Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/713 E. 2019/376 K. 25.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/713 Esas
KARAR NO : 2019/376
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 04/06/2007
KARAR TARİHİ :25/04/2019
MAHKEMEMİZ DOSYASI İLE BİRLEŞEN İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET
MAHKEMESİNİN … ESAS SAYILI DOSYASINDA:
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 04/06/2007
KARAR TARİHİ : 25/04/2019
MAHKEMEMİZ DOSYASI İLE BİRLEŞEN İSTANBUL 2.ASLİYE TİCARET
MAHKEMESİNİN … ESAS DOSYASINDA:
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 04/06/2007
KARAR TARİHİ : 25/04/2019
MAHKEMEMİZ DOSYASI İLE BİRLEŞEN İSTANBUL 2.ASLİYE TİCARET
MAHKEMESİNİN … ESAS DOSYASINDA (BİRLEŞEN 2. ASLİYE TİCARET
MAHKEMESİNİN … ESAS SAYILI DOSYASINDA):
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 14/05/2009
KARAR TARİHİ : 25/04/2019
MAHKEMEMİZ DOSYASI İLE BİRLEŞEN … ASLİYE TİCARET
MAHKEMESİNİN … ESAS SAYILI DOSYASINDA:
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 25/08/2011
KARAR TARİHİ : 25/04/2019

Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
İDDİA VE TALEP : Davacı vekilince mahkememize verilen dava dilekçesinde özetle; …nin 31.5.2007 tarihinde yapılan 2002,2003,2004,2005, 2006 faaliyet yıllarına ilişkin olağan genel kurul toplantısında bu yılları kapsayan denetim kurulu rapor içeriğine göre 2002,2003,2004 faaliyet yıllarını kapsayan dönemde şirketi zarara uğratan davalılar yönetim kurulu üyeleri hakkında mali sorumluluk davası açılmasına karar verildiğini, bu konuda denetim kuruluna yetki verildiğini, davalıların TTK hükümlerine aykırı hareket ederek şirketi zarara uğrattıklarını şirket bilanço ve gelir tablosu hesaplarının genel kabul görmüş muhasebe ilke ve prensiplerine uygun tutulmadığını, 2003-2004-2004 yıllarına ilişkin kanuni defterlerin usulüne uygun tutulmadığını, firmanın yönetim kurulu üyelerinin şirketi basiretli bir tacir gibi yönetmeyerek denetim kurulu raporunda yıllara göre ifade edildiği üzere şirketi zarara uğrattıklarını,üyelerin dava dilekçesinde sorumluluk miktarları ve sorumluların ayrıntılı olarak gösterildiğini, beyanla şirketin uğradığı zarardan, fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak şartıyla şimdilik 10.000-TL nin zararın meydana geldiği tarihten itibaren TCMB tarafından ilan edilen avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmişlerdir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP: Asıl davanın Davalı … vekilince mahkememize verilen cevap dilekçelerinde özetle;Müvekkillerinin konumu itibariyle kendisine dava yönlendirilmeyeceğini şirkete 13.2.2004 tarihinde … ce el konulduğunu faaliyetinin durdurulduğunu davacının zararı ispat etmesi gerektiğini,denetim kurulu raporlarını kabul etmediklerini dava hakkının zamanaşımına uğradığını davacının zararı faili öğrendiği tarihten itibaren açılması gerektiğini sürenin kaçırıldığını beyanla davanın reddini savunmuşlardır.
Davalılardan … ve … vekilince mahkememize verilen cevap dilekçesinde özetle, davanın öncelikle zamanışımı nedeniyle reddi gerektiğini zira TTK:309/4 göre iki yıllık süre içinde açılmadığını, iddiaların soyut, yersiz ispatı mümkün olmayan iddialar olduğunu davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
… vekilince mahkememize verilen 30.6.2007 tarihli temlikname ile davayı davacı …Ş. Den temlik aldığını beyan ettiği görülmüştür.
Davalı … vekili mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin şirketle uzaktan yaıkından ilgisi ortaklığı ve yöneticiliği bulunmadığını, davanın pasif husumetten reddi gerektiğini ayrıca davalı denetçilerin dava açma hakları bulunmadığını davanın aktif husumetten dahi reddi gerektiğini, öte yandan davvanın zamanaşımına uğradığını bu yöndende reddi gerektiğini, denetleme kurulu raporununda taraflarına tebliğe edilmediğini savunduğu görülmüştür.
Davalılardan … vekilince mahkememize verilen cevap dilekçesinde özetle, denetim raporunda müvekkilinin Hiçbir fiilinin ve isminin geçmediğini şirkette yönetim ve denetim kurulu üyeliği yapmadığını, davanın pasif husumetten reddi gerektiğini denetçilerin genel kurulda dava açmaları konusunda yetki verilmediğini davanın aktif husumetten dahi reddi gerektiğini öte yandan davanın zamanaşımına uğradığını bu yöndende reddi gerektiğini, öte yandan tek yanlığı denetçi raporuna göre hareket etme imkanı olmadığını davacının davasını TTK: ve VUK hükümlerine göre ispatı gerektiğini beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalılardan …, … ve antonio Luna beetancourtun adresleri bilinmediğinde bu kişiler hakkında dava dilekçesinin tebliğ ilan yolu ile yapıldığı bu davalıların davaya karşı cevap vermedikleri anlaşılmıştır.
9 Asliye ticaret Mahkemesinin … E sayılı bu dosyası irtibat nedeniyle mahkememiz dosyası ile birleştirildiği görülmüştür.
MAHKEMEMİZ DOSYASI İLE BİRLEŞEN İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN … ESAS SAYILI DOSYASINDA:
İDDİA VE TALEP:Birleşen davada davacı vekilince mahkemesine sunulan dava dilekçesinde özetle;bankalar Kanununun 15/7 maddesi uyarınca fon alacağının tahsili bakımından Fon Başkanlığının 13.2.2004 tarihli kararı uyarınca ortaklık hakları ve yönetim ve denetiminin … ye devredildiğini,14.5.2007 tarihli inceleme raporunda yurt dışına yapılan 321.492.367-USD lik havalelerden 6.700.443-USD lik kısmı …ların şahsi menfaatleri için kullandığını, bu ödemelerden
42.013.066-USD lik kısmın … A.Ş,. ye 48.933.512-USD lik kısmın … A.Ş. Ye ve 220.000-USD lik kısmın … A.Ş. Ye ait olduğunu beyanla nakit yapılan bu ödemelerin davalılardan fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak şartıyla şimdilik 10.000-TL lik kısmının zararın meydana geldiği tarihten itibaren avans faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA KARŞI TALEP:Birleşen davada davalılar vekili davanın derdest olduğunu bu nedenle derdestlikten reddi gerektiğini ayrıca iddiaların yerinde olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
MAHKEMEMİZ DOSYASI İLE BİRLEŞENİSTANBUL 2.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN … ESAS DOSYASINDA:
İDDİA VE TALEP: Davacı vekilince mahkemesine verilen dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin bankalar kanunu15/7a maddesi gereğince 13.2.2004 tarihinde temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetiminin … ye devredildiğini, … Sulh Ceza Mahkemesinin 26.8.2003 tarih ve … müteferrik tedbir kararına rağmen onay alınma mecburiyeti olmasına rağmen 26.8.2003-13.2.20004 tarihleri arasında tedbir kararına aykırı olarak … grubu şirketlerine geriye dönük olarak fişler tanzim edilmek suretiyle ödemeler yapıldığını, belgesiz harcamalar şeklinde izahatı ile zarar yazıldığını, şirketin bu yolla 2.578.987,96-TL zarara uğratıldığını, davalıların tedbir kararına muhalefet etmeleri nedeniyle dönemin yöneticileri ile birlikte sorumlu olduklarını, beyanla fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak üzere 10.000-TL nin zararın meydana geldiği tarihten itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP:Davalı … vekili davaya karşı vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin … mobil şirketinin icra kurulu üyesi olduğunu, mali konularda yetki ve sorumluluğu bulunmadığını, … şirketlerinde yönetici ve deneticilik yapmadığını, harcamalardan haberi dahi olmadığını beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı … vekili müvekkilinin dava konusu … şirket bünyesinde 1998-2001 arasında Genel Koordinatör olarak çalıştığını işlemlerin müvekkilinin yokluğunda yapıldığını 2001 yılında emekli olduğunu, mali konularda yetkisi olmadığını, 2. derece A grubu imza yetkisinin olduğunu yönetim ve denetim kurulu üyeliği bulunmadığını müvekkiline husumetin düşmeyeceğini, müvekkili hakkında ayrıca … Cumhuriyet Başsavcılığının … hazırlık nolu dosyasında suçu işlediğine dair delil olmadığından takipsizlik kararı verildiğini, zarardan sorumlu olmadığını Denitm raporunda müvekkilinin ismi dahi geçmediğini, beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı … vekili öncelikle davanın süresinde açılmadığını zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini söz konusu şirkette muhasebe müdürü olarak çalıştığını para tasarruf yetkisi olmadığını yazışma yapma yetkisi olduğunu kendisine husumet düşmediğini beyanla pasif husumetten reddi gerektiğini, ayrıca raporun afaki olduğunu zararın gerçeği yansıtmadığını beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davacı vekili 14.5.2009 tarihinde mahkemeye vermiş olduğu ıslah dilekçesi ile davasını 2.578.987,96-TL olarak islah ettiği anlaşılmıştır.
… Asliye Ticaret Mahkemesinin … E sayılı dosyası aralarındaki fiili ve hukuki irtibat nedeniyle mahkememiz dosyası ile birleştirildiği anlaşılmıştır.
Davalılardan … ın davadan önce ölmesi nedeniyle davacı … tarafından aynı konuda … Asliye Ticaret Mahkemesinin … E sayılı dosyası ile … …ın mirasçıları …, … ve … aleyhine dava açmiş açılan bu dava önce … ATM … E sayılı dosyası ile daha sonrasında ise … ATM … E sayılı dosyası mahkememiz dosyası ile birleştirilmesi nedeniyle dolaylı yönden bu dosyada mahkememiz dosyası ile birleştirilmiştir.
Mahkememiz dosyası ile birleştirilmesine karar verilen … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında bilirkişi kurulunca verilen 25/5/2010 tarihli raporda özetle; ödemelerin ve tahsilatların yapıldığı tarihlerin … SCM nin 26/8/2003 tarihli tedbir kararı öncesinde yapıldığı eş deyişle davalılara bu tarihten önce yapılan 1.630.443,69-TL tutarındaki ödemelerden dolayı sorumluluk tevcih edilemeyeceğini, 1,3 ve 4 davalıların davacı şirket adına yaptıkları iddia edilen 1/8/2003, 4/8/2003 , 6/8/2003 ve 7/8/2003 tarihleri arasında toplam 804.558,24-TL tutarında belgesiz harcamaların davacı şirketin ticari defterlerinde harcama tarihlerinin 14/10/2003 olarak gösterildiğini, iş bu harcamaların … SCM nin 26/8/2003 (1) ihtiyati tedbir kararından önce yapıldığı, eş deyişle ihtiyati tedbir kararının kapsamı dışında kaldığını, 1,3 ve 4 nolu davalıların T.C. … Sulh Ceza Mahkemelerinin ihtiyati tedbir kararına muhalefet etmeleri sebebiyle oluştuğu iddia edilen 2.578.987,96-TL tutarındaki şirket zararının 1.912.291,70-TL lik kısmının oluşmadığı, belgesiz olarak yapıldığı iddia edilen 804.558,24-TL lik kısmının ise ispata muhtaç bulunduğunu, Davalı … 26/3/2001/107 nolu YK kararı mucibi şirketin genel koordinatörlük görevinden ayrılmış olması sebebiyle 26/8/2003 t. ihtiyati tedbir sonrasında yapılan ödemelerden dolayı sorumluluk tevcih edilemeyeceğini, davacı şirketin 1, 2, 3 ve 4 nolu davalılardan tazminini talep ettiği zararın husumet ve zararın türü, zamanı, sebebi ve miktarı yönünden ispata muhtaç olduğunu, aynı zarar nedeniyle yönetim kurulu üyelerinin ve müdürlerin ayrı ayrı dava edilmelerinin müteselsilen sorumluluk müessesesinin niteliği ile bağdaşmayacağını davacının davalılardan talep edebileceği bir meblağ bulunmadığını raporen beyan etmişlerdir.
MAHKEMEMİZ DOSYASI İLE BİRLEŞEN … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN … ESAS SAYILI DOSYASINDA:
İDDİA VE TALEP:Davacı vekilince mahkememize verilen dava dilekçesinde özetle; …nin 31.5.2007 tarihinde yapılan 2002,2003,2004,2005, 2006 faaliyet yıllarına ilişkin olağan genel kurul toplantısında bu yılları kapsayan denetim kurulu rapor içeriğine göre 2002,2003,2004 faaliyet yıllarını kapsayan dönemde şirketi zarara uğratan davalılar yönetim kurulu üyeleri hakkında mali sorumluluk davası açılmasına karar verildiğini, bu konuda denetim kuruluna yetki verildiğini, davalıların TTK hükümlerine aykırı hareket ederek şirketi zarara uğrattıklarını şirket bilanço ve gelir tablosu hesaplarının genel kabul görmüş muhasebe ilke ve prensiplerine uygun tutulmadığını, 2003-2004-2004 yıllarına ilişkin kanuni defterlerin usulüne uygun tutulmadığını, firmanın yönetim kurulu üyelerinin şirketi basiretli bir tacir gibi yönetmeyerek denetim kurulu raporunda yıllara göre ifade edildiği üzere şirketi zarara uğrattıklarını,üyelerin dava dilekçesinde sorumluluk miktarları ve sorumluların ayrıntılı olarak gösterildiğini,uğranılan zarardan dolayı fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak üzere 6.700.443-USD+23.089.714,60_TL lik zararın meydana geldiği tarihten itibaren avans faizi ili birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP:Davalı … vekilince mahkemesine verilen cevap dilekçesinde özetle, öncelikle alacağı temlik alan davacının temlik sözleşmesinde müvekkilinin isminin borçlu sıfatıyla geçmediğini bu nedenle davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığını, TTK: 341. maddesine göre dava açma yetkisinin murakıplara ait olduğunu ayrıca zararın öğrenildiği tarihin 31.5.2007 tarihi olduğunu davanın ise 25.8.2011 tarihinde açıldığını davanın zamanışımına uğradığını bu yönü ile reddi gerektiğini, fiilin vuku bulduğu tarihten itibaren 5 yıllık süreninde dolduğunu, müvekkilinin 24.12.2002-14.2.2004 tarihleri arasında yönetim kurulu üyeliği yaptığını, denetim kurulu raporunun delil niteliği bulunmadığını zararın ispatı gerektiğini usulsüzlük varsa bundan müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı … in usulüne uygun tebligata rağmen davaya karşı beyanda bulunmadığı anlaşılmıştır.
… Asliye Ticaret Mahkemesinin … E ve … K sayılı ilamı ile bu dava dosyası aralarındaki fiili ve hukuki irtibat nedeniyle mahkememiz dosyası ile birleştirildiği anlaşılmıştır.
… Asliye Ticaret Mahkemesince 25/12/2013 tarihli … esas … karar nolu ilamla iddia, savunmalar, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre; davanın … şirketinde görev yapan yönetim ve denetim kurulu üyelerinin şirket paralarını, … ailesinin şahsi menfaati için kullanmak, geriye dönük kanunen kabul edilmeyen giderler hesabına alınarak zarar yazılan tutar ile, bildirimlerin eksik yapıldığı belirtilen vergilerin, hata , kusur veya ihmal gibi nedenlerle ortaya çıkan zarar ile … Sulh Ceza Mahkemesinin tedbir kararına rağmen ödeme yapılması ve bu nedenle zarar oluştuğundan bahisle 4 kalem zararın asıl dava ile birleşen davaların davalılarından müştereken ve müteselsilen tahsili istemine ilişkin olduğu, yönetim kurulu üyelerinin ortaklığa ve ortaklık alacaklarına karşı kusursuz olduklarını ispat etmedikçe tüm oluşan zararlardan sorumlu olacakları, yönetim kurulu üyelerinin kural olarak müdürlerin sebebiyet verdiği zararlardan sorumlu olmayacağı ancak ehil olmayan müdürler tayin etmek veya onların şirket için zararlı olan iş ve eylemlerine karşı göz yummak veya idare meclisinin yetkili olmadığı hususlara müdürleri mezun kılmak suretiyle sebebiyet verdikleri zararlardan şirkete karşı sorumlu olacakları, aynı ilkenin denetim kurulu üyeleri içinde geçerli olduğu, denetçi ve yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğu yoluna gidilebilmesi için öncelikle bu kişilerin olumlu ya da olumsuz fiilerinden dolayı bir zararın meydana gelmesinin gerektiği, zararı ispat yükünün davacıda bulunduğu, Birleşen … Asliye Ticaret Mahkemesi … E sayılı dava dosyası ile ilgili dava konusu zarar iddiası ile ilgili olarak; davacı şirket kayıtlarında sürekli bakiyeye ve yıllara yayılan işlemleri yansıta hesap dökümlerine göre, yurt dışında yerleşik ilgili firmalara yapılan çok sayıda ödemeden 6.700.443-USD tutarındaki bölümün, salt kasadan yapıldığının ve geriye yönelik olarak kayıtlara aktarıldığının iddia edildiği ancak bu iddianın yerinde olmadığı zira bu harcamaların …ların şahsi harcamaları olduğuna dair doğrudan ilişki kurulabilecek bir belge ya da bilgiye rastlanmadığı, davacı şirket yönünden tazmini gereken zarar niteliğinde olduğunun kabulünün finansal yönden imkan dahilinde olmadığı; asıl dava konusu (2.) zarar iddiası ile ilgili olarak geriye dönük kanunen kabul edilmeyen giderler hesabına alınarak zarar yazıldığı belirtilen tutar nedeniyle hesap bakiyelerinin mahsuben düşülmesiyle ortaya çıkan 18.213.148,01 TL tutarındaki aktif azalışın davacı şirket yönünden doğrudan fiili zarar niteliğinde bulunduğu, başka bir deyişle bu paraların herhangi bir takibe tutulmadan doğrudan zarar hesabına aktarıldığı alacak hesabından düşülmüş olduğu bu tutarın ilgili yönetim döneminde fiilen tespit edilmiş zarar niteliğinde olduğu, söz konusu zarardan kimin sorumlu olduğuna gelince bu bedelin kanunen kabul edilmeyen giderler hesabına alınmak suretiyle zarar yazılması nedeniyle doğacak vergi ve ek yükümlülükler nedeniyle 2003 yılında görev yapan yönetim ve denetim kurulu üyelerinin bu zarardan sorumlu oldukları; asıl dava konusu (3.) zarar iddiası ile ilgili olarak vergi gecikme zammı, gecikme faizi ve cezalarının ödenmesinden kaynaklanan toplam 2.297.578,63 TL davacı şirket zararından ilgili davalıların görevde bulundukları döneme isabet eden zarar miktarının 2.261.376,38 TL olduğu, bu zarardan görevde bulundukları dönem itibariyle davalı yönetim ve denetim kurulu üyelerinin sorumlu oldukları; asıl dava konusu (4.) zarar iddiası-birleşen … Asliye Ticaret Mahkemesi … E sayılı dava konusu zarar iddiası ile ilgili olarak … Sulh Ceza Mahkemesi’nin tedbir kararına rağmen yapıldığı belirtilen ödemeler nedeniyle oluşan zararın 804.558,24 TL olduğu bu ödemenin belgesiz harcama açıklaması ile ve kanunen kabul edilmeyen gider olarak kaydediği bu nedenle davacı şirket yönünden zararın doğmuş olduğunun kabulü gerektiği, davacının bu kalemle ilgili fazlaya ilişkin zarar talebinin ise incelemeye sunulan ticari defter ve kayıtlara göre öncelikle belirtilmesi gereken hususun yapılan ödemelerin grup şirketlerine yapılmış ödemeler niteliğinde bulunduğu, ve defteri kebir hesabına borç kaydedildikleri toplam 1.867.594,20-TL lik ödemenin davacı şirket yönünden zarar niteliğinde bulunmadığı, meydana gelen zarardan davalılar …, …, … ve … ve … ‘ın yönetim ve denetim kurulu üyesi olmaları ayrıca … ile …ın kurucu ortak olmaları nedeniyle sorumlu olduğu diğer davalıların ise gerek yönetim kurulu gerekse denetçi sıfatına haiz olmadığı organ sıfatları bulunmaması nedeniyle meydana gelen zarardan bir sorumluluklarının bulunmadığı, gerekçesiyle asıl dava yönünden; davalılar …, …, …, …, … yönünden açılan davanın sabit görülmediğinden reddine; davalılar … , … , … , … yönünden açılan davanın asıl ve ıslah edilen miktar yönünden kısmen kabulü ile; geriye dönük olarak kanunen kabul edilmeyen giderler hesabına alınarak zarar yazılan 18.213.148.01 TL, 24/05/2006 mahkememizce zararın meydana geldiğinin kabul edildiği teftiş rapor tarihinden itibaren; eksik vergi bildirimleri nedeni ile oluşan 261.376,38-TL ‘nin teftiş rapor tarihi olan 01/03/2006 tarihinden itibaren; … Sulh Ceza Mahkemesi tedbir kararına rağmen yapılan ödemeler nedeniyle oluşan 804.558,24 TL zararın tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydı ile 13/02/2004 tarihinden itibaren avans faizi yürütülmek sureti ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine; … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E sayılı dava dosyası yönünden; davanın HMK: 150. maddesi gereğince aynı konuda aynı kişiler hakkında açılmış bir dava varken aynı konu ve kişilere ilişkin ikinci bir dava açılması nedeniyle davanın derdestlik nedeniyle açılmamış sayılmasına; … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E sayılı dava dosyası yönünden; davalı … hakkında açılan davanın bu davalının davadan önce ölmüş olduğu anlaşılmakla, dava şartı yokluğundan reddine, diğer davalılar …, …, … yönünden davanın sabit görülmediğinden reddine; … Asliye Ticaret Mahkemesi … E sayılı dava dosyası yönünden sabit görülmeyen davanın reddine; … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E sayılı dosyası yönünden; davalı … ‘a yönelik açılan davanın kısmen kabulü ile tahsilde tekerrür oluşturmamak üzere; geriye dönük olarak kanunen kabul edilmeyen giderler hesabına alınarak zarar yazılan 18.213.148.01 TL, 24/05/2006 mahkememizce zararın meydana geldiğinin kabul edildiği teftiş rapor tarihinden itibaren; eksik vergi bildirimleri nedeni ile oluşan 261.376,38 TL’nin teftiş rapor tarihi olan 01/03/2006 tarihinden itibaren; … Sulh Ceza Mahk . Tedbir kararına rağmen yapılan ödemeler nedeniyle oluşan 804.558,24-TL zararın tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydı ile 13/02/2004 tarihinden itibaren avans faizi yürütülmek sureti ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine fazlaya ilişkin istemin reddine, davalı … hakkında açılan davanın sabit görülmediğinden reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı … vekili ve davalı … vekili temyiz etmiştir.
Yargıtay … Hukuk Dairesince 25/06/2015 tarih … esas … karar nolu ilamla mahkeme kararı bozulmuştur.
Yargıtay bozma ilamında ” Dava, 6762 sayılı TTK’nın 341. maddesi uyarınca davalı eski yöneticiler ve denetçiler tarafından şirketin zarara uğratıldığı iddiasına dayalı sorumluluk davasıdır.
Asıl dava 04.06.2007 tarihinde açılmış, bir kısım yöneticiler aleyhine daha sonra açılan sorumluluk davaları da asıl dava dosyasında birleştirilmiştir. Birleşen … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …esas sayılı dosyası ile yönetim kurulu üyelerinden …’a yöneltilen sorumluluk davasının tarihi 25.08.2011 olup, adı geçen davalı cevap dilekçesinde, beyan dilekçelerinde ve temyiz dilekçesinde aleyhine açılan davanın zamanaşımına uğradığını, zararın davacı tarafından denetim kurulu raporu ile öğrendiğinin kabulü halinde dahi TTK’nın 309. maddesinde öngörülen zamanaşımı sürelerinin dolmuş olacağını, açılan işbu davanın zamanaşımından reddi gerektiğini savunmuş; mahkemece davacının zararı 2007 tarihli denetim kurulu raporu ile öğrendiği kabul edilmiş olmasına ve birleşen davanın 2011 yılında açılmış olmasına rağmen TTK’nın 309. maddesinde öngörülen zamanaşımı sürelerinin dolmadığı şeklinde yapılan değerlendirme doğru olmamış, davalı … yönünden bozmayı gerektirmiştir.
Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; 2007 tarihli denetim kurulu raporu ile 6.700.443 USD şirket zararının tespit edildiği, şirketin kasasından çıkan ve hangi iş yada hizmet karşılığı olduğu tespit edilemeyen yüklü miktardaki paranın şirket yöneticilerinin kendi şahsi ihtiyaçları için harcandığı kanaatine varıldığını, bu kanaatlerini dosya kapsamında bulunan inceleme raporlarının da desteklediğini, dönemin yönetici ve denetçilerinin oluşan zarardan sorumlu olduğunu ileri sürmüş; ancak mahkemece iddiaların yerinde olmadığı, kasadan çıkan paranın yöneticilerin şahsi harcamaları için kullanıldığına dair somut bilgi ve belgeye rastlanmadığı, tazmini gereken bir zararın söz konusu olmadığı gerekçesiyle bu alacak kalemine yönelik talebin reddine karar verilmiştir.
Kural olarak, yönetim kurulu üyeleri şirket adına yaptıkları işlemlerden dolayı kişisel olarak sorumlu tutulamazlarsa da, TTK’nın 336. maddesinde belirtilen hallerde ortaklığa karşı kusursuz olduklarını ispat etmedikçe tüm yöneticiler oluşan zarardan müteselsilen sorumlu olurlar. Yani TTK’nunda yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğu ispat yükü ters çevrilmiş kusur esasına dayanır. Nitekim TTK’nın 337. maddesinde, yönetim kurulu üyelerinin kusur ve sorumluluklarının bulunmadığını ispat etmedikleri taktirde zarardan sorumlu oldukları düzenlenmiştir. Denetim kurulu üyelerinin de kusursuz olduklarını ispat etmedikçe zarardan sorumlu bulundukları TTK’nın 359. maddesi maddesinde düzenlenmiştir.
Dosya kapsamında bulunan Yurtdışı Transferler Hakkında İnceleme Raporu başlıklı rapor, denetim kurulu raporu ve eki belgelere göre 6.700.443USD şirket kasasında çıkan paranın …’ne gönderildiği, ancak söz konusu paranın şirket işleri kapsamında hangi iş yada hizmet karşılığı yada hangi amaçla kime gönderildiği açık olmamakla birlikte belirtilen tutarın şirketin kasasında çıktığı ve şirket zararının doğmasına neden olduğu, dönemin yönetici ve denetilerinin şirket harcamalarını yönetmek ve kontrol etmekle yükümlü olduğu, her nekadar yöneticilerin şahsi ihtiyaçları için harcandığı sabit olmasa da, şirketin zararına yönelik para transferlerinin söz konusu olduğu aşikardır. Bu durumda bu zararlandırıcı harcamalarla ilgili davalı yönetim kurulu ve denetim kurulu üyelerinin kusursuzluklarını ispat etmedikleri müddetçe sorumlu tutulmaları gerektiği gözetilmeksizin, işbu alacağa ilişkin davacı talebinin reddi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
Davacının taleplerinden birini de … Sulh Ceza Mahkemesi’nin tedbir kararına aykırı olarak grup şirketlerine aktarılan paralar için geriye dönük tarihli fişler tanzim edilerek yapılan ödemeler neticesinde oluşan şirket zararının tahsili istemi oluşturmaktadır. Mahkemece dosya kapsamında bulunan bilirkişi raporu doğrultusunda grup şirketlerine yapılmış ödemelerin defteri kebir hesabına borç kaydedildiği, borçlu şirketten tahsili yoluna gidilebileceği, şirket yönünden zarar niteliği taşımadığı gerekçesiyle davacının bu talebi reddedilmiştir. Ancak, davacı şirket ortaklarınca kasadaki mevduatın şirketin ticari amaçları doğrultusunda, kendi ticari faaliyetleri için kullanılması gerekirken ticari teamüllere aykırı bir şekilde ve basiretsiz davranmak suretiyle başka bir şirkete aktarılması, şirket açısından bir zarardır. Üstelik zarar usulsüz işlem anında gerçekleşmiştir. Zararın gerçekleşmiş sayılması için paranın gönderildiği şirkete başvurulması ve ona karşı tüm yasal yolların tüketilmiş olması gerekmez.
O halde mahkemece anılan işlem nedeniyle zararın gerçekleşmiş olduğu, davalı yönetim kurulu ve denetim kurulu üyelerinin kusur ve sorumluluklarının bulunmadığını ispat etmedikleri takdirde zarardan sorumlu olacakları gözetilerek uyuşmazlığın yukarıda açıklanan şekilde incelenip değerlendirilmesi gerekirken, eksilk incelemeye dayalı hüküm kurulması doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
Davacının, bildirimlerinin eksik yapıldığı belirtilen vergilerin, hata, kusur veya ihmal gibi nedenlerle ortaya çıkması nedeniyle oluştuğu ileri sürülen 2.297.578,63TLlik zarar tutarına ilişkin talebi mahkemece kısmen kabul edilmekle beraber hüküm fıkrasında maddi hataya dayalı olarak 2.261.376,38TL yerine 261.376,38TL olarak yazıldığı, miktar hatasına yönelik davacının temyiz itirazının kabulü gerektiği; ayrıca davacının da temyiz dilekçesinde belirttiği üzere birleşen … Asliye Ticaret Mahkemesi dosyasında davalı olarak gösterilen … aleyhine aynı alacak sebebine dayalı olarak … Asliye Ticaret Mahkemesi’nde daha önce yargılama yapıldığı ve adı geçen davalı aleyhine hüküm kurulduğu ve hükmün Dairemizce de onandığı görülmüş, birleşen davanın davalısı … hakkındaki mevcut kararın işbu davada kesin hüküm teşkil edip etmeyeceğinin de değerlendirilmesi gerekirken, bu durum değerlendirilmeden adı geçen davalı aleyhine hüküm kurulması doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
Birleşen … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …esas sayılı dosyası ile yönetim kurulu üyelerinden …’a ve denetim kurulu üyelerinden …’e yöneltilen davada gerekçesi açıklanmaksızın … yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Oysa ki davaya konu edilen bir kısım alacaklar yönünden zararın oluştuğu mahkemenin de kabulünde olup, 6762 sayılı TTK’nın 359. maddesi uyarınca denetçilerin kanun veya anasözleşme ile kendilerine yükletilen vazifelerini veya gereği gibi yapmamalarından doğan zarardan dolayı kusursuz olduklarını ispat etmedikçe sorumlu olduklarının belirtilmesi karşısında denetçilerin de ispat yükü ters çevrilmiş kusur sorumluluğu esası uyarınca meydana gelen zarardan dolayı sorumlu tutulabilecekleri gözetilmeksizin denetçi … yönünden davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
Öte yandan davacının zararın tamamı için zarara yol açan olay tarihinden itibaren faiz talebinde bulunabileceği gözetilmeksizin, faize dava ve ıslah tarihinden itibaren hükmolunması da doğru olmamış, davacı yararına bozmayı gerektirmiştir.” denilerek kararın davalı … ve davacı … yararına bozulmasına karar verilmiştir.
Davacı (temlik alan) … vekili karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
Yargıtay … Hukuk Dairesi karar düzeltme ilamında; “Benimsenen gerektirici sebeplere ve istenen alacakların 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 108. ve 132/8. maddelerinde tarif edilen fon alacağı niteliğinde bulunmamasına, bu nedenle aynı Yasa’nın 133/son maddesinde belirtilen zamanaşımı süresinin bu davada uygulanamayacak olmasına ve işbu davanın aynı Yasa’nın 133/1-2 maddesi kapsamında açılan bir dava olmaması nedeniyle vekalet ücretinin nisbi olarak belirlenmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.” denilerek …’nin karar düzeltme istemi red edilmiştir.
Mahkememizce yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Uyulan bozma ilamı doğrultusunda dosya en son rapor veren …, … ve … ‘dan oluşan bilirkişi heyetine tevdi suretiyle, tüm dosya kapsamı ve Yargıtay bozma ilamına göre davacının talepleri ;
6.700,443 USD , 18.213.148 TL ve vergide hata ve usulsüzler nedeni ile mahkemece verilen ve yargıtayca kabul gören miktar olan 2.261.376,38 TL zarar kalemlerinin ( ve her bir kalemi oluşturan alt zarar miktarı için tek tek olay tarihinin ) olay tarihlerinin belirlenmesinin YİNE davacının diğer talebi olan tedbir kararına muhalef nedeniyle istenen 2.578.987,96 TL den bilirkişi heyetinin raporlarında 7/8/2003tarihli 44.697,50 TL nin iki kez zarar kalemi olarak mükerrer yazıldığı husunun belirtilmesi nedeniyle bu konunun tekrar incelenerek tedbir kararına muhalef nedeniyle oluşan zarar nedeniyle bu zarar kaleminde ve bunu oluşturan alt zarar miktarlarında zararın doğuran olay tarihlerinin tek tek açıklanması,
AYRICA ; birleşen 2 Asliye Ticaret Mahkemesinin dosyası ile ilgili yargıtay bozma ilamında … hakında İstanbul 7 Asliye Ticaret Mahkemesinin dosyasının kesin hüküm olup olmadığının irdelenmesi istendiğinden, takdiri mahkemeye ait olmak üzere İstanbul 7 Asliye ticaret Mahkemesine ait … esas nolu dosya alınarak bu dosya içerisine bırakılmış olup, incelendiğinde, davanın konusunun vergilerdeki hata ve usulsüzlükler nedenine dayalı 2.297.578,63 TL nin tahsili ile ilgili olup mahkemece kabul kararı verildiği yargıtayca onandığı kesinleştiği , bizdeki davanın konusunun ise ( birleşen 2 Asliye Ticaret Mahkemesine ait ) tedbir kararına muhalefet nedeniyle oluşan 2.578.987,96 TL lik zararın tazmine ilişkin olduğu takdiri mahkemeye ait olmak üzere her iki dosyanın dava konularanın aynı olup olmadığı, kesin hüküm oluşup oluşmadığı, kesin hüküm oluşmama ihtimaline göre dosyamızdaki talep konusu olan 2.578.987,96 TL lik tedbir kararına muhalefet nedeniyle oluşan zarardan davalı …’in sorumlu olup olmayacağının ( … ‘le ilgili olarak görev belgeleri, yetkilendirme vesaire gibi belgelerin İstanbul 7 ATM nin … esas nolu dosyada mevcut olduğu hatırlatılarak ) da gerekçeli denetime elverişli ek rapor halinde mahkememize ibraz edilmesi istenilmiştir.
Bilirkişilerce verilen ek rapor incelendiğinde ; dava kapsamındaki zarar iddialarında şirket zararına yönelik para transferi olduğunun aşikar bulunduğuna Yargıtay bozma ilamında değenilen 6.700,443,00USD miktarındaki zararla ilgili olarak tespit edilen ödeme tutarlarının toplamının 6.700.446,00USD olmasına rağmen davacı tarafça 6.700.443,00USD talep ettiğinden aradaki 3,00USD’lik farkın 30/09/2000 tarihli 29.543,00USD’den düşülmek üzere dikkate alındığını ve ödeme miktarlarının tablo halinde gösterildiğini, geriye dönük olarak kanunen kabul edilmeyen giderler hesabına alınarak zarar yazılan tutar olan 18.213.148,01TL’lik miktarında olay tarihlerine ilişkin olarak açıklamanın yapıldığını yine eksik vergi bildirimleri nedeni oluşan 2.261.376,38TL nin zarar tarihlerinin dökümünün tek tek yapıldığı, Sulh Ceza Mahkemesinin tedbir kararına rağmen yapılan ödemeler nedeni ile zarar miktarının 2.534.290,59 TL olduğunu kök raporda belirttikleri üzere 44.697,50TL lik zararın iki kez yazılması nedeni ile mükerrer olduğunun tespit edildiğini, … hakkında görülen İstanbul 7.Asliye Ticaret Mahkemesinde davaya konu olan hususla bu dosya ile birleşen 2.Asliye Ticaret Mahkemesindeki dava konusunun aynı olmadığının bu nedenle kesin hüküm olmadığı yönünde rapor tanzim edildiği görülmüştür.
Yagılamının devamı sırasında davacı taraf … hakkında açmış olduğu davayı takip etmediğini bildirirek 18/10/2018 tarihli celsede davalı hakkında dosyanın işlemden kaldırılmasını istemiş ve 3 aylık süre içerisinde bu davalı hakkında yenileme yapılmadığından … hakkında açılmış olan davanın açılmamış olmasına karar vermek gerekmiştir.
Uyulan yargıtay bozma ilamı, karar düzeltme ilamı, yargıtay bozma ilamı doğrultusunda alınan ek rapor dikkate alınarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-ASIL DAVA YÖNÜNDEN
a- “Davalılar; …, …, …, …, … yönünden açılan davanın sabit görülmediğinden reddine,” dair … Asliye Ticaret Mahkemesinin 25/12/2013 tarih … esas … karar nolu ilamındaki iş bu bendin bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşmesi nedeni ile tekrar hüküm tesisine yer olmadığına,
b-1- Davalılar; …, …, …, … yönünden açılan davanın asıl ve ıslah edilen miktarlar yönünden kısmen kabulü ile;
b-1-1- Şirket kasasından çıkarak … ‘e gönderilen 6.700.443,00USD’nin bu miktarın;
– 2.524.876,00 USD’sine 03/01/2000 tarihinden itibaren
– 85.300,00 USD’sine 11/01/2000 tarihinden itibaren
– 297.000,00 USD’sine 31/01/2000 tarihinden itibaren
– 25.800,00 USD’sine 10/02/2000 tarihinden itibaren
– 13.700,00 USD’sine 23/02/2000 tarihinden itibaren
– 300.000,00 USD’sine 29/02/2000 tarihinden itibaren
– 21.000,00 USD’sine 10/03/2000 tarihinden itibaren
– 52.000,00 USD’sine 24/03/2000 tarihinden itibaren
– 33.000,00 USD’sine 31/03/2000 tarihinden itibaren
– 305.000,00 USD’sine 05/04/2000 tarihinden itibaren
– 16.500,00 USD’sine 30/04/2000 tarihinden itibaren
– 304.500,00 USD’sine 02/05/2000 tarihinden itibaren
– 7.300,00 USD’sine 11/05/2000 tarihinden itibaren
– 7.900,00 USD’sine 23/05/2000 tarihinden itibaren
– 310.000,00 USD’sine 29/05/2000 tarihinden itibaren
– 19.000,00 USD’sine 31/05/2000 tarihinden itibaren
– 34.000,00 USD’sine 02/06/2000 tarihinden itibaren
– 10.800,00 USD’sine 09/06/2000 tarihinden itibaren
– 11.000,00 USD’sine 30/06/2000 tarihinden itibaren
– 376.000,00 USD’sine 03/07/2000 tarihinden itibaren
– 32.500,00 USD’sine 11/07/2000 tarihinden itibaren
– 13.500,00 USD’sine 22/07/2000 tarihinden itibaren
– 14.000,00 USD’sine 27/07/2000 tarihinden itibaren
– 304.000,00 USD’sine 31/07/2000 tarihinden itibaren
– 10.000,00 USD’sine 04/08/2000 tarihinden itibaren
– 8.500,00 USD’sine 09/08/2000 tarihinden itibaren
– 25.500,00 USD’sine 16/08/2000 tarihinden itibaren
– 321.000,00 USD’sine 31/08/2000 tarihinden itibaren
– 85.900,00 USD’sine 07/09/2000 tarihinden itibaren
– 12.250,00 USD’sine 14/09/2000 tarihinden itibaren
– 6.000,00 USD’sine 18/09/2000 tarihinden itibaren
– 18.400,00 USD’sine 21/09/2000 tarihinden itibaren
– 23.300,00 USD’sine 27/09/2000 tarihinden itibaren
– 29.540,00 USD’sine 30/09/2000 tarihinden itibaren
– 169.000,00 USD’sine 30/11/2000 tarihinden itibaren
– 615.797,00 USD’sine 30/11/2000 tarihinden itibaren
-157.000,00 USD’sine 20/12/2000 tarihinden itibaren
– 99.580,00 USD’sine 31/12/2000 tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi gereğince Devlet Bankalarınca USD cinsinden açılan bir yıl vadeli mevduat hesabına ödenen en yüksek faiz oranının uygulanması sureti ile iş bu davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
b-1-2-Geriye dönük olarak kanunen kabul edilmeyen giderler hesabına alınarak zarar yazılan tutar zararı olan 18.213.148,01TL’nin bu miktarın ;
– 9.776.959,98 TL’sine 31/12/2000 tarihinden itibaren
– 1.243.788,85 TL’sine 31/12/2000 tarihinden itibaren
– 6.591.119,79 TL’sine 31/12/2001 tarihinden itibaren
– 601.279,39 TL’sine 31/12/2001 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte bu davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
b-1-3-Eksik vergi bildirimleri nedeni ile oluşan 2.261.376,38TL’nin bu miktarın;
– 6.334,44 TL’sine 20/03/2002 tarihinden itibaren
– 2,00 TL’sine 20/03/2002 tarihinden itibaren
– 43.834,38 TL’sine 18/06/2002 tarihinden itibaren
– 5,48 TL’sine 27/11/2002 tarihinden itibaren
– 64,10 TL’sine 10/12/2002 tarihinden itibaren
– 827,20 TL’sine 17/02/2003 tarihinden itibaren
– 25.460,90 TL’sine 25/02/2003 tarihinden itibaren
– 270,15 TL’sine 28/02/2003 tarihinden itibaren
– 10.937,50 TL’sine 28/02/2003 tarihinden itibaren
– 13.125,00 TL’sine 28/02/2003 tarihinden itibaren
– 17.500,00 TL’sine 28/02/2003 tarihinden itibaren
– 38.926,03 TL’sine 28/02/2003 tarihinden itibaren
– 6.942,15 TL’sine 28/02/2003 tarihinden itibaren
– 8.677,69 TL’sine 28/02/2003 tarihinden itibaren
– 13.884,30 TL’sine 28/02/2003 tarihinden itibaren
– 32.812,50 TL’sine 28/02/2003 tarihinden itibaren
– 25.269,61 TL’sine 28/02/2003 tarihinden itibaren
– 4.912,28 TL’sine 28/02/2003 tarihinden itibaren
– 9.824,56 TL’sine 28/02/2003 tarihinden itibaren
– 17.355,37 TL’sine 28/02/2003 tarihinden itibaren
– 23.327,47 TL’sine 28/02/2003 tarihinden itibaren
– 3,75 TL’sine 25/04/2003 tarihinden itibaren
– 64,60 TL’sine 25/04/2003 tarihinden itibaren
– 156,30 TL’sine 25/04/2003 tarihinden itibaren
– 375,30 TL’sine 25/04/2003 tarihinden itibaren
– 355,40 TL’sine 25/04/2003 tarihinden itibaren
– 20,90 TL’sine 25/04/2003 tarihinden itibaren
– 25,00 TL’sine 25/04/2003 tarihinden itibaren
– 435,80 TL’sine 25/04/2003 tarihinden itibaren
– 369,00 TL’sine 25/04/2003 tarihinden itibaren
– 8,00 TL’sine 25/04/2003 tarihinden itibaren
– 64.719,35 TL’sine 17/07/2003 tarihinden itibaren
– 36.876,60 TL’sine 17/07/2003 tarihinden itibaren
– 1.713.273,00 TL’sine 27/02/2004 tarihinden itibaren
– 10,35 TL’sine 12/04/2004 tarihinden itibaren
– 3.587,54 TL’sine 30/06/2004 tarihinden itibaren
– 3.587,54 TL’sine 30/06/2004 tarihinden itibaren
– 3.587,54 TL’sine 30/06/2004 tarihinden itibaren
– 2,10 TL’sine 29/07/2004 tarihinden itibaren
– 24,95 TL’sine 11/11/2004 tarihinden itibaren
– 95.922,65 TL’sine 11/11/2004 tarihinden itibaren
– 33.626,90 TL’sine 11/11/2004 tarihinden itibaren
– 3,25 TL’sine 23/12/2004 tarihinden itibaren
– 3,20 TL’sine 23/12/2004 tarihinden itibaren
– 1,10 TL’sine 23/12/2004 tarihinden itibaren
– 1.382,90 TL’sine 23/12/2004 tarihinden itibaren
– 177,85 TL’sine 23/12/2004 tarihinden itibaren
– 2.482,40 TL’sine 23/12/2004 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte bu davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
b-1-4- … Sulh Ceza Mahkemesinin tedbir kararına rağmen yapılan ödemeler nedeni ile oluşan 2.534.290,59TL’nin bu miktarın;
– 400.835,79 TL’sine 02/07/2003 tarihinden itibaren
– 423.308,01 TL’sine 02/07/2003 tarihinden itibaren
– 584.290,98 TL’sine 04/07/2003 tarihinden itibaren
– 84.147,06 TL’sine 11/07/2003 tarihinden itibaren
– 237.150,51 TL’sine 07/08/2003 tarihinden itibaren
– 78.000,00 TL’sine 06/08/2003 tarihinden itibaren
– 44.697,50 TL’sine 07/08/2003 tarihinden itibaren
– 52.817,74 TL’sine 01/08/2003 tarihinden itibaren
– 135.777,05 TL’sine 04/08/2003 tarihinden itibaren
– 493.265,95 TL’sine 04/08/2003 tarihinden itibaren İşleyecek avans faizi ile birlikte davalı iş bu davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
b-2-Davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine,
c- … Asliye Ticaret Mahkemesinin 25/12/2013 tarih … esas … karar nolu ilamındaki “f” nolu “karar tarihinde yürürlükte bulanan A.A.Ü.T’ye göre red oranı nazara alınarak hesaplanan 295.784,18 TL’nin davacıdan alınarak müştereken ve müteselsilen savunma sebepleri ortak olduğnudan vekille temsil olunan davalılar …, … ve …’ye verilmesine,” dair verilen hükmün bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşmesi nedeni ile bu konuda tekrar hüküm kurulmasına yer olmadığına,
d-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden 412.036,67TL vekalet ücretinin davalılar …, …, …, …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
e-Davalılar …, …, …, … kendini vekille temsil ettirdiğinden 9.221,97TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalılara müştereken ve müteselsilen verilmesine,
f-Bu dava sebebi ile alınması gereken 2.369.241,28TL nisbi karar ve ilam harcının davalılar …, …, …, …’den müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye verilmesine,
g-Davacı tarafından yapılan bozmadan önce 5.488,00TL bozmadan sonra yapılan (78,00TL temyiz tebligat posta masrafı, 487,00TL tebligat, 1.500,00TL bilirkişi gideri olmak üzere) 2.065,00TL olmak üzere toplam 7.553,00TL yargılama giderinin kabul ve red oranı dikkate alınarak 7.514,00TL yargılama giderinin …, …, …, …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
h-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın davacıya iadesine,
2-Birleşen İstanbul 9.asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas Sayılı Dava Dosyası Yönüden ;
“Davanın HMK 150.Maddesi gereğince aynı konuda aynı kişiler hakkında açılmış bir dava varken aynı konu ve kişilere ilişkin ikinci bir dava açılması nedeni ile davanın derdestlik nedeni ile açlmamış sayılmasına,
a-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken peşin harcın … harçtan muaf olduğnudan karar verilmesine yer olmadığına,
b-Karar tarihinde yürürlükte bulunun A.A.Ü.T’ye göre red oranı nazara alınarak hesaplanan 1.500,00TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak müştereken ve müteselsilen davalılara verilmesine,
c-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,” dair verilen hükümler … Asliye Ticaret Mahkemesinin 25/12/2013 tarih … esas … karar nolu ilamı ile bozma dışında kalarak kesinleşmesi nedeni ile bu konularda tekrar hüküm kurulmasına yer olmadığına,
3-Birleşen … asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas Sayılı Dosyası Yönünden;
3-1-“(a)- Davalı … hakkında açılan davanın bu davalının davadan önce ölmüş olduğu anlaşılmakla dava şartı yokluğundan reddine,
b-Davalılar …, … yönünden davanın sabit görülmediğinden reddine,
c-… Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyası ile birleştirilip daha sonra mahkemece bu dosyanın mahkememiz dosyası ile birleştirilmesi nedeni ile bu dosya ile birlikte mahkememize gönderilen dolayısıyla mahkememiz dosyası ile birleşen … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyası yönünden sabit görülmeyen davanın reddine,
d-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken peşin harç … harçtan muaf olduğundan karar verilmesine yer olmadığına,
e-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ye göre red oranı nazara alarak hesaplanan 87.534,82TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak müştereken ve müteselsilen savunma sebepleri ortak olduğundan vekille temsil olunan davalılar … ve …’a verilmesine,
f-Davacı tarafından yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,” dair verilen hükümlerin … Asliye Ticaret Mahkemesinin 25/12/2013 tarih … esas … karar nolu ilamı ile bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşmesi nedeni ile bu konularda yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına,
3-2-(a)- Davalı … hakkında açılan davanın açılmamamış sayılmasına,
b-Davalı … kendini vekille temsil ettirdiğinden 2.725,00TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’e verilmesine,
c-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
d-Davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
4-Birleşen … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası yönünden;
4-1-(a)- Davalı … hakkında açılan davanın zamanaşımı nedeni ile reddine,
b-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden 414.875,90TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
c-Bu davalı yönünden davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
d-Davacı … harçtan muaf olduğundan red nedeni ile harç alınmasına yer olmadığına,
4-2-(a)- Davalı … hakkında açılan davanın kısmen kabulü ile, tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile;
— Şirket kasasından çıkarak … ‘e gönderilen 6.700.443,00USD’nin bu miktarın;
– 2.524.876,00 USD’sine 03/01/2000 tarihinden itibaren
– 85.300,00 USD’sine 11/01/2000 tarihinden itibaren
– 297.000,00 USD’sine 31/01/2000 tarihinden itibaren
– 25.800,00 USD’sine 10/02/2000 tarihinden itibaren
– 13.700,00 USD’sine 23/02/2000 tarihinden itibaren
– 300.000,00 USD’sine 29/02/2000 tarihinden itibaren
– 21.000,00 USD’sine 10/03/2000 tarihinden itibaren
– 52.000,00 USD’sine 24/03/2000 tarihinden itibaren
– 33.000,00 USD’sine 31/03/2000 tarihinden itibaren
– 305.000,00 USD’sine 05/04/2000 tarihinden itibaren
– 16.500,00 USD’sine 30/04/2000 tarihinden itibaren
– 304.500,00 USD’sine 02/05/2000 tarihinden itibaren
– 7.300,00 USD’sine 11/05/2000 tarihinden itibaren
– 7.900,00 USD’sine 23/05/2000 tarihinden itibaren
– 310.000,00 USD’sine 29/05/2000 tarihinden itibaren
– 19.000,00 USD’sine 31/05/2000 tarihinden itibaren
– 34.000,00 USD’sine 02/06/2000 tarihinden itibaren
– 10.800,00 USD’sine 09/06/2000 tarihinden itibaren
– 11.000,00 USD’sine 30/06/2000 tarihinden itibaren
– 376.000,00 USD’sine 03/07/2000 tarihinden itibaren
– 32.500,00 USD’sine 11/07/2000 tarihinden itibaren
– 13.500,00 USD’sine 22/07/2000 tarihinden itibaren
– 14.000,00 USD’sine 27/07/2000 tarihinden itibaren
– 304.000,00 USD’sine 31/07/2000 tarihinden itibaren
– 10.000,00 USD’sine 04/08/2000 tarihinden itibaren
– 8.500,00 USD’sine 09/08/2000 tarihinden itibaren
– 25.500,00 USD’sine 16/08/2000 tarihinden itibaren
– 321.000,00 USD’sine 31/08/2000 tarihinden itibaren
– 85.900,00 USD’sine 07/09/2000 tarihinden itibaren
– 12.250,00 USD’sine 14/09/2000 tarihinden itibaren
– 6.000,00 USD’sine 18/09/2000 tarihinden itibaren
– 18.400,00 USD’sine 21/09/2000 tarihinden itibaren
– 23.300,00 USD’sine 27/09/2000 tarihinden itibaren
– 29.540,00 USD’sine 30/09/2000 tarihinden itibaren
– 169.000,00 USD’sine 30/11/2000 tarihinden itibaren
– 615.797,00 USD’sine 30/11/2000 tarihinden itibaren
-157.000,00 USD’sine 20/12/2000 tarihinden itibaren
– 99.580,00 USD’sine 31/12/2000 tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi gereğince Devlet Bankalarınca USD cinsinden açılan bir yıl vadeli mevduat hesabına ödenen en yüksek faiz oranının uygulanması sureti ile bu davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
— Geriye dönük olarak kanunen kabul edilmeyen giderler hesabına alınarak zarar yazılan tutar zararı olan 18.213.148,01TL’nin bu miktarın ;
– 9.776.959,98 TL’sine 31/12/2000 tarihinden itibaren
– 1.243.788,85 TL’sine 31/12/2000 tarihinden itibaren
– 6.591.119,79 TL’sine 31/12/2001 tarihinden itibaren
– 601.279,39 TL’sine 31/12/2001 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte bu davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
— Eksik vergi bildirimleri nedeni ile oluşan 2.261.376,38TL’nin bu miktarın;
– 6.334,44 TL’sine 20/03/2002 tarihinden itibaren
– 2,00 TL’sine 20/03/2002 tarihinden itibaren
– 43.834,38 TL’sine 18/06/2002 tarihinden itibaren
– 5,48 TL’sine 27/11/2002 tarihinden itibaren
– 64,10 TL’sine 10/12/2002 tarihinden itibaren
– 827,20 TL’sine 17/02/2003 tarihinden itibaren
– 25.460,90 TL’sine 25/02/2003 tarihinden itibaren
– 270,15 TL’sine 28/02/2003 tarihinden itibaren
– 10.937,50 TL’sine 28/02/2003 tarihinden itibaren
– 13.125,00 TL’sine 28/02/2003 tarihinden itibaren
– 17.500,00 TL’sine 28/02/2003 tarihinden itibaren
– 38.926,03 TL’sine 28/02/2003 tarihinden itibaren
– 6.942,15 TL’sine 28/02/2003 tarihinden itibaren
– 8.677,69 TL’sine 28/02/2003 tarihinden itibaren
– 13.884,30 TL’sine 28/02/2003 tarihinden itibaren
– 32.812,50 TL’sine 28/02/2003 tarihinden itibaren
– 25.269,61 TL’sine 28/02/2003 tarihinden itibaren
– 4.912,28 TL’sine 28/02/2003 tarihinden itibaren
– 9.824,56 TL’sine 28/02/2003 tarihinden itibaren
– 17.355,37 TL’sine 28/02/2003 tarihinden itibaren
– 23.327,47 TL’sine 28/02/2003 tarihinden itibaren
– 3,75 TL’sine 25/04/2003 tarihinden itibaren
– 64,60 TL’sine 25/04/2003 tarihinden itibaren
– 156,30 TL’sine 25/04/2003 tarihinden itibaren
– 375,30 TL’sine 25/04/2003 tarihinden itibaren
– 355,40 TL’sine 25/04/2003 tarihinden itibaren
– 20,90 TL’sine 25/04/2003 tarihinden itibaren
– 25,00 TL’sine 25/04/2003 tarihinden itibaren
– 435,80 TL’sine 25/04/2003 tarihinden itibaren
– 369,00 TL’sine 25/04/2003 tarihinden itibaren
– 8,00 TL’sine 25/04/2003 tarihinden itibaren
– 64.719,35 TL’sine 17/07/2003 tarihinden itibaren
– 36.876,60 TL’sine 17/07/2003 tarihinden itibaren
– 1.713.273,00 TL’sine 27/02/2004 tarihinden itibaren
– 10,35 TL’sine 12/04/2004 tarihinden itibaren
– 3.587,54 TL’sine 30/06/2004 tarihinden itibaren
– 3.587,54 TL’sine 30/06/2004 tarihinden itibaren
– 3.587,54 TL’sine 30/06/2004 tarihinden itibaren
– 2,10 TL’sine 29/07/2004 tarihinden itibaren
– 24,95 TL’sine 11/11/2004 tarihinden itibaren
– 95.922,65 TL’sine 11/11/2004 tarihinden itibaren
– 33.626,90 TL’sine 11/11/2004 tarihinden itibaren
– 3,25 TL’sine 23/12/2004 tarihinden itibaren
– 3,20 TL’sine 23/12/2004 tarihinden itibaren
– 1,10 TL’sine 23/12/2004 tarihinden itibaren
– 1.382,90 TL’sine 23/12/2004 tarihinden itibaren
– 177,85 TL’sine 23/12/2004 tarihinden itibaren
– 2.482,40 TL’sine 23/12/2004 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte bu davalıdan alınarak davacıya verilesine,
— … Sulh Ceza Mahkemesinin tedbir kararına rağmen yapılan ödemeler nedeni ile oluşan 2.534.290,59TL’nin bu miktarın;
– 400.835,79 TL’sine 02/07/2003 tarihinden itibaren
– 423.308,01 TL’sine 02/07/2003 tarihinden itibaren
– 584.290,98 TL’sine 04/07/2003 tarihinden itibaren
– 84.147,06 TL’sine 11/07/2003 tarihinden itibaren
– 237.150,51 TL’sine 07/08/2003 tarihinden itibaren
– 78.000,00 TL’sine 06/08/2003 tarihinden itibaren
– 44.697,50 TL’sine 07/08/2003 tarihinden itibaren
– 52.817,74 TL’sine 01/08/2003 tarihinden itibaren
– 135.777,05 TL’sine 04/08/2003 tarihinden itibaren
– 493.265,95 TL’sine 04/08/2003 tarihinden itibaren İşleyecek avans faizi ile birlikte iş bu davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b-Davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine,
c-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden, asıl dava da kısmen kabul kararı verilen davalılar hakkındaki hüküm nedeni ile tahsilde tekerrür oluşturmamak üzere 414.066,90TL vekalet ücretinin bu davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
d-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile 9.221,97TL vekalet üceretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
e-Bu dava sebebi ile 2.383.109,81TL nisbi karar ve ilam harcının (asıl davadaki kısmen kabul kararı verilen davalılar hakkındaki hüküm nedeni ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile) bu davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
f-Bu dosyadan yapılan 30,00TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre 25,00TL’sinin bu davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dair hazır olan taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 25/04/2019

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır