Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/58 E. 2018/1196 K. 07.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/58 Esas
KARAR NO : 2018/1196

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 18/01/2017
KARAR TARİHİ : 07/11/2018

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; olay günü 15.05.2016 tarihinde, sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı motosikleti ile … Mahallesi yönüne seyir halindeyken, … Sokağı kavşağına geldiğinde, aracının sağ ön kısmı ile; … Sokağında …istikametine seyir ederek kavşağa gelen sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın ön kısımları ile çarpışması sonucu iki araçlı, yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, Kaza Tespit Tutanağına göre, … plaka sayılı araç sürücüsü …’ın 2918 sayılı K.T.K.’nın madde 52/1-A bendinoitu kuralı ihlal ettiğini, müvekkilinin söz konusu kaza dolayısıyla yaralandığını, … hakkında “Taksirle Bir Kişinin Yaralanmasına Neden Olma” ve “Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma” suçundan … Cumhuriyet Başsavcılığı … soruşturma numaralı dosyası ile soruşturma başlatılmıştığını ve … Karar numaralı kararı ile Kovuşturmaya Yer Omadığına karar verildiğini, kazaya sebebiyet veren … plaka sayılı araç, davalı …’ne … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk (trafik) sigorta poliçesi ile kaza tarihinde sigortalı bulunduğunu, kaza nedeniyle meydana gelen sakatlanma neticesinde oluşan maddi zararın davalı …’ne karşılanması amacıyla doğrudan doğruya davalı …’ne 02.12.2016 tarihinde yazılı başvuruda bulunulduğunu ve davalı … şirketine 15 gün içerisinde cevap verilmediği takdirde dava yoluna başvurulacağı başvuru dilekçesinde ihtaren bildirildiğini, işbu başvuru neticesinde davalı … şirketleri tazminat taleplerinin değerlendirilebilmesi için kişinin sakatlığını gösterir heyet raporunu talep ettiğini, konuya ilişkin bütün evrakların davalı … şirketine teslim edildiğini, ancak, müvekkilin maluliyet oranını bildirir engelli sağlık kurulu raporunun kaza tarihinden itibaren 1 yılın dolmamış olması nedeniyle temin edilme imkanının bulunmadığını, söz konusu süre geçene kadar davacı müvekkilinin hak kaybına uğrayacağını belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla; davacıya ödenmesi gereken işgücü kaybından doğan 3.000,00-TL daimi maluliyet (sakatlık) tazminatının ve 100,00- TL geçici işgöremezlik tazminatının, toplamda 3.100,00 TL tazminatın davalı … şirketine başvuru tarihi olan 02.12.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderlerinin ve vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 15.05.2016 tarihli trafik kazasına karıştığı belirtilen … plaka sayılı araç müvekkil şirkette, … nolu poliçe ile zorunlu mali mesuliyet ( trafik) sigortası ile sigortalı olduğunu, poliçeye göre teminatının sakatlanma kişi başı 290.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, belirtilen poliçeye göre teminatın, Karayolları Trafik Kanunu ve poliçe genel şartlar uyarınca, otomatikman her olayda ödenmesi gereken bir meblağ olmayıp, gerçek kusuru, geliri ve uzuv kaybı oranına göre tazminat meblağının belirleneceğini, sigortalı araç sürücüsüne isnat edilen kusurun kabul edilemeyeceğini, dava konusu kazanın oluşumunda, müvekkili tarafından sigortalı olan … plaka sayılı aracın kusurunun bulunmadığını, tüm kusurun … plaka sayılı motorsiklete ait olduğunu, Karayolları Trafik Kanunu’nun 57/1-A maddesi; “kavşaklarda geçiş önceliğine uymamak” kuralı olup, davacı tarafın bu kuralı ihlal ettiğini, müvekkili tarafından sigortalı olan … plaka sayılı aracın tamamen kusursuz olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün kusursuzluğu nedeniyle poliçe sorumluluğunun bulunmadığını, davacı tarafın, ehliyetsiz olduğu gibi aynı zamanda trafikte iken kask ve dizlik takmayarak zararı arttırıcı davranışı nedeniyle de tazminattan indirim yapılması gerektiğini, müvekkili şirketin temerrüde düşürülmemesi nedeni ile faiz talebinin reddinin gerektiğini belirterek, sonuç olarak, davacının haksız ve mesnetsiz davasının reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerine yüklenmesine karar verilmesini savunmuştur.
Davacı vekilinin UYAP’dan gönderdiği 10/10/2018 tarihli dilekçe ile; dava konusu alacak için tarafların sulh olduğunu, davanın …’ ne karşı konusuz kaldığını, davalı şirkete karşı yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını bildirmiştir.
Davalı vekili de UYAP’dan gönderdiği aynı tarihli dilekçe ile; tarafların sulh olduğunu, müvekkili şirketin ibra edildiğini, davacı taraftan herhangi bir yargılama gideri ve avukatlık ücreti taleplerinin bulunmadığını bildirmiştir.
6100 Sayılı H.M.K’ nun 313. maddesinde sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşme olup HMK 315 md si uyarınca kesin hüküm gibi sonuç doğuracağı ve taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre, sulhe göre karar verilmesini istemezlerse karar verilmesine yer olmadığına karar verileceği, düzenlenmiştir.
Açıklanan yasal hükümler ışığında tarafların sulhün usulüne uygun olduğu ve davacı
vekilinin vekaletnamesinde sulh yetkisinin bulunduğu anlaşılmış ve sulh nedeniyle HMK 315/1 maddesi uyarınca karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere,
1-Davanın HMK 315/1 maddesi uyarınca tarafların sulh olması nedeniyle dava hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Alınması gerekli olan 35,90-TL karar ilam harcından peşin alınan 31,40-Tl. nin subu ile noksan kalan 4,50-TL bakiye ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Talep edilmediğinden taraflar lehine yargılama gideri, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair tarafların yokluğunda kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır