Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/24 E. 2019/85 K. 04.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/24 Esas
KARAR NO : 2019/85
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 09/01/2017
KARAR TARİHİ : 04/02/2019

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 01.10.2011 günü sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile … istikametinden … istikametine seyri sırasında direksiyon hakimiyetini kaybetmesi neticesinde ölümlü trafik kazası meydana geldiği, bu kaza neticesinde …’nun hayatinı kaybettiğini, davalı … A.Ş. … plakalı aracın kaza tarihini kapsayan zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi nedeniyle limiti kadar sorumlu olduğunu, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 15.06.2011 tarihli 2011/17-142 E, 2011/411 K, sayılı kararında “Sigortalı aracın sürücüsünün kendi kusurundan dolayı vefatı halinde desteğin mirasçılarının üçüncü kişi sıfatıyla araç sigortacısından tazminat talep edebileceği” kabul edildiğini, Yargıtay 17. H.D. 2011/11938 E. 2012/7681 K. 12.6.2012 tarihli kararında “olayda işleten veya sürücü tam kusurlu olsalar bile, destekten yoksun kalan davacılar da zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduğundan, davalı sigorta şirketinin sorumlu olacağı” kabul edildiğini, müvekkillerinin çocuklannı kaybetmenin tarifi imkansız derin üzüntüsünü yaşamakta olduklarını, davalıya karşı husumet yöneltilerek müvekkillerinin uğradığı maddi zararı telafi etmek maksadıyla iş bu davanın açıldığını, yukarıda açıklanan nedenlerle ölenin annesi … için 100,00 TL Ölenin babası … için 100,00 TL, olmak üzere toplam 200,00 TL maddi tazminatın müracaat tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, dava harç ve masrafları ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
03/10/2018 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; Maddi tazminat talepleri ile ilgili olarak, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile kısmi talepte bulunduklarını, bilirkişi tarafından hazırlanan rapor doğrultusunda, … için taleplerini 20.059,00 TL artırarak 20.159,00 TL ye yükselttiklerini, … için 19.694,67 TL artırarak 19.794,67 TL yükselttiklerini, iş bu tutarların davalıdan tahsilini, davalarının kabulünü talep etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu trafik kazası 01.10.2011 tarihinde vuku bulduğunu, Müteveffa …’nun babası ve annesi olan davacılar … ve … huzurdaki davadan önce müvekkil şirkete başvuruda bulunmadıklarını, huzurdaki dava da, müteveffa …’nun eşi ve çocuklarına mahkeme ilamı doğrultusunda Ödeme yapıldıktan sonra açıldığını, Müteveffa …’nun eşi ve çocukları tarafından destekten yoksunluğa ilişkin … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasından açılan davada bilirkişi … tarafından düzenlenen 01.03.2013 tarihli hesap bilirkişi raporunda sadece eş ve çocuklar için destekten yoksunluk tazminatı hesaplandığını, dosya bu rapor doğrultusunda … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas, … K. sayılı ilamı ile karara çıktığını, davacı taraf, anne ve babanın hayatta olup, bu durumun davalı şirketçe göz önüne alınması gerektiği iddiasında bulunduğunu, müvekkil şirkete hiçbir başvurunun yapılmadığı, müteveffanın anne ve babasının hayatta olduğu ve oğullarından destek gördüklerine ilişkin hiçbir belge sunulmadığı halde böyle bir iddiada bulunmak anlamsız olduğunu, müvekkil şirket keyfi bir ödemede bulunmamış, mahkeme tarafından verilen ilam doğrultusunda poliçe teminatının tamamını ödediğini, hesap bilirkişi raporu mahkemece atanan ve konusunda uzman olan bilirkişi (ki bilirkişi konusunda uzman olmasa mahkeme tarafından atanmaması gerekirdi) tarafından düzenlenmiş ve mahkemede bu doğrultuda karar verdiğini, mahkeme tarafından verilen karar doğrultusunda müvekkil şirketçe ödeme yapılmış olup yapılan ödemede müvekkil şirketin kusurundan ve ihmalinden bahsedilemeyeceğini, davacı taraf kendi payların da müteveffanın eşi ve çocuklarına ödendiği iddiasında ise davasını müteveffa …’nun eşi ve çocuklarına yönlendirmek zorunda olduğunu, özetle müvekkil şirket mahkeme ilamı doğrultusunda poliçe teminatının tamamını ferileri ile birlikte ödemiş olup, ödenecek başkaca bir teminat kalmadığını, yukarıda yapılan açıklamalar itibariyle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava; 01.10.2011 günü sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile … istikametinden … istikametine seyri sırasında direksiyon hakimiyetini kaybetmesi neticesinde ölümlü trafik kazası meydana geldiği, Sürücü …’nun ölümünden dolayı annesi … ve babası … için maddi tazminatın olay tarihinden işletilecek faiziyle tahsili davasıdır.
Deliller; bilirkişi incelemesi, … A.Ş. nezdinde … nolu Sigorta Poliçesi,
01/10/2011 tarihli … Jandarma … tarafından düzenlenen trafik kazası tespit tutanağına göre; sürücü …’nun kendi yönetimindeki … plakalı otomobil ile virajda direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu gidiş istikametine göre yolun sol tarafından bulunan kaya parçasına aracın sol ön ve tavan kısımlarıyla vurması sonucu kazanın meydana geldiği, 2918 sayılı kara yolları trafik kanunun 84. Maddesi gereğince sürücü …’nun “araçlarının hızlarını, aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmamak” kusurunu ihlal ettiği, bu nedenle 52/b maddesine göre tali kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Mahkememize dosya arasına alınan bilgi, belgeler, trafik kaza tespit tutanağı üzerinden bilirkişi incelemesi yapılmış, 17/04/2018 tarihli kök raporda; 05.01.1975 doğumlu … 01.10.2011 kaza ve ölüm tarihinde (36) yıl, (08) ay ve (26) günlük olduğundan (37) yaşında kabul edilecektir. PMF-1931 tablosuna göre kalan yaşam süresi (31)yıl, (10) ay, (29) gün olup eğer ölmeseydi 68 yaşına kadar yaşama olasılığı bulunuyordu. Genel kurala göre destek …’nun 37-60 yaş arası aktif dönemi (23) yıl ve 60-68 yaş arası pasif dönemi (8) yıl olması gerekir. Müteveffa eğer ölmeyip yaşasa idi muhtemel ölüm tarihinin 30.08.2043 olabileceği hesaplanmıştır. Dosyada mevcut nüfus kayıt örneğine göre müteveffadan geriye; 05/03/1948 doğumlu …, 15/11/1947 doğumlu anne …, eşi …, kızı … …’nun kaldığı, müteveffanın davacı annesi … 15/11/1947 doğumlu olup, kaza/vefat tarihinde 63 yıl; 10 ay 16 günlük olduğu, davacı …’nun destek kaybı zararının 74.925,34 TL olacağı, müteveffanın davacı babası … 05/03/1948 doğumlu olup, kaza/vefat tarihinde 63 yıl; 06 ay 26 günlük olduğu, davacı …’nun destek kaybı zararının 74.925,34 TL olacağı, zarar miktarlarının poliçe miktarı olan 200.000,00 TL limitinde olduğu, davacıların söz konusu zararı dava tarihinden başlamak üzere yasal faizi ile talep edebilecekleri belirtilmiş, 27/09/2018 tarihli ek raporda Davacı …’nun nihai ve gerçek zararının 76.665,00 TL olduğu, Davacı anne …’nun nihai ve gerçek zararının 75.276,43 TL olduğu, zarar görenlerin çoklu olması sebebiyle tazminat tutarının sigorta poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla garameten dağıtılarak ödenmesi gerektiği, bu anlamda davalı sigorta Şirketinden davacı …’nun 20.159,00 TL, Davacı anne …’nun ise 19.794,67 TL destekten yoksun kalma tazminatı talep edebileceği, Davalı Sigorta Şirketi Yönünden temerrüt başlangıç tarihinin 07.12.2017 dava tarihi olduğu, işleyecek faizin yasal faiz olduğu belirtilmiştir.
… AŞ tarafından 23.01.2017 tarihinde mahkemeye sunulan dilekçede … Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan … E sayılı dava sonucunda poliçe teminatının tamamının … İcra Dairesinin … sayılı İcra Dosyasından icra takibine konulduğu, 24.07.2014 tarihinde 320.639,05 TL, 26,09.2014 tarihinde 4.814,61 TL olmak üzere toplam 325.453,66 TL Ödenerek dosyanın kapatıldığının bilgisinin verildiği görülmüştür. İcra dosyasında borçlunun … AŞ, alacaklının ise müteveffanın eşi … İle kızı … olduğu tespit edilmiştir.
Destekten yoksun kalma tazminat talep edebilmek için davacılar mirasçı sıfatı ile değil, desteklerini kaybeden sıfatı ile üçüncü kişi durumunda bulunmaktadır. Destek gören olmak için mirasçı olunmasına gerek bulunmamaktadır. Miras hakkı olmayan birçok kişi destek gördüğünü iddia ve ispat etmek kaydı ile destekten yoksun kalma tazminatı talep etmek hakkına sahiptir. Miras hakkı bulunan 25 yaşını doldurmuş her çocuk ana kural olarak destek kaybına uğramayacaktır. Yine evlenmiş olan her çocuk destek kaybına uğramayacaktır. Görüleceği üzere bir kimseye mirasçı olmak ile o kimsenin destek olduğu kişiler birbirlerinden farklıdır.
Meydana gelen kaza sebebi ile vefat eden kişinin desteğini kaybettiğini iddia ederek tazminat talebinde bulunulması halinde, Yargıtay Hukuk Dairesinin yerleşmiş içtihadı gereğince, (Hukuk Genel Kurul kararları da aynı yöndedir) desteğini yitirdiğini iddia eden kişi, mirasçı olup olmadığına bakılmaksızın üçüncü kişi olarak kabul edilmektedir. üçüncü kişi olması sebebi ile miras bırakanın kusurunun da önemi bulunmamaktadır.
6098 sayılı yasanın 53/3 maddesine göre ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar destekten yoksun kalma tazminatı olarak talep edilebileceği, 2918 sayılı yasanın 99/1 maddesi ve poliçe genel şartları B.2.b Maddesine göre sigortacılar hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağının veya bilirkişi raporunun, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarı hak sahibine ödemek durumundadırlar.
2918 sayılı yasanın 85. Maddesine göre bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi doğan zarardan müşterek müteselsilen sorumlu olurlar bu nedenle araç maliki olarak davalı meydana gelen zarardan kusursuz tehlike sorumluluğu gereği sorumludur. 2918 sayılı KTK ‘nun 91. Maddesine göre “işletenlerin bu kanunun 85. Maddesinin birinci fırkasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.”
Uygulamada Sigorta Tahkim Komisyonu “6102 sayılı Kanun”da sorumluluk sigortaları ayrı bir kısım olarak düzenlenmiş olmakla birlikte bu düzenleme tüm sorumluluk sigortaları için genel bir düzenleme olup ZMSS TKK’ya göre özel kanun olan 2918 sayılı KTK’nda ayrıca düzenlenmiş olduğundan ve KTK’nın 90. Md. tazminat taleplerinin TBK hükümlerine göre çözülmesi gerektiğini belirtmiş olduğundan, sözleşmeye dayanmayan, haksız fiilden doğan tazminat alacağında TBK’nın 76, 88, 120 maddelerine istinaden yasal faiz uygulanması gerektiği ve sigorta şirketi de asıl alacaklının yükümlülüğünü karşıladığından, zarar verenden (sigortalıdan) talep edilecek olan faizden başka faize hükmedilemeyeceği”‘ gerekçesi ile yasal faiz oranına hükmedilmektedir.
Açıklanan nedenlerle mahkememiz dosyasında, …’nun sevk ve idaresindeki … plakalı aracın, … A.Ş. nezdinde … nolu Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğu, poliçe geçerlilik tarihinin 15,02.2011-15.02.2012 olduğu, … plakalı aracın sürücüsü …’un trafik kazasında tali kusurlu olduğu, mahkememizce alınan bilirkişi raporlarında … için destekten yoksun kalma tazminatının 19.794,67 TL hesaplandığı, diğer davacı … için destekten yoksun kalma tazminatının 20.159,00 TL hesaplandığı göz önüne alınarak aşağıdaki gibi hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM :
1-Davanın kabulü ile Davacı … için 20.159,00 TL, Davacı … için 19.794,67 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikde davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
2-Alınması gerekli 2.729,24 TL karar ve ilam harcından peşin alınan (peşinde 29,20 TL + 136,00 TL ıslah harcı ) toplam 165,20 TL harcın düşümü ile eksik kalan 2.564,04 TL eksik harcın davalıdan tahsili ile maliyeye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 4.741,60 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafça yapılan ( 29,20 TL peşin harç + 136,00 TL ıslah harcı + ilk masraf 33,50 TL + bilirkişi ücreti 1.200,00 TL + 220,60 TL posta masrafı ) toplam 1.619,30 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 04/02/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır