Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/582 E. 2019/688 K. 16.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2017/582 Esas
KARAR NO: 2019/688

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 19/06/2017
KARAR TARİHİ: 16/07/2019

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı bankanın … şubesinin 2000 yılında müşterisi olduğunu, teminat mektubu kullandığını, çocuklarına ait …’i ipotek verdiğini, ipoteki çözmek için hiç bir sorununun olmadığını, 2000 yılından 3 yaprak çekin bankaya teslim edilmediğini, bunun için 2.725,00TL teminat yatırmadan kaldırmayacaklarını, tapu maliki çocuklarına durumu bildirdiklerini, 2010 yılında telefon ile aradıklarını, parayı yatırınca ipoteği çözdüklerini, …şubesine giderek 5 sayfalık sözleşme imzalattıklarını, sözleşme ile dairenin ilgisi olmadığını, çekler 2000 yılına ait olduğunu, çekler ile ilgili uzun zaman geçtiğini, munurzamana uğradığını, 10 yıl zaman geçtiği gibi şikayete bağlı ve alacak davasına bağlı olduğunu, bununda sürelerinin geçtiğini söylememe rağmen vermek zorunda kaldığını, verdikleri sözleşmeyi bile tasdiksiz verdiklerini, 2000 yılından beri 17 yıl geçmesine rağmen hesabından hiç bir kimseye ödeme yapmadıklarını, bu nedenle zarara uğradığını, ipoteki çözmek için 2.725,00TL parasını alıkoyduklarını, 7 yıldır zarara uğradığını, bu nedenle 2.725,00TL teminatın alınarak yasal faizi ile birlikte tarafına verilmesini, yargılama giderlerinin davalından alınmasını talep etmiştir.

SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının müvekkil banka aleyhine ikame etmiş olduğu işbu dava haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davacının, müvekkil banka aleyhine huzurdaki davayı ikame ederken sunmuş olduğu dava dilekçesindeki iddialardan her ne kadar mezkur taşınmaz üzerinde bulunan ipoteğin fekki için teminat talep edildiği ve işbu teminatın yatırılması akabinde mezkur ipoteğin fek edildiği anlaşılsa da anılan durum gerçeği yansıtmadığını, davacının huzurdaki davaya konu ettiği 2.750,00 TL bedel, ipotek fek ücreti ile ilgili olmadığını; anılan bedelin, davacı ile müvekkil banka arasında akdedilen ” … Bankası A.Ş. Menkul Kıymetler ve Mevduat Rehin Sözleşmesi ” (” Sözleşme ” olarak anılacaktır) ile ilgili olduğunu. davacı, Sözleşme’ nin 2010 senesinde akdedildiğini iddia etmesine karşın, müvekkil banka ile davacı arasında akdedilen Sözleşme, 09/09/2011 tarihinde akdedildiğini, Davacının, müvekkil banka nezdinde, açık üç adet çeki bulunduğunu, davacının iddia ve talep ettiği 2.725,00 TL ise müvekkil banka tarafından davacı müşteriye verilmiş olan açıktaki üç adet çek için davacı ile akdedilen sözleşmeye istinaden uygulanan nakit blokaj ile ilgili olduğunu, davacı müşterinin anılan üç adet açık çeki bulunduğu ve mezkur çeklerin bankaya ibrazı halinde müvekkil bankanın her çek yaprağı için ödeyeceği sorumluluk bedeli risk miktarlarının müvekkil banka yönünden ortadan kalkmadığı izahtan vareste olduğunu, bu nedenle taraflar arasındaki sözleşme gereği, rehin işlemi hasıl olduğunu, davacının müvekkil banka aleyhine ileri sürdüğü iddialar, gerçeği yansıtmamakta olup, işbu nedenle, huzurdaki davanın, müvekkil banka yönünden reddine ve yargılama gideri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
Davacı asilin 02/07/2018 tarihli 2.celse duruşmasına mazeret bildirmeksizin katılmadığından dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiş,
Davacı tarafından açılan alacak davasında 2.celse duruşmasının, davacı tarafca mazeret bildirmeksizin takip edilmemesi nedeni ile dosyanın 02/07/2019 tarihinde işlemden kaldırıldığı (başvuruya bırakıldığı) davacı asilin 28/06/2018 tarihinde tarihli dilekçesine istinaden davanın kaldığı yerden devamına karar verilerek duruşma günü olarak 03/12/2018 tarihinin belirlendiği ve duruşma gününün taraf vekillerine tebliğ edildiği ancak 16/07/2019 tarihli celseye davacı asilin mazeret bildirmeksizin katılmadığı, davalı vekili Av. … de davayı takip etmeyeceğini ve dosyanın işlemden kaldırılmasını talep ettiği görüldüğünden, HMK 320/4. Maddesinde, basit yargılama usulüne tabî davalarda, işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosya, yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılırsa, dava açılmamış sayılmasına karar verileceği düzenlenmiş olmakla, basit yargılama usulüne tabî iş bu davanın birden fazla işlemsiz bırakılması nedeni ile HMK 320/4 maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, aşağıda belirtildiği şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM :Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Dosyanın mahkememizce 02/07/2018 tarihinde işlemden kaldırıldığı ve yargılamanın basit yargılama usulüne tabi olduğu görülmekle davanın açılmamış sayılmasına,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 44,40-TL harcın, dava açılışında alınan 46,54TL peşin harçtan mahsubu ile bakliye kalan 2,14-TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-HMK.120 maddesi gereğince; davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 2.725,00- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine

Dair davacı asilin yokluğunda ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır