Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/331 E. 2020/174 K. 03.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/331 Esas
KARAR NO : 2020/174
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 06/04/2017
KARAR TARİHİ : 03/03/2020

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, davalı ile uzun yıllardır çalışmakta olduğunu, davalı tarafından, müvekkilince yapılan işlerin karşılığının ödenmediğini, müvekkilinin takip tarihi itibari davalıdan 7.683,40TL alacaklı olduğunu, bu nedenle davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün 2016/34949 Esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, davalı tarafın takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu beyan ederek; itirazın iptali ile takibin 8.184,51TL asıl alacak ve ticari temerrüt faizi üzerinden devamına ve alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere davalı aleyhine icra-inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı tarafa dava dilekçesi ve ekleri tebliğ edilmesine rağmen davalı tarafça cevap dilekçesi ibraz edilmemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Mahkememizce …. İcra Dairesine müzekkere yazılarak 2016/134949 Esas sayılı takip dosyası celp edilmiş, dosyanın incelenmesi sonucunda, davacının davalı aleyhine takip başlattığı, davalının yasal süresi içerisinde ödeme emrine itiraz ederek takibin durduğu görülmüştür.
Mahkememizce, tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, davacının takip tarihi itibari ile davalıdan alacaklı olup olmadığı hususunda mali müşavir bilirkişiden rapor ve dosyaya celp edilen BA-BS formlarının da incelenmesi için ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Alınan bilirkişi ve bilirkişi ek raporunda özetle; davacının ticari defterlerinin süresinde açılış ve kapanış tasdiklerinin yapıldığı, defterlerin usulüne uygun tutulduğu, davacı tarafın kayıtlarında takip tarihi itibari ile davalıdan 7.683,00-TL alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerini inceleme günü ibraz etmediğini, davalı tarafın 2016 yılı BA formunda davacı yandan aldığı KDV hariç 7250,00 TL faturanın vergi dairesine bildirildiğinin görüldüğü ifade edilmiştir.
Hukuk Muhakemeleri Kanununun 222/2 maddesi gereğince ticari defterlerin ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulaması ile aynı maddenin 3. fıkrası gereğince ticari defter ve kayıtlarının sahibi lehine delil olarak kabul edilebilmesi için diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği belirtilmektedir.
İtirazın iptali davaları takip ile sıkı sıkıya bağlı olup, dava konusu icra takibine konu edilen faturalara konu malın teslimi olgusunu satıcının tek taraflı düzenlediği faturalar ile ispatı mümkün olmayıp, teslime dair alıcı tarafça imzalı irsaliyeleri de sunması gerekmektedir. Bununla birlikte, mal tesliminin ispatının tek yöntemi bu olmayıp, imzalı irsaliye sunulmamakla birlikte eğer bahse konu faturalar benimsenerek bizzat alıcının ticari defterlerine kayıt edilmiş ise bu durumda artık satım sözleşmesinin yapıldığının, satıma konu fatura içeriklerinin ve malların teslim edildiğinin kabulü zorunlu olup, bu husus Yargıtay’ ın yerleşmiş içtihatları ile de istikrarlı bir şekilde vurgulanmaktadır. (Bu yönde bknz…Yargıtay 19.HD. 2016/5355 E.-2017/2575 K., 2016/3391 E.- 2016/14472 K., 2016/4293 E.-2016/15075 K…)
Somut olayda davacının dayandığı faturaların davalının defterlerinde kayıtlı olduğu ve davacının defterlerinde davacının davalıdan 7.250,00-TLtoplam bedelli kısmından alacaklı olduğu görülerek; davacının davalıdan takip tarihi itibari ile 7.250,00-TL alacaklı olduğuna, davacı tarafından davalı tarafın takip tarihinden önce temerrüte düşürüldüğü ispatlanamadığından takip öncesi işlemiş faiz talebinin reddine, davalının takip tarihinden itibaren temerrüte düştüğüne ve her iki tarafında tacir olması nedeni ile talep doğrultusunda takip tarihinden itibaren alacak miktarına avans faizi işletilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
Öte yandan İİK’ nın 67/2.maddesinde itirazın iptali davasında borçlu- davalının itirazın haksızlığına karar verildiği taktirde borçlunun diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumu ve davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre hükmolunan meblağın %20′ sinden aşağı olmamak üzere uygun bir tazminatla mahkum edileceği düzenlenmiş olup, somut olayda takip konusu alacak likittir. Bu nedenle davalı aleyhine alacak miktarının %20 si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının Davasının KISMEN KABULÜ İLE
Davalının … İcra Müdürlüğünün 2016/34949 Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 7.250,00-TL cari hesap alacağı üzerinden devamına,
Asıl alacak tamamen ödeninceye kadar asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
1.450,00-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 495,25-TL karar ilam harcından peşin alınan 139,78-TL sinin düşümü ile eksik kalan 355,47- TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 139,78-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen dava açılış gideri: 36,00- TL ( başvurma ve vekalet harcı) davetiye, posta gideri: 182,35-TL, bilirkişi ücreti: 600,00-TL olmak üzere toplam: 818,35- TL yargılama giderinin kabul/red oranı olan (%89) üzerinden hesaplanan 728,33TLnin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalanın kendi üzerine bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 3.400,00- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacının yatırdığı gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde kendisine iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı ve davalının yokluğunda tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/03/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır