Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/656 E. 2023/229 K. 29.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/656 Esas
KARAR NO:2023/229

DAVA:Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:20/07/2017
KARAR TARİHİ :29/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 23/09/2008 tarihinde Acentelik Sözleşmesi imzalandığını, müvekkil şirketin tüm sigorta dallarında poliçe düzenlemek ve tahsil etmek üzere yetkili kılındığını, davalı şirketin tek taraflı olarak bir neden göstermeden müvekkil şirkete göndermiş olduğu ihtarname ile sözleşmeyi feshettiğini, 30/04/2017 itibariyle davalı şirket lehine acenteliğini başından itibaren toplam 20.487,00 TL net prim üretimi sağlandığını, davalı şirketin sözleşmeyi feshettikten sonra müvekkil şirketin genişletmiş olduğu müşteri portföyü ile ticari ilişkilerini devam ettirerek ekonomik çıkar sağlamayı sürdürdüğünü belirterek şimdilik 50.000,00 TL denkleştirme tazminatı, 5.000,00 TL fesih nedeniyle yoksun kalınan komisyon gelirini davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; sözleşmenin haklı bir nedenden dolayı feshedildiğini, davacı şirketin üretiminin tamamına yakınının devlet destekli tarım sigortası poliçelerinden oluştuğunu, bu branşta yapılan üretimlerin nihai sigortacısının ise … kurumu olduğunu, … poliçelerinden kaynaklı primleri tarsime ödendiğini, müvekkil şirkete verilen komisyonların çok önemli bir kısmının acente komisyonu olarak acentelere ödendiğini, acentelerden bu primleri zamanında tahsil edememesi durumunda ödenen pirmlerin finansman maliyeti müvekkil şirket üzerinde kaldığını, davacı şirketin tanzim etmiş olduğu tarım sigortası poliçelerine ilişkin prim ödemelerini zamanında gerçekleştirmediğini, bu kapsamda davacı tarafa 20/02/2017 tarihli yazının tebliğ edildiği, 2888.585,99 TL borcu bulunduğunu, bu borcu 7 günlük ihtar süresi içinde ödemesi gerektiğinin ihtar edildiğini, davacı tarafça bu işlemin ödenmemesi üzerine sözleşmenin feshedildiğini, bu nedenle davacı tarafın tazminat talebi hakkının bulunmadığını, davacı şirketin kazandırdığını iddia etmiş olduğu portföyün davacı tarafa ait olduğunu, müvekkil şirkete herhangi bir portföyü devrinin söz konusu olmadığını belirterek davanın reddini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Deliller; taraflar arasında imzalanan sözleşme, … 15. Noteriliğinin 05/04/2017 tarihli … yevmiye numaralı fesih ihtarı, İhtar yazıları, tarafların ticari defter ve belgeleri, bilirkişi raporu.
Dava, acentelik sözleşmesinin fesih edilmesi nedeniyle portföy tazminatı ve fesih nedeniyle yoksun kalınan komisyon gelirini istemine ilişkindir.
Tarafların yasal ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak; defterlerde gözüken alacak ve borç kayıtları ile hesap bakiyeleri tespit edilip, iddia , savunma ve itirazlar ile dosyaya sunulan belgeler ve CD kayıtları değerlendirilerek taraflar arasındaki sözleşmenin haksız şeklide fesih edilip edilmediği, davacının pörtfoy tazminat alacağı bulunup bulunmadığı hususlarında pörtfoy tazminatı davaları alanında uzman bir hukukçu, bir mali müşavir, bir sigortacı bilirkişiden oluşacak heyetten rapor aldırılmasına karar verilmiş olup, 17/08/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “Davalı şirketin 2010-2011-2012-201 3-2014-2015-2016-2017 yıllarına ait ibraz ettiği ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmış olduğu, defterlerin birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, kayıtların düzenli ve yasalara uygun tutulduğu, ticari defterlerin HMK 222 maddesi uyarınca sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu, Davacı ile Davalı şirket arasında 23 09.2008 tarihinde “Acentelik Sözleşmesi’nin” akdedildiği Tarafların cari hesap ilişkisinin 2008 yılından itibaren süregeldiği, Davacının denkleştirme tazminatı talep edebileceği, Davacı şirketin Davalı şirketten 2017 yılı için 241.989,69 TL” lik portföy tazminatı talebinde bulunabileceği… ” şeklinde görüş ve kanaat bildirmiştir.
… Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak davacı şirketin defterleri üzerinde yerinde inceleme yapılarak bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup, 24/05/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “1) …..LTD.ŞTİ.’ne ait 2012, 2013, 2014, 2015, 2016 ve 2017 Takvim yıllarına ait Ticari defterleri üzerinde yapılan incelemede; Yıllar itibari ile davacının ürettiği poliçelerin toplam tutarı 3.693.453,96 TL olduğu, tespit edilmiştir.
2) ….LTD.ŞT. ‘nin, … SİGORTA A.Ş. ne herhangİ bir cari hesap borcu bulunmadığı, davacıya ait 31.12.2017 tarihli 241 nolu kapanış yevmiye kaydı üzerinde yapılan incelemede tespit edilmiştir.
3) Dava dilekçesinde, davacının 6102 sayılı TTK . Md. 122 nin madde hükümleri doğrultusunda denkleştirme ve fesih nedeniyle yuksun kalınan komisyon gelirlerine ilişkin tazminat taleplerinin, … SİGORTA A.Ş.’nin kayıtları üzerinde yapılacak inceleme ile Sigorta aracılık sözleşmesinin fesih edildiği tarihten sonra, davacının portföyündeki müşterileri adına, … SİGORTA A.Ş. Tarafından düzenlenen poliçe var ise bunların tespiti sonucu ancak tazminat hesaplaması yapılabileceği kanaatindeyim.” şekilde görüş ve kanaat bildirmiştir.
Taraf itirazları ve … 2 ATM vasıtasıyla düzenlenen bilirkişi raporu, davacı vekilinin fesih nedeniyle mahrum kalınan Komisyon geliri talebi de değerlendirilerek ilk rapor düzenleyen heyetten ek rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiş olup; 21/07/2020 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; ” Davalı … tarafından 05.04.2017 tarihinde … 15. Noterliği tarafından bayilik sözleşmesinin feshedildiği, Sektör değerlemesi yönünden davacı şirketin haklılığının kabulü durumunda portföy tazminatı hesabı çalışılmış son 5 yılın prim komisyon tutarları dikkate alınarak değerlendirilmiş ve buna göre;
Mayıs 2012+2013+2014+2015+2016+2017 dönemleri poliçe toplamı 11.665.591,18 TL
Mayıs 2012+2013+2014+2015+2016+2017 dönemleri poliçe komisyon toplam 1.258.718,69 TL/ 5yıl = 251.743,74TL
Davalı şirketin davacı şirketten talep edebileceği portföy tazminatının 251.743,74 TL olduğu tespit edilmiştir. Tüm dosya kapsamı belgeler incelendiğinde davalı … şirketinin haklı bir fesih sebebine dayanmadığı kanaatine varılmıştır. Haklı bir neden olmaksızın sözleşmenin feshi dolayısıyla uğranılan portföy zararının yasa ile de güvence altına alınmış olması karşısında fesihten sonra da poliçe yenilenmesi de yapılmış ise sigorta şirketince karşılanması gerektiği kanaatindeyiz. Diğer yandan; acentelik ilişkisinin devam ettiği süreçte acente; çabası veya katkısı neticesinde gerçekleşen işlemler ve tekel hakkı sebebiyle ücrete hak kazanır. Dosya içeriği belgelerden davacının taraflar arasında münakit acentelik sözleşmesine aykırı davrandığını gösterir bir belge bulunmamaktadır. Bu halde; davalı … dayandığını iddia ettiği haklı fesih nedenini ispat edebilmiş değildir. Haklı bir neden olmaksızın sözleşmenin feshi dolayısıyla uğranılan portföy zararının yasa ile de güvence altına alınmış olması karşısında sigorta şirketince karşılanabileceği kanaatindeyiz. Ancak; Davalı şirket nezdinde davacı acentenin kazandırdığı müşterilerin daha sonra da poliçe yaptırıp yaptırmadığı tespit edilememiştir.” şeklinde görüş ve kanaat bildirmiştir.
Dosyanın bilirkişilere tevdi ile; tarafların itirazları değerlendirilmek ve davalı şirket nezdinde davacı acentenin kullandırdığı müşterilerin daha sonra da poliçe yaptırıp yaptırmadığı, yaptırmış ise poliçelerin türü de belirlenmek suretiyle ek rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiş olup, 19/01/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “Tüm dosya kapsamı belgeler incelendiğinde davalı … şirketinin haklı bir fesih sebebine dayanmadığı kanaatine varılmıştır. Davalının önemli menfaat elde edip etmediği hususunda takdir Yüce Mahkeme’ye ait olmak üzere; Haklı bir neden olmaksızın sözleşmenin feshi dolayısıyla uğranılan portföy zararının yasa ile de güvence altına alınmış olması karşısında fesihten sonra da poliçe yenilenmesi de yapılmış olduğundan sigorta şirketince karşılanması gerekip gerekmediği hususlarında takdir Yüce Mahkeme’ye aittir. Taraflarca yenilenen poliçeler dışında, daha önce poliçe yaptıran sigortalının fesihten sonra başka bir tür poliçe yaptırıp yaptırmadığı belli değildir. Diğer yandan; acentelik ilişkisinin devam ettiği süreçte acente; çabası veya katkısı neticesinde gerçekleşen işlemler ve tekel hakkı sebebiyle ücrete hak kazanır. Dosya içeriği belgelerden davacının taraflar arasında münakit acentelik sözleşmesine aykırı davrandığını gösterir bir belge bulunmamaktadır. Bu halde; davalı … dayandığını iddia ettiği haklı fesih nedenini ispat edebilmiş değildir. Haklı bir neden olmaksızın sözleşmenin feshi dolayısıyla uğranılan portföy zararının yasa ile de güvence altına alınmış olması karşısında sigorta şirketince karşılanıp karşılanmayacağı, tazminata hükmedilmesi halinde hakkaniyet indirimi yapılıp yapılmayacağı ve miktarı hususunda takdir Yüce Mahkeme’ye aittir.” şeklinde görüş ve kanaat bildirmiştir.
Mahkememizin 14/04/2021 tarihli celsesinin 1 numaralı ara kararı uyarınca dosyada mevcut bilirkişi heyet raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığı değerlendirilmekle; tarafların iddia ve savunmaları ile bilirkişi raporuna itirazların değerlendirilmesi suretiyle ve davacı acentenin kazandırdığı müşterileri daha sonra da poliçe yaptırıp yatırmadığı yaptırmış ise poliçe türleri de belirlenmek suretiyle ; davacının portföy tazminatı alacağının bulunup bulunmadığı, varsa miktarı ve davacının fiesih nedeniyle yoksun kalınan komisyon geliri talebine ilişkin bir portföy tazminatı hesabı alanında hukukçu, bir mali müşaviri; bir sigortacı bilirkişiye tevdi ile rapor tazminin istenilmesine karar verilmiş olup, 19/08/2021 tarihli bilirkişi raporundan özetle; “1-) Davacı acentenin davalı şirkete 124.133.25 TL borcu bulunduğu,
2-) Portföy tazminat tutarının 457.463,78 TL olarak tespit edildiği,
3-) Acentelik sözleşmesi 8. Madde kapsamında primlerin, acentelik sözleşmesinde belirtilen süreler dışında davalı şirkete intikal ettirilmesine ilişkin taraflar arasında yapılmış yazılı bir mutabakat bulunmadığı,
4-) Davacı acentenin acentelik sözleşmesi madde 8 kapsamında tahsil ettiği sigorta primlerini, madde de belirtilen süreler içinde davalı şirkete aktarmakla yükümlü bulunduğu,
5-) Davacı acentenin fesih tarihi itibari ile davalı şirkete borcu bulunması nedeni ile, davalı şirketin haklı fesih yaptığı ve davacı acentenin haklı fesih nedeni ile portföy tazminat talebinde bulunamayacağı,..” şeklinde görüş ve kanaat bildirmiştir.
Mahkememizin 11/02/2022 tarihli celsesinin 1 numaralı ara kararı uyarınca dosyanın son raporu düzenleyen bilirkişi heyetine tevdii ile tarafların beyan ve itirazları da değerlendirilmek suretiyle, 5 yıllık ortalama alınarak hesaplanan portföy tazminatının üst sınır niteliğinde olduğu göz önünde tutularak portföy tazminatının davacı tarafından sağlanan müşteri çevresi, davacı yönünden oluşan ekonomik kayıp ve diğer unsurlar gözetilerek hakkaniyete göre belirlenmesi ve davacının komisyon alacağı talebi yönünden değerlendirilme yapılarak ek rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiş olup, 25/04/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; “1-) Acentelik sözleşmesinin sona ermesinden sonra acentenin bulduğu ve sigorta şirketinin portföyünde kalan yeni müşteriler sayesinde davalı … şirketinin önemli menfaatler elde etmediği, … destekli sigorta poliçelerinde primin … A.Ş ‘ne aktarıldığı,
2-) Davalı … tarafından sigorta sözleşmesinin haklı fesih olduğu yönündeki kök rapordaki görüşümüzü aynen koruduğumuzu,
3-) Sayın mahkemenizin aksi kanaatte olması halinde davacı acentenin portföy tazminat tutarının üst sınırının 457.463,78 TL olarak tespit edildiği,
4-) Davacı acente tarafından … Sigorta Poliçelerine ilişkin olduğu beyan edilen sigorta primlerinin, davalı … şirketine ödendiğine dair belgenin mevcut olmadığı, davacı tarafça 2015 yılı ve öncesi sigorta şirketine çek verilmek sureti ile ödeme yapıldığı hususunun belirtildiği, 2016 ve 2017 yılına ilişkin prim borçlarının ödendiğine dair bir belgenin mevut olmadığı.. ” şeklinde görüş ve kanaat bildirmiştir.
Düzenlenen bilirkişi raporlarında mahkeme ara kararında yer almasına rağmen davacının komisyon alacağı talebi yönünden değerlendirilme yapılmadığından dosyanın daha önceden rapor düzenleyen bilirkişiler haricinde bilirkişilerden seçilecek bir portföy tazminatından anlayan nitelikli hesap uzmanı, bir mali müşavir ve bir sigortacıdan oluşacak heyete tevdii ile tarafların raporlara karşı beyan ve itirazları da değerlendirilerek davacının sigortacılık kanunu 23/15 md kapsamında komisyon alacağının bulunup bulunmadığı hususunda rapor düzenlenmesinin istenmesine karar verilmiş olup, 22/08/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle;” Sonuç olarak tarafımıza iletilen, tüm dosya münderecatı ve yukarıda paylaşılan bilgiler ışığında nihai karar Sayın Mahkeme’nize ait olmak üzere; Taraflar arasında cari hesaptan kaynaklı borç alacak ilişkisi dava tarihinden sonra sıfırlanmış oluğu, taraflarında cari hesaptan kaynaklı borç alacak itirazlarının kalmadığı, … 15. Noterliği … No.lu 05.04.2017 Tarihli Azilname ve Fesih bildirimi ile davacının acentelik sözleşmesinin fesh edildiği, fesih tarihinden (05.04.2017) sonra (20.04.2017 – 100.000.-TL / 26.04.2017 – 6.000.-TL / 02.11.2017 – 100.000.-TL / 03.11.2017 — 24.133,25.-TL) Davacının 230.133,25.-TL ödeme yaptığı. (Bakınız Mali inceleme C bendi.)
Davacının 01.01.2017 ile 05.04.2017 tarih aralığında poliçe üretimi 21.921.-TL olup, Davacının 22.02.2017-03.11.2017 tarih aralığında 380.133,25.-TL davalı tarafa ödeme yaptığı, davacının ödemelerini vade aşımı ile ödediği, fesih tarihi itibari davacının borcu bulunduğu ve borcuna ait ödemelerini vadesi geçirerek ödediği / geciktirdiğinden kaynaklı davalının haklı nedenle acenteliği sona erdirdiği, davacının, dava tarihi 20.07.2017 itibari ile davalı tarafa 124.133,25.-Tl borcu olduğu, borcunu dava tarihinden sonra 2 Kasım 2017 tarihinde 100.000.-TL ve 3 Kasım 2017 tarihinde 24.133,25.-TL olarak havale ile ödediği, bilirkişi raporunun hazırlandığı tarih itibari ile dava dosyasındaki taraflar arasında sigorta acenteliğinden kaynaklı cari hesabın sıfır olduğu, rapor içeriğinde mevcut tespit ve değerlendirmeler ışığında;
Davalının acenteliği haklı nedenle sona erdirdiğinden, “Portföy tazminatı” ve “sözleşme devam etmiş olması durumunda elde edilecek komisyon tutarı” konusunda takdiri Sayın mahkemeye aittir.
Sayın Mahkeme “Denkleştirme tazminatı ve Sözleşme Devam etmiş olması durumunda Davacının elde edeceği komisyon” ödenmesi görüşünde ise,
a) Denkleştirme tazminatı olarak, Davacının 250.046,56.-TL tazminat alabileceği,
b) Sözleşme devam etmiş olması durumunda davacının elde edeceği komisyon
tutarının 73.270,86.-TL olacağı,” şeklinde görüş ve kanaat bildirmiştir.
Mahkememizin 23/09/2022 tarihli celsesinin 1 numaralı ara kararı uyarınca dosyanın son raporu düzenleyen bilirkişiye tevdii ile tarafların rapora karşı beyan ve itirazları da değerlendirilmek suretiyle dosyada alınan bilirkişi raporlarından portföy tazminatı miktarlarının birbirinden farklı hesaplanmış olduğu görülmekle raporlar arasındaki farklılıkların sebebi açıklanarak ve 5 yıllık ortalama alınarak hesaplanan portföy tazminatının üst sınır niteliğinde olduğu göz önünde tutularak portföy tazminatının davacı tarafından sağlanan müşteri çevresi, davacı yönünden oluşan ekonomik kayıp ve diğer unsurlar gözetilerek hakkaniyete göre belirlenmesi ve hesaplanan komisyon alacağına konu işleme davacının sonuca etkili katkısının bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi hususunda ek rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiş olup 07/11/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; ” Sonuç olarak tarafımıza iletilen, tüm dosya münderecatı ve yukarıda paylaşılan bilgiler ışığında nihai karar Sayın Mahkeme’nize ait olmak üzere; Dava dosyasına yeni bir bilgi ve sunulmamış olup KÖK Raporumuzdaki görüşlerimiz aynı kalmış olmakla beraber, Davalı …Ş.’nin 20.02.2017/131 tarihli yazısına göre, 20.02.2017 tarihi itibari ile şirketimize 288.584,99.-TL borcu olduğu ve 7 günde ödenmesi talep edilmiş, ödemenin yapılmaması durumunda teminatınızm nakde çevrileceğini ve acenteliğiniz ile ilgili fesih işlemlerinin başlatılacağını, ihtaren bildirilmiş olup sonrasında davacının 05.04.20217 tarihinde kalan borcu 230.133,25 TL indirmiş olup halen davalı tarafa borcu bulunduğundan Davalı taraf … 15. Noterliği … No.lu 05.04.2017 Tar Azilname ve Fesih Belgesi ile taraflar arasındaki sözleşmeyi sonlandırmıştır. Bu dava açıldığı tarihten sonra Davacı tarafından Davalının Alacağı ödenmiş olup, Taraflar arasında Cari hesaptan kaynaklı Borç Alacak ilişkisi dava tarihinden sonra Sıfırlanmış oluğu, taraflarında Cari hesaptan kaynaklı borç alacak itirazlarının kalmadığı, rapor içeriğinde mevcut tespit ve değerlendirmeler ışığında; davalının acenteliği haklı nedenle sona erdirdiğinden, “Portföy tazminatı” ve“Sözleşme Devam etmiş olması durumunda elde edilecek komisyon tutarı” konusunda takdiri Sayın mahkemeye aittir.
* Sayın Mahkeme “Denkleştirme tazminatı ve Sözleşme Devam etmiş olması durumunda Davacının elde edeceği komisyon” ödenmesi görüşünde ise,
a) Denkleştirme tazminatı olarak, Davacının 250.046,56.-TL tazminat alabileceği,
b) Sözleşme Devam etmiş olması durumunda Davacının elde edeceği komisyon
tutarının 73.270,86.-TL olacağı,..” şeklinde görüş ve kanaatinde bulunulmuştur.
Davacı vekilinin 20/12/2022 tarihli beyan dilekçesi ile 50.000,00-TLdenkleştirme tazminatı taleplerini 22.08.2022 tarihli bilirkişi raporunda yer alan hesaplamalara göre toplam 250.046,56-TL’ye, 5.000,00-TL yoksun kalınan komisyon geliri taleplerini ise 22.08.2022 tarihli bilirkişi raporunda yer alan hesaplamalara göre toplam 73.270,86-TL’ye, olacak şekilde toplam taleplerini 268.317,42-TL arttırdıklarını ve harcını 323.317,42-TL üzerinden tamamladıklarını beyan ettikleri görülmüştür.
5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 23/16 hükmüne göre, sigorta acentesinin denkleştirme tazminatı talep edebilmesi için, sigorta acentelik ilişkisinin sona ermesi nedeniyle sigortacının acentenin portföyü sayesinde önemli menfaatler elde etmesi, hakkaniyet tazminatı verilmesini gerektirmesi, acentenin haklı bir nedene dayanmaksızın sözleşmeyi feshetmemiş olması yada kendi kusuruyla sözleşmenin feshine neden olmaması şarttır. TTK 122/2 uyarınca istenebilecek denkleştirme tazminatı miktarının son beş yılda alınan yıllık komisyon ve ve varsa diğer ödemelerin ortalamasını aşamayacak olup son beş yılda alınan ödemelerin ortalaması portföy tazminatının üst sınırını oluşturmaktadır.
Denkleştirme istemi başlıklı TTK’nun 122. Maddesinde ” (1) Sözleşme ilişkisinin sona ermesinden sonra;
a) Müvekkil, acentenin bulduğu yeni müşteriler sayesinde, sözleşme ilişkisinin sona ermesinden sonra da önemli menfaatler elde ediyorsa,
b) Acente, sözleşme ilişkisinin sona ermesinin sonucu olarak, onun tarafından işletmeye kazandırılmış müşterilerle yapılmış veya kısa bir süre içinde yapılacak olan işler dolayısıyla sözleşme ilişkisi devam etmiş olsaydı elde edeceği ücret isteme hakkını kaybediyorsa ve
c) Somut olayın özellik ve şartları değerlendirildiğinde, ödenmesi hakkaniyete uygun düşüyorsa, acente müvekkilden uygun bir tazminat isteyebilir.
(2) Tazminat, acentenin son beş yıllık faaliyeti sonucu aldığı yıllık komisyon veya diğer ödemelerin ortalamasını aşamaz. Sözleşme ilişkisi daha kısa bir süre devam etmişse, faaliyetin devamı sırasındaki ortalama esas alınır.
(3) Müvekkilin, feshi haklı gösterecek bir eylemi olmadan, acente sözleşmeyi feshetmişse veya acentenin kusuru sebebiyle sözleşme müvekkil tarafından haklı sebeplerle feshedilmişse, acente denkleştirme isteminde bulunamaz.
(4) Denkleştirme isteminden önceden vazgeçilemez. Denkleştirme istem hakkının sözleşme ilişkisinin sona ermesinden itibaren bir yıl içinde ileri sürülmesi gerekir.
(5) Bu hüküm, hakkaniyete aykırı düşmedikçe, tek satıcılık ile benzeri diğer tekel hakkı veren sürekli sözleşme ilişkilerinin sona ermesi hâlinde de uygulanır.” denilmektedir.
Taraflar arasındaki sözleşmenin 17. Maddesi ” İşbu acentelik sözleşmesi 23.09.2008 tarihinden itibaren süresiz olarak yapılmıştır. Taraflardan herbiri, bir ay evvel Noter aracılığı ile veya iadeli taahhütlü bir mektup ile bildirmek kaydıyla sözleşmeyi her zaman fesh edebilir. Ancak, Acente sözleşme hükümlerine, kanun ve nizamlara ve Şirket’çe verilecek talimata uymazsa veya diğer herhangi bir sebep varsa Şirket, sözleşmeyi bir aylık ihbar müddeti aranmaksızın derhal feshedebilir.
Sözleşmenin Acente veya Şirket tarafından feshi halinde, Acente portföy mülkiyeti veya başka bir tazminat talebinde bulunamaz.
Fesih işlemleri Şirket tarafından yaptırıldığı takdirde, masraflar Acente’ve borç kavdedilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
Davalı şirket tarafından … 15.Noterliğinin 05.04.2017 tarih … Yevmiye nolu azilname ve fesih ihbarnamesi ile acentelik sözleşmesinin süre tanınmaksızın feshedildiği ve fesih ihbarnamesinde sebep bildirilmediği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamından taraflar arasındaki süresiz acentelik sözleşmesinin, fesih ihbarnamesinde sebep gösterilmediğinden ve sözleşmede öngörülen bir aylık süre tanınmaksızın derhal feshedildiğinden sözleşmenin feshedilmesinde davacının kusurunun bulunmadığı, TTK 122/4. Maddesi gereğince denkleştirme isteminden önceden vazgeçilemeyeceğinden sözleşmenin bu yöndeki 17. Maddesindeki hükmünün geçerli olmayacağı değerlendirilmiş olup, sözleşmenin feshinden sonra 387 adet poliçenin davalı … şirketince devam ettirilmesi üzerine davalının, 448.878,36 TL değerinde poliçe ürettiği ve bu poliçelere ait komisyon tutarınını 73.270,86-TL olduğu; davalının sözleşmenin feshi nedeniyle davacı acentesinin portföyü sayesinde elde ettiği menfaatin önemli menfaat olarak değerlendirilmesi gerektiği ve denkleştirme tazminatı talebinin hakkaniyete uygun olduğu değerlendirilmekle davanın davanın kabulü ile 250.046,56 TL denkleştirme tazminatı ve 73.270,86 TL yoksun kalınan komisyon geliri olmak üzere toplam 323.317,42‬ TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekip aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
HÜKÜM:
1-Davanın KABULÜ ile 250.046,56 TL denkleştirme tazminatı ve 73.270,86 TL yoksun kalma komisyon geliri olmak üzere toplam 323.317,42‬ TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 22.085,81 TL harçtan peşin alınan 5.522,27 TL harcın (939,27 TL dava açılırken + 4.583,00 TL tamamlama harcı olmak üzere) mahsubu ile bakiye 16.563,54 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına.
3-Davacı tarafından yatırılan 5.522,27 TL harcın (939,27 TL dava açılırken + 4.583,00 TL tamamlama harcı olmak üzere) davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca hesaplanan 48.264,44 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan 36,00 TL ilk harç (başvuru+vekalet harcı), 848,95 TL müzekkere ve tebligat gideri, 9.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 9.884,95‬ TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep edilmesi halinde kendilerine iadesine,
Dair davacı (e duruşma ile) ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/03/2023

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)