Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/66 E. 2019/246 K. 20.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/66 Esas
KARAR NO : 2019/246
DAVA : Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/01/2017
KARAR TARİHİ : 20/03/2019

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirkete … no’lu trafik poliçesi ile sigortalı bulunan … plakalı, … Ltd. Şti ne ait … … İsimli sürücü kullanımındaki aracın 23.01.2015 tarihinde müvekkili firmaya ait … plakalı aracına çarpması sonucu müvekkilinin aracında maddi hasar oluştuğunu, Almanaya’da yaşayan müvekkilinin, aracını Almanya’ya götürerek bilirkişiye hasar tespiti yaptırdığını, müvekkilinin, kazaya uğrayan aracını tamir ettirmeye çalıştığı takdirde tamir masraflarının 17.384,38-Euro tutacağını, davalının hasarın bir kısmını ödediğini, ancak 29.000,00- TL lik kısmını ödemediğini, uzlaşma yoluyla davalı yandan alacaklarının tahsili için taraflarına davalı yana noter ihtarı çekilmesine rağmen davalının müvekkilinin zararının bir kısmına denk gelen 12.183,88- TL yi ödemekten ileriye gitmediğini, davanın açılmasına davalı sigorta şirketinin sebebiyet verdiğini, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Kötüniyetle veya Haksız Dava Açılmasının Sonuçları başlıklı 329. maddelerinin düzenlemeleri ve Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin Esas No:2012/10759, Esas No:2012/27879 nolu kararının da dikkate alınarak; müvekkili ile aralarındaki ücret sözleşmesine göre; müvekkilince tarafına ödenen vekalet ücretinin tamamının veya takdir edilecek kısmının davalıdan tahsili ile taraflarına verilmesini, sonuç olarak; davanın kabulü ile müvekkilinin aracının Almanya’ya dönmesinden sonra yapılan hasar tespiti (bilirkişi) masrafları 29.000,00- TL zararının dava tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi uyarınca devlet bankalarının bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı üzerinden ödeme gününe kadar işleyecek faizi ile birlikte, yapılacak tercüme ve tercüme tasdik masraflarının davalı yandan alınarak müvekkile verilmesine, fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının saklı tutulmasına, dava masrafları ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından Zorunlu Mali Sorumluluk(Trafik) Sigortası (ZMSS) ile sigortalanan … plakalı aracın 23.01.2015 tarihinde işletilmesi sırasında oluşan kazada davacıya ait … plakalı araçta hasar meydana geldiğini, davacı zararın giderilmesi için müvekkili şirkete başvuruda bulunduğunu, başvurunun müvekkili şirketçe incelendiğini ve kazanın Trafik Sigortası Genel Şartları’na göre sigorta koruması kapsamında bulunmayan şantiye alanında gerçekleştiğinin tespit edildiğini, müvekkili şirketin bu nedenle davacının tazminat istemi reddettiğini, Trafik Kazası Tespit Tutanağı’nda kazanın şantiye alanına gerçekleştiği, bu alanın kanunda ve genel şartlarda belirtilen koruma kapsamının dışında sayıldığı, bu nedenle talep edilen tazminatın teminat dışında kaldığı ve bu tazminat bedelinden müvekkil şirketin sorumlu tutulamayacağını, müvekkili şirket aleyhine tazminata hükmedilmesi halinde, aracın 1981 model olması, raporda belirtilen maddi hasar bedelinin aracın kazadan önceki piyasa değerinden çok fazla olması, kaza Türkiye’de gerçekleştiği halde ekspertiz incelemesinin Almanya’da yaptırılması, bu nedenle raporun ücreti mukabilinde tercüme ettirilmesinin gerekmesi, ekspertiz ücretinin emsallerine göre çok yüksek olması, avukat masrafını gerektirecek bir hal olmamasına rağmen ekspertiz ücretine ek olarak 1.680,28- € avukat masrafı istenmesinin iyi niyete ve dürüstlük kuralına aykırılık teşkil etttiğini ve fahiş olduğunu, aracın ikinci el değeri araştırıldığında talep edilen hasar miktarının fahiş olduğu ve aracın ikinci el değerini bile geçtiğinin görüleceğini, kazanın meydana geldiği yerin de sigorta teminatı dışında olduğunu, davacının temerrüt faizi olarak ticari avans faizi uygulanmasını talep ettiğini ancak Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre temerrüt faizinin yasal faiz olması gerektiğini belirterek, Yargıtay Özel Daire’nin 24.06.1996 gün ve 1996/4222-4641 sayılı kararından bahsetmi, sonuç olarak, davanın reddine, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini savunmuştur.
Davacı vekili, duruşmada alınan beyanında; dava dilekçesinde her ne kadar davalı şirket tarafından bir miktar ödeme yapıldığı belirtilmiş ise de; kendilerine her hangi bir ödeme yapılmadığını, zaten davalı taraf da ödeme yapmadığını belirttiği, ödeme yapıldığı sehven yazıldığını bildirmiştir.
Uyuşmazlık; maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle araçta oluşan hasar bedelinin tazmini istemine ilişkindir.
Tarafların bildirmiş olduğu deliller toplanmış, sigorta ve trafik kayıtları, hasar dosyası ibraz edilmiştir.
KTK.’nun Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası, 2918 sayılı Kara Yolları Trafik Kanunu m.91 gereği, işletenlerin KTK.’nun 85.maddesinin birinci fıkrasına göre, olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere yasaca yaptırımları zorunlu kılınan ve KTK.’nun kapsamında motorlu bir aracın kara yolunda işletmesi sırasında bir kimsenin ölümüne, yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğu belli limitler ve kusur oranı dahilinde ve gerçek zarar miktarı ile karşılamayı amaçlayan sorumluluk sigortasıdır.
Sigortacının sorumluluğu işletenin KTK.’nun 85/1 maddesindeki sorumluyla eşdeğerdir. KTK.’nun m.91 ve KZMSS ‘na ilişkin ekte sunulan genel şartlar hükümlerine göre, ” bir şeye zarar vermesi halinde işletenin sorumluluğu bu zararı gidermede hangi kapsamda ise sigortacının da sorumluluğu o kapsamdadır. ” O nedenle zarar verilen şeyin eski hale gelmesi için gereken onarım için yedek parça, işçilik ve araçtaki değer kaybı hasarı sigorta kapsamında olacağı tartışmasızdır.
Kazaya karışan … plakalı aracın davalı … A.Ş’ye 06/01/2015 -06/01/2016 tarihleri arasında sigortalandığı anlaşılmıştır.
Kaza, 23/01/2015 tarihinde sigorta teminatları süresi içinde meydana gelmiştir.
Teminat limitleri kaza tarihi itibari ile araç başına 29.000,00-TL ile sınırlıdır.
Davalı sigorta şirketi, sigortalısının vermiş olduğu davacıya ait araçta oluşan hasardan dolayı, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumludur.
Davacıya ait yabancı plakalı aracın hasar dosyası ve ekspertiz raporu onaylı tercümesi dosyaya ibraz edilmiştir.
Kusur ve tazminat hesabı yönünden bir trafik bilirkişi, bir makine , bir sigortacı bilirkişisinden oluşan heyetten alınan raporda özetle; … plakalı aracın sürücü … …’ ın; % 100 yüzde yüz oranında kusurlu olduğunu, … Almanya plâkalı aracın sürücüsü … ‘ ın kazada; kusurunun olmadığını, hasar gören davacı şirkete ait aracın ekspertiz incelemesi sonucu düzenlenen raporun incelenmesinden, iş makinesindeki hasar tespitine göre, parça bedeli, işçilik bedeli, ek masraf ve boya masrafı ile birlikte KDV hariç toplam tamirat tutarı 14.637,53-Euro olduğu, anılan parça ve işçilik bedelleri menşei ülke rayiç değerleri ile uyumlu olduğu, davacı şirket dava dilekçesinde KDV talep etmediği, 1.564,59-Euro eksper ücreti talep ettiği, buna göre toplam hasar miktarı 16.202,12-Euro olduğu, Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağına göre, davaya konu hasarda. … şantiye sahası içinde meydana geldiğini, tutanakta bu yerin, rapor içerisinde işaret edilen HGK kararanda arandığı şekilde karayolu bağlantısı olduğu sonucuna varıldığını, hasarın, davalı sigorta şirketi tarafından tanzim edilen … nolu ZMMS poliçesi kapsamında kaldığını, teknik bölümde hasar miktarı KDV hariç 14.637,53-Euro olduğunun belirlendiğini, kaza tarihi olan 23.01.2015 günü TCMB efektif satış kuruna göre hasarın TL karşılığının 14.637,53 Euro x 2,6320 =) 38.525,99.TL olduğunu, poliçede verilen teminat araç başına maddi 29.000.TL olduğunu, dava dilekçesinde davacı vekilinin 12.183,88.TL ödendiğini, davalı … ise ödeme yapılmadığını beyan ettiği, dosyada davalı şirketin ödeme yaptığına dair bir dekont olmadığını, mahkemece davacının 12.183,88.TL ödeme yapıldığı beyanına itibar etmesi halinde davalının borcunun 29.000.TL – 12.183,88.TL =) 16.8I6.12.TL olabileceğini, mahkemece, davalının ödeme yapılmadığı beyanına itibar etmesi halinde ise davalının borcunun 29.000,00-TL olabileceğini, davacının dava dilekçesinde hasar tespiti masraflarının 29.000,00- TL zararının şeklinde talepte bulunduğu, bu halde davacının 10 Nisan 2015 günlü e-postasında açıkladığı 1.564,59-Euro eksper ücretini davada talep edip etmediğinin anlaşılamadığını, taktirinin mahkemeye ait olduğunu, mahkemenin 1.564,59 Euro eksper ücretini davada da talep ettiği sonucuna varması halinde, bu kere bu talebin kaza tarihinde yürürlükte olan ZMMS genel şartları B.2.b maddesi sigortacı dava masrafları ile avukatlık ücretlerini ödemekle yükümlü olduğunu, hükmolacak tazminat sigorta bedelini geçerse, sigortacı bu masrafları sigorta bedelinin tazminata oranı dahilinde öder hükmü ve HMK323 maddesi ekspertiz giderlerini dava masrafları kapsamında saymamış olması nedeni ile yerinde olmadığını, uygulanması gereken faiz oranının ise yasal faiz oranı olduğu hususları rapor edilmiştir.
Davalının itirazı noktasında kaza mahallinin karayolu ile bağlantısı olup olmadığı hususlarında trafik bilirkişisine HMK 218 maddesi uyarınca yerinde inceleme yetkisi verilerek, kaza mahallinin krokisini çizerek uydu fotoğrafı ile kaza mahallinin gösterilmesine karar verilmiş olup, trafik bilirkişisi …’tan alınan ek raporda özetle; 02.12.2018 tarihinde yapılan yerinde incelemede; olay yerinin rapor eklediği tarife uygun mülk olan … Şantiye alanını … Caddesine bağlayan geçiş yolu üzerindeki park yeri olduğunu, geçiş yolu üzerinde İnşaat alanına girişi denetleyen bariyer, yol üzerinde bulunan park yerinde de, araçların park halinde olduklarını, park alanının arkasında satış ofisinin bulunduğunu, Karayolları Trafik Kanununun 2. maddesinde; bu kanun, karayollarında uygulanır, ancak aksine bir hüküm yoksa; karayolu dışındaki alanlardan kamuya açık alanlar ile park, bahçe, park yeri, garaj, yolcu ve eşya terminali, servis ve akaryakıt istasyonlarında karayolu taşıt trafiği için faydalanılan yerler ile, erişme kontrollü karayolunda ve para ödenerek yararlanılan karayollarının kamuya açık kesimlerinde ve belirli bir karayolunun bağlantısını sağlayan deniz, göl ve akarsular üzerinde kamu hizmeti gören araçların, karayolu araçlarına ayrılan kısımlarında da bu Kanun hükümleri uygulanır şeklinde hüküm bulunduğunu, KTK’nun 3. maddesinde ise; devlete, kamuya, gerçek ya da tüzel kişilere ait olan taşınmaz mallardır. Geçiş yolu: araçların bir mülke girip çıkması için yapılmış olan yolun, karayolu üzerinde bulunan kısmı olduğunu, dava konusu kazanın, … Şantiye Alanını (Mülk) … Caddesine bağlayan ve araçların bu mülke girip çıkması için yapılmış geçiş yolu üzerindeki park yerinde meydana geldiğini, taşıt trafiği için faydalanılan yerlerden birisi olarak değerlendirilmesinin mahkemenin taktirinde olduğu hususları rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; olay günü … plakalı araç sürücüsü … …’ın, geri manevra yaparken arkasında park halinde bulunan davacıya ait … Almanya plakalı kamyona çarpmak suretiyle sebebiyet verdiği maddi hasarlı trafik kazasında % 100 oranında tam kusurlu olduğu, davacıya ait araç sürücüsünün kazada kusurunun olmadığı kabul edilmiştir.
Davalı taraf, kazanın şantiye alanında olduğunu ve bu nedenle hasarın poliçe teminat kapsamı dışında olduğunu iddia etmiş ise de, KTK’ nun 2. maddesinde; ” bu kanun, karayollarında uygulanır, ancak aksine bir hüküm yoksa; karayolu dışındaki alanlardan kamuya açık alanlar ile park, bahçe, park yeri, garaj, yolcu ve eşya terminali, servis ve akaryakıt istasyonlarında karayolu taşıt trafiği için faydalanılan yerler ile, erişme kontrollü karayolunda ve para ödenerek yararlanılan karayollarının kamuya açık kesimlerinde ve belirli bir karayolunun bağlantısını sağlayan deniz, göl ve akarsular üzerinde kamu hizmeti gören araçların, karayolu araçlarına ayrılan kısımlarında da bu kanun hükümleri uygulanır ” şeklindeki düzenlemesi karşısında; hükme esas alınan bilirkişisinin 06/12/2018 tarihli raporunda ayrıntılı olarak belirttiği üzere; dava konusu kazanın şantiye alanının … caddesine bağlayan ve araçların bu mülke girip çıkması için yapılmış geçiş yolu üzerindeki park yerinde meydana geldiği ve taşıt trafiği için faydalanılan yerlerden birisi olarak değerlendirilerek hasarın sigorta teminat kapsamı içerisinde kaldığı kabul edilmiştir.
Somut olayda; kazanın meydana gelmesinde ve hasarın oluşumuna davalı sigorta şirketi’nin sigortalısı … plakalı araç sürücüsünün asli ve tam kusuru ile sebebiyet verdiği, kaza yerinin kaza tarihi itibariyle karayolu sayılan bir yer olup, rizikonun teminat kapsamında kaldığı, davacı yabancı plakalı aracın hasar görmesi nedeni ile zarar gören açısından hangi para birimine göre doğmuşsa o para biriminin tazminat olarak talep edilebilmesi mümkün olduğu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda belirtildiği üzere, iş makinesindeki hasar tespitine göre, parça bedeli, işçilik bedeli, ek masraf ve boya masrafı ile birlikte KDV hariç toplam tamirat tutarı 14.637,53-Euro olduğu, anılan parça ve işçilik bedelleri menşei ülke rayiç değerleri ile uyumlu olduğu, ekspertiz ücreti ile birlikte davacının toplam zararı KDV hariç 16.202,12-Euro olduğu, oluşan zarardan sigorta limiti daha düşük olması nedeni ile davalı sigorta şirketinin 29.000,00-TL sigorta limiti ile sorumlu olduğu, oluşan hasar nedeni ile davalı tarafça her hangi bir ödeme yapılmadığı, davalı tarafça da kabul edilmiş olmakla, davanın kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KABULÜ İle
29.000,00 TL’nin dava tarihi olan 21/01/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli olan 1.980,99-TL karar ilam harcından, peşin alınan 31,40-TL nin mahsubu ile noksan kalan 1.949,59- TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına
3- Davacı tarafından yapılan dava açılış gideri: 67,40- TL, davetiye posta gideri: 448,35-TL, bilirkişi ücreti: 1.800,00-TL olmak üzere toplam: 2.315,75-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine
4- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 3.480,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır