Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/388 E. 2021/360 K. 20.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/388 Esas
KARAR NO : 2021/360
DAVA : Şirket Yöneticisinin Sorumluluğundan Kaynaklanan Tazminat, Müdürlük Görevinden Azil
DAVA TARİHİ : 25/04/2017
KARAR TARİHİ : 20/05/2021

DAVA : Davacı vekili mahkememize ibraz etmiş olduğu dava dilekçesinde, 06/09/2012 yılından itibaren %50 ortaklı … ve … tarafından kurulmuş olan … Ltd. Şti’nin davalı tarafından zarara uğratıldığını, müvekkiline şirket karlılığından hiçbir para ödenmediğini, davalının, müvekkilinin haberi olmadan şirketin … plakalı araçları değişik zamanlarda sattığını, buradan elde edilen paranın nasıl ve nerede kullandığının bilinmediğini, davalının kendi eş ve çocuklarının özel sağlık sigortalarının … Ltd. Şti hesabından karşılanarak yaptırdığını, şirket hesaplarını kendi hesabıymış gibi kullandığını, müdürlük görevini suistimal ettiğini, müvekkiliyle ortağı olduğu … Ltd. Şti adına … Bankası … Şubesinden 65.000 TL’lik kredi kullanıldığını, bu kullanılan kredinin ne için ve ne şekilde kullanıldığının belli olmadığını, kredinin çekildiği gün ile yeni firması olan … Ltd. Şti’nin kurulumunun aynı döneme rastlamasının da kredinin nasıl ve ne için kullanıldığının açıkça göstergesi olduğunu, şirketi sürekli borçlandırdığını, şirket hesapları kontrol edildiğinde para akışı sağlanan kişi veya kurumların hiç bir şekilde müvekkilinin ortağı olduğu firmayla alakalı olmayan kişiler olduğunu, davalı adına kayıtlı Tekirdağ İli … köyü mevkiinde kendi adına villa tipi yazlık satın aldığını, taşınmazın tüm kredilerinin şirket hesaplarından ödendiğini, müvekkilini sürekli zarara uğrattığını, davalının müdürlük görevini kötüye kullanarak şirketin içini boşaltarak başka firmalara para aktarıp müvekkilinin mağdur olmasına neden olduğunu, davalının … Ltd. Şti’ne ait araçları satarak bu paralarla yeni firması … Ltd. Şti’ne araçlar almaya başladığını, davalı müdürün dilekçesinde belirttiği … plakalı araç için … ‘den para alındığını söylediğini, ancak bu durumun kurgusal olarak yapıldığını, hileli senetler ve sözleşmeler düzenlenerek şirketi borçlandırıcı işlemlere girişildiğini, davalı şirketin yeni kurduğu firmanın diğer ortağının … ‘ün olduğunu, bu durumun planlı ve kurgulu bir şekilde davaya konu firmanın içinin boşaltıldığının göstergesi olduğunu, davaya konu firmanın ödenmeyen vergi borçları, SGK borçları, olan borçları hileli sözleşmeler ve senetler yaparak şirketi borç batağına sürüklediğini, şirketin gizli ortağı dediği …’ya değişik ad ve açıklamalarla paralar aktardığını, şirketin isim hakkı bedeli olan paraları gönderdiğini belirterek davalı …’nın … Ltd. Şti’nin müdürlüğünden azline, müvekkilinin ortağı olduğu … ltd. Şti’nin davalı müdür …’nın hileli muameleleri sonucu şirketin kurulumundan bu yana zarara uğratması ve uğranılan zarara mahsuben şimdilik 10.000 TL işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile … Ltd. Şti’ne ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ISLAH : Davacı vekili 11/03/2021 tarihli dilekçesiyle, 02/12/2020 tarihli bilirkişi raporu ile davalının, müvekkili şirkete verdiği toplam zararın 181.321,35 TL olduğu tespit edildiğini, bu nedenle müddeabihi ıslah yoluyla 10.000,00 TL’den 171.321,35 TL artırarak 181.321,35 TL’ye çıkardıklarını, 10.000 TL’ye dava tarihinden 171.321,35 TL’ye ise ıslah tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasını talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde, davaya konu … Ltd. Şti’nin daha önceki sahibi olan … ‘dan bir kısım hisseler devir alındığını, devir işlemi yapılırken … şirketin tamamını resmi olarak devir etmesine rağmen bazı ekonomik sıkıntılardan dolayı kendisinin şirket ortağı olmaması nedeniyle muvazaalı işlem ile … onun adına resmi ortak olarak gösterildiğini, söz konusu hisselerinin bir kısmının devri yapılırken müvekkilinin … ‘ya ödemeler yaptığını, … Ltd. Şti’ne verilmiş olan paranın müvekkili ve gayri resmi şirket ortağı … adına verildiğini, şirkete ait araçların satışıyla şirket ücretin şirket kasasına girmediği izlenimi yaratıldığını, söz konusu aracın satış sözleşmelerinde bu araçların bir kısmının satışı vekalet ile davaya konu şirketin gizli ortağı olan … Kaya’ya verilmiş olan vekaletle … tarafından satıldığını, müvekkilinin araç satışından kaynaklanan ücretin … ve davacıdan istediğini, ancak şirketin muhasebesine teslim edilmediğini, şirkette sigortalı çalışan şahısların … ismini taşımasının müvekkilinin akrabasının olduğunu göstermeyeceğini, müvekkilinin Tekirdağ ilinde yazlık almış olduğunu, taşınmazın tamamını müvekkilinin kendi adına banka kredisi kullanmak suretiyle aldığını, şirketin servis hizmeti verdiğini, … Tic. A.Ş’nin de servis hizmeti verdiği şirketlerden biri olduğunu, servis hizmeti ücreti istendiğinde söz konusu firma yetkilisinin ödemeyi yapmış olduğunu beyan ettiğini, davaya konu firmanın muhasebe kayıtları incelendiğinde böyle bir ödemenin yapılmamış olduğunun tespit edildiğini, firmanın muhasebecisinin … Bankası … Şubesinden verilmiş olan 25/12/2014 tarihli çek ile ödeme yapılmış olduğunu beyan ettiğini, çekin kime teslim edildiği, imzanın kim tarafından derç edildiğinin sorulduğunu, davacı tarafından çekin teslim alınmış olduğunu, para makbuzunun da bizzat kendisi tarafından imzalanarak verilmiş olduğunun beyan edildiğini, … Ltd. Şti’nin servis hizmeti yapmış olduğu okulların öğrenci velilerine 30/12/2014 tarihinden sonra SMS gönderilerek şirketin hesabının değişmiş olduğunun bildirildiğini, ödemelerin … Bankası … Şubesi … nolu hesabına yapılması konusunda bilgilendirme mesajı gönderildiğini, asıl firmanın tahsilat yapması engellenmeye ve güçleştirmeye çalıştığını, ilgili öğrenci velilerine ve firmanın tedarikçilerine yanıltıcı bilgi vererek onları dolandırmaya çalıştığını belirterek davanın reddini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE : Dava, şirket yöneticisinin sorumluluğundan kaynaklanan tazminat, müdürlük görevinden azli istemine ilişkindir.
DELİLLER : Davalı şirkete ait sicil dosyası , dava dilekçesinde plakaları belirtilen araçlara ait trafik kayıtları ve araçların satışıyla ilgili noter evrakları, taşınmazın tapu kaydı, banka hesaplarına ilişkin ekstreler, … Asliye Ticaret Mahkemesine ait 2014/… Esas 2016/… Karar nolu dosya, davalı şirkete ait defter ve belgeler, bilirkişi incelemesi.
Dava dilekçesinin sonuç kısmında bahsedilmemesine rağmen dava dilekçesi içeriğinde fesih ve tasfiye ibaresi de geçtiğinden, fesih ve tasfiyenin dava konusu yapılıp yapılmadığı hususu 30/11/2017 tarihli duruşmada davacı vekilinden sorulmuş, davacı vekili beyanında bu dava ile ilgili taleplerinin dilekçenin sonuç ve istem kısmında belirtilen hususlarla ilgili olduğunu, şimdilik fesih ve tasfiye taleplerinin olmadığını bildirmiştir.
Uyuşmazlık noktaları, davalı şirket yöneticisinin davalı şirket hesaplarından kendi nam ve hesabına ayrıca kurduğu şirkete para aktardığı , şirket adına kayıtlı araçları satarak paranın şirket hesabına aktarılmadığı , kendisinin ve eşinin ve çocuklarının özel sağlık sigortalarının davalı şirket parasından karşılandığı , … Bankasından alınan 65.000,00 TL lik kredinin nereye kullanıldığının belli olmadığını, şirket parasını kullanarak Tekirdağ … Köyünden taşınmaz aldığı , şirket kaynaklarını davalı tarafça kurulan varlık … Ltd Şti’ye aktarılarak davalı şirketin zarara uğratıldığı iddia edildiğniden , davalı şirket yetkilisinin davalı şirkete şirkete zarara uğratıp uğratmadığı , uğratıyorsa ise zarar miktarının tespiti, müdürlükten azil koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarının tespiti noktasında toplanmaktadır.
… Asliye Ticaret Mahkemesine ait 2014/… Esas 2016/… Karar nolu dosyası alınıp incelendiğinde, … Tarafından … hakkında aynı iddialara dayalı olarak şirket müdürünün azli, şirket yöneticisinin sorumluluğundan kaynaklana tazminat davası açtığı, …’nın ise karşı dava dilekçesi ile …’nin şirket ortaklığına son verilmesi talebiyle dava açtığı, mahkemece yapılan yargılama sırasında ticari defter ve belgeler üzerinde inceleme yaptırılarak rapor alındığı, raporda; … … LTd. Şti’nin ticari defter kayıtları ile banka hesap ekstreleri bakiyelerinin birbirinden farklı olduğu, bir çok banka işleminin usulüne uygun olarak şirket kayıtlarına kaydedilmediği, şirket defterlerinin usulüne uygun tutulmadığı, şirket adına kullanılan ihtiyaç kredisinin hangi amaçlarla kullanıldığının belirsiz olduğunu, aynı tarihlere rastlayan şirkete ait özel bir harcamaya rastlanmadığı dikkate alınmak suretiyle, …’nın TTK 626. Maddesi kapsamında müdürlük sıfatından doğan özen ve sadakat yükümlülüğüne uygun davranmadığını, TTK 630 maddesi çerçevesinde müdürün idare ve temsil yetkisini kaldırılması bakımından haklı sebep olarak nitelendirilebileceği, …’nın özen ve sadakat yükümlülüğüne uygun davranmaması sebebiyle oluşan şirket zararının TTK 644.maddesi yollamasıyla TTK 553 ve devamı madde hükümleri çerçevesinde mümkün olduğunu ancak dosya içerisinde bulunan belgeler çerçevesinde zarar miktarının net ve kesin olarak tespitinin mümkün olmadığı yönünde görüş bildirildiği, mahkemece 23/06/2016 tarihinde verilen karar ile hem asıl dava hem de karşı dava açısından husumetin şirkete karşı da yöneltilmesi gerektiği belirtilerek asıl ve karşı davanın husumet eksikliği nedeniyle reddine karar verildiği, kararın davacı- karşı davalı vekiline 25/10/2016 , davalı-karşı davacı vekiline ise 03/11/2016 tarihinde tebliğ edilerek kararın kesinleştiği görülmüştür.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, derdestlik itirazında bulunmuş ise de yukarıda da bahsedildiği üzere … Asliye Ticaret Mahkemesince verilen kararın bu dava açılmadan önce kesinleşmesi nedeniyle derdestlik durumunun söz konusu olmadığı anlaşılmıştır.
Davalı şirketin sicil kaydı incelendiğinde, merkez adresi itibariyle mahkememizin görevli olduğu görülmüş, ortaklarının davacı ve davalıdan oluştuğu, yetkilisinin ise münferit yetki ile …’ya ait olduğu tespit edilmiştir.
Taraflarca gösterilen tüm deliller toplanmış, banka hesap ekstreleri, araçların trafik kayıtları ve satışlarına ilişkin noter evrakları, taşınmazın tapu kaydı, satışla ilgili akit tabloları alınarak dosyaya bırakılmıştır.
Mahkememizce uyuşmazlık noktaları olarak tespit edilen hususlarda şirkete ait ticari defter ve belgeler de incelenerek rapor tanzim edilmesi için bir finans uzmanı, bir mali müşavir ve ticaret hukuku alanında nitelikli hesaplama uzmanından oluşan bilirkişi heyetine dosya tevdii edilmiştir.
16/05/2019 tarihli bilirkişi raporu incelendiğinde, öncelikle şirketin ticari defter ve belgelerine ulaşılamaması nedeniyle incelemenin yapılmadığı belirtilerek, davalı şirketin ortaklık durumu ve temsil yetkisiyle ilgili açıklama yapıldığı, davalı şirketin şehir içi yolcu taşımacılığı ile ilgili olarak faaliyet gösterdiği, dava dışı … Ltd. Şti’nin şehir içi yolcu taşımacılığı konusunda faaliyet gösterdiği, ortaklarının … … ve davalı …’dan oluştuğunu, raporda mahkememizce bankalara yazılan yazı ve verilen cevaplardan bahsedildiği, dava dilekçesinde plakaları belirtilen araçlar ve devir aşamalarından bahsedildiği, dava dilekçesinde bahsedilen taşınmazın daha önceden … adına kayıtlı iken, 01/03/2013 tarihinde … adına kaydedildiğini, dosya içerisinde mevcut araç satış sözleşmeleri incelendiğinde, … plaka nolu aracın 04/09/2014 tarihli noterde düzenlenen araç satışı sözleşmesi içeriğine göre aracın … Ltd. Şti tarafından …isimli şahsa, aracın kasko değeri 27.600,00 TL iken 19.320 TL’ye satıldığı, … plakalı aracın … Ltd. Şti tarafından 18/09/2014 tarihli sözleşme ile … Ltd. Şti’ye kasko değeri 15.000 TL olan aracın 15.000 TL bedelle satıldığı, … plakalı aracın 27/11/2014 tarihinde … Ltd. Şti tarafından kasko değeri 36.000 TL iken KDV dahil 18.000 TL bedelle satıldığı, … plakalı aracın 22/12/2014 tarihinde … Ltd. Şti tarafından …’e aracın kasko değeri 38.200 TL iken 26.740 TL’ye satıldığını raporda açıklandığı, … plakalı araçla ilgili olarak kiraya veren … … ile … Ltd. Şti arasında 16/09/2013- 16/09/2014 tarihleri arasında oto kiralama sözleşmesi imzalandığı, dosya içerisinde bulunan … … imzalı 17/09/2014 tarihli tutanak incelendiğinde, tüm sözleşme süresi boyunca bu sözleşme nedeniyle ödeme yapılmadığı, sözleşmeden doğan alacaklara mahsuben 39.600 TL tutarın … hesabına yatırılması durumunda … Ltd. Şti’nin bu sözleşmeden kaynaklı yükümlülüklerini yerine getirmiş kabul edileceğinin belirtildiğinin görüldüğünü, … Asliye Ticaret Mahkemesine ait dosyada bulunan bilirkişi raporundan hareketle davalı şirketin mali durumunun raporda irdelendiğini, 2014 yılı kurumlar vergisi beyannamelerinde yer alan bilgiler ile 31/12/2014 dönemine ait mizanda yer alan bilgiler arasında tutarsızlıklar olduğunun görüldüğünü, davalı şirketin … ismiyle SSK’ya ödediği primlerin incelendiğinde, davalı şirketin bağlı olduğu … SGK Müdürlüğünün 2013 ve 2014 yılı sigortalı hizmet listesi ve bu liste üzerinden tespit edilen davalı … yakınlarına ödenen SSK brüt prim ücretleri toplamının 72.661,35 TL olduğunu, tarafların ortağı olduğu davalı şirketin muhasebe ücretler ile ilgili yapılan inceleme neticesinde SMMM … ile 1 yıl süreli 430.000 TL sözleşme bedelli sözleşme imzalandığını yine davalının ortağı olduğu dava dışı … Ltd. Şti’nin de aynı muhasebeciyle 1 yıl süreli 480.000 TL bedelli sözleşme imzalandığını, … plakalı okul taşıtı aracı üzerinde hem “… ” hem de “Varlık” yazılarının olduğunu, bu durumun da her iki şirketin birlikte hareket ettiklerini gösterdiğini, davalı şirkete ait banka ekstreleri ile mizanlar karşılaştırıldığında, banka kayıtları, davalı şirket mizan kayıtları, kurumlar vergisi beyannamelerinin hepsinin birbirinden farklı olduğunu, dava konusu edilen krediyle ilgili inceleme sonucunda 65.000 TL kredinin … … şubesinden 22/09/2014 tarihinde kullanıldığını, akabinde iş bu paranın … plakalı araç için yapılan sözleşmeye istinaden alacaklı dava dışı … …’e ödenmek üzere … isimli kişiye EFT ile 36.900,00 TL olarak ödendiğini, kalan kısmın …’ya ödendiğini, böylelikle kredinin tamamının kullanıldığını, yine aynı bankadan 27/08/2014 tarihinde … ve … plakalı araçlar için toplamda 162.000 TL kredi kullanıldığını, kredinin tümünün araç satıcısına ödendiğinin tespit edildiğini, dava konusu yapılan taşınmazla ilgili yapılan inceleme neticesinde taşınmazın … adına kayıtlı iken 01/03/2013 tarihinde 59.000 TL satış bedel ile …’ya devredildiğini, bankalardan gelen hesap ekstreleri ve CD’ler üzerinde yapılan inceleme neticesinde … tarafından 2012-2015 yılları arasında 218.130 TL para çekildiğini, buna mukabil bu hesaplara da 110.300,00 TL para yatırıldığının tespit edildiğini ancak şirkete ait ticari defterlerin incelenememesi nedeniyle bu tutarların şirket kayıtlarında olup olmadığının, şirket kasasına giriş yapılıp yapılmadığı tespit edilmediğini, davacı tarafından da 2013-2014 yıllarında banka hesaplarında 107.880 TL para çekildiğini ancak ticari defter ve belgelerin incelenememesi nedeniyle bu tutarların şirket kayıtlarında olup olmadığı ve şirket kasasına girip girmediğinin tespitinin yapılamadığını, davalı şirkete ait banka hesaplarından … tarafından 2013-2014 yıllarında 47.000 TL, … tarafından 2012-2013 yıllarında 71.241,82 TL para çekildiğini ancak ticari defter ve belgelerin olmaması nedeniyle bu paraların şirket defterleri ve kasasına aktarılıp aktarılmadığının tespitinin yapılmadığını bildirdikleri görülmüştür.
Bilirkişilerin davalı şirkete ait ticari defter ve belgeleri inceleyemediklerini bildirmeleri nedeniyle, şirket müdürü olan davalı tarafa şirket defterlerinin bulunduğu yeri bildirmesi için süre verilmiş, davalı vekili 10/09/2020 tarihli duruşmada şirkete ait ticari defter ve belgelerin şirket muhasebecisi tarafından açılan dava nedeniyle … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/… Esas nolu dosyasına teslim edildiğini bildirmiş ve ilgili mahkemeye yazı yazılarak ticari defter ve belgelerin gönderilmesi istenilmiş, ticari defter ve belgelerin gelmesinden sonra dosya aynı bilirkişi heyetine tevdi edilerek ek rapor alınarak dosyaya bırakılmıştır.
18/12/2020 tarihli ek rapor incelendiğinde, davalı şirketin … soy ismini taşıyan kişiler için … SGK Müdürlüğüne 2013-2014 tarihleri arasında 72.661,35 TL ödeme yaptığı belirtilerek ödemeler ve dönemleri ek raporda tablo halinde gösterilmiştir. … plakalı aracın 19,320 TL’ye , … plakalı aracın 15.000 TL’ye, … Plakalı aracın 18.000 TL’ye, … plakalı aracın 26.740 TL olmak üzere toplamda 79.060 TL’ye satıldığını ancak bu satıştan elde edilen miktarın şirket hesabına alacak olarak aktarılmadığını, ek raporda kök raporda da bahsedilen taşınmaz satışıyla ilgili bilgilerin verildiği, … Bankası … şubesinde alınan krediler açısından yapılan değerlendirme incelendiğinde 65.000 TL kredinin 22/09/2014 tarihinde kullanıldığını, bu paranın … plakalı araç için yapılan sözleşmeye istinaden dava dışı … …’e ödenmek üzere … ‘a EFT ile 36.900 TL olarak ödendiğini, kalan kısmın yani 29.600 TL’nin …’ya ödendiğini , ek raporda ayrıca bankadan 162.000 TL kredi kullanıldığını, bu miktarın satın alınan araç maliklerine ödendiğini, sonuç itibariyle davalı … yakınlarına ödenen SGK bürüt prim ücretlerinin toplamının 72.661,35 TL olduğunu , şirketin aktifinde kayıtlı araçların satışından elde edilen ve şirket hesabına alacak yazılmayan tutarın 79.060,00 TL olduğunu, ek raporda plakaları belirtilen araçların satılmış olmasına rağme-n halen şirket kayıtlarının çıkışının yapılmadığını, iki adet aracın satılmış olduğu halde şirket kayıtlarında da gözükmediğini, şirketin muhasebe kayıtlarının gerçeği yansıtmadığını, … Bankasından alınan kredinin 29.600 TL’sinin davalı …’ya ödendiğini, davalının yöneticisi olduğu şirketin, yasa ve muhasebe ilkelerine aykırı eylemleri ile zarara uğrattığını, davalının şirkete vermiş olduğu zararın yakınlarına bürüt olarak ödenen 72.661,35 TL SSK prim ücreti, şirkete ait araçların satışından ve şirkete intikal ettirilmeyen satış bedellerinden 79.060,00 TL, … Şubesinden alınan ve davalıya ödenen 29.600 TL olmak üzere toplam 181.321,35 TL olduğunu belirttikleri görülmüştür.
TTK 644. Maddesinin yollamasıyla limited şirketlerde de uygulanacak olan, Kurucuların, yönetim kurulu üyelerinin, yöneticilerin ve tasfiye memurlarının sorumluluğu başlıklı TTK 553. Maddesinde “Kurucular, yönetim kurulu üyeleri, yöneticiler ve tasfiye memurları, kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla[1] ihlâl ettikleri takdirde, [2] hem şirkete hem paysahiplerine hem de şirket alacaklılarına karşı verdikleri zarardan sorumludurlar. Kanundan veya esas sözleşmeden doğan bir görevi veya yetkiyi, kanuna dayanarak, başkasına devreden organlar veya kişiler, bu görev ve yetkileri devralan kişilerin seçiminde makul derecede özen göstermediklerinin ispat edilmesi hâli hariç, bu kişilerin fiil ve kararlarından sorumlu olmazlar. Hiç kimse kontrolü dışında kalan, kanuna veya esas sözleşmeye aykırılıklar veya yolsuzluklar sebebiyle sorumlu tutulamaz; bu sorumlu olmama durumu gözetim ve özen yükümü gerekçe gösterilerek geçersiz kılınamaz.” denilmektedir.
TTK 555/1 fıkrasına göre şirketin uğradığı zararın tazminini, şirket ve her bir pay sahibi isteyebilir, pay sahipleri tazminatın ancak şirketin ödenmesini isteyebilirler denilmektedir.
Davacı taraf, davalı müdürün, davalı şirkette görevi bulunmayan … soyisimli akrabalarının şirkette çalışıyor göstererek SGK primlerini ödediğini belirterek bu nedenle de şirketin zarara uğratıldığını iddia etmiş olup, alınan SGK’a ait belgeler üzerinde yapılan incelemede prim ücretinin toplamının 72.661,35 TL olduğu saptanmış ise de, söz konusu çalışanların ve SGK’nın davalı gösterileceği ve ilgili İş Mahkemesinde açılacak dava ile elde edilecek kararla söz konusu şahısların çalışmadığını ve çalışmadığı halde primlerinin ödendiği subut bulduktan sonra bu iddianın dinlenmesinin mümkün olacağı, dava dışı kişilerin ve SGK’nın taraf olmadığı iş bu davada mahkememizce bu kişilerin çalışıp çalışmadıklarını irdelenemeyeceği sonucuna varılarak araç satışları nedeniyle 79.060,00 TL ile şirketin bankadan kullandığı kredinin 29.600 TL’sinin davalı şirket müdürü uhdesinde kalmasından dolayı toplam 108.660,00 TL şirketin şirket müdürü tarafından zarara uğratıldığı sonucuna varılmıştır.
TTK 630. Maddesinde “Genel kurul, müdürü veya müdürleri görevden alabilir, yönetim hakkını ve temsil yetkisini sınırlayabilir. Her ortak, haklı sebeplerin varlığında, yöneticilerin yönetim hakkının ve temsil yetkilerinin kaldırılmasını veya sınırlandırılmasını mahkemeden isteyebilir. Yöneticinin, özen ve bağlılık yükümü ile diğer kanunlardan ve şirket sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini ağır bir şekilde ihlal etmesi veya şirketin iyi yönetimi için gerekli yeteneği kaybetmesi haklı sebep olarak kabul olunur. Görevden alınan yöneticinin tazminat hakları saklıdır. ” denilmektedir. Müdürlerin ve yönetimle görevli kişilerin özen ve bağlılık yükünü rekabet yasağı TTK ‘nın 626. Maddesinde , eşit işlemle ilgili hükümlerin TTK 627.Maddesinde düzenlendiği görülmektedir.
Dava, şirket yöneticisinin azli ve şirket yöneticisi hakkında açılan sorumluluk davasına dayalı tazminat olup her iki davanın da azli istenen ve tazminat talep edilen şirket yöneticisi hakkında açılması gerektiği, bu nedenle davalı şirketin pasif husumetinin bulunmadığı tespit edilmiştir.
Toplanan tüm deliller ve alınan bilirkişi raporlarına göre, araç satışlarından elde edilen gelirlerin şirket defterlerine işlenmediği, satılan araçların kaydının defterlerden düşülmediği, bankadan alınan kredinin bir kısmının davalı şirket müdürü uhdesinde kaldığı, kredi alınan bankalara ait ekstreler ile ve banka kayıtları ile şirket ticari defter ve belgelerin uyumlu olmadığı anlaşılmakla TTK 630. Maddesine göre şirket müdürünün azli için haklı sebep oluştuğu sonucuna varılarak 108.660 TL şirket zararının davalı yöneticiden alınarak şirkete ödenmesine, davalı …’nın şirket müdürlüğü görevinden azline, aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. Azil kararı ile birlikte hükmün kesinleşmesi halinde müdürlük görevi sona erse dahi (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12 . Hukuk Dairesine ait 2017/518 Esas 2017/658 Karar nolu ilamda da belirtildiği üzere) şirket müdürünü seçecek olan TTK 616-b maddesi gereğince ortaklar genel kurulu olup, mahkemenin ortaklar kurulu yerine geçerek şirkete müdür (yönetim kayyımı) ataması doğru olmadığından mahkememizce şirket müdürünün azli yönünde karar tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacının … Ltd Şti hakkında açmış olduğu davanın pasif husumet yokluğundan reddine,
2-Davacının … hakkında hakkında açmış olduğu davanın kısmen kabulü ile;
108.660,00TL’nin (bu miktarın 10.000,00TL’sine dava tarihi olan 25/04/2017, kalan kısmına ise ıslah tarihi olan 10/03/2021 tarihinden başlamak kaydı ile) avans faizi ile birlikte bu davalıdan alınarak … Ltd Şti’ye ödenmesine,
Davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine,
3-Davalı …’nın, … … Ltd Şti’deki müdürlük görevinden azline,
4-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden şirket müdürünün azli yönünden 4.080 TL maktu , tazminat davası açısından ise 14.272,70 TL nispi olmak üzere toplam 18.352,70 TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden 10.245,98 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’ya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 3.096,78 TL harcın davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 36,00 TL ilk masraf, 2.250,00 TL bilirkişi ücreti, 491,85 TL tebligat ve tezkere gideri olmak üzere toplam 2.777,85 TL yargılama giderinin kabul ve red oranı dikkate alınarak takdiren 1.750,00 TL’sinin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde resen ilgilisine iadesine,
9-Bu dava sebebiyle 7.422,56 TL + şirket yöneticisinin azli talebi nedeniyle 59,30 TL maktu olmak üzere toplam 7.481,86 TL karar ve ilam harcı alınması gerektiğinden peşin alınan (davada 170.78 TL + Islah ile 2.926,00 TL olmak üzere toplam =) 3.096,78 TL’nin mahsubu ile kalan 4.385,08 TL karar ve ilam harcının davalı …’dan alınarak hazineye irat kaydına,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 20/05/2021

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır