Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/679 E. 2018/998 K. 19.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/07/2017
KARAR TARİHİ : 19/09/2018

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil bankanın Ordu şubesi ile davalı firma arasında 23.07.2014 tarihinde … projesine Özel Destek Hizmeti Alımına ilişkin protokol imzalandığını, bu protokol uyarınca … ihtiyaç kredisi müşteriye mağaza içindeyken mağaza personeli tarafından kullandırılan, müşterinin alışveriş sepetinin kredilendirdiği bir ürün olduğunu, davalı firmada 05.06.2015 tarihinde … Kimlik bilgileri kullanılmak suretiyle müvekkil bankanın Ordu şubesinden 4000 TL … kredisi kullandığını ve her hangi bir ödeme yapılmadığını belirterek davalıdan olan 4735 TL’lik alacağın ihtarname tarihinden itibaren davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 28/05/2018 tarihli dava ve bilirkişi raporuna karşı verdiği dilekçede özetle; dava dilekçesinde belirtilen … sözleşmesinin ilgili maddeleri dikkatli incelendiğinde, müvekkili şirkete sorumluluk yüklenmesinin mümkün olmadığını, ilgili maddelerin metinlerinde ” metin ve imzalarda sıhhatsizlik, tahrifat ve sahtecilik gözlemleniyorsa ” denildiğini, evraktaki sahteliği müvekkili şirket yetkililerinin iğfal kabiliyeti olan bir sahte evrak anlamalarının mümkün olmadığını, banka yetkililerinin anlayamadığı sahte evrakı müvekkili şirket yetkililerinin anlamasının mümkün olmadığını, müvekkili şirket çalışanlarının … sözleşmesi kapsamında müşteriden alınan evrakları son olarak bankaya göndererek onay alındığını, son kararı veren bankanın olduğunu, sorumluluğun kendisinde olan ve kendi kusurunu müvekkili şirkete yüklemeye çalışan bankanın bu çabasının yasal dayanaktan yoksun ve kötü niyetli olduğunu, yasanın kötü niyeti korumadığını belirterek, davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini savunmuştur.
Taraflar arasında yapılmış sözleşme protokolü sureti ile protokol kapsamında kullandırılan kredi sözleşmesi sureti dosyaya celp edilmiş olup, davaya konu protokol uyarınca kullandırılan kredinin sahte kimlik bilgileri kullandırılması sureti ile davacı bankanın uğradığı zarardan davalı firmanın sözleşme kapsamında kusur ve sorumluluğunun belirlenmesi noktasında Bankacı bilirkişi …’den alınan raporda özetle; +dava konusu ile ilgili olarak, davacı bankanın Teftiş Kurulu Başkanlığınca yapılan incelemede; şikayete konu kredi başvurusunun 05/06/2015 tarihinde …hattan SMS kanalı ile yapıldığını başvurunun onaylanması üzerine … olduğunu iddia eden şahsın, aynı tarihte … Ltd.Şti.’ne başvurarak firmaya nüfus cüzdanını ibraz ettiğini, bayinin … sistemi üzerinden başvuruyu tamamladığını ve yine aynı tarihte kredi başvurusunun 4.000,00-TL olarak kesinleştiğini, kredinin kesinleşmesi üzerine, müşterinin bayiden temin ettiği nüfus cüzdanı, Bireysel Bankacılık Hizetleri ve İhtiyaç Kredisi Sözleşmesi, ödeme planı, ihtiyaç kredisi bilgi ve talep formu ve havale talimatının taranarak … sistemi üzerinden operasyon merkezine gönderildiğini, nüfus cüzdanına ilişkin ( … ) bilgilerinin doğru, fakat fotoğrafların ve imzaların sahte olduğunu, kullanılan telefon numarasının farklı olduğunun tespit edildiğini, ödeme plânı detay bilgileri incelendiğinde; 4.000,00-TL kredi tahsis edildiğini, davalı mağazadan ilgili kişinin yaptığı alışverişleri aylık % 1.29 akdi faiz ( yıllık: % 15.48 ) ornından 5.7.2015 … 05.06.2016 tarihleri arası 12 taksit olarak taksitlendirerek ( 367.82-TL x12=) 4.413,80-TL lik alışveriş yaptığını, hiçbir taksidin ödenmediğini, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 12. Maddesi 2. Fıkrası ve 21. Maddesi gereğince, davalının dava konusu borçtan sorumlu olacağını, sonuç olarak; davacının davalı bankadan 18/02/2017 temerrüt tarihi itibariyle tahsilde tekerrür olmamak üzere 4.746,71-TL talep edebileceğini, davacı bankanın 4.000,00-TL lik asıl alacak tutarına tahsil edilinceye kadar TCMB’ınca belirlenen avans faiz oranları üzerinden temerrüt faizi ve faiz üzerinden % 5 gider vergisinin davalıdan talep edebileceği, tarafların diğer masraf, tazminat, vekalet ücreti ve benzeri taleplerinin mahkemenin takdiri içinde kaldığı hususları rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; taraflar arasında … Projesi Destek Hizmet Alımına ilişkin protokol imzalandığı, protokol uyarınca davalı firma aracılığı ile satışı yapılan ürünlerden satın almak isteyen gerçek kişilere banka tarafından ihtiyaç kredisi kullandırıldığı, şikayete konu kredi başvurusunun 05/06/2015 tarihinde …hattan SMS kanalı ile yapıldığını başvurunun onaylanması üzerine … olduğunu iddia eden şahsın, aynı tarihte … ..Ltd.Şti.’ne başvurarak firmaya nüfus cüzdanını ibraz ettiği, bayinin … sistemi üzerinden başvuruyu tamamlandığı ve yine aynı tarihte kredi başvurusunun 4.000,00-TL olarak kesinleştiği, kredinin kesinleşmesi üzerine , müşterinin bayiden temin ettiği nüfus cüzdanı, Bireysel Bankacılık Hizetleri ve İhtiyaç Kredisi Sözleşmesi, ödeme planı, ihtiyaç kredisi bilgi ve talep formu ve havale talimatının taranarak … sistemi üzerinden operasyon merkezine gönderildiği, nüfus cüzdanına ilişkin ( … ) bilgilerinin doğru, fakat fotoğrafların ve imzaların sahte olduğu, kullanılan telefon numarasının farklı olduğunun tespit edildiği, 4.000,00-TL kredi tahsis edildiği ve davacı banka tarafından … Noterliğinin 14/02/2017 tarihli ihtarname ile 4.000,00-Tl alacağın faiz ve fer’ileri ile birlikte 4.735,00-TL nin 3 gün içinde ödenmesi ihtar edildiği, ihtarnamenin 15/02/2017 tarihinde davalıya tebliğ edildiği, davalının 18/02/2017 tarihinde temerrüde düştüğü görülmüştür.
Taraflar arasındaki protokolün 12. Maddesinin 2. Fırkasında; ” mağaza/firma, müşterinin mağaza içerisinde kullanacağı kredisine ilişkin … sisteminin gerekli gördüğü belgeler üzerindeki bilgileri, doğruluğuna ve uygunluğuna azami dikkat ve özeni göstererek banka sistemine girmekle, belgelemekle ve bankaya ibraz etmekle yükümlüdür ” ve 21. maddesi ” banka tarafından kredi tahsisi, mağazanın işbu protokol gereği belirlenen esaslar dahilinde kendisine ilettiği bilgilere istinaden yapılmaktadır. Bu nedenle mağazanın bankaya ilettiği kredi başvuru bilgiler orjinal belgelerdeki bilgilerle uymuyorsa, metin veya imzalarda sıhhatsizlik, tahrifat ve sahtecilik gözlemleniyorsa, orjinal belgelerde yer alan tarihler hatalı ise, mağazanın düzenlediği fatura vs. Belgelerde tahrifat ve usulsüzlük varsa mağaza, bankanın karşılaşacağı zararlara karşı talep hakkı saklı kalmak kaydı ile bu kredilerin hiç açılmamış sayılacağını, bu durumda müşteri nam ve hesabına açılan kredi tutarının tamamı ile bu meblağa işleyecek ceza-i faiz konusu kredi sözleşmesinin imzalandığı tarihten geçerli olmak üzere hesaplanacak tutarı nakden ve defaten ödeyeceğini kabul, beyan ve taahhüt eder ” madde hükmü uyarınca davalı şirketin, usulsüz kredi kullanılması nedeni ile kullandırılan krediden sorumlu olduğu, davacı bankanın davalıdan 18/02/2017 temerrüt tarihi itibariyle 4.746,71-TL alacak talep etme hakkı bulunduğu kanaatine varılmakla, taleple bağlılık ilkesi uyarınca davanın kabulüne karar verilmiş, aşağıda belirtildiği şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KABULÜ İle
4.735,00 TL’nin 18/02/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli olan 323,45 -TL karar ilam harcından peşin alınan 80,87-TL nin düşümü ile noksan kalan 242,58-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafca sarf edilen dava açılış gideri: 116,87-TL, davetiye posta gideri: 127,85-TL, bilirkişi ücreti: 700,00-TL olmak üzere toplam: 944,12-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, AAÜT uyarınca uyarınca hesap ve takdir olunan 2.180.00- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır