Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/394 E. 2019/881 K. 28.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/394 Esas
KARAR NO : 2019/881

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/04/2017
KARAR TARİHİ : 28/10/2019
Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın davalı borçluya Kredi Kartı Sözleşmesine istinaden kredi kullandırdığını, davalının sözleşme koşullarına uymaması, borçları ödemelerinde temerrüde düşmesi sebebiyle Beşiktaş … Noterliği aracılığıyla 35,060,28 TL borcu için ihtarname keşide edildiğini, ihtarname tebliğine karşın borcun ödenmediğini, bunun üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğü nezdınde icra takibi başlatıldığını, toplam 35.657,11 TL için ödeme emri gönderildiğini, ancak davalı borçlunun takibe, borcun tamamına, sözleşmedeki imzalara itiraz ettiğini, bu itirazın alacağın tahsilini geciktirmek amaçlı yapıldığını, takibe itiraz sebebiyle % 20 den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini, sözleşme gereği bankanın defteri kayıt ve belgelerinin yegane delil olduğunu ifade ve talep etmektedir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesi ve delil listesinin HMK ‘nın emredici hükümlerine aykırılık iddiaları ve görev yönlerinden davanın reddinin talep edildiğini, davalı vekilinin esasa ilişkin olarak, alacağa dayanak oluşturan Genel Kredi – Kredi Kartı Sözleşmesinde yeralan imzaların müvekkilinin el ürünü olmadığını, dolayısıyla ortada hukuken geçerli bir sözleşme bulunmadığını, bu nedenle davacının alacaklı olamayacağını, dolayısıyla öncelikle sözleşmenin varlığı ve geçerliliğinin ispatlanması gerektiğini, ayrıca hesap kat ihtarının da usule uygun düzenlenmemiş olduğunu, davacının borcun varlığını ve miktarını hukuken usulüne uygun delillerle ispat etmesi gerektiğini, böyle delillerin de dosyada bulunmadığını, kredi sözleşmesindeki imzanın müvekkiline ait olduğu düşünülse bile müvekkilinin kredi kullanmadığını, ihtarname gönderilmiş olsa bile bu ihtarnameye itiraz ettiklerini, borcun bulunmadığını, bu itiraz sebebiyle temerrüt ve muacelliyetin gerçekleşmediğini, davacının faiz talep etme hakkının da doğmadığını, faizin başlangıç tarihine de itiraz ettiklerini, oranın fahiş olduğunu, faiz oranının TCMB ‘ye sorulması gerektiğini, kredinin verildiği iddia edilen tarihte, takibin açıldığı ve sonraki tarihlerde de böyle bir faiz oranının uygulanmadığını, Yargıtay kararlarına göre de davalının temerrüde düştüğü tarihlerde bankaların aynı neviden kullandırdığı kredilerin araştırılması gerektiğini, Kredi Kartı Sözleşmesinin var olmadığını, banka kayıtlarının da kesin delil olamayacağını, davacının taraflar arasında hukuki ilişki kurulduğunu, kredi verildiğini ispat etmesi gerektiğini % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesi için borcun likit olması gerektiğini, ama somut olayda taraflar arasında bir sözleşme bulunmadığını, asıl davacı tarafın kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini iddia ve talep etmektedir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava; Taraflar arasındaki kredi borcunun ödenmemesi nedeni ile İstanbul … İcra Müdürlüğü ‘nün… esas sayılı dosyasından başlatılan icra takibine davalının itirazı sonucu İİK 67. Madde gereği açılan itirazın iptali davasıdır.
Deliller; Dosya Münderecatı, İstanbul … İcra Müdürlüğü ‘nün … esas sayılı dosyası, bilirkişi incelemesi.
Mahkememiz dosyasından 30/11/2018 tarihli bilirkişi raporu alınmış olup, davacı vekilinin 26/04/2019 tarihli dilekçesinde bilirkişi raporunda bildirilen eksik evrakların tamamlandığı, eksik evraklar doğrultusunda ek rapor alınması talebi ile mahkememizce ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, 14/10/2019 tarihli bilirkişi ek raporu alınmış, taraflara tebliğ edilmiştir. davalı taraf duruşmalar hiç katılmamış, mahkememizce alınan kök ve ek rapora itiraz etmemiştir.
Bilirkişi ek raporunda; Davacı tarafından sunulan…Talep Formunda, …numaralı müşteri…için 10.000,00 TL limitli kredi kartı talep edildiği, formun ekinde davalının nüfus cüzdanı fotokopisi ile adres, ev ve iş telefonu numaraları ile e-posta adresi bilgisinin bulunduğu, şube yetkilisinin talep edilen kredi kartlarının basım listesinin sunulduğu, Bireysel Müşteri Bilgi Formunda, davalının kişisel bilgileri, iletişim bilgileri, işyeri bilgileri, formun başında üç adet tatbik imza ve sonunda da imza bulunduğu, Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi incelendiğinde, 15 ana madde, çok sayıda alt maddeden ve 22 sayfadan oluştuğu, 18. sayfasının sonunda davacının olabileceği değerlendirilen imza ile banka yetkililerinin imzalarının bulunduğu görülebilmektedir. Davaya konu kart ile ilgili hükümler ise sözleşmenin 4. maddesinde Kartlara İlişkin Hükümler başlığı ile düzenlendiği, dosya kapsamında Beşiktaş … Noterliğinde 09.11.2016 tarihinde …yevmiye sayılı
ihtarname ile davalının kullandığı iddia olunan … numaralı kredi kartından ötürü ihtarname tarihi itibariyle 35.060,28 TL borcu olduğu bildirilerek bu borcun en geç 7 gün içinde hesaplanacak cari kredi kartı faizi, faizin yasal oranda BSMV, KKDF vesair yasal fer’ileri talep edildiği, ancak İhtarnamede kredi kartı hesabının kat edildiğine dair bir ifade olmadığı, bununla birlikte, dosyada başkaca bir belge görülemediğinden, ihtarname tarihi olan 09.11.2016 tarihinin kartın kapatıldığı ve bu sebeple kat tarihi olarak değerlendirilebileceği kanaatine varıldığı, ihtarnamenin ekinde yeralan tebliğ belgesinde, ihtarname tebligatının 11.11.2016 tarihinde muhatabın kredi kartı başvuru formunda bildirdiği adrese götürüldüğü, ancak adreste “tanınmadığı” ibaresiyle adresin bağlı olduğu muhtarlığa bırakıldığı anlaşılmaktadır. Bahis konusu ihtarnamenin muhtarlığa bırakıldığı tarih olan 11.11.2016 tarihini, Tebligat Kanunu Madde 21. hükmünce tebligat tarihi olarak değerlendirilebileceği, bu nedenle ihtarnamede 7 gün ödeme süresi verildiğinden sürenin 17.11.2016 tarihinde sona erdiği borçlunun 18.11.2016 tarihinde temerrüde düştüğü, dosya kapsamına sunulan son kredi kartı ekstresinin 17.09.2016 tarihli olduğu, bu tarih itibariyle kartın kapatıldığı ve yine aynı tarih itibariyle kalan taksitli alışveriş taksitleri ile geç/kısmi ödemelerden kaynaklanan faiz ve ferilerin toplam tutarının banka alacağı olarak 33.162,07 TL olarak belirlendiği, davalının kullandığı kredi kartının ticari kredi kartı olarak kullanıldığı, bununla birlikte, 09.11.2016 tarihli ihtarnamede davacı bankanın ihtarname tarihi itibariyle toplam alacağının 35.060,28 TL olarak talep edildiği, bu durumda, kesilen son ekstreden ihtarname tarihine kadar, o tarihlerde geçerli olan ve TCMB tarafından belirlenen, ekstrede de yazılı olan aylık % 2,02 akdi faiz oranı dikkate alınarak faiz işletilebilecektir. Kat tarihinden temerrüt tarihine kadar yine akdi faiz ve temerrüt tarihinden takip tarihine kadar ise TCMB tarafından belirlenen, ekstrede de yazılı olan aylık % 2,52 temerrüt faiz oranı dikkate alınarak faiz hesabı yapılmış, davacının davalıdan alacağı olduğunun kabulü halinde, takip tarihi itibariyle davacı bankanın davalıdan 35.244,64 TL alacağı bulunduğu hesap edilmiş olup, bu rakama, ihtarname masrafı olarak gösterilen 125,34 TL tutarının da eklenmesiyle (35.244,64 + 125,34 =) 35.369,98 TL nin davacı banka alacağının bulunduğu, Kredi kartlarına uygulanacak azami akdi ve temerrüt faiz oranlarının, Resmi Gazetenin 12.11.2016 tarihli 29886 sayılı nüshasında yayımlanan Kredi Kartı İşlemlerinde Uygulanacak Azami Faiz Oranları Hakkında Tebliğ (Sayı: 2016/8) m. 7 gereği, her yılın Ocak-Mart, Nisan-Haziran, Temmuz-Eylül ve Ekim-Aralık dönemleri için TCMB’ ce ilan edildiği, davaya konu olan dönemlerde (Temmuz – Eylül 2016 ve Ekim – Aralık 2016) akdi faiz için aylık % 2,02 ve temerrüt faizi için de aylık % 2,52 olarak belirlendiği, bankanın dava konusu kredi kartına bu faiz oranları üzerinden faiz işlettiği tespit edilmiştir.
TBK’nun 589 ve 590. Maddesinde (Kefilin Sorumluluğu) Yeni TBK göre; “Kefil her durumda, kefalet sözleşmesinde belirtilen azami miktara kadar sorumludur. Eski BK göre: Kefil kefil olduğu miktar ile bu miktara ilaveten kendi temerrüdünün (direniminin) kanuni sonuçlarından sorumludur…”
Yargıtay 19. HD 09.01.1993 T. 92/9781E. 93/8447S.K “..Kefilin temerrüdü, kredi hesabını kat eden bankanın, müteselsil kefile TBK’nun 117. m/mülga B.K.101/2 maddesi hükmünce temerrüt ihtarında bulunması ile geçerlidir. ..”
Mahkememiz dosyasında; … numaralı kredi kartı ekstrelerinin sunulduğu ve ekstrelerin incelenmesinden 17.09.2016 tarihi itibariyle anapara ve ferriler borçlarının toplamının 33.162,07 TL olduğu, son ekstre tarihinden ihtarname (kat) tarihine kadar akdi faiz oranı üzerinden işletilecek akdi faiz ve ferriler toplamının 34.609,00 TL, kat tarihinden temerrüt tarihine kadar bu rakamın 34.876,94 TL olduğu, takip tarihi itibariyle asıl alacağın 35.244,64 TL hesaplandığı, buna ihtarname masrafının da ilavesiyle davacının 35.369,98 TL alacağı olduğu bilirkişi raporuyla tespit edildiğinden ve davacının, icra dosyasındaki takip talebi ve ödeme emrindeki talebi fazla olduğundan davanın kısmen kabulü ile davalının İstanbul … İcra Müdürlüğü ‘nün … esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile 35.244,64 TL asıl alacak, 125,34 TL masraf üzerinden takibin aynen devamına, 7.048,92 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM :
1-Davanın kısmen kabulü ile davalının İstanbul… İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile 35.244,64 TL asıl alacak, 125,34 TL masraf üzerinden takibin aynen devamına,
2-7.048,92 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 2.416,12 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 4.240,70 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden red üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 287,13 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan ( 125,00 TL posta masrafı+ 600,00 TL bilirkişi ücreti =)725,00 TL yargılama giderinin red ve kabul oranına ( %99,19 kabul ) nazaran 719,12 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı tarafça yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 28/10/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır