Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/274 E. 2019/1020 K. 09.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/274 Esas
KARAR NO : 2019/1020
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/03/2017
KARAR TARİHİ : 09/12/2019

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı taraf arasında 01/05/2009 tarihli destek hizmet sözleşmesi bulunduğunu, sözleşmenin bitimine kadar müvekkili şirketin edimlerini eksiksiz yerine getirdiğini, 15/05/2008 tarih 5783 sayılı kanunun 24. Maddesi ile 5510 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunun 81/1-r bendine ilave edilen ve 01/10/2008 tarihinde yürürlüğe giren düzenleme ile özel sektör işverenlerinin malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları priminden işveren hissesinin % 5 ‘lik kısmına isabet eden kısmının hazineden karşılanmasının öngörüldüğünü, buna göre özel sektör işvereni olan müvekkilinin hak edişlerinden %5 ‘lik kısmının kesilmesinin hukuka aykırı olduğunu, bu konuda Yargıtay … Hukuk Dairesi 21/12/2010 tarih ve … esas sayılı … notu kararı bulunduğunu iddia ederek müvekkilinden kesilen 94.303,56 TL tutarın 22/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili tarafından sunulan 23/05/2019 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; davalıdan talep edilen 10.000,00 TL ‘yi, dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporunda 94.303,56 TL alacaklı oldukları hesaplandığından dava değerini 84.303,56 TL kadar attırdıklarını ve ıslah ettiklerini beyan etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında personel teminine ilişkin bir sözleşme akdedildiğini, davacı tarafın müvekkile sadece bordrolama hizmeti verdiğini, davacı tarafından temin edilen personelin aslen müvekkili tarafından çalıştırılmakta olduğunu ve istihdam edildiğini, 5510 sayılı yasa ile getirilen %5 lik kısma isabet eden kısımdan müvekkilinin yararlanması gerektiğini, davacıya personel maliyetleri üzerinden %10 kar payı verilmiş olup sözleşmenin kuruluş aşamasında işveren teşvik tutarının müvekkili şirket üzerinde kalacağının tarafların kabülü olduğunu, müvekkili şirketin asıl işveren olarak sözleşme kapsamında çalışan personelin sigorta prim borçlarından sorumlu olduğunu, davacının taleplerinin kabulünün sebepsiz zenginleşme olacağını savunarak haksız davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava; Taraflar arasındaki 01/05/2009 tarihinde yürürlüğe giren ve muhtelif tarihlerde süre uzatımı yapılan Destek Hizmet Alım Sözleşmesi gereği davacı tarafça hizmetlerin yerine getirilmesine rağmen taraflar arasındaki hizmet sözleşmesi ile davacının hakedişlerinde 5510 sayılı yasanın 81/1-ı bendine göre %5 teşvik priminin davacı şirketten davalı tarafça kesilmesi ve 94.303,56 TL bedelli 014776 numaralı faturanın davalı tarafça ödenmemesi nedeni ile açılan alacak davasıdır.
Deliller; Dosya Münderecatı, tarafların ticari defterleri, bilirkişi incelemesi.
Mahkememiz dosyasından 16/07/2018 tarihli bilirkişi raporu alınmıştır.
Bilirkişi raporunda; Davacı … Ltd. Şti ‘nin dava konusu yıllara ait ticari defterlerinin açılışlarının süresinde yaptırıldığı 2009-2010-2011 yılları kapanış tasdiklerinin olmadığı, bu yılların sahibi lehine delil teşkil etme özelliği taşımadığı tespit edilmiştir.
Davalı …nin dava konusu yıllara ait ticari defterlerinin süresinde açılış ve kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı sahibi lehine delil teşkil etme özelliği taşıdığı kanaatine varılmıştır.
Davacı …davalı …Ş. ‘nin hesaplarını … Alıcılar hesabında takip ettiği, hesabın 2014 yılında davalı tarafın 3.406.58 TL alacaklı olduğu, bu tutarın 2015 yılına devretiği, 2015 yılı sonunda hesabın borç ve alacak bakiyesinin bulunmadığı, 07/04/2016 tarihinde davacı tarafın 94.303,56 TL fatura düzenlediği, dava tarihi olan 22/04/2016 itibari ile davacı taraf kayıtlarında davalı taraftan 94.303,56 TL alacaklı göründüğü tespit edilmiştir.
Davalı taraf, Davacı … Ltd. Şti ‘nin hesaplarını … Satıcılar hesabında takip ettiği, hesapta dava tarihi itibari ile hesap bakiyesinin olmadığı dolayısı ile iki taraf arasındaki farkın dava konusu olan 94.303,56 TL olduğu hususları bilirkişi tarafından tespit edilmiştir.
Davacı tarafın talep ettiği 94.303,56 TL tutar için … Noterliği ‘nin 20/04/2016 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ne davalı tarafın … Noterliği ‘nin 12/05/2016 tarih ve … yevmiye numarası ile cevap vererek böyle bir borçlarının olmadığını ihtar ettiği,
Davalı tarafın cevap dilekçesinde beyan ettiği “Taraflar arasında personel teminine ilişkin bir sözleşme akdedildiğini, davacı tarafın müvekkile sadece bordrolama hizmeti verdiğini, davacı tarafından temin edilen personelin aslen müvekkili tarafından çalıştırılmakta olduğunu ve istihdam edildiğini” iddia ettiği personelden bir kısmı … bordrosunda çalışmaktayken … ve … arasındaki sözleşmenin sona ermesi sonrasında, … ile güvenlik sözleşmesi imzalamış olan … Güvenlik ve Grup Şirketi olan … bünyesinde çalışmaya devam ettiğini,
Davacı … Ltd. Şti ‘nin dava konusu dönemler için ticari defterleri, gerek dosya ekinde 1 klasör olarak sunulan SGK tahakkukları, gereksede yine aynı klasördeki 1 adet Cd ‘deki personel bordroları, hakkedişler ve kesilen faturaların örtüştüğü, Davacı … Ltd. Şti. ‘nin faydalanması gereken %5 ‘lik teşvik priminin bordrolardan mahsubu yapılarak fatura edildiği, dava konusu yıllar için 94.752,35 TL %5 ‘lik işveren teşvik primi hesap edilmiştir. Bu nedenlerden dolayı, Davacı … Ltd. Şti. ‘nin 22/04/2016 (İhtarname tebliğ tarihi) tarihinden itibaren 94.752,85 TL alacağının bulunduğu ancak davacı tarafın 94.303,56 TL talep ettiği, ihtarname nin tebliğ tarihi olan 22/04/2016 itibari ile yasal faiz istenebileceği tespit edilmiştir.
Mahkememizce davalı vekilinin rapora beyan ve itirazlarının değerlendirilmesi için ek rapor alınmasına karar verilerek, 29/07/2019 tarihli bilirkişi ek raporu alınmıştır.
Bilirkişi tarafından görevlendirme doğrultusunda yapılan inceleme de 16/07/2018 tarihli kök rapordaki görüş ve kanaatini değiştirecek herhangi bir bilgi ve bulguya rastlanmadığı tespit edilmiştir.
Mahkememizce iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; Davacı … Ltd. Şti. ‘nin faydalanması gereken %5 ‘lik teşvik priminin bordrolardan mahsubu yapılarak fatura edildiği, dava konusu yıllar için 94.752,35 TL %5 ‘lik işveren teşvik primi bilirkişi tarafından hesap edildiğinden dolayı, Davacı … Ltd. Şti. ‘nin 22/04/2016 (İhtarname tebliğ tarihi) tarihinden itibaren 94.752,85 TL alacağının bulunduğu anlaşılmış olup, davacının ıslah talebi gibi davanın kabulü ile 94.303,56 TL ‘nin temerrüt tarihi olan 22/04/2016 ihtarnamenin tebliğ tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM :
1-Davanın kabulü ile 94.303,56 TL ‘nin 22/04/2016 ihtarnamenin tebliğ tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 6.441,88 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 170,78 TL + 1.439,70 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.610,48 TL harcın düşümü ile eksik kalan 4.831,40 TL harcın davalıdan tahsili ile maliyeye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 10.294,28 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafça yapılan ( 1.610,48 TL peşin harç + ilk masraf 36,00 TL + bilirkişi ücreti 600,00 TL + 89,00 TL posta masrafı ) toplam 2.335,48 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 09/12/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır