Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/544 E. 2019/405 K. 06.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/544 Esas
KARAR NO : 2019/405
DAVA : Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/06/2017
KARAR TARİHİ : 06/05/2019

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile dava dışı keşideci … Ltd.Şti. firma arasına ticari bir ilişki nedeniyle firma tarafından ödeme amacıyla düzenlenerek … … nolu 72,000,00 TL bedelli çek kaybetme suretiyle davacının elinden çıktığım, ….Aslîye Ticaret Mahkemesinde “çek iptali” talepli dava ikame edildiğini ve aynı mahkemenin … E. sayılı dosyasında verilen arar karar neticesinde iptali talep edilen çeke ödeme yasağı konduğunu, yargılama sürecinde çekin 3.kişilerin zilyetliğinde bulunulduğunu ve belirtilen davanın 06.06.2017 tarihli duruşmasında çekin davalının zilyetliğinde bulunduğu öğrenildiğini, aynı mahkemece “istirdat” davası için 1 haftalık kesin süre verildiğini, iş bu çek yönünden “istirdat” ; davacının yetkili hamil olduğunu iddia eden ve çek bedelini tahsil etmek amacıyla davacı aleyhine yasal yollara başvurma ihtimali olan davalıya herhangi bir surette borçlu olmadığı/olamayacağının “menfi tespit’’ini, çekin davacı tarafından ciro edilmediğini, davacının sahte kaşe ve imzası arka yüzüne atılmak suretiyle ulaşıldığını, ciro edilmeksizin kaybolduğundan rıza dışında elden çıktığını, davalıya yahut çek üzerinde diğer ciranta/cirantalara çeki ciro etmiş olması mümkün olmadığını, sahtelik iddiası çek üzerinde çek üzerinde ciro silsilesinde isimleri yazılı herkese karşı ileri sürülebileceğini, arz ve izah edilen nedenler ve res’en dikkate alınacak sair nedenlerle davacının elinden rızası dışında çıkan bilahare sahte imza kaşe ile ciro edilerek tedavüle sokulan … Şubesinden verilme … numaralı 53.800 TL bedelli 30.01.2017 keşide tarihli dava konusu çekin davacı istirdadına karar verilmesini ve aynı çekle ilgili davacının davalı nazarında borçlu sıfatının bulunmadığı/bulunamayacağının tespitine, dayanak ….Asliye Ticaret Mahkemesince verilmiş olan “ödeme yasağı” na dair tedbir kararının devamına karar verilmesini, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Bankanın … Şubesi … Ltd.Şti. tarafından tahsil edildiğinde kullandığı krediye mahsup edilmesi amacıyla bankaya verilmiş olan çekin cirantası olan davacı şirket tarafından söz konusu çekin nzası dışında elinden çıktığının İddiası davasının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, bankanın çeki almasındaki amacının dava dışı şirkete kullandırmış olduğu kredinin tahsili ve tasfiyesi amacına yönelik olduğunu, çek üzerinde yazılı olan 24.02,2017 tarihinde tahsil edilmek istendiğini ….Asliye Ticaret Mahkemesinin 16.02.2017 tarih … Esas sayılı ödemeden men kararı gereğince işleme alınmadığını bu durumun çekin arka yüzüne şerh edildiğini çekle ilgili ödeme yasağı banka şubesince müşterisine bildirildiğini, dava dışı şirketin kredi ödemelerinde aksama olmadığım, bankanın yeterli teminatının bulunduğunu ve çekin banka tarafından … Ltd.Şti. ne iade edildiğini, banka zilyetliğinde olmadığını, pasif dava ehliyetinin bulunmadığım, açıklanan nedenlerle davanın reddine, masraf ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava; Davacının elinden rızası dışında çıkan, sahte imza kaşe ile ciro edilerek tedavüle sokulan, … şubesinden verilme … numaralı 53.800,00 TL bedelli 30/01/2017 keşide tarihli çekin davacıya istirdatı talepli davadır.
Davacı vekili tarafından sunulan 11/02/2019 havale tarihli dilekçe ile davadan feragat ettiğini ve dilekçe ekinde taraflar arasında yapılan 20/03/2018 tarihli protokolü sunmuş olup, tarafların birbirlerinden karşılıklı olarak vekalet ücreti, yargılama gideri vs. Hak alacak talepleri olmadığı mahkememize bildirilmiştir.
Davacı vekili 06/05/2019 tarihli duruşmada “Biz davadan fergat ettik bu nedenle davanın reddine karar verilmesini, karşı taraf yönünden de vekalet ücretine yer verilmemesini talep ediyoruz” demiştir.
Davadan feragat HMK 307. maddesi hükmü gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, davacının, talep ve sonuçlarından kısmen veya tamamen vazgeçtiği bir taraf işlemidir. Feragat bildirimi de HMK’nun 309. maddesi hükmüne uygun olarak mahkemece tespit olunmuştur. Bu yasal nedenlerle davanın feragat sebebiyle reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :
1-Davanın feragat nedeni ile reddine,
2-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 44,40 TL karar ve ilam harcının peşin yatan 1.229,58 TL ‘den mahsubu ile artan 1.185,18 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Taraflarca talep edilmediğinden vekalet ücreti ve yargılama gideri konusunda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4-Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 06/05/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır