Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/46 E. 2022/141 K. 25.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/46 Esas
KARAR NO : 2022/141
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 04/01/2017
KARAR TARİHİ : 25/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 04/09/2009 günü, müvekkili … …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile Tekirdağ ili … ilçesi … Caddesi üzerinde seyir halindeyken sürücüsü ve plaka numarası belli olmayan bir aracın kendisine çarpması neticesinde çift taraflı yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, kazada … plakalı motosikletin sürücüsü konumundaki müvekkili … …’ın ağır yaralandığı ve geçici/kalıcı işgücü kaybı meydana geldiği, emniyet soruşturması esnasında dosyanın kaybolduğunu, bunun üzerine müvekkilinin gerek zarar veren sürücü ve gerekse dosyayı kaybeden ilgililer hakkında … Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunduğunu, ancak … Cumhuriyet Başsavcılığınca kazanın üzerinden 6 aydan daha fazla süre geçmiş olduğu gerekçesiyle kaza hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, müvekkilinin kazadan sonra … Hastanesine kaldırıldığını, ilk müdahale ve tedaviler bu hastanede yapıldıktan sonra, … Üniversitesi Eğitim Uygulama ve Araştırma Hastanesinde bir dizi operasyon geçirdiğini, ağır tedaviler uygulandığını, … Devlet Hastanesi tarafından düzenlenen 04/09/2012 tarihli Özürlü Sağlık Kurulu Raporuna göre müvekkilinin kazadan doğan daimi vücut fonksiyon kaybının %48 olduğunu, müvekkiline çarpan aracın meçhul olması nedeniyle işbu davanın …na yöneltildiğini, belirtilen gerekçelerle; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, müşterek ve müteselsil sorumluluğa ilişkin esaslar çerçevesinde müvekkilindeki geçici ve kalıcı işgücü kaybının tespitiyle buna göre ödenmesi gereken tazminatın hesaplanarak şimdilik 200,00 TL tutarındaki kısmının davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesini, hükmedilecek tüm tazminata kaza tarihinden itibaren avans faizi işletilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde olay tarihi 04.09.2009 olarak belirtildiğini, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 109/1. maddesi uyarınca; “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl içinde zamanaşımına uğrar.” hükmünün amir olduğunu, kaza tarihinin 04.09.2009 olup, davanın 13.01.2017 tarihli olduğunu, vekil eden kurumun haksız fiilin faili olmadığından, huzurda açılmış bulunan davada uzamış ceza zamanaşımı süresi dahi uygulanamayacağını, olayın 04.09.2009 tarihinde meydana geldiği gözetildiğinde davanın zamanaşımına uğradığını ve öncelikle zamanaşımı itirazı incelenerek, 2918 Sayılı KTK. 109. maddesi uyarınca iki yıllık zamanaşımı süresi içinde açılmayan davanın reddi gerektiğini, davacı yanın tahsilini talep ettiği miktarın dürüstlük kuralları çerçevesi içinde açıklattırılması ve eksik harcın tamamlattırılmasının gerekli olduğu, vekil eden kuruma sorumluluk yüklenebilmesi için kazaya karıştığı iddia olunan plakası tespit edilemeyen ikinci motorlu aracın olaya dahlinin somut deliller ile ispat edilmesi gerektiğini, ikinci motorlu aracın varlığının ispatı veya trafik poliçesi yaptırmak zorunda olmayan bir araç olduğunun tespiti halinde vekil eden aleyhine açılan davanın reddi gerektiği, davacının, sevk ve idaresindeki motosiklet ile seyir halinde iken olayın tek taraflı olarak gerçekleştiği açık olduğunu, zira olay, kolluğa intikal ettikten sonra da, düzenlenen tutanakta ve basit krokide ikinci bir araçtan söz edilmediğini, motorlu bir aracın kusuru ile meydana geldiği somut deliller ile ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmesini talep ettiğini, geçici iş göremezlik talebinin muhatabının … olmadığını, söz konusu talep teminat dışı olduğundan, davanın esastan reddi gerektiğini, davanın açılmasına sebep olmayan müvekkili kurumun herhangi bir kusuru söz konusu olmadığından, faize yönelik taleplerin de kabul edilemeyeceğini, sunulan nedenler ve mahkemenin inceleme esnasında re’sen takdir edeceği hususlar dolayısıyla; usule ilişkin itirazların değerlendirilerek, davanın zamanaşımı sebebiyle reddine, davacı kendi aracının trafik sigortacısına başvurudan da bahsetmiş olduğundan davanın … plaka sayılı aracın olay tarihindeki trafik sigortacısına ihbarına, olaydan 7 yıl sonra şikâyette bulunulmuş olması, kolluk tarafından düzenlenen tutanaklarda ikinci bir araçtan söz edilmiyor olması ve belirtilen nedenlerle, davacının yönetimindeki motosiklet dışında olaya karışan ikinci bir motorlu araç söz konusu olmadığından, haksız açılan davanın reddini, avukatlık ücreti dâhil her türlü yargılama giderinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
… Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/… CBS Soruşturma sayılı dosyası, kazaya ilişkin tutanaklar, hasar dosyası, SGK yazısı, davacıya ilişkin sağlık raporları ve davacının görmüş olduğu tedaviye ilişkin evraklar, davacının sosyal ekonomik durum araştırmasına ilişkin evraklar, tanık beyanı, ATK raporu ve bilirkişi raporu,
GEREKÇE
Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Sigortacılık Kanunu nun 14.maddesinin 1. fıkrasında “Bu Kanunun 13 üncü maddesi, 13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve 10/7/2003 tarihli ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ile ihdas edilen zorunlu sorumluluk sigortaları ile bu Kanunla mülga 21/12/1959 tarihli ve 7397 sayılı Sigorta Murakabe Kanunu çerçevesinde ihdas edilmiş olan zorunlu sigortalara ilişkin olarak aşağıdaki koşulların oluşması halinde ortaya çıkan zararların bu sigortalarla saptanan geçerli teminat miktarlarına kadar karşılanması amacıyla … nezdinde … oluşturulur.” aynı kanunun 14/2-b bendi ile ” Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dâhilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için” sorumlu olduğu düzenlenmiştir.
… CBS’nin 2016/… Soruşturma ve 2016/… Karar nolu kararı ile şüphelinin eyleminin TCK 89 kapsamında kalıp takibinin şikayete bağlı olduğu, şikayet için TCK 73/1 Maddesinde ön görülen 6 aylık süre içerisinde müracaat edilmeyerek şikayet hakkının düştüğü değerlendirildiğinden kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği görülmüştür.
… Asliye Hukuk Mahkemesine yazılan talimatla beyanı alınan tanıklardan;
Tanık … “davacı esnaf arkadaşım olur, dava konusu kaza meydana geldikten sonra bizim haberimiz oldu, ben davacının kardeşine haber verdim, beraber olay yerine gittik, olay yerine gittiğmizde davacıyı hastaneye kaldırmışlardı, bizde oradan hastaneye gittik, ayağı sarılıydı, bilinci yerindeydi, sonrasında davacıya yapılan ameliyatlardan haberim yok, benim bilgi ve görgüm bundan ibarettir” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tanık … ” davacı benim arkadaşım olur, ben olay gecesi işe gidiyordum, …’da heykel meydanının oradan geçerken bir ses duydum, bir aracın motora çarptığını gördüm, o esnada insanlar toplandılar, davacı kaza esnasında motorun üzerindeydi, çarpmayla birlikte davacı yere savruldu, motora çarpan araç hiç beklemeden kaçarak uzaklaştı, arabayı kimin sürdüğünü görmedim, ancak, civardaki insanların kaçma dediklerini duydum, ama motora arabayla çarpan şahıs durmadan olay yerinden uzaklaştı, davacı ayağından darbe almıştı, ben olay yerinden uzaklaşırken ambulans sesini duydum, sonrasını bilmiyorum, benim bilgi ve görgüm bundan ibarettir “şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacının 04/09/2009 tarihli kaza nedeniyle uğradığı geçici iş gücü kaybı oranının tespiti yönünden … Adli Tıp Kurumundan rapor aldırılmasına karar verilmiş olup Adli Tıp Kurumu … İhtisas Kurulu 27/02/2019-… Karar sayılı raporunda özetle; mevcut belgelere göre, … …’ın 04.09.2009 tarihli trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak %37.2 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceğinin bildirildiği anlaşılmıştır.
Tazminat hesabı noktasında aktüerya bilirkişisinden rapor aldırılmasına karar verilerek dosya bilirkişiye tevdi edilmiş olup bilirkişi 19/10/2019 tarihli raporunda özetle, dava konusu kaza yılı 2009 olmakla, yeni Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının yürürlüğe girdiği 01/06/2015 tarihinden önce olduğundan Yargıtay’ ın yerleşik içtihatlarında kabul ettiği hesaplama ilkelerine göre ve 15/08/2003 tarihti Genel Şartlar kapsamında hesaplama yapıldığı, dava konusu olayın çift taraflı trafik kazası olarak meydana geldiği anlaşılmakta ise de, tarafların kusur durumuna ilişkin dosyada mübrez herhangi bir kusur raporu bulunmadığından davalı … lehine kusur indirimi yapılamadığı, ancak tarafların kusur durumunun yüzde olarak tespit edilmesine mütekaip kusur indirimi yapılabileceği, dosyaya davacının mesteğini ve gelirini ispatlar bir beyan ve belge sunulmadığı, davacının kaza tarihinden günümüze kadar olan aktif devre kazançlarının AGİ’ li net asgari ücretler esas alınarak belirlendiği, davacının olay tarihinden itibaren 9 aylık geçici iş görmezlik süresi boyunca %100 oranında malul sayıldığının; devam ederni dönemde ise %37,2 oranında sürekli malul kaldığının kabulü ile hesaplama yapıldığı, hesaplamaya konu kazada davacıya, SGK tarafından iş kazası ve meslek hastalığı sigorta dalından, davalı …’ na rücu edilebilecek peşin sermaye değerli ödeme yapılmadığı anlaşıldığından peşin sermaye değeri tenzili yapılamadığı, davacının meslekte kazarıma gücü/efor kaybına ait taplam maddi zararının 252.924,78 TL olmakla, kaza yılı olan 2009 yılı için Hazine Müsteşarlığı’ nın sakatlanma ve ölüm için kişi başına betirlediği teminat limitini aştığı, davalı … teminat limiti ile sınırlı olarak sorumlu olduğundan davacının teminat limiti dahilinde katan 150.000,00 TL’ lik maddi zararından sorumlu olup, işbu miktarı aşan zarar miktarından ise sorumluluğunun bulunmadığını rapor ettiği anlaşılmıştır.
Tarafların kusur durumunun belirlenmesi için dosyanın trafikçi bilirkişiye tevdine karar verilmiş olup bilirkişi 22/12/2019 tarihli raporunda özetle, Karayolları Trafik Kanununun; 47.maddesinin d) fıkrasını ihlal ederek; taşıt yolunda araç kullanırken, Trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili olan kural, yasak, zorunluluk veya yükümlülüklere uymak zorunda olduğu halde, sevk ve idaresindeki … plakalı motosikletiyle, 04.09.2009 günü saat 23:00 sıralarında … İli, … İlçesi, … Caddesi üzerinden … önünde seyir halindeyken, kendi beyanına göre, bir aracın kendisine çarpması nedeniyle dava konusu Trafik Kazasının meydana geldiği, ancak dosya kapsamına göre, kazanın meydana geliş şekli ve sebebiyle ilgili dosyada bilgi bulunmadığı, bu durumda, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 04/04/2007 tarih ve 2007/11-104 E. 2007/… K. Sayılı kararında yer alan, “işletenlerden hangisinin kusurlu olduğunun kesin olarak tespit edilemediği durumda, tehlike sorumluluğuna katlanma ilkesi uyarınca, zararın işletme tehlikeleri doğrultusunda, tehlikeler eşit varsayıldığından zarar ilke olarak yarı yarıya paylaştırılır.” hükmüne göre, meydana gelen trafik kazasında, eşit olarak %50 oranında kusurlu olduğu, çarpıp olay yerini terk ettiği iddia edilen aracın sürücünün, Karayolları Trafik Kanununun; 47.maddesinin d) fıkrasını ihlal ederek; Taşıt yolunda araç kullanırken, Trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili olan kural, yasak, zorunluluk veya yükümlülüklere uymak zorunda olduğu halde, sevk ve idaresindeki plakası tespit edilemeyen aracıyla, 04.09.2009 günü saat:23.00 sıralarında Tekirdağ İli, … İlçesi, … Caddesi üzcrinden … önünde seyir halindeyken, sürücü … …’Iın yönetimindeki … plakalı motosiklete çarpmasıyla, dava konusu Trafik Kazasının meydana geldiği, ancak dosya kapsamına göre, kazanın meydana geliş şekli ve sebebiyle ilgili dosyada bilgi bulunmadığı, bu durumda, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 04/04/2007 tarih ve 2007/11-104 E. 2007/180 K. sayılı kararında yer alan, “işletenlerden hangisinin kusurlu olduğunun kesin olarak tespit edilemediği durumda, tehlike sorumluluğuna katlanma ilkesi uyarınca, zararın işletme tehlikeleri doğrultusunda, tehlikeler eşit varsayıldığından zarar ilke olarak yarı yarıya paylaştırılır.” hükmüne göre, meydana gelen trafik kazasında, eşit olarak %50 oranında kusurlu olduğunun rapor edildiği anlaşılmıştır.
Dosyanın, önceden rapor sunan aktüerya uzmanı bilirkişiye tevdii ile, güncel asgari ücrete göre ve PMF 1931 ve TRH 2010 yaşam tablolarına göre ikili hesaplama yapılarak ek rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiş olup bilirkişi 29/09/2021 tarihli raporunda özetle, hesaplamada bakiye ömür süresinin TRH 2010 Tablosu ve PMF 1931 Tablosu esas alınarak terditli olarak belirlendiği ve ve 2021 yılı için uygulanan net asgari ücret miktarındaki artış dikkate alınarak hesaplama yapıldığı, kök rapor tanziminden sonra dosyadan alınan kusur raporlarının incelenmesi sonucunda; 22/12/2019 tarihli rapor doğrultusunda olay yerini terk ettiği iddia edilen aracın sürücüsünün meydana gelen trafik kazasındaki %50 kusur oranının uygulandığı, TRH 2010 Tablosu ve PMF 1931 Tablosu esas alınarak terditli olarak yapılan hesaplamaya göre, TRH 2010 Yaşam Tablosuna Göre, davacının meslekte kazanma gücü/efor kaybına ait toplam maddi zararının 410.930,75 TL olduğu, çarpıp olay yerini terk ettiği iddia edilen aracın sürücüsünün meydana gelen trafik kazasında %50 kusurlu olduğunun kabulü halinde toplam maddi zararının 205.465,38 TL olduğu, PMF 1931 Yaşam Tablosuna göre, davacının meslekte kazanma gücü/efor kaybına ait toplam maddi zararının 331.011.17 TL olduğu, çarpıp olay yerini terk ettiği iddia edilen aracın sürücüsünün meydana gelen trafik kazasında %50 kusurlu olduğunun kabulü halinde toplam maddi zararının 165.505,59 TL olduğu, TRH 2010 ve PMF 1931 Yaşam Tablolarına göre yapılan her iki terditli hesaplamanın hem kusur indirimi yapılmaksızın hem de %50 kusur oranının uygulanmış haline göre, davacının meslekte kazanma gücü/efor kaybına ait toplam maddi zararının 2009 yılı için Hazine Müsteşarlığı’ nın sakatlanma ve ölüm için kişi başına belirlediği teminat limiti olan 150.000,00 TL’ yi aştığı, davalı … teminat limiti ile sınırlı olarak sorumlu olduğundan davacının teminat limiti dahilinde kalan 150.000,00 TL’ lik maddi zararından sorumlu olduğu, bu miktarı aşan zarar miktarından ise sorumluluğunun bulunmadığı hususlarını rapor ettiği anlaşılmıştır.
Davacı 03/12/2021 tarihli dava değeri arttırım dilekçesi ile kalıcı işgücü tazminat taleplerinin 149.800,00 TL artırılarak 149.900,00 TL’ye çıkarılmasını, neticeten, kalıcı ve geçici işgücü kaybı için toplam 150.000,00 TL (149.900,00 TL + 100,00 TL) tazminata karar verilmesini, karar verilecek tazminatın tamamına temerrüt tarihinden itibaren avans faizi işletilmesini, bu tazminat ile faizinin, tüm yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere; 04/09/2009 tarihinde meydana gelen ve davacının yaralanmasına sebep olan kazada, … plakalı motosiklet sürücüsü olan davacının %50 oranında kusurlu bulunduğu, plakası tespit edilemeyen otomobil sürücüsünün %50 kusurlu bulunduğunun bilirkişi raporu ile tespit edildiği, ATK … İhtisas Dairesinden alınan rapora göre, davacının % 37,2 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı ve iyileşme sürecinin 9 aya kadar uzayabileceği, davacının TRH 2010 yaşam tablosuna göre yapılan hesaplamada kaza nedeniyle meydana gelen geçici iş göremezlik zararının 5.072,79 TL, sürekli iş göremezlik zararının 405.857,96‬ TL olduğu, davacının kusuru oranında indirim yapıldığında geçici iş göremezlik zararının 2.536,39 TL , sürekli iş göremezlik zararının 202.928,98‬ TL olacağı, plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün kusuru oranında vermiş olduğu zarardan davalı …nın, Sigortacılık Kanunu’nun Madde 14/1 ve 14/2-b maddeleri gereği, bu sigortalarla saptanan geçerli teminat miktarlarına kadar sorumlu olduğu anlaşılmakla, davanın kabulü ile; kaza tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre 100 TL geçici iş maluliyet, 149,900 TL sürekli maluliyet zararı olmak üzere toplam 150.000,00 TL geçici ve sürekli maluliyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Sigorta şirketinin faizden sorumluğunun 2918 sayılı KTK’nun 98/1 ve 99/1 maddeleri ile ZMMS genel şartları uyarınca “rizikonun, bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü sonrasında” başlayacağı düzenlenmiş olup, dosya kapsamında davalıya başvuru tarihini gösterir evrak bulunmadığından dosyada bulunan …nın davacının tazminat talebinin reddine ilişkin bildirimi tarihi olan 05/12/2016 tarihi ihbar tarihi kabul edilerek 8 iş günü sonrası olan 16/12/20196 tarihi temerrüt tarihi olarak kabul edilmiştir.
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
HÜKÜM:
1 – Davanın KABULÜ ile 150.000,00 TL geçici ve sürekli maluliyet tazminatının 16/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2 – Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 10.246,50 TL harçtan peşin alınan 513,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 9.733,50 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına.
3- Davacı tarafından yatırılan 513,00 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca 18.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5- Davacı tarafça yapılan 316,75 müzekkere ve tebligat gideri, 687,00 Adli Tıp Kurumu faturası ile 1.450,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.453,75 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Davalı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7- Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde kendilerine iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.25/02/2022

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)

Evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanununa göre imzalanmıştır. ¸