Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/565 E. 2022/813 K. 02.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/565 Esas
KARAR NO:2022/813

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:20/06/2017
KARAR TARİHİ:02/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; 19/10/2016 tarihinde plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen beyaz renkli bir araç ile davacı …’ın sevk ve idaresinde bulunan … plakalı motorsikletin çarpışması sonucunda bir kazanın meydana geldiğini, soldan sağa doğru karşıdan karşıya geçmekte olan yayaya çarptığını, müvekkilinin basit bir tıbbi müdahale ile giderilemeyecek şekilde yaralandığını, 01/12/2016 tarihli CD inceleme tutanağından güvenlik kamerasının olay yerine uzak yerde olduğunu, motorsikletin üzerinde bulunan sürücünün kaza sonucu bir kaç metre sürüklendiğini, motorsikletten önce geçen aracın plaka bilgisi ve marka modeli bilgisinin alınamadığını, bu nedenle kaza tespit tutanağının gerçeği yansıtmadığındın ötürü bu tutanağı kabul etmediklerini, kazaya sebebiyet veren aracın tespit edilememiş olması sebebiyle 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun ilgili maddesi hükmüne istinaden … Hesabı Müdürlüğünün davalı taraf olarak gösterildiği, kaza sonucu müvekkilinin … Devlet Hastanesine kaldırıldığını, ilk tedavilerinin bu hastanede yapıldığını, vücudunda kırıkların olduğunu, görülen tüm tedavilere rağmen müvekkilinin iyileşemeyerek sakat kaldığını, artık eskisi gibi ihtiyaçlarını karşılayamayacak olduğunu, ekonomik geleceğinin sarsıldığını belirterek tahkikat sonucunda maddi zararın tam ve kesin olarak belirlenmesinin mümkün olduğu anda dava miktarı arttırılmak üzere davalının 5.000,00 TL iş görememezlik tazminatına hükmedilmesini, temerrüt tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte tahsiline, dava masraflarının ve vekalet ücretlerinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; iddia edilen kazada söz konusu aracın nasıl ve ne şeklide olaya karıştığının somut deliller ile ispat edilmesi gerektiğini, ortada hiçbir somut delilin bulunmadığını, ispat edilemeyen davanın reddedilmesi gerektiğini, olayın tek taraflı olarak gerçekleştiğini, kaza tespit tutanağına göre olayın tek taraflı olarak meydana geldiğinin açıkça tespit edilmiş olduğunu, kaza tespit tutanağında ikinci bir araçtan söz edilmediğini, savcılık evraklarında dahi davacının şüpheli olarak göründüğünü, kaza sebebiyle ödenmesi gereken miktar var ise kusur oranı ve kazadan kaynaklı sürekli maluliyet oranı gözetilerek uzman bilirkişiler tarafından hesaplanması gerektiğini, fazlaya ilişkin taleplerin reddedilmesi gerektiğini, 6704 sayılı Kanunun 5. Maddesi ile 2918 sayılı Kanunun 97. Maddesinde yapılan değişiklik nedeniyle davacı tarafın dava açmadan önce kuruma başvuru koşulu arandığını, gerekli şart yerine getirilmediğini, davacı tarafça gerekli tüm evraklarla bir başvuru yapılmadığını, tazminat hesaplamasının en kısa sürede yapılması istenmesine rağmen eksik belgelerin olduğu için bu belgelerin tamamlanılmasının istenildiği, davacı tarafça eksik belgelerin ibrazı yerine yargı yoluna başvurduğunu, başvuru şartı kanuna uygun olarak yerine getirilmediğinden davanın usulden reddinin gerektiğini belirterek davanın reddini, avukatlık ücreti dahil her türlü yargılama giderlerinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE
Deliller; CD inceleme tutanağı. İstanbul İl Emniyet Müdürlüğünün cevabi yazıları, …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası, … Hesabının göndermiş olduğu hasar dosya sureti, İstanbul Sosyal Güvenlik Müdürlüğünün göndermiş olduğu hasta evrakları, Adli Tıp Kurumunun 20/08/2019, 08/05/2020 ve 07/07/2021 tarihli raporları, … Cumhuriyet Başsavcılığı … esas sayılı soruşturma dosyası sureti, Adli Tıp Kurumunun 20/08/2019,08/05/2020 ve 07/07/2021 tarihli raporları.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan iş görmezlik tazminatına dayalı maddi tazminat istemine ilişkin olup, kusur ve tazminat miktarının belirlenmesi noktasında toplanmaktadır.
Sigortacılık Kanunu nun 14.maddesinin 1. fıkrasında “Bu Kanunun 13 üncü maddesi, 13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve 10/7/2003 tarihli ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ile ihdas edilen zorunlu sorumluluk sigortaları ile bu Kanunla mülga 21/12/1959 tarihli ve 7397 sayılı Sigorta Murakabe Kanunu çerçevesinde ihdas edilmiş olan zorunlu sigortalara ilişkin olarak aşağıdaki koşulların oluşması halinde ortaya çıkan zararların bu sigortalarla saptanan geçerli teminat miktarlarına kadar karşılanması amacıyla … nezdinde … Hesabı oluşturulur.” aynı kanunun 14/2-a bendi ile “Sigortalının tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararlar için,” sorumlu olduğu düzenlenmiştir.
… CBS’nin … soruştuma numaralı dosyasının incelenmesinde 18/01/2017 tarihli karar ile “… vekili Av…. soruşturmanın genişletilmesi talebinde bulunmuştur. Oysa Kaza Tespit Tutanağının incelenmesinden olaya karışan başka bir aracın olduğu görülmemektedir.Soruşturma dosyasının incelenmesinden dosyada bulunan bilgi ve belgelerin yeterli olduğu değerlendirilmiş, bu nedenle soruşturmanın genişletilmesi talebi usul ekonomisi açısından dikkate alınmamıştır.
Soruşturmaya konu suç … yönünden TCK 89/1 ve … yönünden TCK 89/1-2e kapsamındadır. Söz konusu suç uzlaşma kapsamındadır ve kovuşturulması şikayete tabidir. …’ nin kimseden şikayetçi olmaması ve …’ ın sadece kendisine çarptığını iddia ettiği araç ve sürücüsünden şikayetçi olması nedeniyle şikayet yokluğu nedeniyle atılı suç kapsamında KAMU ADINA KOVUŞTURMA YAPILMASINA YER OLMADIĞINA” karar verildiği, verilen karara … vekilinin itirazı üzerine … 2. Sulh Ceza Hakimliği’nin … Değişik İş sayılı kararı ile itirazın reddine kesin olarak karar verildiği görülmüştür.
Soruşturma dosyasında bulunan 01/12/2016 tarihli CD inceleme tutanağında; güvenlik kamerası incelemesinde “güvenlik kamerasının olay yerine uzakta bulunduğu ve beyaz renkli bir aracın geçiş yaptıktan sonra arkadan gelen motosikletin üzerinde bulunan sürücünün yere düştüğü ve yerde bir kaç metre sürüklendiği, motosikletten önce geçen aracın plaka bilgisi ve marka model bilgisine ulaşılamamıştır.” şeklinde tespitte bulunulduğu görülmüştür.
… hesabının 09/08/2017 tarihli cevabi yazısında davacının 08/03/2017 tarihinde kuruma başvuru yaptığı oluşturulan hasar dosyasında herhangi bir tazminat ödemesinin yapılmadığının bildirildiği görüldü.
Davacının maluliyet oranının tespiti için ATK dan rapor alınmasına karar verilmiş olup; Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulunun 31/07/2019 – 18166 karar sayılı raporunda;
İsmail oğlu, 1982 doğumlu …’ın 19.10.2016 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanmasının, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak; e cetveline göre %18 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 3 aya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa olunur.” şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Mahkememizin 26/02/2020 tarihli celsesinin 2 numaralı ara kararı uyarınca kaza tarihinde yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine göre rapor düzenlenilmesine karar verilmiş olup, Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulunun 29/04/2020-5789 karar sayılı raporunda;”1)Kişinin bakıcı ihtiyacının bulunmadığı; 2)Kurulumuzun 31.07.2019 tarih, 18166 sayılı kararına eklenecek husus bulunmadığı oy birliği ile mütalaa olunur.” şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
ATK Raporuna itiraz süresinin sonunda kusur ve zararın tespiti için bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup, dosyaya sunulan 23/09/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; kazanın oluşumunda … plakalı motosiklet sürücüsü …’ın 2918 sayılı KTKnın 52. Maddesine göre araç hazını ayarlamadığını, bu yüzden tali kusurlu olduğunu, yaya Abdurrahim İçlinin ise araçlara ilk geçiş hakkını vermediğinden asli kusurlu bulunduğunu, dava konusu olayda plakası belirsiz beyaz renkli aracın firari sürücüsünün yönetimindeki aracıyla seyrederken aşırı süratli tedbirsiz ve dikkatsiz araç kullandığını, yolda kendi şeridini izlemesi gerekirken dikkatsizce şerit değiştirdiğini, bu yüzden yan şeritte seyir eden davacının yönetimindeki motorsiklete çarparak devrilmesine ve davacının yere düşerek yaralanmasına neden olduğunu belirterek, aşırı süratli araç kullanan, hatalı şerit değiştiren firari sürücünün olayda % 100 oranında asli ve tam kusurlu olduğunu, davacı sürücü Adlan Avcılın ise kendi şeridinde normal süratle seyrederken solundaki şeritten dikkatsizce gelip aracına çarpan firari sürücüye karşı kazayı önlemek bakımından alabileceği bir tedbir olmadığından olayda kusursuz olduğu görüş ve kanaatinde bulunmuştur.
Dosyanın aktüerya uzmanı bilirkişiye tevdi ile tazminat hesabı noktasında rapor alınmasına karar verilmiş olup, 20/01/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “Delillerin ve hukuki durumların takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere 19.10.2016 tarihinde meydana gelen trafik kazasında plakası belirlenemeyen araç sürücüsünün %100 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre olayda yaralanarak malul kalan davacı …’ın; a) Geçici iş göremezlik (iyileşme)döneminde maddi zarar nedeniyle; -Geçici iş göremezlik dönemine ait maddi zararının = 4.150,25 TL. Olduğu, b) Sürekli iş göremezlik döneminde uğradığı maddi zarar nedeniyle 1.Seçenekte; Progresif rant yöntemine (PFM yaşam + %10 artış ve iskonto) göre;Sürekli iş göremezlik dönemine ait %18 maluliyeti ile ilgili maddi zararının = 198.326,02 TL. Olduğu; 2.Seçenekte; Aktüeryal yönteme (TRH 2010 yaşam tablosu +%1,8 teknik faiz) göre Sürekli iş göremezlik dönemine ait %18 maluliyeti ile ilgili maddi zararının = 169.893,06 TL. Olduğu, c)Davacının her iki seçenekte belirlenen maddi zararının poliçe limitini aşmadığı, d)Başvuru tarihine göre temerrüdün 21.03.2017 tarihinde gerçekleşmiş olacağı, e)Plakası belirlenemeyen otomobilin kullanım amacının ticari olduğunu gösterir bir belgenin bulunmadığı,…” şeklide görüş ve kanaat bildirmiştir.
Mahkememizin 21/04/2021 tarihli celsesi ara kararı ile kaza tarihinde yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine göre rapor düzenlenilmesine için dosyanın yeniden ATK’ya gönderilmesine karar verilmiş olup, Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulunun 25/06/2021-11193 karar sayılı raporunda özetle; “Mevcut belgelere göre; İsmail oğlu 01.01.1982 doğumlu …’ın 19.10.2016 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu raporları hakkında yönetmeliğine göre, Sindirim Sistemi, Splenektomi maddesine göre; 1. Kişinin tüm vücut engellilik oranının % 10 olduğu, 2. İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 3 (üç) aya kadar uzayabileceği, 3. Tedavi süresince bakıcı ihtiyacı olmadığı oy birliği ile mütalaa olunur.” şeklinde görüş ve kanaat bildirmiştir.
Tarafların beyanları da değerlendirilmek üzere Adli Tıp Kurumu 2.İhtisas Kurumu 25/06/2021 tarihli raporu doğrultusunda ek rapor düzenlenmesi için aktüerya bilirkişisine dosyanın tevdine karar verilmiş olup, 26/10/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; “Delillerin ve hukuki durumların takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere 19.10.2016 tarihinde meydana gelen trafik kazasında plakası belirlenemeyen araç sürücüsünün %100 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre ve TRH 2010 yaşam tablosu ve Progresif rant yöntemine göre olayda yaralanarak malul kalan davacı …’ın; a)Geçici iş göremezlik dönemine ait maddi zararının = 4.150,25 TL, b)Sürekli iş göremezlik dönemine ait %10 maluliyeti ile ilgili maddi zararının =131.664,88 TL olduğu, c)Davacının maddi zararının poliçe limitini aşmadığı, d)Başvuru tarihine göre temerrüdün 21.03.2017 tarihinde gerçekleşmiş olacağı, e)Plakası belirlenemeyen otomobilin kullanım şeklinin ticari olduğunu gösterir bir belgenin bulunmadığı,” şeklinde görüş ve kanaat bildirmiştir.
Mahkememizin 01/04/2022 tarihli celsesinin 1 numaralı ara kararı uyarınca davacının maluliyet zararının gencel asgari ücret dikkate alınarak rapor düzenlenilmesine karar verilmiş olup, 18/04/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; “Delillerin ve hukuki durumların takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere 19.10.2016 tarihinde meydana trafik kazasında plakası belirlenemeyen araç sürücüsünün %100 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre olayda yaralanarak malul kalan davacı …’ın; a)Geçici iş göremezlik dönemine ait maddi zararının = 4.150,25 TL, b)Sürekli iş göremezlik dönemine ait %10 maluliyeti ile ilgili maddi zararının = 198.825,40 TL. Olduğu, c)Davacının maddi zararının poliçe limitini aşmadığı,..” şeklinde görüş ve kanaat bildirmiştir.
Dosyanın aktüerya bilirkişisine tevdii ile güncel asgari ücret göz önünde tutularak davacının maluliyet zararının tespiti hususunda ek rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiş olup, 17/10/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; “Delillerin ve hukuki durumların takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere 19.10.2016 tarihinde meydana trafik kazasında plakası belirlenemeyen araç sürücüsünün %100 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre olayda yaralanarak malul kalan davacı …’ın; a)Geçici iş göremezlik dönemine ait maddi zararının = 4.150,25 TL, b)Sürekli iş göremezlik dönemine ait %10 maluliyeti ile ilgili maddi zararının = 252.464,78 TL olduğu, c)Davacının maddi zararının poliçe limitini aşmadığı,…” şeklinde görüş ve kanaat bildirmiştir.
Davacı vekilinin 24/10/2022 tarihinde belirsiz alacak olarak açtıkları ve dava değerinin 5.000 TL olarak talep ettiklkeri sürekli iş göremezliğe ilişkin maddi tazminat miktarının 247.464,78 TL tutarında arttırarak toplamda 252.464,78 TL sürekli iş göremezlik tazminatı talep ettiklerini bildirerek dava değeri arttırım dilekçesi sundukları görüldü.
Tüm dosya kapsamından davacının … CBS’nin … soruşturma nolu dosyası kapsamında vermiş olduğu beyanından ve soruşturma dosyası içerisindeki kamera görüntüsü incelemesinde beyaz renkli bir aracın geçiş yaptıktan sonra arkadan gelen motosikletin üzerinde bulunan sürücünün yere düştüğü ve yerde bir kaç metre sürüklendiği anın tespit edilmesi ile, davacıya 19/10/2016 tarihinde plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün çarpması ile kazanın meydana geldiğinin anlaşıldığı, dosyada alınan bilirkişi raporundan davacının maluliyetine neden olan kazanın meydana gelmesinde plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün%100 oranında kusurlu olduğu, motosiklet sürücüsü davacının kusurunun bulunmadığı, ATK 2. İhtisas kurulunca kaza tarihlinde yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğine göre düzenlenen 25/06/2021 tarihli rapordan davacının kaza nedeniyle meydana gelen tüm vücut engellilik oranının %10 olduğu, İyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 3aya kadar uzayabileceğinin anlaşıldığı, bu engel oranına göre davacının karar tarihinde yürürlükte bulunan güncel asgari ücrete göre hesaplanan 252.464,78 TL sürekli iş göremezlik zararının bulunduğu anlaşılmakla meydana gelen sürekli iş göremezlik zararından kazanın meydana gelmesinde plakası tespit edilemeyen beyaz renkli aracın tam kusurlu bulunması nedeniyle davalı … Hesabının, Sigortacılık Kanunu’nun Madde 14/1 ve 14/2-a maddeleri gereği, bu sigortalarla saptanan geçerli teminat miktarlarına kadar sorumlu olduğu anlaşılmakla davanın kabulü ile 252.464,78 TL’nin, davalı … Hesabına 08/03/2017 tarihinde başvurulmuş olması nedeniyle 8 iş günü sonrası olan 21/03/2017 tarihi temerrüt tarihi olarak belirlenerek tazminatın bu tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıda belirtilen şekilde hüküm kurulmuştur.
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
HÜKÜM:
1 -Davanın KABULÜ ile
252.464,78 TL nin 21/03/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2 – Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 17.245,87 TL harçtan peşin alınan 897,4‬0 TL harcın ( 31,40 TL dava açılırken + 866,00 TL tamamlama harcı olmak üzere ) mahsubu ile bakiye 16.348,47‬ TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına.
3- Davacı tarafından yatırılan 897,4‬0 TL harcın ( 31,40 TL dava açılırken + 866,00 TL tamamlama harcı olmak üzere ) davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca 38.345,07 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5- Davacı tarafça yapılan 36,00 TL ilk harç (başvuru+vekalet harcı), 382,6‬0 TL müzekkere ve tebligat gideri, 2.194‬,00 Adli Tıp Kurumu faturası ile 1.500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.112,6‬0 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Davalı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7- Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep edilmesi halinde kendilerine iadesine,
Dair davacı vekilinin (e-duruşma) yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/12/2022

Katip …
e-imza

Hakim ….
e-imza