Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/319 E. 2020/431 K. 05.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/319 Esas
KARAR NO : 2020/431
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan Semenin Tenzili)
DAVA TARİHİ : 03/04/2017
KARAR TARİHİ : 05/10/2020

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… esas sayılı dosyasıyla takip başlatıldığını, takibin hukuka ve yasaya aykırı olduğundan davacının borçlu olmadığının tespiti ile birlikte iptalinin gerektiğini, davacı ile davalı arasında akdedilmiş bir sözleşme olmadığını, davacı şirketin davalı şirket ile aynı kurucu ortak tarafından idare edilen farklı sicilde ve farklı ticari unvanda … ve Tic. AŞ. ile sözleşme imzaladığını, sözleşmenin tarafı … ve Tic.Aş. olmasına rağmen icra takibi usul ve yasaya aykırı olarak … Tic.Aş. üzerinden başlatıldığını, sözleşmedeki hükümden dolayı … Aş. ‘nin davacıya yöneltebileceği hiçbir alacağı bulunmadığını, bu sözleşmeden beklediği tüm yarar diğer şirketleri olan … Aş. ‘ne devrettiklerini, davacının borcu olmadığı gibi sözleşmeden doğan alacağı mevcut olduğunu, sözleşmenin tarafı dava dışı … AŞ. 60.000,00 TL ‘lik ön ödemeyi yapmayarak sözleşmeyi ihlal ettiğini, 13.02.2016 tarhli protokole göre “13.02.2016 tarihli sözleşme kapsamında sözleşme süresi boyunca verilecek indirimlerin toplam tutarının 120.000 TL+KDV olmasında ve bu indirimlerin 60.000 TL lik kısmının 24.03.2016 tarihinde ödenmesine, kalan 60.000 TL lik kısmının belirtilen kotaların dolmasına müteakip yapılmasına, bu tutarın 12.000 TL lik kısmının nakit 48.000 TL lik kısmının da bedelsiz ürün olacak şekilde gerçekleşmesinde karşılıklı olarak mutabık kaldıklarını, taraflar karşılıklı anlaşarak sözleşmeyi sona erdirmiş olup, 21.06.2016 tarihli ibraname ile davacı ibra edildiğini, takibe konu sözleşmenin davalı tarafça yapılmadığını, arz ve izah olunan sebeplerle fazlaya dair her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, davacının borcu bulunmadığı halde 44.904,00 TL borç ve ferilerine ilişkin cari hesabın tahsili hukuk ve hakkaniyete aykırı olacağı gibi ticari faaliyet gösteren davacı için ileride telafisi imkansız maddi ve manevi zararlara yol açacağından öncelikle davacı aleyhine başlatılmış olan icrai işlemleri ihtiyati tedbir talebimizin kabulü ile öncelikle teminatsız olarak, talebimizin yerinde görülmemesi halinde de teminat karşılığında durdurulmasına karar verilmesini, davamızın kabulü ile davacının 44.904,00 TL faiz ve ferileri için davalıya herhangi bir borcu olmadığının tespitine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının tüm iddialarının tamamen kötü niyetli, haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davacı şirket ile … ve Ticaret Aş. Arasında davacı şirketin içkileri rafa koyup servis etmeyi taahhüt ettiğini, sözleşmenin akdedildiğini ve ardından yapılan indirimlere istinaden davacı tarafın 60.000,00 TL ‘lik bir fatura kestiğini, davacı şirketin iflası gündeme gelince sözleşmenin karşılıklı olarak fesih edildiğini, bunun sonucunda da … ve Tic. Aş. ‘nin davacı şirkete iade faturası kesmesi sonucu 60.000,00 TL ‘lik tutarın karşılıklı olarak kapandığını, bu ticari ilişki bu şekilde son bulmuş olsa da davacı şirketin … Aş. ‘ne ait ürünleri satmış olmasına rağmen bu ürünlerin bedelleri davacı şirket tarafından ödenmediğini, bu nedenle icra takibi başlatıldığını, bununla birlikte, davacı şirket … arasında sözelşme gereği gerçekleşmesi gereken iskontolar kadar faturanın … Tic.Aş. adına kesilerek, davacı şirketin davalı şirkete olan borcunu ödemesi yönünde mutabakata varılmış başlangıçta bu durum kabul edilmiş olsa da ardından reddedildiğini, huzurdaki menfi tespit davasında bu konulara hiç değinilmediğini, davalı şirkete ait ürünlerin davacı tarafından satışı gerçekleştirilmiş olmasına rağmen borcun ödenmediğini, davacının dava dilekçesinde sunduğu iddaların gerçek dışı olduğunu, huzurdaki haksız ve hukuka aykırı ihtiyati tedbir talebi ile davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava; Davacı aleyhinde … İcra Müdürlüğü ‘nün 2016/… esas sayılı dosyasıyla başlatılan icra takip dosyasından davacının borçlu olmadığının tespiti talepli menfi tespit davasıdır.
Deliller; Dosya Mevcudu, Bilirkişi İncelemesi, … İcra Müdürlüğü ‘nün 2016/… esas sayılı dosyası.
Mahkememiz dosyasından 28/05/2018 havale tarihli bilirkişi raporu alınmıştır.
… İcra Müdürlüğü 2016/… Esas sayılı dosyasında alacaklı … Tic.Aş. (Vergi No: … ) vekili tarafından borçlu … ve … San.Ltd.Şti. aleyhine 26.08.2016 tarihli örnek No: … takip talebinde; 42.906,07 TL Asıl
Alacak, 1.567.54 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 44.473,61 TL üzerinden icra takibi başlatılmıştır.
İbraz edilen … ve … San.Ltd.Şti.’nin 2016 yılına ilişkin ticari defterlerin TTK md. 64/4 sayılan ve VUK. uyarınca tutulması zorunlu ticari defterlerde;
TTK 64/3. maddesi uyarınca ibraz edilen 2016 yılı yevmiye defteri açılış tasdiki kanuni süresinde yapılmıştır.
TTK 64/4. maddesi uyarınca ibraz edilen 2016 yılı defteri yevmiye defteri kapanış tasdiki kanuni süresinde yapılmıştır.
TTK 65. maddesi ve VUK kayıt nizamı hükümleri uyarınca defterler ve gerekli diğer kayıtlar TÜRKÇE tutulmuş olup, kazıntı ve silintiye rastlanılmamıştır.
Davacının 2016 yılı defterinin lehine delil niteliği taşıdğı kanaatine varılmıştır.
Davalının ticari defterleri bilirkişi tarafından yerinde incelenmiştir.
İbraz edilen … Tic.AŞ.ye ait 2015-2016 yılma ilişkin ticari defterlerin TTK md. 64/4 sayılan ve VUK. uyarınca tutulması zorunlu ticari defterlerde;
TTK 64/3. maddesi uyarınca ibraz edilen 2015-2016 yılı yevmiye defteri açılış tasdiki kanuni süresinde yapılmıştır.
TTK 64/4. maddesi uyarınca ibraz edilen 2015-2016 yılı defteri yevmiye defteri kapanış tasdiki kanuni süresinde yapılmıştır.
TTK 65. maddesi ve VUK kayıt nizamı hükümleri uyarınca defterler ve gerekli diğer kayıtlar TÜRKÇE tutulmuş olup, kazıntı ve silintiye rastlanılmamıştır.
Davacının 2015-2016 yılı defterinin lehine delil niteliği taşıdğı kanaatine varılmıştır.
Takip tarihi 26.08.2016 itibariyle davalının ticari defterlerinde davacının 42.906,07 TL borçlu olduğu tespit edilmiştir.
Davalının ticari defter incelemesinde davacı şirkete 26/08/2016 takip tarihi itibariyle 34.967,23 TL borçlu olduğu tespit edilmiştir.
Davalı ve davacının cari hesap ekstresi incelemesinde; Davacının 2015 yılından devir bakiyesinin olmadığı ancak davalının devir bakiyesinin 6.726,32 TL olduğu, Davacının defterlerinde davalı tarafından düzenlenen ve davalının ticari defterlerinde kayıtlı 16.03.2016 tarih … numaralı 748,90 TL lik fatura ve 08.04.2016 tarih … numaralı 463.62TL’lik faturanın kayıt edilmediği tespit edilmiştir.
Açılış bakiyesi olan 6.726,32 TL, … numaralı 748,90 TL fatura ve … numaralı 463.62 TL fatura toplamı (6.726,32 TL (+) 748,90 TL (+) 463,62 TL =) 7.938,84 TL davacımn bakiyesi olan 34.967,23 TL hesap bakiyesine ilave edilmesi halinde (34.967,23 TL (+) 7.938,84 TL =) 42.906,07 TL olan davalının takip talebi ile talep edilen bakiye alacağı olduğu tespit edilmiştir.
Davalı tarafından davacıya düzenlenen faturalarda teslim eden ve teslim alan imzalannın bulunduğu tespit edilmiştir.
Davacı tarafından dosyaya sunulan ve davacı firmaya düzenlenen 21.06.2016 tarih … seri sıra numaralı fatura … ve Tic.AŞ. ne ait olup 60.000,00 TL + KDV = 70.800,00 TL tutarındadır. Faturayı düzenleyen firma … vergi dairesi mükellefi olup … vergi sicil numarasında kayıtlı olduğu tespit edilmiştir.
Takip talebinde alacaklı … Tic.Aş. (Vergi No: …) olarak belirtilmiştir. … ve Tic.AŞ. nin ise vergi sicil numarası … olduğu dikkate alındığında söz konusu faturanın davacı ile davalının ticari ilişkilerinde konu edilemeyeceği tabidir.
Mahkememizin 22/10/2018 tarihli duruşmasında taraf vekillerinin bilirkişi raporuna yazılı beyanları göz önüne alınarak dosyanın başka bir bilirkişiye tevdi ile yeni bir rapor alınmasına karar verilmiş olup, 11/03/2019 havale tarihli bilirkişi raporu alınmıştır.
Davacı ve davalı tarafın 2016 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdikleri süresinde yaptırıldığı, kayıtların düzenli olduğu 6102 sayılı TTK nın 64/3 ve HMK nın 222 md. uygun olduğu, sahibi lehine delil teşkil edecekleri kanaatine varılmıştır.
Davacı … A.Ş. tarafın 2016 yılına ait ticari defter be belgelerinin incelenmesinde; Ticari defterlerinin süresinde açılış ve kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı,kayıtların düzenli olduğu, Davalı tarafın hesaplarını 320.01.B03 Satıcılar hesabında takip ettiği, Dava konusu faturaların kayıtlarına alındığı, 2016 yılı sonu itibari ile kayıtlarında davalı tarafın 36.179.75 TL alacaklı göründüğü, bu tutarın yevmiye defterinin 250. sayfasında … yevmiye maddesi ile 31/12/2016 tarihli kapanış fişinde de kayıtlı olduğu tespit edilmiştir.
Davacı tarafın 2016 yılı ticari defterleri incelemesinde; Ticari defterlerinin süresinde açılış ve kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı,kayıtların düzenli olduğu, Davacı tarafın hesaplarını 516.00.821 Cari hesap kodunda takip ettiği, Hesapta 2016 yılı sonu itibari ile davacı tarafın 42.906,07 TL borçlu göründüğü kayıtları tespit edilmiştir.
Davalı … A.Ş. 26/08/2016 harçlandırma tarihinde , … ve … Ltd. Şti. aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün 2016/… E sayılı dosyası ile; 42.906.07 TL Asıl Alacak, 1.567,54 TL İşlemiş faiz olmak üzere toplam 44.473,61 TL takip talebinde bulunmuştur. Ödeme emri davacı tarafa 01/09/2016 tarihide tebliğ edilmiştir. Dosyada haciz ihbarnameleri mevcut olup tebliğ alındı parçasının dosyaya döndüğü görülmüştür.
Taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, davalı kayıtlarında davacıdan 42.906,07 TL alacaklı, davacı kayıtlarında davalının 36.179.75 TL alacaklı görünerek 6.726,32 TL aralarında fark bulunduğu, bu farkın davalı … in düzenlediği 25/12/2015 tarih … NO ve 6.539,09 TL ve 26/12/2015 Tarih … Nolu 187,23 TL olmak üzere toplam 6.726,32 TL KDV dahil faturaların davacı … kayıtlarında görülmediği, bu faturaların tebliğ yükünün davalı … A.Ş. de olduğu, bunun haricindeki diğer faturaların ve ödemelerin davalı ve davacı defterlerinde kaydının bulunduğu ve bu faturalara itiraz edildiğine dair dosyada ihtar veya ihbarname bulunmadığı anlaşılmıştır.
… A.Ş. ile … ve … Ltd. arasında sözleşme süresinin 13/02/2016 -13/02/2017 olup 16/02/2016 tarihinde imzalandığı, sözleşmenin 3.4. Maddesinde “… A.Ş. ‘nin sözleşmeden beklediği yararı haricen … A.Ş. ye devrettiğini, Sözleşmenin tarafının … A.Ş. Olduğunu, tarafların … A.Ş. ‘nin sözleşmenin tarafı olduğunu ileri süremeyeceklerini, … ve … A.Ş. ‘nin faturalardan kaynaklanan borcunu … A.Ş ‘ye de ödediğinde borcundan kurtulur. ” şeklinde olduğu,
Bu sözleşmenin 21/06/2016 tarihinde tarafların karşılıklı anlaşması ile ibra edildiği, tarafların sözleşmeye ilişkin birbirlerinden herhangi bir hak ve alacaklarının kalmadığını beyan ederek ibranameyi imzaladıklarını bunun üzerine, … A.Ş. ‘nin 21/06/2016 tarihinde davacı … ve … Ltd. ‘ne 70.800,00 TL tutarında iade faturası kestiği, bunun nedeninin … ve … A.Ş. ‘nin 18/02/2016 tarihinde … A.Ş. ‘ne düzenlediği hizmet bedeli faturasının iadesi olduğu bu fatura içeriğinin … ve … Ltd. Şti. ‘nin davalı tarafın mamüllerini rafa dizip satışını sağlaması ve kotayı doldurması şeklinde anlaşmaya vardıkları sözleşme fesih edilince bu faturanın … tarafından iade edildiği … ve … A.Ş. bu iade faturasını kayıtlarına almayarak alacaklı olduğunu iddia ettiği, davalı tarafın ispat edemediği taktirde toplam 34.501,55 TL alacaklı olacağı kanaatine varılmıştır.
Mahkememiz dosyasının 03/04/2019 tarihli duruşmasında, davacı vekilinin beyan ve itirazları doğrultusunda ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, 21/06/2019 tarihli bilirkişi ek raporu alınmıştır.
Bilirkişi ek raporunda, 11/03/2019 tarihli kök raporda tarafların ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yaptırıldığı, taraflar ve dava dışı taraf arasındaki sözleşme ve ibranameden açıkça bahsedildiği ve yapılan hesaplamalarda kök rapordaki kanaati değiştirecek herhangi bir değişiklik olmadığı anlaşılmıştır.
Mahkememiz dosyası arasına alınan delillerin değerlendirilmesi neticesinde; … A.Ş. ile … ve … Ltd. arasında sözleşme süresinin 13/02/2016 -13/02/2017 olup 16/02/2016 tarihinde imzalandığı, sözleşmenin 3.4. Maddesinde “… A.Ş. ‘nin sözleşmeden beklediği yararı haricen … A.Ş. ye devrettiğini, Sözleşmenin tarafının … A.Ş. Olduğunu, tarafların … A.Ş. ‘nin sözleşmenin tarafı olduğunu ileri süremeyeceklerini, … ve … A.Ş. ‘nin faturalardan kaynaklanan borcunu … A.Ş ‘ye de ödediğinde borcundan kurtulur. ” şeklinde olduğu, bu sözleşmenin 21/06/2016 tarihinde tarafların karşılıklı anlaşması ile ibra edildiği, tarafların sözleşmeye ilişkin birbirlerinden herhangi bir hak ve alacaklarının kalmadığını beyan ederek ibranameyi imzaladıklarını bunun üzerine, … A.Ş. ‘nin 21/06/2016 tarihinde davacı … ve … Ltd. ‘ne 70.800,00 TL tutarında iade faturası kestiği, bunun nedeninin … ve … A.Ş. ‘nin 18/02/2016 tarihinde … A.Ş. ‘ne düzenlediği hizmet bedeli faturasının iadesi olduğu bu fatura içeriğinin … ve … Ltd. Şti. ‘nin davalı tarafın mamüllerini rafa dizip satışını sağlaması ve kotayı doldurması şeklinde anlaşmaya vardıkları sözleşme fesih edilince bu faturanın … tarafından iade edildiği … ve … A.Ş. bu iade faturasını kayıtlarına almayarak alacaklı olduğunu iddia ettiği, mahkememiz dosyasından alınan bilirkişi raporları ile tespit edilmiş olup, 16/02/2016 tarihinde imzalanan sözleşmenin 3.4. Maddesi ile bu sözleşmenin 21/06/2016 tarihinde tarafların karşılıklı anlaşması ile ibra edildiği dikkate alındığında davanın kabulü ile davacının davalıya 44.904,00 TL borçlu bulunmadığının tespitine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM :
1-Davanın kabulü ile davacının davalıya 44.904,00 TL borçlu bulunmadığının tespitine,
2-Alınması gerekli 3.067,39 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 766,85 TL harcın düşümü ile eksik kalan 2.300,54 TL harcın davalıdan tahsili ile maliyeye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 6.637,52 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafça yapılan ( 766,85 TL peşin harç + ilk masraf 36,00 TL + bilirkişi ücreti 1.350,00 TL + 50,00 TL posta masrafı ) toplam 2.202,85 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
Davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 05/10/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır