 fıkrasına göre, resen dikkate alınması gerektiğinden davacı şirket ortağının ortaklıktan çıkma ve ayrılma akçesi belirlenmesi hususlarının dosya kapsamına göre değerlendirilmesi hususunda uyuşmazlık toplanmaktadır.
… Asliye Ticaret Mahkemesine yazı yazılarak … E. Sayılı dosyaya ilişkin dava dilekçesi ve cevap dilekçesi alınarak incelendiğinde … tarafından … aleyhine şirket yöneticilerinin sorumluluğundan kaynaklanan tazminat davası açıldığı, dava dilekçesi incelendiğinde şirketin temsil yetkisinin davacıda olduğunu, şirketin … ve … şubelerinde bulunan banka hesaplarını şirket ticari defterlerine eksik ve hatalı işlendiği bu yolla şirketin zarara uğratıldığını, şirketin gerçeğe aykırı kayıtlarla şirket müdürü …’a borçlandırılmış olduğunu, şirket varlıklarının önemli bir kısmının zaman içerisinde satıldığını, şirket hesaplarından çekilen nakit paraların ticari defterlerinde hiç yer almadığını, şirket hesaplarından yapılan ödemelerin kime neden yapıldığını kayıtlara şerh düşülmediğini, şirketin müdüre 1.263.102,48 TL borçlanmış gibi gösterildiğini, şirket varlıklarının bir kısmının satıldığı ancak kime kaça satıldığını defterlerden belli olmadığını yine şirkete ait araçların da kime hangi bedellerde satıldığının belli olmadığını belirterek şirket müdürü …’un şirkette mevcut yönetim hakkı ve temsil yetkisinin dava süresince tedbiren kısıtlanmasına, müdürlük görevinin öncelikle davacıya verilmesine, davalı müdürün şirketi zararlandırıcı eylemlerinin ve miktarının tespit edilerek şimdilik 1.000,00 TL’nin şirkete ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
HMK 166.maddesinde ” Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar.Davalar, ayrı yargı çevrelerinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış ise bağlantı sebebiyle birleştirme ikinci davanın açıldığı mahkemeden talep edilebilir. Birinci davanın açıldığı mahkeme, talebin kabulü ile davaların birleştirilmesine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren, bununla bağlıdır.Birleştirme kararı, derhâl ilk davanın açıldığı mahkemeye bildirilir. Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır. İstinaf incelemesi ayrı dairelerde yapılması gereken davaların da bu madde hükmüne göre birleştirilmesine karar verilebilir. Bu hâlde istinaf incelemesi, birleştirilen davalarda uyuşmazlığı doğuran asıl hukuki ilişkiye ait kararı inceleyen bölge adliye mahkemesi dairesinde yapılır.” denilmektedir.
Her iki davada dava sebebi olarak dayanılan olay ve taleplerin bir kısmı aynı olup biri hakkında verilecek kararın diğerini etkiliyecek nitelikte bulunması, aynı olaylar nedeniyle farklı kararlar çıkmasının önlenmesi, her iki dava arasında bağlantı bulunması hususu dikkate alınarak mahkememize ait dosyanın … Asliye Ticaret Mahkemesine ait … E. Nolu dosya ile birleştirilmesine aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememize ait dosyanın … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas nolu dosyası ile birleştirilmesine,
2-İhtiyati tedbir talebinin birleştirilen … Asliye Ticaret Mahkemesince değerlendirilmesine,
Esas hüküm ile birlikte istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verilmiştir. 30/01/2020

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır