Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/570 E. 2021/375 K. 24.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/570 Esas
KARAR NO : 2021/375
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/10/2016
KARAR TARİHİ : 24/05/2021

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 29/04/2015 tarihinde davalı şirketin müvekkiline toplam 18.795,86USD karşılığında çeşitli ebatlarda değişik kapı ve pencere PVC doğramalık malzeme sattığını, malzemelerin bozuk ve ayıplı olması nedeniyle davalı şirket ile görüşüldüğünü, işi halledeceğiz diyerek oyalandıklarını, malın parasının peşin olarak ödendiğini, malların bozuk olduğuna dair bilirkişiden rapor alındığını, …. İcra Dairesinin 2016/… esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının yetkiye itiraz ettiğini, itirazın haksız olduğunu, borçlunun kötü niyetli olduğunu, şirket merkezinin İstanbul olduğunu, davalının ayıplı malları geri almasının zorunlu olduğunu, yaput almış olduğu parayı iade etme zorunluluğu olduğunu, aksi halde sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davalının haksız kazanç elde edeceğini belirterek borçlunun yetki itirazının reddini, takibin …. İcra Dairesinin 2016/… esas sayılı dosyası üzerinden devamını, borçlunun borca itirazının iptalini, takibin devamını, haksız itiraz eden borçlu aleyhine alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İcra takibinde borca faize ferilerine ve yetkiye itiraz edildiğini, müvekkil şirketin adresinin … olduğunu, yetkili yerin … Adliyesi icra daireleri olduğunu, anılan raporun geçerliliğinin olmadığını, satılan ürünlerde ayıp bulunmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte ilgili ürünlerin ayıplı olduğuna ilişkin süresi içerisinde herhangi bir ayıp ihbarında bulunulmadığını, ilgili ihtarnamenin 03/06/2016 tarihinde tebliğ edildiğini, 17/06/2016 tarihinde ihtarnameye cevap verildiğini, ilgili ürünlerde ayıp olmamasına rağmen davacının kötü niyetli olarak ilgili takibi başlattığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava; Davalının davacıya ayıplı mal satması nedeni ile davacının ödediği bedelleri tanzimi için …. İcra Müdürlüğünün 2016/… esas sayılı dosyasından başlatılan icra takibine davalının itirazı sonucu İİK 67. Madde gereği açılan itirazın iptali davasıdır.
Deliller; Dosya Mevcudu, Bilirkişi İncelemesi, …. İcra Müdürlüğünün 2016/… esas sayılı dosyası.
… Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/… Esas 2017/… Karar sayılı ve 06/04/2017 tarihli görevsizlik kararı ile tevzi edilmekle Mahkememiz esasına kaydı yapılmıştır.
Mahkememiz dosyasından 30/05/2018 tarihli bilirkişi raporu alınmıştır.
Davalı … A.Ş. ‘nin dava konusu 2015 yılına ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yaptırıldığı, kayıtların düzenli olduğu ve defterlerin birbirlerini doğruladığı görülerek 6102 sayılı TTK nın 64/3 ve HMK mn 222 md uygun olduğu, sahibi lehine delil teşkil edeceği, davacı tarafın hesaplarını 120.02.0379 Alıcılar hesabında takip ettiği hesapta davacı tarafın 19.497,42 $ ödeme yaptığı, davalı … A.Ş. nin buna karşılık 18.795.86 $ fatura düzenlediği, 19.497,42-18.795.86 = 701.56 $
(-) 170.06 $ 2014 yılından davacı borcu 531.50 $ Alınan sipariş avansları hesabına virman yapılarak, davacı tarafın 531.50 $ alacaklı olduğu görülmüştür.
Davacı … … İcra Müdürlüğüne 20/06/2016 tarihinde 2016/… Esas sayılı dosya ile Davalı … A.Ş. aleyhine 54.320.03 TL Asıl Alacak, 4.888.03 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 59.208.83 TL için takîp talebinde bulunmuş, ödeme emri davalı tarafa 07/07/2016 tarihinde tebliğ edilmiş, davacı taraf dilekçesinde 01/07/2017 tarihinde davalı tarafın itiraz ettiğini belirtmiştir,
Taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu uyuşmazlığın ayıplı mal tesliminden kaynaklandığı, Davacı tarafın Avusturyada özel bilirkişiye tespit yaptırdığı ve bilirkişi raporunda davacı tarafın uğradığı toplam hasarın 2.257.44 € olduğu, davacı kayıtlarında 31/12/2015 itibari ile davalı tarafın 531,50 € alacaklı göründüğü hususları tepit edilmiştir.
Davacı tarafın ticari defterlerinin lehine delil teşkil edeceği, 31/12/2015 itibari ile davacı tarafın 531.50 $ alacaklı olduğu, davacı tarafın ayıplı mal tesliminden dolayı tespit yapılması için için Teknik bilirkişi tayini gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememizin 01/04/2019 tarihli duruşmasında Dosyanın Avusturya özel bilirkişisi tarafından ayıplı olduğu bildirildiği ve 30/05/2018 günlü mali müşavir bilirkişi raporunda ayıp tespiti için teknik bilirkişiye verilmesi gerektiği bildirildiğinden, pvc profil konusunda uzman bilirkişiye dosyanın tevdi ile rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi tarafından hazırlanan rapor 10/06/2019 tarihinde Mahkememize sunulmuştur.
Dava konusu WBC profiller için Avusturya da … tarafından 08.06.2015 tarihli Özel Bilirkişi Raporu hazırlanmıştır. Raporun tercümesi Yeminli Tercüman tarafından yapılmış olup, bu rapor incelendiğinde; Raporun ilk sayfasındaki resimlere göre, Profillerde kenar hasarı olduğu, Profil odacık aralıklarının istenen ölçülerde olmadığı, Profil yüzeylerinde kusurlar mevcut olduğu, Profil ölçülerinde problem olduğu, görüşüne yer verilmiştir.
Raporun Özet Bölümünde: ‘… şirketi üreticisinden 4 Palet, Palet Başına 69 paket, paket başına 4’ er teras zemin panosu, yani palet başına 276 adet teras zemin panosu, satış/ticari uzunluğu 3000 mm olarak teslim edilmiştir.
1104 adet teras zemin panosunun tüm teslimatı her iki uç kenarındaki uzunlukları açısından ağır hasarlıdır, ifadeleri yer almaktadır.
Raporun 4. Sayfasında bulunan resimlere göre profil ölçülerinin 150×26 mm olması gerekirken kumpas vasıtasıyla Ölçülen değerlerin 151,27 mm ve 26,39 mm olduğu görülmüştür.
Yine raporun 4.sayfasında bulunan diğer bir resime göre ( Resim 8 ) profil kenarlarının hatalı olduğu görülmüştür.
Raporun 5. sayfasında Profil uzunluklarının 3.000 mm olması gerektiği, ancak profil uçlarının hasarlı veya hatalı olması nedeniyle 2.900 mm’ ye kısaltılıp kullanılabileceği şeklinde kanaat bildirilmiştir.
Raporun diğer sayfalarında profil kesit kenarlarının hasarlı, kırık vs. olduğuna dair başka resimlerin mevcut olduğu görülmüştür.
Bazı profillerde 1,5-3 mm arasında bombeli yapı olduğuna dair resimlerde dosya muhteviyatında yer alan raporda görülmüştür.
Davalı şirketin üretmiş olduğu WPC ( Ahşap plastik kompozit ) profiller için … Üniversitesi Kimya Mühendisliği Bölümü tarafından Ölçü testleri, Yoğunluk Testi, Su Absorsiyon Testi, Alevlenme özelliğinin Belirlenmesi ve Esneme Modülü ile Mukavemet testlerinin yapıldığına dair belgeler dosya muhteviyatında yer almakta olup incelenmiştir.
…. İcra Müdürlüğü’ nde 2016/… Esas sayılı dosya ile başlatılan icra takibine konu 29.04.2015 ve 30.04.2015 tarihli WPC ( Ahşap plastik kompozit) profil fatura detaylarına göre davacı tarafından aşağıdaki malzemeler satın alınmıştır.
Davacının davalıdan satın almış olduğu WPC profillerin gerek resim incelemesi ve gerekse bilirkişi raporunun ayrıntıları incelemesi neticesinde: Avusturya’ ya teslim edilen malzemelerin bir kısmında 150 mm olması gereken genişlik Ölçüsünün kumpas vasıtasıyla 151,27 mm olarak ölçüldüğü yine 26 mm olması gereken kalınlık ölçüsünün 26,39 mm olarak ölçüldüğü görülmüş olup bu değerlerden kaynaklı problem olduğu kanaatine varılarak söz konusu WPC profillerde üretim hatası olduğunun düşünüldüğü, davalı tarafından satılan malzemelerin faturalarda belirtilen ölçüleri ile Bilirkişi Raporundaki ölçülerin kıyaslaması yapılmış ve bazı teras zemin kaplama ( WPC ) malzemelerinin uzunluk ölçülerinin 3.000 mm olmayıp uç kısımlarında hatalar mevcut olduğu, dolayısıyla davalı tarafından satılan bu profillerinde hatalı olabileceği kanaatine varılmıştır.
Yine … isimli bilirkişinin hazırlamış olduğu “Özel Bilirkişi Raporu irdelendiğinde bazı profillerde yüzey hataları olduğu, bazı profillerde iç bombe şeklinde şekil bozukluğu bulunduğu rapor içinde bulunan resimlerde de mevcut olduğu görülerek bu problemlerinde üretim kaynaklı olabileceğinin düşünüldüğü, davalı şirket … tarafından davacı … ya 29.04.2015 ve 30.04.2015 tarihlerinde toplam 18.795.86 USD bedelinde WPC ( Ahşap plastik kompozit ) profil ve aksesuarlarının satılmış olduğu, Avusturya da … tarafından hazırlanan Bilirkişi Raporu ve ekli resimleri baz alınarak değerlendirme yapıldığında davalı tarafından satılan malzemelerin bir kısmında ölçü farklılığı, şekil değişikliği, kırık vs. gibi sorunlar bulunduğu kanaatine varıldığı, var olan bu problemlerin üretim, taşıma, darbe vs. kaynaklı olabileceği tespit edilmiştir.
Mahkememizin 28/10/2019 tarihli duruşmasında dava konusu uyuşmazlığın ayıplı mal tesliminden kaynaklandığı davacı tarafın beyanlarında ayıplı malların Avusturya ‘da olduğu anlaşıldığından ayıplı mal olup olmadığının tespiti için dava konusu ürünler üzerinde bilirkişi incelemesi yapılacağından malların Türkiye ‘ye getirilmesi için davacı vekiline gelecek celseye kadar süre verilmesine karar verilmiş, davacı vekili beyan dilekçesinde; davalı tarafından müvekkile gönderilen malların bilirkişi raporunda belirtildiği gibi hatalı olup malların iadesi konusunda davalı tarafça defalarca görüşüldüğünü ve davalının malları iade almaya yanaşmadığını, davalı tarafındandavacıya gönderilen malların ayıplı olup, malların ayıplı olduğu hususunun yurt dışında mahkemece belirlenmiş yeminli bilirkişi tarafından saptandığını, ayıplı malların aradan uzun zaman geçmesi sebebi ile Türkiye ‘ye getirilip getirilemeyeceği ya da ne getirilmesinin ne tür bir prosedüre tabi olduğu hususunun bilinmediğini, mahkemece bu yönde karar verilmesi durumunda yasal prosedürün müsait olması ve masrafı davalı tarafından karşılanması durumunda malların Türkiye ‘ye gönderilmesi konusunda müvekkille gerekli bağlantı yapılabileceğini bildirmiş, ancak davalı vekilinin son celsedeki beyanlarında; sattıkları ürünlerin nerede olduğunun belli olmadığı, Avusturya dan alınan raporu kabul etmedikleri, bilirkişi raporu hükmünde bulunmadığı beyanları, bedel iadesi yapıldığından kendi ürünlerinin iade edilmesi gerektiği, ayıp olsa dahi süresinde yapılmış bir ayıp ihbarının bulunmadığından davanın reddini talep ettikleri, davacı vekilinin de; malların yurt dışından gelmesi masraflı olduğundan davalıya iadesinin mümkün olmadığı, masrafı fazla olduğu için iade almasının da bir anlamı kalmadığına dair beyanları göz önüne alındığında davacı tarafından yurt dışında bulunan dava konusu mallar Türkiye ‘ye getirilip ayıplı olup olmadığı tespit edilemediğinden ve davalı taraf yurtdışından alınan raporu kabul etmediğinden ayrıca ayıp ihbarı bulunmadığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM :
1-Davanın reddine,
2-Alınması gereken 59,30 TL red harcının, peşin alınan 170,78 TL ‘den mahsubu ile artan 111,48 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafça yatırılan gider avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 24/05/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır