Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/634 E. 2018/11 K. 12.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/634 Esas
KARAR NO : 2018/11
DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ : 17/07/2017
KARAR TARİHİ : 12/01/2018
Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı şirket yetkilisinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; … Mah. … Bey Sk.N… …/… adresindeki … Gıda Mağazacılık Tic. San. A.Ş isimli … ticaret sicil no.lu ticari işletmesinin, 12.7.2017 tarihinde Yönetim Kurulu Karar defterini kaybettiğini, bu durumun yerel gazeteye ve maliyeye taraflarınca bildirildiğini belirterek yönetim kurulu karar defterinin zayi olduğuna dair tarafına zayi belgesi verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 12/01/2018 tarihli duruşmada; davacı şirkete 14. Sulh Ceza Hakimliğinin 20/03/2017 tarihli kararı ile TMSF nin kayyım olarak atandığını, kendilerinin kayyım tarafından yetkilendirildiğini, Yönetim kurulu defteri şirkete kayyım atanmadan önce kaybedildiğini, bu şekilde deftere ulaşılamadığını beyan etmiştir.
Davacı şirkete ait ticari kayıtlar getirtilmiş, tetkikinde; şirketin … 14. Sulh Ceza Hakimliğinin … D.iş 20/03/2017 tarihli kararı ile, 674 Sayılı KHK ‘nun 19/2 ve CMK 133.maddesi gereğince TMSF ‘nin kayyım olarak atanmasına karar verildiği, Başbakan Yardımcılığı Makamının 22/03/2017 tarih, … sayılı kararı ile yönetim kurulu başkanı ve üyelerin atandığı ve atama kararlarının 30.03.2017 tarihinde Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde tescil edildiği anlaşılmıştır.
Dava, TTK.’nun 82/7 maddesi uyarınca zayi kararı verilmesi istemine ilişkindir. Bir tacirin saklamak zorunda olduğu defter ve kağıtlar; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet nedeniyle zayi olursa, tacir ziyaı öğrendiği günden itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yerin yetkili mahkemesinden kendisine bir vesika verilmesini isteyebilir. TTK.’nun 82/7 maddesinde öngörülen onbeş günlük hak düşürücü süre, ziyaın öğrenildiği tarihten itibaren işlemeye başlar.
Somut olaya gelince; dava dilekçesindeki açıklamaya göre davacı şirkete ait yönetim kurulu karar defterinin, şirkete kayyım atandıktan ve yeni yönetim kurulu göreve başladıktan yaklaşık 3,5 ay sonra 12/07/2017 tarihinde kaybedildiği belirtilmiş ancak defterin ne şekilde kaybedildiği açıklanmamıştır. Kanunda da belirtildiği üzere, yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde defter ve belgeler zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren 15 gün içinde kendisine bir belge verilmesini isteyebileceği düzenlenmiştir. Bu maddede düzenlenen afet kavramına, davacıya kusur izafe edilemeyecek olan ve irade dışında meydana gelen olayların girebileceği gözetilmeli, tacirin belgelerini muhafazada gerekli dikkat ve özeni göstermesi gerekmektedir. Ancak, zayi belgesi talep edilen yönetim kurulu karar defterinin ne şekilde kaybedildiği belirtilmediği, davacının gerekli dikkat ve özeni göstermediği, defterin kaybolmasında kusuru bulunduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar davacı vekili duruşmada dava dilekçesindeki beyanların aksine yönetim kurulu karar defterinin şirkete kayyım atanmadan önce kaybedildiği, yeni yönetim kurulu üyeleri tarafından deftere ulaşılamaması nedeni ile davanın açıldığını belirtmiş ise de; şirketin … 14. Sulh Ceza Hakimliğinin … D.iş 20/03/2017 tarihli kararı ile TMSF’nin kayyım olarak atandığı Başbakan Yardımcılığı Makamının 22/03/2017 tarih, … sayılı kararı ile yönetim kurulu başkanı ve üyelerin atandığı ve atama kararlarının 30.03.2017 tarihinde Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde tescil edildiği anlaşılmıştır. Yukarıda kanun maddesinde belirtildiği üzere, işbu davanın ziyanın öğrenildiği tarihten itibaren 15 gün içerisinde açılması gerekmektedir. Bu 15 günlük süre hak düşürücü süre niteliğindedir. Bu itibarla yeni yönetim kurulu, Başbakan Yardımcılığı Makamının 22/03/2017 tarih, 2017/168 sayılı kararı ile oluşmuş ve atama kararına ilişkin yönetim kurulu kararı 30/03/2017 tarihinde Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde tescil edildiği dikkate alındığında yaklaşık 3,5 ay sonra davanın açılmış olmasınının basiretli tacir gibi davranma yükümlülüğünün ihlali niteliğinde olduğu, bu nedenle yönetim kurulu karar defterinin şirkette kayyım atanmasından önce kaybolması halinde davanın 15 günlük hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı anlaşılmış ise de; davanın ıslah edilmemiş olması, hakimin dava dilekçesindeki maddi vakıaya bağlı olduğu ilkesi nazara alındığında, yönetim kurulu karar defterinin şirkete kayyım atanmasından sonra kaybolduğu kabul edilerek yukarıda açıklandığı üzere davacının gerekli dikkat ve özeni göstermediği, defterin kaybolmasında kusuru bulunduğu anlaşılmakla, davanın esastan esastan reddine karar verilmiş, aşağıda belirtilen şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 35,90-TL red harcından peşin alınan 31,40-TL nin düşümü ile kalan 4,50-TL bakiye ilam harcının davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılamsına,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip Hakim
e-imzalıdır e-imzalıdır